Speechless || Sussam Olmuyor, Susmasam Olmaz — Tanıtım
18 yorum aserat 24 Ağustos 2017 08:35
ABC’nin geçtiğimiz sezon bizlerle tanıştırdığı yeni komedi dizisi Speechless‘ın tanıtımına hoş geldiniz. Buyurun, reytinglerde ve eleştirel anlamda elde ettiği başarı nedeniyle kısa zamanda tam sezon ve ardından 2. sezon onayını alan yapımı daha yakından tanıyalım.
KİMLİK BİLGİLERİ
Tür: Komedi, Aile
Sezon/Bölüm Sayısı: 1 sezon, 23 bölüm
Onay Durumu: 2. sezonu 27 Eylül’de başlıyor.
Süre: 20-21 dakika
Yaratıcı: Scott Silveri
Kanal: ABC
Önemli Bağlantılar: Resmi Site – IMDb – Wikipedia – Facebook – Twitter – Instagram
KONU
DiMeolar dışarıdan bakıldığında sıradan bir aile gibi görünseler de bu ailenin her ferdi birbirinden ilginç kişilerdir. Maya, ailesi için her şeyi yapabilecek kadar gözü kara bir annedir. Jimmy, eşi ve çocukları arasında tampon işlevi görmektedir. Evin büyük oğlu JJ, tekerlekli sandalyeye bağlıdır ve özel bir sistem aracılığıyla konuşmaktadır. Ray, ergenlik bunalımları yaşayan takıntılı biridir. En küçük çocuk Dylan ise çok iyi bir koşucudur. JJ’nin yeni okulu için lüks bir mahalledeki köhne bir eve taşınan aile, her bölüm karşılarına çıkan (veya kendilerinin meydana getirdiği) yeni sorunlarla karşı karşıya kalır.
KARAKTERLER
- Maya DiMeo (Minnie Driver): Evin İngiliz annesi. Ailesine bağlı, çocukları (özellikle de JJ için) kendini her türlü durumun içine sokabilen biri. Pratik zekasıyla karşısına çıkan sorunların üstesinden gelirken idealistliği de bir şeyi kafasına takarsa mutlaka gerçekleştirmesine olanak sağlıyor. Tek amacı, evlatlarına güzel bir gelecek sağlamak.
- Jimmy DiMeo (John Ross Bowie): Evin babası. Bir havaalanında bavul görevlisi olarak çalışıyor. Maya’nın bir adım gerisinde kalsa da bununla ilgili bir sorunu yok. Eşine göre daha sakin bir kişiliği olsa da tıpkı onun gibi ailesine her şeyden çok önem veren biri.
- JJ DiMeo (Micah Fowler): Evin büyük çocuğu. Selebral palsi (beyin felci) nedeniyle tekerlekli sandalyeye bağlı ve özel bir sistem sayesinde konuşabiliyor. Bir yandan yeni okuluna alışmaya, diğer yandan annesinin aşırı korumacı tavrıyla başa çıkmaya çalışıyor. Karakteri canlandıran Fowler gerçek hayatta da engelli olmasına rağmen kısa mesafelerde yürüyebiliyor ve çoğu insanın anlayacağı şekilde konuşabiliyor.
- Ray DiMeo (Mason Cook): Evin ortanca çocuğu. ‘Bazıları şanssız doğar’ tezinin en güçlü örneklerinden. Kız arkadaş edinme ve okulda havalı olma çabaları her zaman başarısız sonuçlanıyor. Özel ihtiyaçları olan ağabeyi ve sportif başarıları nedeniyle ödüller kazanan kız kardeşine göre gölgede kalırken annesiyle de sürekli ters düşüyor.
- Dylan DiMeo (Kyla Kenedy): Evin en küçüğü. JJ’in evin en gözde çocuğu olmasına alışkın. Hafif de olsa öfke kontrolü sorunu yaşayan bir kız. Çok iyi bir koşucu olması nedeniyle eve her zaman ödüllerle dönüyor. Ray’e olan sevgisini sürekli onunla uğraşarak gösteriyor.
- Kenneth (Cedric Yarbrough): Okulda hademe olarak çalışırken kendini bir anda JJ’nin sesi olarak buluyor. İçine düştüğü bu yeni tuhaf aileye kısa zamanda alışıyor, yeri geldiğinde onlara yol gösteriyor. JJ ile kısa zamanda sağlam bir bağ kuruyor. Dizinin en eğlenceli karakteri olduğunu söylesek itiraz eden çıkmaz sanırım.
SON SÖZ
Speechless, geride bıraktığımız sezonun en kaliteli komedilerinden biri. Hem eğlenceli konuları, hem de sempatik karakterleriyle daha ilk bölümden izleyiciyi kendine çekmeyi başarıyor. Başta Minnie Driver ve tatlı İngiliz aksanıyla birlikte tüm oyuncuların üzerine düşen görevleri başarıyla yerine getirdiğini söylemek lazım. Bıçak sırtı olabilecek bir konuyu en iyi şekilde ekrana taşırken özel ihtiyaçları olan insanların da toplumda yer alması gerektiğine değinmeden geçmiyor. Kısacası güzel bir aile komedisi arayanlara tavsiye edilir. İzleyecek olanlara iyi seyirler.
