Hell On Wheels || Tekerli Cehennem — tanıtım
102 yorum dkamoy 01 Aralık 2011 18:31
Yıllardan 1865… Amerika, Kuzey-Güney Savaşı‘ndan yeni çıkmış. Tam bir western filmini andıran dizi bekliyoruz. Derken, o da ne? Bu galiba “vahşi batı”dan ziyade, bir “dönem” dizisi mi ne? Yoksa entrika, politika, azınlık hakları, tarih ve dahi atlı kovboylar ile tabancaları derken hepsi içiçe mi?
Meraklananları yazının devamına alalım öyleyse…
“Hişt, sana diyorum” notu : Benim gibi “Amaan western” deyip ilk anda burun kıvıranlardansanız ve fırsat kaçırmak istemiyorsanız önce bu yazıya bir göz atın derim.
İlk haberini Mayıs 2010’da aldığımız Hell On Wheels, Amerikan kablolu kanallarından Breaking Bad, Mad Men, The Walking Dead ve The Killing‘in evsahibi AMC’nin en yeni dizisi. Bir vahşi batı, yani western dizisi olarak lanse edilen dizi, aslında bir o kadar da dönem dizisi ve iyilerinden bir dönem dizisi.
Eski konfederasyon askeri (güneyli asker) şimdilerin silahşörü Cullen Bohannon (Anson Mount) etrafında gelişen olayları izliyoruz Hell On Wheels‘ta. Kahramanımız, ölen karısının intikamını almak için yollara düşmüş. Bu arada ülkede kıtayı dolaşacak olan demiryolu inşaatı sürüyor. Bu inşaatın işçileri, yöneticileri ile onların ihtiyaçlarını (kilisesinden, genelevine, kumarhanesinden, barına) karşılayan insanların topluca oluşturduğu ve ray ilerledikçe ilerleyen bir kasaba düşünün. İşte bu göçebe kasabanın adı Hell On Wheels (Tekerli Cehennem). Dizide hem bu kasabanın göçebe müdavimlerinin hayatına, hem de iç savaşın ardından yaralarını sarmaya çalışan ülkede olan bitene tanık oluyoruz.
Kovboylar, atlar, çadırlar, silahlar derken bu demiryolu inşaatı mevzusundan kelli politika ve entrika da giriyor işin içine…
Kölelikten henüz sıyrılan ancak hala esir muamelesi gören zenciler, topraklarındaki yabancılarla kanlı bıçaklı (oklu) kızılderililer derken azınlık hakları mevzuları da geri durmuyor elbette.
6 Kasım’da başlayan 10 bölümlük ilk sezonunun 4 bölümünü geride bıraktığımız Hell On Wheels‘ta, genelde vahşi batı konulu eserlerdeki o iç karartan hava yok. Sürekli kurşunlar havada uçuşmuyor ama yine de kahramanların karizmaları yerli yerinde maşallah. Ayrıca banjo müziğini sevenlere doğal olarak güzel bir ziyafet de var bölümler boyunca. İnanmazsanız giriş müziğine bir göz atın.
Kadro öyle bangır bangır bağırmıyor, ancak herkes üstüne düşeni yapıyor bence. Birçok oyuncu İrlanda, Avustralya, Kanada vb. kökenli sanatçılar olduğundan hoş bir mozaik tutturulmuş.
Cullen Bohannon (Anson Mount)
Anson Mount ve ficudu
Başrolde, bundan önce dişe dokunur bir çıkış yapmamış olan, imaj yaratıcılarına şapka çıkarttıran yeni yüzü ile Anson Mount var. Kendisi, bana “Yahu, bu adamdan basbayağı Kara Kule karakteri olurmuş” dedirtecek karizmayı ve silahşörlüğü sunuyor. Ayrıca meraklısına güzel bir vücut da sergilediği bir gerçek. Canlandırdığı Red Kit‘e yakın ahlaktaki Cullen Bohannon karakterine, hem iyi kalpli hem de acımasız olmayı güzel yedirdiğini düşünüyorum.
