Tales from the Crypt – Tanıtım
8 yorum pirate 24 Mart 2023 08:05
Tales from the Crypt, 1989-1996 yılları arasında HBO’da yayınlanan antoloji formatında bir dizi. Korku-gerilim türündeki dizi fantastik öğeler de içermekte.
7 sezon süren dizi, 6+18+14+14+13+15+13 olmak üzere toplam 93 bölümden oluşmakta.
Dizinin bölüm süreleri 20-31 dakika arasında değişmekte.
Dizi, William M. Gaines tarafından yaratılan ve 1950-1955 yılları arasında yayımlanan aynı isimli çizgi roman serisinden uyarlanmış. Yine aynı dönemlerde yayımlanan The Vault of Horror, The Haunt of Fear, Crime SuspenStories, Shock SuspenStories ve Two-Fisted Tales isimli çizgi roman serilerinden de ekmek yemiş aynı zamanda dizi.
Steven Dodd, dizinin yaratıcısı konumunda. Richard Donner, David Giler, Walter Hill, Joel Silver, Robert Zemeckis ve Michael Hirsh, dizinin yapımcı kadrosunu oluşturuyorlar. Emmy, Academy of Science Fiction, CableACE, Motion Picture Sound Editors gibi ödül törenlerinde çok sayıda adaylık ve ödül kazanmış.
Dizi, aslında 3 sezon için planlanmış ama popülerlik yakalayınca 7 sezona kadar uzamış. Dizinin prodüksiyonu 6 sezon boyunca ABD’de yapılmış ama final sezonunda İngiltere’ye taşınmış.
Aynı isimli 1972 yılı yapımı bir sinema filmi mevcut. İlk sezonun 2. bölümündeki hikaye filmde de mevcut. Film ve dizide ortak olan başka hikayeler de mevcut mu bilmiyorum izlemediğim için.
Dizi henüz sona ermeden 3 filmden oluşacak olan sinema filmlerinden ilki vizyona girmiş. 1995 yılında gösterime giren Demon Knight‘ı 1996 yılında Bordello of Blood ve 2002 yılında Ritual filmleri takip etmiş.
Tales from the Cryptkeeper isimli bir çizgi dizi de mevcut. 1993 ve 1994 yıllarında ABC’de 13’er bölümlük 2 sezon olarak yayınlanmış. 1999 yılında ise CBS’te New Tales from the Cryptkeeper adıyla yayınlanan ve yine 13 bölümden oluşan ek bir sezon mevcut.
1996-97’de CBS’te Secrets of the Cryptkeeper’s Haunted House isimli bir çocuk oyun şovu, 2000’de Tales from the Crypt isimli bir radyo şovu yayınlanmış.
1997 yılında yine HBO’da yayınlanmış olan ve ömrü tek sezonla sınırlı kalan Perversions of Science isimli bir uzantı dizi de mevcut.
The Frighteners, From Dusk Till Dawn ve Death Becomes Her gibi popüler sinema filmlerinin hikayeleri, aslında bu dizinin birer bölümü için planlanan hikayelermiş. From Dusk Till Dawn haricindeki ikisi, dizimizin yapımcılarından Robert Zemeckis eşliğinde filme dönüşmüş.
Dizinin 6 bölümden oluşan ilk sezonunu izleyip bitirdim. Sezonun ilk ve son bölümleri çok sıkıcı başlangıçlar yapınca iki bölümü de pas geçtim. İlgi çekici konular ve konuklarla gelen ve eğlenceli geçen diğer 4 bölümden ise yeterli miktarda keyif aldım.
Yukarıda da sözünü ettiğim 1972 yılı yapımı filmde de mevcut olan 2. bölüm hikayesi şöyle: Noel dönemindeyiz. İlk olmayan ve de çocuğunun babası olmayan kocasını öldürmeye karar vermiş bir kadın (Mary Ellen Trainor) (Relativity, Roswell) var hikayemizin merkezinde. Hesapta olmayan şey ise o karlı gecede kana susamış olan tek kişinin kendisi olmayışı.
3. bölümde evsiz bir adamken bir bilim adamıyla tanışan ve ölüme meydan okumaya başlayan Ulric (Joe Pantoliano) (The Sopranos, The Handler) isimli bir adamın fantastik ve trajikomik hikayesini izliyoruz.
Başrolünde Switched at Birth, The Spencer Sisters, Caroline in the City dizileri, Back to the Future film serisi ve Red Dawn, All the Right Moves, Casual Sex?, Dennis the Menace gibi sinema filmlerinden yakinen tanıdığımız Lea Thompson‘ı izleme fırsatı yakaladığımız 4. bölümde kendine bir çeşit Pretty Woman hikayesi yazmaya çalışan bir cadde köşesi seks işçisinin başından geçen fantastik ve trajikomik hikayeyi izliyoruz.
