Televizyon Sözlüğü
131 yorum dkamoy 12 Kasım 2009 15:51
Gerek 22dakika okurken, gerek dizilerle ilgili türkçe içerik ararken karşımıza sık sık türkçe karşılıkları henüz oturmamış ingilizce kelimeler çıkıyor. Kimi zaman bunları gözardı ediyoruz, kimi zaman rahatsız oluyoruz. Bu yazıda, benim gözüme batan birkaç deyime yer vermek istedim.
Malumunuz spoiler, promo, sneak peek gibi henüz dilimize oturmamış ve bu yüzden türkçede birebir kullanılmakta olan ingilizce terimler/deyimler var. Bunlara uygun birer türkçe karşılık bulunması ve kullanılması konusunda biz 22dakika izleyenleri, yazarları ve editörlerinin kafa yorabileceğini düşünüyorum.
katil uşak!
* spoil (sipoyil) : sözlük karşılığı “bozmak, tadını kaçırmak” olan bu deyim, ülkemizde genelde “spoil etmek” olarak kullanılıyor. aslında tv terminolojisinde “spoiler” kullanılmaktadır.
* spoiler (sipoylır) : “spoiler bilgi” olarak günlük kullanıma oturmaya çalışıyor bu deyim. Oyun bozucu, tat kaçırıcı şeklinde Türkçe karşılığı olmakla birlikte, sitemizin ilgili bölümünde “dizilerin gelecek bölümlerine dair, bir şekilde dışarı sızmış bilgiler” olarak özetlenmiş. Tam anlamı ise şöyle özetlenebilir : Kurgulanmış herhangi bir hikayenin (kitap, film, dizi, oyun vb.) gidişatına dair fikir veren unsurlar içeren ifade.
Örneğin, bir cinayet romanı okuyan birine “katil uşak” demek “spoil etmek”, “Uşağın katil olduğu romanda, Agatha Christie çok başarılı karakterler yaratmış” cümlesi ise spoiler bir cümledir. Ya da bir dizide oynayacak konuk oyuncu bilgisi de spoiler bilgidir. Hatta kimileri için filmin sonunun çok heyecanlı olduğunu söylemek de spoiler bilgidir. Bu tiplere “zero-spoil policy” yani “sıfır-spoil ilkesi” güdenler diyebiliriz. İlgilendikleri dizinin henüz izlemedikleri bölümleriyle ilgili en ufak bir yorum ya da bilgi öğrenmemek için dört dönerler.
Peki, spoil ya da spoiler yerine ne kullanalım?
İlle de olduğu gibi alacaksak dilimize, bari (okunduğu şekliyle) sipoyil, sipoyler diyelim. Ama internet’te rastladığım “tat kaçırtıcı”, “ispiyon” , “afişe etmek” , “ifşa”, “haberci” gibi alternatif öneriler varsa yorumlarda izlemek isterim. Gördüğüm önerilerden birini henüz “ah evet bu” diyerek benimseyemedim. Eğer ortak bir paydada anlaşırsak, kullanmaya başlar ve dilimize yerleşmek üzere olan bir yabancı kelimeden kurtulabiliriz belki. (“Türkçeyi harika kullanırım” diyen bir Türkçe bekçisi değilim, ama “kompüter” yerine “bilgisayar” demeyi seviyorum.)
Sonradan ek : 22dakika ahalisi olarak, bu kelimenin yerine “ispiyon” demeyi uygun bulduk ve 2010’dan bu yana kullanıyoruz.
Açılış Gecesi
* premier : Yeni başlayan bir dizinin açılış gecesinde yayınlanan ilk bölümü. Aslında bu kelime, okunduğu şekliyle “prömiyer” olarak türkçeleşmiş bir kelime. TDK sözlüğünde yer alıyor. O yüzden, prömiyer kullanmakta ya da “ilk gösterim” demekte bence bir sakınca yok.
Bakalım Bu Dizi Tutacak mı?
* pilot : Aslında ingilizcede tam olarak “Television pilot” ya da “pilot episode” olarak geçer; ancak, ingilizce kaynakların günlük kullanımında “pilot” olarak oturmuş bir kelimedir. Bir dizinin ilk bölümüdür. Aslında çoğu dizinin devamının ısmarlanması için televizyon kanallarına sunulan deneme bölümüdür. Kimi televizyon kanalları, dizinin tutup tutmayacağını anlamak için bazen bu pilot bölümleri yayın dönemine girmeden ve devamı çekilmeden yayınlarlar.Bir dizinin pilotu ilk sezonunun ilk bölümü olabileceği gibi, bazen birden fazla pilot bölümü de olabilir. Örneğin, Star Trek TOS‘un iki pilot bölümü vardır.
Bu yüzden bazı dizilerin sıfır, bazı dizilerin bir numaralı pilot bölümlerinde farklı oyunculara ya da hikayede farklılıklara rastlamamız mümkündür. Çoğu dizide bu bölümün adı “pilot”tur ve Türk izleyicisinin dizide uçak kullanan kişi aramasına neden olabilmektedir.
Türkçeye, “test/deneme bölümü” ya da “pilot bölüm” olarak girmesi bana uygun görünüyor.
Az Sonra Reklamlar
* promo : Bu sevimsiz kelime, aslında bildiğiniz “reklam filmi”. Bir sinema filminin fragmanı ne ise, bir dizinin reklam filmi de promo. Eh öyleyse “dizinin promosu” yerine, “dizinin fragmanı” ya da “dizinin tanıtım filmi” demekte bir sakınca yok değil mi?