FRAGMAN
yorumlar
Ben bu diziye başlarken bu kadar seveceğimi tahmin etmemiştim. (Hatta Minnie Driver’ın yine aynı role çıktığını görüp gözlerimi devirmiştim başta.) Daha sulu zırtlak ve duygu sömürüsüne soyunan bişi bekliyordum. Ama korktuğum gibi olmadı.
İlk sezonu pek bir zevkle izledim. Her karakteri ayrı sevdim. İşin komedisini de trajedisini de insanı boğmadan, cıvıtmadan verebildi.
Kenneth ve JJ favorilerim. ( JJ’in gülüşünün de hastasıyım. )
Sezon boyunca her izleyişimde modumu değiştiren, gülümseyerek ekran başından kalkmamı sağlayan hoş bir aile komedisi oldu.
Bu arada Ray bana hep The Real O’Neals’taki Kenny’nin eşcinsel olmayan hali gibi geliyor. Ama Ray ondan daha sevimli ve çekilir elbette.
Ben de ilk yayınlandığı haftadan beri severek takip ettim. Karakterlere hemen ısınıyorsun. Komedi ihtiyacımı yeterince gideriyor, BBT ile birlikte. Yeni sezonu iple çekiyorum.
S2 Postercik
S2 Kast Foto
Nick Viall (The Bachelor) diziye konuk olacakmış. Kasım sonu.
Tanrım yarabbim.
S01E01
Fena değildi ilk bölüm. Minnie Driver, About A Boy’daki karakterinin neredeyse aynısını canlandırıyor diyebilirim. Burada takıntı seviyesi bir seviye daha yüksek gibi ama. John Ross Bowie’nin karakteri nefes aldıran karakter, Cedric Yarbrough’un karakteri ise mod yükselten karakter olmaya aday. En çok seveceğim karakter adayı ise Ray. Dylan ise dış kapının mandalı olacak gibi duruyor bu ailede. Marin Hinkle’ı görmek de güzeldi elbette.
Kahkaha vaat etmiyor pek dizi. Daha çok sempatiklikten yürürüm derdinde. Yürüyebilirse de sıkıntı olmaz gibi duruyor. ‘Henüz yapım aşamasında.’ esprisi, trafik polislerini 2. görüşümüz, ev turu ve Ray-Jimmy gece gezisi sahnesi bölümde daha fazla hoşuma giden anlar oldu diyebilirim.
Şimdilik izlemeye devam.
S01E02
İlk bölümün ardından pek kahkaha vaat etmiyor, sempatiklikten yürüyecekler demiştim ama bu bölüm ikisini birden yapabileceklerini gösterdiler. 3-5 sağlam kahkaha attım bu bölümü izlerken ve boğazımda hissediyorum hala etkisini.
Herkes komediye katkı sağladı bu bölüm ama özellikle Ray’e çok güldüm.
S01E06
3, 4 ve 5. bölümler tek kelimeyle tırttı. Ne sempatiklikten yürüyebildiler ne de güldürebildiler 3’ün kapanışı hariç. Bu bölüm de kötü çıkarsa bırakırım diyordum ama güzel olmuş. Biraz daha uzatmış oldu bendeki ömrünü böylece dizi.
Baba kız tarafı vasat kalsa da Ray-Maya tarafı ve JJ-Kenneth tarafı güzel aktı bölümün. Hart of Dixie’den McKaley Miller’ı görmek de güzeldi. Özlemişim valla.
S01E10
7. bölüm, Andrea Anders ve Rob Corddry’nin konukluğu sayesinde fena geçmemişti ama sonraki 3 bölüm tırttı yine. 8’de McKaley Miller’ın tekrar konuk oluşu ve 10’da Julianne Hough’un ziyareti bile kurtaramadı cidden bu 3 bölümü. 10 bölümden 6’sı bu seviye kötü olunca daha fazla zorlamanın bir esprisi yok. Bıraktım gitti.
Oh beee
2×18 sezon finaliymiş yahu. Ben de dedim n’oluyoruz. Tatlış bir final olmuş. Mutlu ediyor bu dizi beni.
Bu arada Gregory Silveri 16 Ocak 2018’de 47’sine 1 ay kala hayata veda etmiş. Ruhu şad olsun.
Ben Savage, 3. sezonun ilk bölümüne konuk olacakmış.
S2 Poster
3×11 Şarkı seçimleri ve yarattığı durum ile epey eğlendim.
3. sezonu güzel kapatmışlar. Beğendim. Ayrıca final tadındaydı da. (Yeni sezon gelse başımın üstünde yeri var tabi ama zor gibi sanki.)