Step by Step – Tanıtım
13 yorum pirate 16 Mart 2022 08:26
Step by Step, 1991-1998 yılları arasında yayınlanan kahkaha efektli bir aile komedisi. 7 sezon ve toplam 160 bölüm uzunluğunda.
Dizinin gelişim ve yaratım sürecinde yer alan isimler William Bickley, Michael Warren, Robert L. Boyett ve Thomas L. Miller. Bu dörtlüye yapımcı koltuğunda Ronny Hallin, Ross Brown, Bob Rosenfarb, Robert Griffard ve Howard Adler gibi isimler eşlik etmişler. Bickley ve Warren’a çeşitli dönemlerde yazar masasında eşlik etmiş senaristler arasında Larry Kase, Joel Ronkin, Brian Bird, John Wierick, Meredith Siler, Maria A. Brown, Casey Maxwell Clair, Cary Okmin, Rich Halke, Howard Adler, Robert Griffard, Robin Stein, Julia Newton ve Bob Rosenfarb gibi isimler bulunuyor. Yönetmen kadrosunda ise Bob Rosenfarb (50 Bölüm), Patrick Duffy (49 Bölüm), Joel Zwick (30 Bölüm) ve John Tracy (13 Bölüm) gibi isimler mevcut.
Dizinin ilk 6 sezonu ABC’de, 7. ve son sezonu ise CBS’te yayınlanmış.
1975 yılı yapımı Bizim Aile filmini anımsarsınız. Bu dizi de benzer bir formülle başlıyor. Buradaki çocuklar daha küçük yaşlarda tabii.
3 çocuklu, bekar bir kadın olan Carol, çıktığı Jamaika seyahatinden yine 3 çocuklu, bekar bir adam olan Frank Lambert ile evli bir şekilde döner. İkilinin birkaç günlük bu seyahatin öncesinde tanışıklıkları olsa da ilişkileri bulunmamaktadır. Birkaç günde gelişen ve evlilikle son bulan sürpriz bir ilişki. Frank için o kadar sürpriz değildir elbette. Son aylarda saçlarını Carol’ın kuaföründe kestiren ve ondan hoşlanan Frank’in Carol’ın bu seyahatinden bir şekilde haberi olmuş ve bir plan dahilinde Carol’ın peşinden Jamaika’ya gitmiştir.
Yeni evli çiftimiz Carol’ın bitişiğinde (Evin mutfağından kuaföre geçiş yaptığınız bir kapı mevcut) kuaför işlettiği evinde birlikte yaşamaya başlarlar. Düzenli ve planlı bir kadın olan Carol, çocuklarını iyi yetiştirmiştir. Frank ve çocukları ise düzen kavramından bihaber şekilde, spontane olarak yaşamaya alışmış olan biraz kaba saba tiplerdir. Carol’ın çocuklarının gözünde vahşi birer hayvan izlenimi yaratmışlardır ilk intiba olarak.
6 çocuk, bolca anlaşmazlık ve gürültü. Kaos dolu bu evde Carol ve Frank’in aşkları türlü türlü sınavlardan geçmek zorunda kalacak.
*Carol Foster Lambert karakterinde Three’s Company dizisinden anımsanabilecek Suzanne Somers‘ı izleme fırsatı yakalıyoruz.
*Frank Lambert karakterine Dallas dizisinden tanıdığımız Patrick Duffy hayat veriyor. Bir spor tutkunu olan Frank, müteahhitlik yapıyor.
*My Two Dads dizisinden anımsanabilecek olan Staci Keanan, Carol’ın en büyük çocuğu olan Dana Foster karakterini canlandırıyor. Zeki ve yaşına göre olgun sayılabilecek bir genç kız olan Dana, 6 çocuk arasında en aklı başında olanı. Nezaket sahibi biri. Lambert familyasının evlerindeki varlığından hiç hoşnut olmasa da mümkün mertebe kibar davranmaya çalışıyor onlara.
*Angela Watson‘ı Carol’ın ortanca çocuğu konumundaki Karen Foster karakteriyle izliyoruz. Görünüşü onun birinci öncelliği. Dana kadar akıllı ya da kibar olduğu söylenemez. Lambert familyasına gerektiğinde laf sokmayı ihmal etmez.