Elam
Zenci kadrosundan ortama dalan hip hop şarkıcısı Common da başarılı bir tipleme çiziyor bizlere. Canlandırdığı Elam isimli karakter, pek huysuz ve bir o kadar da dişli biri.
Doc
Star Trek (Uzay Yolu) sevenler için her zaman Mr. O’Brien olarak kalacak oyuncu Colm Meaney‘i ise yine o güzelim İrlanda aksanı ile ve fakat hiç alışkın olmadığımız Thomas ‘Doc’ Durant rolünde izliyoruz. Doc’u, fazlasıyla pislik, küpünü doldurma peşinde zeki bir politikacı diye özetleyebiliriz. Kendisi, diziye konu olan inşaatın olmaz olası müteahhidi.
Lily Bell
Dizi boyunca ortalıkta asil, zeki ve güzel hatun olarak salınacağı daha ilk bölümden belli olan Lily Bell‘e ise yine İrlanda kökenli aktris Dominique McElligott can veriyor.
McGinnes Biraderler Kumpanyası
* Damages izleyenlerin hemen hatırlayacağı Tom Noonan‘ı görmüş geçirmiş adam Rahip Cole;
* Avustralyalı aktör Eddie Spears‘ı evcil kızılderili Joseph Black Moon;
* Ben Esler ile Phil Burke‘ü İrlanda’dan yeni gelmiş, Amerika’da köşeyi dönme hayalindeki kumpanyacı kardeşler Sean ve Mickey McGinnes rolünde izliyoruz.
Eva (senin yüzüne n’olmuş? )
Daniel Johnson
The Swede
Fahişelerin en karizmatiği, zeki ve güzel kadın Eva‘yı Robin McLeavy; ortamın kötü ama akıllı silahşörü The Swede‘i Sanctuary‘den hatırlayacağınız o sinir bozucu sesiyle insanı geren Christopher Heyerdahl; demiryolu inşaatının çavuşu Daniel Johnson‘ı Monk‘un leziz başkomiseri Ted Levine canlandırıyor.
AMC’nin geçen yıl The Walking Dead’le yaptığını bu yıl da Hell On Wheels ile yaptığını, -bana tok olduğum bir türü bayıla bayıla izlettiğini ve tavsiye ettirdiğini- itiraf etmekten geri kalmayayım ve sizleri, bence pek de yeterli olmayan tanıtım filmi ile başbaşa bırakayım. Tavsiyesi benden, izleyip izlememesi sizden.
Meraklısına, kamera arkası görüntüler ve röportajlar içeren ve fakat ilk bölümü izlemeyenlere ispiyon eden şu 5 dakikalık videoyu da öneririm.
yorumlar
merhabalar,
3.sezon benim için ne kadar sıkıcı geçtiyse, 4.sezonda bi o kadar hızlı ve keyifli geçti.
Şahsıma göre 10 numara 5 yıldızdı 4.sezon.
4. sezonu taze bitirip geldim. Her zamanki gibi gayet zevkle izlettirdi bana kendini. Bu sezon beni sıkan tek karakter olmayışı
beni gayet memnun etti. Ha bizim adamın
Arada bir sürü dolgu bölüm vardı bence ana hikayeye çok da katkısı olmadığını düşündüğüm, ama beni onlar da gayet doyurdu.
Bir de
epey iyi işlediklerini düşünüyorum.
yaşamak ayrıcalıktı, çok beğendim.
Yenilerden heyecanla beklediğim Jake Weber’in karakterinin
beklemiyordum açıkçası. Adam da iyi oynadı valla.
Sezonun beni en şaşırtan konuğu ise jön kadrosundan gelen Sydney Snow’u canlandıran Jonathan Scarfe oldu. Bi yerden gözüm ısırıyor derken meğer Raising the Bar’ın en tıfıl bulduklarımdan biri değil miymiş? Abi o nasıl imaj yenilemektir yahu… Bırakmasın bu saçlı, sakallı halini sakın. Leziz olmuş.
