“Parasite” filmiyle Oscar kazanarak tarihe geçen Bong Joon-ho imzalı “Snowpiercer” filmi 2013’te izleyiciyle buluşmuştu. Uzun süren prodüksiyon aşamasının ardından dizi versiyonu 17 Mayıs’ta ekrana geldi.

ABD’nin kablolu kanallarından TNT’de yayınlanan ilk sezon 10 bölümden oluşuyor. Filmin yanı sıra 1982’de çıkan çizgi roman Le Transperceneige‘ye de dayanıyor. Birinci sezon öncesi ikinci sezon onayını alan dizinin bölümleri Netflix Türkiye’de de mevcut. Pandemi öncesi ikinci sezon çekimlerine başlayan ve çoğunu bitiren Snowpiercer’ın 2021’in yazında geri dönmesi planlanıyor.

Kadrosunda Jennifer Connelly, Daveed Diggs, Steven Ogg, Alison Wright, Mickey Sumner, Iddo Goldberg, Sam Otto ve Rowan Blanchard gibi isimlerin yer aldığı diziye ikinci sezon öncesi Sean Bean de katıldı.

Konusu:

Gelecek bir zamanda başarısızlığa uğrayan bir deney sonrası dünyadaki iklim bozulur ve gezegen karla kaplanır. Mr. Wilford isminde bir milyarder tarafından tasarlanan bir tren ise hayatta kalan insanların son sığınağı olur. Dünyanın çevresinde kesintisiz güçle dönmekte, 133 günde bir turunu tamamlamakta ve 1001 vagondan oluşmaktadır.

Dizinin hikayesini bahsi geçen felaketin ardından 7 yıl geçmişken açıyoruz. Trendeki insanlar arasında sınıfsal bir farklılık mevcut ve kuyruk bölümüyle 1. sınıf yolcular arasında derin bir uçurum olduğunu söylemek mümkün. Pek çok kişi ortadaki hiyerarşiden, sınırlı kaynakların dağılımından rahatsız durumdadır ve dengelerin hassaslaştığı bu dönemde birinci sınıftan bir yolcu öldürülüyor. Bunun ardından trenin sesi ve görünürdeki yönetici yüzü Melanie Cavill, mecburen felaket öncesinde dedektif olan kuyruk yolcusu ve darbe yanlısı Andre Layton’a başvuruyor.

Chris Evans’ın başını çektiği iddialı kadrosuyla vizyona gelen filmi vakti zamanında beğenerek izlemiştim. Dizinin ve filmin geçtiği dünyayı seviyorum aslında. Diziye bundan gelen merak sonrası başladım.

En nihayetinde filmin daha iyi olduğu görüşüm baki kaldı ama dizinin dışarıdan göründüğü ölçüde ucuz olmadığını ve kendisini izlettiğini söyleyebilirim. Filmin aksine dizide karakterlere daha fazla zaman ayırılıyor ve detaya girme konusunda daha rahatlar. Birinci, ikinci, üçüncü ve kuyruk sınıfı derken herkese az ya da çok sıra geliyor. Yan karakterlerin çoğu da kendisine yer buluyor.

Filmde sınıflar arası adaletsizlik ve adım adım yükselen isyan hareketi daha fazla gündemde. Dizi olan Snowpiercer ise polisiye drama olarak başlamışken bir yandan buna da vakit ayırıyor. Hatta dizi bu sayede bölümler geçtikte daha iyi hale geliyor. Yine de Layton tarafının iç sıkıcı kaldığını ve Melanie tarafını izlemenin daha zevkli olduğunu düşünüyorum. Birinci sınıf ve trendeki çalışanlar yer aldıkları kadarıyla daha ilgi çekiciydi.

Snowpiercer, devam eden hikayesini 9’un sonunda kendince tamamlayıp 10’da farklı bir yöne sapıp 2. sezona pas attı ve aramızdan şimdilik ayrıldı. İkinci sezon geldiğinde onunla da görüşmek dileğiyle.

İyi seyirler.