*Christopher Castile, Carol’ın en küçük çocuğu olan Mark Foster karakteriyle karşımıza çıkıyor. Derslerine odaklanmış olan, biraz sıkıcı olabildiğini kendisi de kabul eden bir çocuk Mark.
*Brandon Call, Frank’in en büyük çocuğu olan John Thomas ‘J.T.’ Lambert karakterini canlandırıyor. Dana ile okuldan bir tanışıklıkları var ve birbirlerinden hiç haz etmiyorlar. Pek zeki bir çocuk değil. Tıpkı babası gibi bir spor tutkunu.
*Hollywood Darlings ve Valentine dizilerinden hatırlanabilecek olan Christine Lakin, Frank’in ortanca çocuğu Alicia ‘Al’ Lambert karakterine hayat veriyor. 3 erkeğin yanında biraz erkek gibi yetişmiş bir kız. Akıllı bir kız olduğu söylenebilir. Bazen fazla çocuk, bazen ise yeterince olgun. Bazen duygusal, bazen isyankar.
*Josh Byrne ise Frank’in en küçük çocuğu olan Brendan Lambert karakteriyle karşımıza çıkıyor.
*Peggy Rea ve Patrika Darbo, Carol’ın kuaför dükkanında birlikte çalıştığı annesi ve kız kardeşi konumundaki Ivy ve Penny karakterleriyle karşımıza çıkıyorlar.
*Dallas dizisinden anımsanabilecek Sasha Mitchell, ilerleyen bölümlerde Frank’in yeğeni Cody Lambert karakteriyle dahil olmuş diziye.
*Jason Marsden, Bronson Pinchot ve Alexandra Adi, tekrar eden rollerle boy göstermişler dizinin ilerleyen sezonlarında.
*Dizinin 1-2 bölümlük konuk oyunculardan oluşan havuzunda ise Jason Behr, Elizabeth Berkley, Michael Landes, Marla Sokoloff, Doris Roberts, Will Estes, Seth Green, Nancy Lenehan, Linda Cardellini, Maggie Lawson, Scott Foley, Michelle Williams, Danielle Nicolet, Jennifer Aspen, Tiffani Thiessen, David Lascher, John Asher, Eric Balfour, Julie Benz, Angela Kinsey, JoAnna Garcia Swisher, Bailey Chase ve John Stamos gibi tanıdık simalar bulunuyor.
Dizinin ilk 3 bölümünü izledim. 2. bölümünü zayıf bulmakla birlikte 1. ve 3. bölümlerinin yeterli miktarda eğlendirdiğini söyleyebilirim. Suzanne Somers, Staci Keanan ve Christine Lakin, ilk 3 bölümlük süreçte önce çıkan ve canlandırdıkları karakterleri bana sevdirmeyi başaran 3 isim oldular. Patrick Duffy’nin karakteri Frank’e is16e özel bir antipatim oluştu şimdiden. ‘Bu kadın bu adamda ne buldu?’ diyerek izliyorum onun sahnelerini.
Çok başarılı bir dizi olduğunu iddia edemem ama izlenebilir durumda olduğunu söyleyebilirim Step by Step’in. Full House seven bunu da sever muhtemelen.
yorumlar
S01E04
*Elimizde 2 tane ruh ikizi mal (Frank & J.T.) varken bir tane ekstra köpüklü mala (Cody) o kadar gerek yokmuş ki anlatamam yani.
*Carolcığım, tatlım, Allah rızası için bana şu odun Frank’te ne bulduğunu tane tane açıklar mısın? Sinir oluyorum bu adamı bu kadının yanında gördükçe. (Konudan bağımsız bir şekilde: zorlamayla gelen jest fena değildi.)
*Ben Brandon Call’ın yerinde olsam Baywatch’ı bırakıp buraya gelir miydim diye düşünüyorum … Buradaki rolü daha büyük olabilir ama ben orada kalırdım açıkçası.
S01E05
‘Shampoo Boy’
Yakıştı bence salona. Bir kariyer geleceği görüyorum bu düzlemde ben onda.
*Biraz gerçekçi olalım lütfen. 2 adet Cody ayarında erkek gelse bile gerçekleşmez öyle bir şey.