Ay ay bi de
Tamam tamam, yorumumu son bi cümle ile bitircem:
Her zamanki gibi Christopher Heyerdahl bana yine defalarca kahkahalar attırdı + kendine hayran bıraktı.
Asıl neyi unuttum. Tüm güney aksanı gereken kötü adam sahnelerinin vazgeçilmez Nuri Alço’sunu ilk defa şu dizide beğendim. Mormonluk nasıl da yakışmış.
Bu arada, son sezon başlıycak 1 aydan kısa bi süre sonra ve ben önceki sezonla anca helalleşebildim, haklısınız. Üstelik acaba iki yarıyı birden biriktirip topluca mı izlesem diye de düşünüyorum 5. sezon için (Breking Bad ve Mad men gibi ikiye bölecekler ya…)
Sezona güzel özet çekmişsin, yorumu keyifle okudum.
Bu dizinin kadın karakterlerine ayrı bir bitiyorum.
Gazeteci kadın
AMC bunu huy edindi. Herhalde sözleşmeleri (bölüm sayısı belli olmayan) sezonlar üzerinden heriflerin. 6. sezon olsa sözleşme yenilemeleri gerekecek herhalde diye düşünüyorum.
Daha yeni izleyebildim.
@burakturan ve @necdetcem7: İkinizinde hiç yorumunu görmediğimden izlemediğinizi farzediyorum. Eğer listenizde yoksa mutlaka ekleyin. Önümüzdeki yaz yayınlanacak 7 bölümle final yapacak dizi. Ben beğeneceğinizi düşünüyorum kesinlikle
@okakacukaka: Çok izlemek istediğim dizilerin başında geliyor aslında hatırlattığın iyi oldu. Western seviyorum zaten. Sende seversin diyorsan sıkıntı yok.
Dizi final yapsın izleyeceğim mutlaka.
@okakacukaka: Sevmeyeceğimi düşünüyorum, western türünü hiiç sevmem. gerçi tanıtımda westernden ziyade dönem dizisi denmiş ama gram ilgimi çekmiyor, önerin için teşekkürler yine de.
@okakacukaka (şuradaki yorumuna cevaben): Tahmin etmiştim.
Çok özledim be Gel artık Haziran
@okakacukaka : Ay yazık sana yahu…
Previously on AMC’s Hell on Wheels …. Allah’ım şu cümleyi ne kadar özlediğimi tarif bile edemem.
Harika bir bölümle döndü dizi.
– Naomi’yi görmek gerçekten çok güzel oldu. Çok tatlı bu hatun ya. Keşke her bölümde olsa Ormandaki kovalamaca sahneleri de güzeldi. Tam eski yaşadıklarından ötürü birazcık Swede’e sempati beslesem de bir anda uçtu gitti.
– Bölümün sonu efsane oldu. “Hanged by the neck until dead!!” Artık The Swede yok. Ne kadar kendinden nefrette ettirse o sahnede insan ister istemez üzülüyor
Bu seviyede devam etsin geri kalan bölümler
Duygusal olarak çok güzeldi bu bölüm
Ahırda Bohannon, Naomi ve William arasındaki konuşma çok duygusaldı. Cullen ile birlikte benimde gözlerim doldu
En sondaki olayın cereyan edeceğini tahmin ediyordum ama bu kadar çabuk olmasını beklemiyordum. Artık hayırlı uğurlu olsun demek düşer bize
@okakacukaka : Oooo finale 13 gün kalmış ayol. Bu gidişle finalden sonra yetişebileceğim anca. Bayram programımızda başka final yapmışları alınca araya henüz bunun son 14 bölümüne başlamamış bulunduk.
Gelmişken 5 x 12 üzerine:
Bu bölüm değişik duygular içerisindeydim. Hem sevindim hem üzüldüm hemde heyecandan yerimde duramadım.
– Mei’nin gitmesine üzüldüm baya. Tam Cullen yine mutlu olmaya başlayacaktı yine olamadı. Finalde mutlu olacak mı acaba?