Sezonun 5. bölümünde ise trajikomik bir gerilim hikayesiyle karşımıza çıkıyorlar. Amanda Plummer (Ratched) ve Stephen Shellen (Counterstrike), balayına çıkan yeni evli bir çifte hayat veriyorlar. Yağmurlu ve fırtınalı bir gecede yolda kalıyorlar ve boş bir eve sığınıyorlar.
Dizinin oyuncu havuzunda Brad Pitt, Demi Moore, Patricia Arquette, Kim Delaney, Timothy Stack, Andrew McCarthy, Malcolm McDowell, Tim Roth, Whoopi Goldberg, Kyle MacLachlan, Kirk Douglas, Steven Weber, John Glover, Beau Bridges, Faye Grant, Joe Pesci, Timothy Dalton, Mimi Rogers, Blythe Danner, Christopher Reeve, David Morse, Treat Williams, Yul Vazquez, Brooke Shields, Martin Sheen, Lou Diamond Phillips, Ernie Hudson, Kate Vernon, Clancy Brown, Bill Paxton, Hector Elizondo, Catherine O’Hara, Tate Donovan, Terry O’Quinn, Hank Azaria, Ewan McGregor, Elizabeth McGovern, Steve Coogan, James Frain, Teri Hatcher, Katey Sagal, Carol Kane, Patricia Clarkson, Jeffrey Tambor, Dylan McDermott, Bess Armstrong, Steve Buscemi, Billy Zane, Priscilla Presley, John Stamos, Perry King, Kimberly Williams-Paisley, Teri Polo, Ciarán Hinds, Ally Walker, Tia Carrere, John Shea, Wendie Malick, Anna Friel, Kathleen York, James Remar, Debra Mooney, Tom Hanks, Alan Ruck, Sherilyn Fenn, Phil Davis, Daniel Craig, Robert Patrick, Sam Waterston, Jason London, Jon Tenney, Esai Morales, Titus Welliver, Kevin Dillon, Mark Pellegrino ve Michael J. Fox gibi isimler mevcut.
yorumlar
Başrolde Demi Moore’u, yardımcı rolde Jeffrey Tambor’u izlediğimiz bir bölümdü. Jeffrey Tambor, The Nutty Professor’deki Eddie Murphy misali bir şişmanlatma tekniğiyle karşımızdaydı. Demi Moore ise büyük popülerlik kazandığı Ghost filmiyle aynı dönemde çekilip aynı yıl içerisinde yayınlanan bu bölümde tıpkı o filmde olduğu gibi ona hiç yakışmayan kısacık saçlarıyla karşımızdaydı.
Yine trajikomik bir hikaye vardı ortada. Kötü bağlandı diyemem ama benim aklımda daha iyi olabilecek başka bir son (
) vardı. O sonu buna kesinlikle tercih ederdim.
S02E02
Bu hikaye için bundan daha ideal bir son olamazdı işte.
S02E05
Teri Hatcher hayranlığım, S02E06‘ı pas geçmeme engel olamadı.
S02E07
Vasat bir bölümdü. Kim Delaney’nin karakteri Gloria’nın fettanlığı sayesinde izlendi bir şekilde.
Katey Sagal’ın konuk olduğu S02E08‘i de pas geçtim.
S02E09‘da Patricia Arquette’nin kafası kırık, çekici bir genç kız olarak sunulan karakteri Mary Jo’yu stalkladık. Başka da bir esprisi yoktu bölümün. Kapanışı makul bir şekilde yaptılar denebilir.
S02E10, S02E11, S02E12, S02E13 ve S02E14‘ü de pas geçtim.
S02E15
Kötü bir bölümdü aslında yine ama tamamladım bir şekilde. Yalnız o koca olacak adam ne mal bir şeydi öyle yahu? Sırf dili tutuldu diye yarım saat içinde kadını akıl hastanesine şutlamak neyin kafasıdır?
S02E16: Pas
S02E17
Eğlendim bu yapışık ikizler hikayesini izlerken.
S02E18 (Sezon Finali): Pas
S03E01
Bölümün ilk yarısı keyifli geçmişti aslında ama ikinci yarıda ilgimi kaybettim.
S03E02: Pas
S03E03
Zorlayarak da olsa tamamlayabildiğim bir bölümdü.
S03E04, S03E05, S03E06, S03E07, S03E08, S03E09 ve S03E10: Pas
S03E11
Sezonun tamamlayabildiğim 4 bölümünden biriydi. Kötünün iyisi bir bölümdü denebilir.
S03E12: Pas
S03E13
Bu berbat geçen sezonun baştan sona kendini ilgiyle ve keyifle izletebilen tek bölümüydü. V dizi serisinin başrollerinden Faye Grant iyi taşıdı bölümü.