*Bölümün en çok eğlendiğim sahnesi elbette pasta yeme yarışmasıydı. Az değilsin Karen ha!
S01E07
*Yalan yok; bekliyordum
hamlesini. Bu kadar erken beklemiyordum ama bu kartı kullanmalarını.
*Carol’ın biraz duygusal söz ve biraz da seksapalite ile Frank’i yola getirişlerini izlemeyi seviyorum.
S01E08
Bar sahneleri epey eğlenceli geçti. Cody’yi şu ana kadarki süreçte en iyi kullandıkları bölümdü.
S01E09
‘Cody, acaba annenle baban evlenmeden önce aynı soyadına mı sahiptiler?’
‘Akraba evliliği ürünü olabilir misin sen?’ sorusunun bu modelini yaratıcı ve komik bulduğumu söylemeliyim. Bu yaratıcı cümle hangi senaristin aklına gelmişse aklına sağlık.
S01E11
‘Çekim içinde çekim’
Güzel bölüm olmuş yine.
Sezonun ilk yarısı bitmiş oldu bu bölümle birlikte. Bu derece sevip eğlenebileceğim bir dizi olacağını düşünmemiştim aslında izlemeye başlamadan önce ben bunun. Beni yanılttığı için mutluyum. Bu ayarda devam eder umarım.
S01E12
Dana, Karen, JT, Cody dörtlüsünün an itibariyle dizideki yaşları konusunda tam bir netlik gelsin diye bekliyorum uzun süredir. JT ile başladık. 15 yaşındaymış. Karen’ın 15 ya da 16, Dana’nın 16 ya da 17, Cody’nin de 20-23 aralığında olduğunu varsayıyorum ama tez vakitte bahislerini geçirip netleştirelim artık lütfen.
S01E20
12’de JT’nin 15 olduğunu teyit etmiştik. Birkaç bölüm önce Dana ehliyet aldı. Amerikalılar dizilerde bu konuda sabırsız oldukları için onun 16 olduğunu varsayıyorum. Cody’nin ise bu bölüm 19’a girdiğini öğrendik. Al’in de 12 olduğunu teyit etmiştik 3 bölüm önce. Geriye Karen kaldı sadece. Dana’ya 16 dediğime göre onun da 15 olduğunu varsayıyorum şu noktada.
S01E21
Harika geçen bu sezonda 13. bölümde hafif yer kaplayan çocukların uzaylı şakası hikayesi dışında sıkıldığım bir an olmadı anımsadığım kadarıyla. Her bölümde bolca gülümsedim, eğlendim. Bu güzel sezona bir tane nazar boncuğu lazımdı galiba. O da bu bölüm oldu. Baştan sona kadar tam anlamıyla çöp bir bölümdü. Çok sıkıldım, atlaya atlaya geçmek istedim.
S01E22 (Sezon Finali)
Ve bitti bu başarılı sezon. İlerleyen sezonların bu ayarda olabileceğine inanmıyorum ama bu ayarda en azından 2 sezon daha izleyebilmeyi umuyorum.
Carol karakterine ba-yıl-dım! Seksi, eğlenceli, sevecen, modern bir kadın. Kahküllerini ve kıvırcıklaştırdığı saçlarını seviyorum. Çok büyük oranda iyi giyindiğini de ekleyeyim. Doksanlar başı için bu önemli bir meziyet kesinlikle. Dizide doğru mesajlar genel olarak onun aracılığıyla verilmekte ayrıca. Zeki, olgun ve tadında alaycı Dana, aptal, hoş görünümlü, garip kahkahalı Karen, ne olduğunun ve olmadığının bilincinde bir inek olan Mark. Carol’ın evlatlarının tamamını sevdim. Frank’i hala pek sevmiyorum. Süzeme salak ama sevimli Cody’ye birkaç bölüm içerisinde ısınmıştım zaten. Frank’in evlatları konusunda ise gidip geliyorum. Bazen sevdiriyorlar kendilerini ama bazen de rahatsız edici hareketler sergileyebiliyorlar.
S02E01
Abartmasa mıydınız acaba bu kadar?
S02E03
O kapanıştaki saçlar en azından 1 bölüm daha kalsaydı keşke.