– Mei’yi kurtardığı sahne süperdi. Cullen’ın cool bir tavırla milleti öldürmesini izledik
Ohooo emin ol bi başladım mı her gün 1 taneyle yetinirim. :))) Bunun bi haftasonluk işi var. Ama hangi haftasonu olacağı şimdilik belirsiz.
Hmmm. Dayanamam diyorsan o zaman final haftası tam bitirmelik gibi duruyor
Final öncesi güzel bir bölüm oldu.
Haftaya final var ya la
Öncelikle AMC kanalına bize böylesine harika bir macera yaşattığı için teşekkür etmek lazım. Adam gibi adam Cullen Bohannon’ı bizlerle tanıştırdılar ve sevdirdiler.
Açıkçası final bölümü olarak biraz hafif başladı ancak sonlara doğru çok güzelleşti ve güzel bir bitiriş yaptı.
– Thomas Durant’i hiç sevmiyor da olsam mahkemede yaptığı konuşma enfesti. Baya bir gururlandım. Sonuçta 5 sezon boyunca bizde onlarla birlikteydik devamlı. Aile gibi
Yolun açık olsun güzel yürekli insan. Daima özleneceksin
Geçen sezonların ihtişamının üzerine bu kadar sönük bir final sezonu beklemiyordum. Keşke 14 değil 10 bölümde bitirmiş olsalarmış. Çok daha derli toplu ve kendi çıtasının altında kalmayan bir sezon olurmuş.
Özellikle ilk 7’sinde bir sürü oyalanma bölümü, bir o kadar uysa da kodum sahnesi, bunca zamandır istikrarlı giden karakterlerin yenilip yutulmaz çellişmeleri yüzünden hayal kırıklığı ile geçti benim için ilk yarı. Bitse de gitsek diyerek izledim birçok bölümü.
Son 7 bölümde ise dizi yavaş yavaş kendi çizgisine geri çıktı şükür. İçim rahatladı, şanıyla veda ettim kendisine.
Toplama bakarsak severek ve ilgiyle izlediğim nadir diziler arasında yerini aldı HOW. Özellikle de sürekli yeni yeni, birbirinden harika ve farklı kötüleri ile büyüledi beni. Bu kötülerin gerek temsil ettikleri sınıflar, gerek kötülük yapma yöntemleri hep kendine has oldu ve oyuncuları da apayrı iyi oynadılar. Bu kadar çeşitli, bol ve sevdiğim kötü karakter olan bir dizi daha hatırlamıyorum (unreal’ı tenzih edeyim). Durant’inden, Swede’ine, Father Young’ından, Senatör Campbell’ına ve daha nice sezonluk kötü adama, hepsine saygılar.
Bi de kadınları da ayrı bi güzeldi be dizinin.
Dizinin başıdan bu yana iyi adam temsili olmasına rağmen bizleri sıkmayan, yormayan Mr. Bohannon’ı ise özleyeceğim kesin.
@okakacukaka
Bi de ben o çinli kız bunun kollarında ölecek diye o kadar hazırlanmışım ki öyle olmayınca sevindim valla.
Valla ben o kızın ölmeyeceğinden emindim. Ölse şok olurdu bana
Bu arada dizinin hatunları hakkında söylediğinde çok doğru. Devamlı kadroda bulunan tüm hatunlar çok güzeldi. Hele Naomi
İnşallah böyle bir dizi daha gelir
@okakacukaka : Yok ya ben o kapıdan memnunum. Güzel bir yorum oldu. O son tiradın üstüne ne koysalar olmazdı.
1 x 01-02 üzerine:
Aslında bu diziyi daha sonra izleyecektim fakat @okakacukaka’nın ısrarları üzerine izlemeye başladım. Güzel başladı, iki bölümde karakterleri, konuyu oturttuk. İlerleyen bölümlerinde daha da güzel oluyormuş diye okudum, bakalım macera başlasın.
İlk sezonu bitirdim. Açıkçası dizi biraz beklentimin altında kaldı. Aslında çok kötü değildi ama ben biraz daha fazlasını bekledim bu diziden. Fakat 2. sezondan itibaren yükselişe geçecek diye düşünüyorum o yüzden merakla istediğim boyuta çıkmasını bekliyorum.
