The Spencer Sisters, Kanada kanallarından CTV’nin bir dizisi. 29 Ocak’ta başladı ve sezon 10 bölümden oluşacak. Yayınlanan ilk bölümü 43 dakika uzunluğunda.

The Spencer Sisters, komedi ve dramayı harmanlayan bir dedektiflik dizisi. Bölümün bir kısmını özel hayat sahneleri bir kısmını ise dedektiflik/gizem hikayesi sahneleri kaplamakta.

Dizinin yaratıcısı Alan McCullough. Ona yapımcı koltuğunda Jennifer Beasley, Jenn Engels, Phyllis Laing, April Mullen ve Jennica Harper gibi isimler eşlik etmişler.

Darby Spencer, büyük bir şehirde erkek arkadaşıyla birlikte yaşayan, hevesli ve başarılı bir polis memuru. Yaklaşan dedektiflik sınavlarına hazırlanmakta. Operasyonlar sırasında dinlenmediği ve bir erkek dedektif tarafından geri plana itildiği için sinirlenmekte. Yine bir operasyon sırasında kendi bildiği yoldan gidip suçluyu sorunsuz bir şekilde yakalayan Darby, amirinden övgü alması gerektiğini düşündüğü noktada emre itaatsizlikten kınama ve azarlama alınca sabrı taşıyor ve istifa ediyor. Sinirle eve geldiğinde ise erkek arkadaşını yatak odasında bir kadınla basıyor. Daire erkek arkadaşına ait olunca eşyalarını toplayıp çıkmak zorunda kalıyor.

Misafir olmak amacıyla birkaç arkadaşını arayıp umduğunu bulamayan Darby, son çare olarak Alder Bluffs isimli hoş bir yerleşim yerinde yaşayan, son yıllarda yabancılaştığı, varlıklı annesi Victoria Spencer’ın yanında alıyor soluğu istemeye istemeyerek de olsa.

Victoria, dünyaca ünlü bir yazar. Suç/gizem/gerilim türünde romanlar yazmakta. Son romanında umduğu pozitif geri dönüşleri alamasa da bundan önceki romanlarıyla büyük bir başarı yakalamış. Kitapları en çok satanlar listelerine girmiş. Çok sayıda prestijli ödül kazanmış.

Darby’nin bir görev sırasında vefat eden babası da bir polismiş. Tüm hayatı bir anda yerle bir olan Darby, baba mesleği olan polislikten ruhen kopamamış. Hayatı gizem ve suç yaratmakla geçen, son kitabının yarattığı hayal kırıklığına ek olarak son 1 aydır bir yazar tıkanıklığı yaşadığını dillendiren ve bunun mutsuzluğunu ve tedirginliğini yaşayan Victoria, Darby’nin liseden bir arkadaşına gizem dolu bir olayda yardım edip sorunu birlikte çözmesine yardım ediyor. Böylece tekrar yakınlaşmaya başlıyorlar ve bu yeni keşfedecekleri uyumlarını ilerleyen bölümlerle birlikte gizem çözmede ve özel dedektiflik yapmakta kullanıyorlar.

Darby Spencer karakterinde 18 to Life, Degrassi: The Next Generation, Superman and Lois, Virgin River, Saving Hope ve Diggstown gibi dizilerden tanıdığımız Stacey Farber‘ı izleme şansı elde ediyoruz.

Victoria Spencer karakterine Switched at Birth ve Caroline in the City dizileri, Back to the Future film serisi ve Red Dawn, All the Right Moves, Some Kind of Wonderful, Casual Sex?, Dennis the Menace filmlerinden yakinen tanıdığımız Lea Thompson hayat veriyor.

Y: The Last Man, The Hot Zone ve The Moodys dizilerindeki küçük rollerinden anımsanabilecek Ayesha Mansur Gonsalves, Victoria’nın menajeri Sarita Stark karakterini canlandırıyor.

Inhuman Condition isimli diziden anımsanabilecek Thomas Antony Olajide, Darby’nin lise yıllarındaki en yakın arkadaşı olan ve hala iletişim halinde olduğu Zane Graham karakterine hayat veriyor. Alder Bluffs’ta kocası ve küçük bebeği ile birlikte yaşıyor. Polislik yapıyor.

Zane’in kocası Antonio rolünde Rodrigo Massa‘yı izliyoruz. Bir şef kendisi. Kafe/restoran tarzı bir yer işletiyor.

Good Witch ve Arctic Air dizilerindeki küçük rollerinden anımsanabilecek Edward Ruttle, Darby’nin lise yıllarındaki sevgilisi Lucas Collins karakterini canlandırıyor. Doktorluk yapmakta.

Spinning Out, Slasher, Shadowhunters ve Heartland gibi dizilerden aşina olduğumuz Kaitlyn Leeb, Lucas’ın güzel nişanlısı Lindsay rolüyle karşımıza çıkıyor. Bir avukat kendisi.

Kadroda ayrıca Husein Madhavji (Utopia Falls, Saving Hope, Call Me Fitz) ve Adam Hurtig gibi isimler bulunmakta.

Madhavji, Alastair Dhumal isimli bir hackerı, Hurtig ise Harris isimli bir polis dedektifini canlandıracakmış.

Dizinin ilk bölümünü izledim. Bölümün dedektiflik hikayesi vasat başlayıp, kötü devam edip idare eder bir şekilde bitti. Ben dizinin dedektiflik hikayesi kısmını değil diğer kısımlarını ilgi çekici buldum. O kısımları keyifle izledim ve eğlendiğim birçok an oldu.

Stacey Farber’ı da Lea Thompson’ı da tanır ve severim. Stacey Farber’ı 18 to Life dizisinde bayıla bayıla izlemiştim ve burada karşımda yeniden görmek çok hoş oldu. Bölümü de çok başarılı bir şekilde taşıdı bu arada kendisi. Dizi, ilerleyen bölümlerde bu ilk bölümün ayarında ve tadında devam edebilirse yeterli olacaktır benim açımdan.