S02E03
Carol: Ne olursa olsun insanın rahatsız olup olmadığı şeyler bu kadar değişmez/değişemez.
S02E06
Söz konusu Dana olunca olayların bu şekilde gelişeceğini tahmin etmek hiç de zor olmadı.
S02E07
‘O daha 15 yaşında!’
Ben olsam ben de sürekli olarak hatırlatmak zorunda kalabilirdim. Utanacağın, sıkılacağın bir şey yok yani Carol!
S02E10
Güzel adamsın Cody; ne diyeyim?
S02E15
Ayna karşısında kendini bir izlesen mi acaba Frank? Dünya üzerinde senin o dansını beğenebilecek 1 tane bile dişi bulamazsın.
S02E17
*O kız sana birkaç boy büyüktü JT. Kelly Packard ile Baywatch’ta görüşmek üzere!
*Dana’nın 2 kere randevuya çıktığı biri olmadı galiba. Gerçi aileden hiç kimsenin olmadı. Sadece bu da değil; herhangi bir kapsamda tekrar eden rol diye bir şey yok dizide şu ana kadarki süreçte.
*Carol’ın annesinin ve kız kardeşinin sezon başında diziden çıkmış olmasıyla en ufak bir problemim bile yok lakin kuaför odaklı bir hikayenin olduğu bu bölümde bile kendilerinden hiç söz edilmemiş oluşu … ‘Şuraya gittiler, şöyle oldu …’ gibisinden bir açıklamayı bile borçlu hissetmemeleri garip cidden senarist tayfanın.
*Carol, ilk sezonda çok büyük oranda iyi giyinirdi. Bu sezon ise boşladı iyice son dönemde.
*O seksenler modası yelelerden vazgeçsen mi artık? 1993 senesine geldik yahu!
S02E18
Kimi kandırıyorsunuz siz orasının Hawaii olduğunu iddia ederek?
S02E24 (Sezon Finali)
Bitti bu sezon da. İlk sezonun biraz altında kaldığını ama fena bir sezon olmadığını söylemek mümkün. 1,12,13, 23 ve 24, sezonun ekstra kötü bölümleri oldular.
S03E10
Güzel dersti Karen. Hem Dana’ya hem de sonda JT’ye. Dana’ya olan çok daha iyiydi elbette.
S03E21
Dizilerdeki bu tarz bölümleri pek sevdiğimi söyleyemeyeceğim ama bunu izlerken eğlendim.
-Patrick Duffy’ye bıyık yakışıyormuş aslında.
-Suzanne Somers’tan bir Three’s Company göndermesi gelmesi hoş olmuş.
S03E22
Step by Step, CBS dizisi. Full House ise ABC. Rakipler yani bir nevi. Buna rağmen bolca selam çakılıyor Full House’a dizide. (Bir diğer bol selamlı dizi de Baywatch.) Bu bölümde de Full House selamlarının en büyüğü geldi. Güzel kapanıştı cidden.
S03E23 (Sezon Finali)
Bitti bir sezon daha. 11, 14, 16, 17 ve 20, sezonun kötü bölümleriydi.
S04E06
Cody’nin geçen sezondaki iri kıyım motorcu dostunun ardından bitişik idiotlara da 2. bölüm fırsatı vermiş senaristler. Zaten çok nadir tekrar eden rol fırsatı doğuyor ve onu da yanlış kişilere pay ediyorlar. Bu bölümün çocuk oyuncu konuğu Michelle Williams’a 2. bölüm fırsatı verseler daha iyi olurmuş mesela. Bitişik idiotlardan birini Jason Behr canlandırıyormuş bu arada. Tanıyamadım.
S04E09
Uçak sahneleri leş ötesiydi. Söz konusu Cody olduğunda saçmalama kavramının bokunu çıkarıyorlar resmen.
S04E13
Bu da mı tek bölümlükmüş aga? Kalaydı Shelley en azından 1-2 bölüm daha. Ya da bölümü o şekilde bitirmeseydiniz madem!
S04E22
Karen: Bu kaçıncı Brad? Allah aşkına başka bir isim mi bulsak artık şunlara? Gına geldi artık şu ismi duymaktan.