Onun dışında karakterler falan fena değildi, Cullen, Lily ve Elam karakterleri güzel işlendi. İsveçli karakteri ilk bölümler baya karizmatik kötü olacak diye düşünmüştüm hatta Banshee deki Proctor’a benzetmiştim adamı, tarz olarak. Fakat sonradan
Bir de o
Onun dışında biraz bu dizide o dönemin kasaba hayatını, işte şerifleri falan görmeyi istemiştim farklı bir yönünü anlatıyor o dönemin. Güzelde anlatıyor gerçi, hoşuma giden en büyük yönü dönem havası.
Sanırım benim istediğim tarzda Deadwood var ama onunda sonu açık bitmiş sanırım. Bitmediyse bi ara onuda izleyim.
Neyse gelecek sezonda görüşürüz. Birkaç gün sonra devam ederim.
2 x 03
Timothy V. Murphy‘i burada da çok sevdim. Özellikle sesiyle renk katıyor nerede olsa.
İlk sezonun üstüne ikinci sezon ilaç gibi geldi. İlk sezondan daha iyiydi, diziye de iyice ısınınca aktı gitti diyebilirim. Özellikle 5,6 ve 10. bölüm harikaydı. Sezon finali çok güzeldi ama üzdü.
3. sezona geçmeden biraz ara vereceğim, malum yeni sezon başlıyor. Ne ara devam ederim bilemiyorum ama en fazla 1 ay sonra 3’e geçerim diye düşünüyorum.
Yine ikinci sezon gibi bu sezonu da sevdim. Hatta daha fazla sevmiş olabilirim. Sonu da o kadar pis bir yerde kaldı ki biraz daha ara verip başka diziler almayı düşünüyordum ama acaba 4’e girsem mi diye düşünüyorum.
Cullen-Elam dostluğu bu sezon güzel bir yere geldi, favori ikililer arasına yazdırdı bu ikili.
Sean’ın ölmesine sevindim ama tahmin ettiğim gibi asıl pislik olan Mickey çıktı.
Naomi’ye aşık oldum resmen. Ama bir de imdb sine baktım ne göreyim Nasıl devamlı bir rol olmaz yaaaa ??
Resmen kaynar sular başıma döküldü.
Bir de Bjorn vs Ayı (Vikings) dan sonra Elam vs Ayı oldu
Nedir şu ayılardan çektiğiniz ?
Bu arada dizi çok fazla aksiyona girmiyor ama aksiyon yaptı mı da tam yapıyor yani. Daha fazla olsa hayır demem kesinlikle.
Ekim ayı dizileri çok fazla + Shameless var 4’e ne zaman dönerim belli değil ama elimi çabuk tutmayı düşünüyorum.
Bu arada ek olarak 3x 09 en iyi HOW bölümlerinden biriydi.
Ya üstteki s4 yorumlarınıza baktım da off hemen giresim var
Yanlış hatırlamıyorsam 4’ün sonu da pis bi yerde bitiyordu. Ona göre…
Oyy o zaman ben daha girmeyim en iyisi.
Bu Naomi’yi oynayan oyuncunun
@necdetcem: Diğer dizisi Black Box ile bunun çekim takviminin çakışması nedeniyle ayrılmıştı.
@unfortr: Hadi ya, o kızı çok sevmiştim. Neyse bu kız da iyi.
Yalnız dizisi de 1 sezondan öteye gitmemiş, o dizi için mi terk ettin bizi ?
@necdetcem: Bu kızı Travelers’ta da gördün
Aynen o kızı orada da gördüm. Siobhan için diyorum.
Ben @okakacukaka’yı bir türlü oyuncu değiştiğine dair ikna edememiştim de ondan sordum
@ozgun14: Daha önce sana bol bol önerdiler ama ben bir daha diyeyim. Hazır Roots ve Underground izleyip döneme alışmışken o dönemlerin en iyisi olan diziyi de edinip listene al Seversin diye düşünüyorum.
westworld e girmeme nedenimle aynı sebepten bunu da pas geçtim. illa ki güzeldir ama tarzı ilgimi çekmiyor. abd tarihi listesinde de ilk pas geçtiğim bu olmuştu tavsiyelere rağmen. ama diğer tavsiyen roadies’e yarın başlıyorum inş
@ozgun14: Ooo hadi bakalım, beğenirsin umarım.