S03E14 (Sezon Finali): Pas
S04E01: Treat Williams başroldeydi. Muhtemelen şu ana kadar izlediğim en genç (40 yaş) haliyle. Son 4-5 dakikaya kadar izletti kendini bölüm ama kapanışı cidden çok kötü yaptı.
S04E02: Niye pas geçmediğimi bilemediğim bir bölümdü. Tamamladım bölümü ama pek bir şey de anlamadım açıkçası. Altyazısız izliyor oluşuma da bağlayamıyorum bu durumu. Cidden çok anlamsız/gereksiz bir bölümdü.
S04E03: Tamamlamış olsam da çok kötü bir bölüm oldu bu da. Tia Carrere bölüm konuklarından biriydi ama diğer bölüm konuğu Sherrie Rose’un gölgesi altında ezildi.
S04E04: Pas
S04E05: Sezonun baştan sona keyif alarak izlediğim ilk bölümü oldu. Başrolde Mimi Rogers iyi taşıdı cidden bölümü. ‘Bizde yalan yok.’ yansıması şeklindeki finali de makuldü.
S04E06‘dan S04E14‘e (Sezon Finali): Ful pas.
S05E13 (Sezon Finali)
Bitti bu sezon da. 1, 3, 4, 5, 8, 9 ve 12’yi pas geçtim. 2’yi ve 7’yi atlaya atlaya bitirdim. 6 ve 11, aktı bir şekilde ama sonlarını beğenmedim. Brooke Shields ve Perry King’li 10. bölüm ile John Stamos ve Kate Vernon’lı 13. bölümü ise nispeten daha fazla sevdim diyebilirim.
S06E01: İyi başladı aslında bölüm. Başrolde
Catherine O’Hara’yı izlemesi de keyifliydi. Lakin 13. dakikada tekrara girince kaybetti beni bölüm. Devamını atlaya atlaya bitirdim.
S06E02: Her ne kadar yüzünü görmesek de S04E03’ün ardından yeni bir karakterle tekrar karşımızdaydı Sherrie Rose. Sezonun fena bulmadığım bir bölümüydü.
S06E03‘ten S06E06‘ya: Pas
S06E07: Sezonun atlaya atlaya da olsa tamamlayabildiğim bölümlerinden biriydi. Sonu makul bir şekilde bitti.
S06E08: Sezonun en çok keyif aldığım bölümüydü. Twist başarılıydı. Shelley Hack iyi taşıdı bölümü. Baştan sonra ilgiyle izletti kendini.
S06E09: Atlaya atlaya da olsa tamamladığım bölümlerden biriydi ama epey kötü bir bölümdü.
S06E10: Pas
S06E11: Atlaya atlaya da olsa tamamladığım bölümlerden biriydi ama epey kötü bir bölümdü.
S06E12 ve S06E13: Pas
S06E14: Sezonun tamamlayabildiğim bölümlerinden biriydi.
S06E15 (Sezon Finali): Pas
S07E01: Atlaya atlaya da olsa tamamladığım bir bölüm oldu. Sondaki twist başarılıydı.
S07E02‘den S07E05‘e: Pas
S07E06: Absürt, saçma sapan bir bölümdü aslında ama tamamladığım bölümlerden biri oldu yine de.
S07E07: Sezonun baştan sona ilgiyle izlediğim ve fena bulmadığım tek bölümüydü.
S07E08 ve S07E09: Pas
S07E10: Anna Friel hatırına tamamladım bölümü ama berbat bir bölümdü.
S07E11, S07E12 ve S07E13 (FİNAL): Pas
Sezon Özeti: İngiliz kafası yakışmamış bu diziye bence. Bazı bölümlerde sadece konuşmuş olmak için konuşmuşlar denebilir. Kast seçimleri açısından da pek başarılı bulmadım. Ayrıca Amerikalılara kıyasla fazla iffetli kalmışlar İngilizler. Çıplaklık içeren tek bölüm 12. bölümdü sanırım. Söz konusu kişi de bir İngiliz değil Amerikalıydı zaten. Final bölümünde animasyon işine girmişler bu arada ki direkt pas geçtim o bölümü.
Dizi Özeti: Diziyi hızlıca izleyip bitirmek zor olmadı. Bölümlerin aşağı yukarı yarısını pas geçtim keza. En iyi sezon ilk sezon oldu. 4/6 başarı yüzdesi yakaladı bende. 2. sezon için 7/18 diyeyim hadi ve 2. sıraya koyayım. 3. sezon 2/14, 4. sezon 1/14, 5. sezon 2/13, 6. sezon 2/15 ve 7. sezon 1/13 başarı yüzdesiyle ilk 2 sezonu özlemle aratır beceriksizlikteydi.