S04E24 (Sezon Finali)
Bitti bu sezon da. 9 ve 24, sezonun ekstra kötü bölümleriydi. Diğer bölümlerde indiği anlar da oldu çıktığı anlar da. Çoğu bölümde her 2 hikayeden biri pek ilgi çekmedi denebilir ama. Karen’ın 5’teki şantaj hikayesi ve JT’nin 13’teki Porsche hikayesi, sezonun en çok keyif alarak izlediğim hikayesi oldular.
Carol, ilk sezonda mükemmele yakın bir kadın imajıyla karşımıza çıkmıştı. Frank ise orman kaçkını gibi bir şeydi. 2. sezonda Carol’ın eksi, Frank’in ise artı özelliklerini görmeye başladık ve aradaki fark kapandı. 3. sezonda önemli bir gelişim gösterdi Frank. Carol ise negatif özellikleriyle daha fazla sivrildi. Haliyle Frank’i Carol’a tercih eder noktaya geldim. Bu sezonda ise ‘Çekilmez hamile’ performansıyla kendinden tamamen soğuttu desem yeridir. Bölümlerin yarısında falan küfür ettirmiştir herhalde kadına.
S05E01
Fazla sarartmışlar o saçları. O soluk yüze gitmemiş. Sanırım sadece saçları değil kaşları da sarartmış. Bu da daha da beter hale getirmiş.
S05E05
Karen’ın geçen sezon sonunda liseden mezun olması gerekiyordu. Al ile aynı anda mezun edecekler biraz daha zorlarlarsa.
S05E07
Şempanze kalabilir. Hatta ailenin bir üyesi de olabilir. Ailenin çoğu üyesinden daha zeki, daha aklı başında kerata. Etkisiz eleman Brendan’dan 10 kat daha fazla katkı sağlar diziye.
S05E09
15 yaşındaki çocuğun (Mark) yanına 23 yaşındaki Julie Benz’i koymuşlar. Komik kaçtı haliyle. Yine de Julie Benz’i görmek güzeldi tabii.
S05E24 (Sezon Finali)
Bitti bir sezon daha. Cody’nin iyice gereksizleştiği bir sezon oldu. Brendon desen genel gereksiz zaten. Bir de Flash diye gereksiz bir tip daha getirdiler. Carol-Frank ikilisi ilgi çekiciliklerini tamamen kaybetttiler desem yeridir ayrıca bu sezonla birlikte. Karen ve Mark’ı yeterli seviyede kullanamadılar. Bütün yük JT’ye biner hale geldi desem yeridir bu sezon.
S06E01
Bir de yapışkan Fransız çıktı başımıza!
S06E16
*Yalnız değilsin Karen; kaç sezondur sana karşı Al’i tercih eden o embesilleri ben de hiç anlamıyorum. Hem fiziksel hem de karakteristik açıdan Dana’nın bile Al’den daha tercih edilebilir biri olduğunu düşünüyorum ve her seferinde biri Al’i tercih ettiğinde göz deviriyorum.
*1.5 sene önce doğan çocuğu birkaç yaş büyültüp yakında okula başlayacak hale getirdiler ama 1.5 sene önce mezun olması gereken Karen’ı hala liseden mezun edemediler. Gel de sövme şu dizinin senaristlerine.
*Çocuk demişken; çok mu aradınız bu sevimsizi?
*Cody’yi şu Fransız’a tercih ederdim valla. Bu elemana Cody kadar bile ısınamadım.
S06E18
Kadın ‘That’s because you’re my boyfriend.’ cümlesini küfür gibi kullanıyor resmen her seferinde. Bütün saçmalıkları bir yana sırf bu cümlesi için bile terk edilir bu.
S07E19 (FİNAL)
‘Evi satalım mı yoksa satmayalım mı?’ hikayesi eşliğinde sezonu ve de diziyi noktalamışlar.
Hem Cody’nin hem de geçen sezondaki Fransız’ın olmayışı rahatlatmış bence bu sezonu. Yoruculuktan uzak bir sezon olmuş. Son 2 sezondan daha keyifli geçtiğini de söyleyebilirim rahatlıkla. Brandon’ı hakkında tek kelime etmeden diziden çıkarmışlar, Mark’ı da çok az kullanmışlar derken aileyi de törpülemişler ayrıca bu sezon.