Ohaaa
Ulen Cullen adamı öldürmeyip yakalasaydın belki iyileşirdi.
Off off.
1 aylık verdiğim aranın ardından Shameless bitince hemen 4’e dönüp sezonu bitirdim. Genel olarak yine memnun kaldığım bir HOW sezonuydu fakat bu sezon 13 değil de yine 10 olsaymış daha iyi olurmuş. 13 diziye biraz fazla geldi ama bölümler 42 dakika olunca bir şekilde geçti gitti.
Yeni gelen karakterler Sydney Snow, vali falan iyiydi, renk kattılar.
Naomi’yi daha fazla göremediğimiz için üzülüyorum, 5’te de o kadar fazla yok sanırım. Umarım sonunda Bohannon ile mutlu mesut ayrılırlar.
Ruth’a ise hiç üzülmedim, adam o kadar çabaladı bende bağırdım lan kabul et şu affı diye ama kadın takmadı bizi. Bu nasıl bir inattır arkadaş. Gerçi o eski HOW kadrosundan bir isimdi ama yapacak bir şey yok. Ben bir de geçen sezonun sonunda imdb den yemiştim onun ispiyonunu
Son kısımda ise Bohannon’ın kendi evine rakip olması hoşuma gitmedi ama Naomi için her yol mübahtır.
5’e de devam edip kasım sonuna kadar veda ederim diye düşünüyorum.
Ayrıca bir şeyi fark ettim. Dizinin jeneriğinde o bölümde yer alan oyuncuların isimleri yazıyor sadece. Mesela 4×07 de sadece Common yazdı geçti.
5 x 01/05 üzerine:
@dkamoy’un yorumu olmasa kahrolacaktım açıkçası dizinin en kötü bölümleri olabilir. Gram sarmadı.
5 x 07
@okakacukaka sen ne yaptın ya ? Buradan dizi o kadar ay beklenir mi ? Acayip pis yerde bitti.
@necdetcem7: Valla bekledim be Sonradan çoook pişman oldum ama yalan değil
Allahım sana şükürler olsun! Sonunda
Birde Naomi’me kıyacaktı. Ne istiyorsun ulan sevdiklerimden.
Cullen Bohannon adamdır.
Duygusal bölümdü. Of of. Bohannon adamsın ama sana kızdığım tek nokta
Bohannon gibi adamlar günün sonunda yalnız kalırlar, bunu düşündüğümden Naomi’nin elden kaçacağını düşünüyordum. Asıl istediğim finalde Naomi ve William ile birlikte mutlu mesut bir yerde yaşamalarıydı.
Bu çinli olayı da Barcelona dan Malaga’ya transfer olmak gibi bir şey.
13’ün üzerine biraz yavaş kalan bir bölüm olsa da güzel bir kapanış yaptılar tertemiz bir final oldu. 5. sezon çok kötü başlamış olsa da sezonun ikinci yarısı eski seviyesine çıktı ve şanıyla veda etti dizi. Tadında bittiğini düşünüyorum, o yüzden mutluyum.
Genel olarak türünün güzel bir örneği olduğunu düşünüyorum, izlediğim için mutluyum. Benim izlememe vesile olan @okakacukaka dostuma sonsuz teşekkürler.
Ayrıca Cullen Bohannon karakteri de unutamayacağım bir iyi karakter oldu. O kadar dizi izledim ama illa ki her karakterde bir yamuk oldu fakat Bohannon 10 numara bir adamdı, karakterdi. Sadece tek kızdığım nokta
Bir de Bohannon gibi adamlar günün sonunda daima
Oyuncularını da başka projelerde görürüm umarım. Bir dizinin daha sonuna geldik.
Emeği geçen herkese teşekkürler.