* trailer (treylır) : Filmlerin fragmanlarına denir. Bazen, diziler için de promo yerine kullanılmaktadır.
Şu sahneye bir göz atıp kaçacağım
* sneak peek (sıniik piik) : Sneak Preview kelimesinin kısaltılmış ve ingilizce kaynaklarda sıklıkla kullanılan hali. Diziden ortalama 1-5 dakikalık bir sahnenin ön gösterimi. Buna “ön gösterim” demek belki yetmeyebilir. Ben genelde “x dizisinin y bölümünün sneak peek’i” demek yerine, “x dizisinin y bölümünden z dakikalık bir sahne” diyerek kullanıyorum.
Eskiden buraları hep tarlaydı, kardeşimle uçurtma uçururduk
*
flashback (fleşbek) : Yıllardır bilinen, kullanılan ama son zamanlarda Lost dizisi ile daha fazla gündeme gelen bir terim. Öykünün kronolojik akışına ara vererek, geçmişte olan bir olaya geçiş yapılmasına flashback deniyor. Şuna “geçmişe dönüş” desek ne olur sanki?
* podcast (podkest) : Sözlükteki karşılığı “ses, görüntü ve yazı içeren yayınların yayın zamanından sonra izlenmek üzere kişisel bilgisayarlara, cep telefonu, MP3 çalar, video oynatıcı ya da dizüstü bilgisayar gibi taşınabilir aygıtlara yüklenmesi” . Türkçe konusunda nispeten hassas davranan TRT’nin web sitesinde bile podcast olarak yer aldığı için, bu kelimenin “podkest” ya da “pod yayını” olarak türkçeye girmesini bile öneremiyorum.
Dizi dizi inciyim, güzellikte birinciyim
* series (siriiyz) : İngilizcede “tv series” olarak kullanılan, türkçe karşılığı “tv dizisi” olan ifadenin, yakın zamanda “tv serisi” olarak türkçeleştirildiğine rastlıyorum. “seri” kelimesi türkçede bambaşka anlamları daha fazla çağrıştırdığı için, bu çevirinin hatalı olduğunu, “tv dizisi” çevirisine sadık kalınması gerektiğini düşünüyorum.
Muhakkak gözümden kaçmış olanlar vardır. Aklınıza gelenleri yorumlarda paylaşırsanız bu yazıya ekleyelim, iyi bir kaynak olsun.
Sonradan ek :
makas değiştiriyoruz
* Spin-off (spinof) : Sözlükteki karşılığı “yan ürün” olan bu kelime bir televizyon programından, radyo programından, kitaptan ya da oyundan türeyen ürünler için kullanılıyor. Şöyle ki; örneğin bir dizide yer alan karakterlerden birine ayrı olarak yeni bir dizi çekilmeye başlanıyorsa yeni dizi, eski dizinin spinoff’udur. (Friends‘in spinoff’u Joey ya da Cheers spinoff’u Frasier gibi) Ben spinoff yerine “türemiş” “uzantı” kullanmaktan yanayım. Yani “Friends uzantısı Joey” “Friends dizisinden türeyen/türemiş Joey” şeklinde kullanarak.
yorumlar
“webisode” bu kelime de internet bölümü gibi bir anlama mı geliyor?
ço…k güzel aydınlatıcı bir yazı olmuş.teşekkürler
spinoff için “uzantı”ya ne dersiniz?
Çok öneli ve faydalı bir yazı, teşekkürler…
Kelimeler için düz mantık bire bir tercüme kelime arayacağımıza, anlamı üzerine durup Türkçe bunu nasıl anlatırız desek, daha iyi değil mi? Bunun için kendi kültür birimimizden de faydalanabiliriz. Bunun en iyi yolu da atasözleri ve deyimler değil mi? Zaten orjinal kelimeler de ingilizce deyimlerden çıkma değil mi?
Örnek:
Spoiler: İngilizler, bir dizi bölümünü önceden söylenmesine “”bozmak, tadını kaçırmak” olarak anlamışlar. Biz Türkçe düşünenler nasıl algılarız bu durumu? hemen bakalım.
İlk akla gelen “boşboğaz” anlamı:saklanması gereken şeyleri söyleyiveren, sır saklamayan, geveze (kimse).
cümle içinde kullanalım: “buradan sonrası boşboğazlık içerir.” gibi.
Ya da daha soyut anlamlar düşünelim. Kimler spoiler okur? Çok meraklılar değil mi? Meraktan “dokuz” doğuranlar! Bunu alalım, evirip çevirelim; 9doğurtan, 9doğuran, 9doğum… gibi yalnız bizim (Türkçe düşünenler) anlayacağımız bir forma sokabiliriz.
cümle içinde kullanalım:
“yeni bölümle ilgili küçük bir 9doğurtan..”
alışana kadar kulağa garip gelecektir, ama bir oturdu mu bilgisayar, buzdolabı gibi ağzımıza yapışacaktır.
Buradakiler örnek bir düşünme tarzı idi. Çalışmaya devam edelim. Keşke sırf bunun için ortak bir platform (portal, blog, site, facebook sayfası, google grubu…) kurulsa…
@bilgegeyik : Alttaki tüm yorumları okuduysanız, zaten bu yönde kafa yorulduğunu farketmişsinizdir.
Bu yazıdan sonra günlük kullanımda “spoyler” ve “spoyil etmek” demek yerine, “ispiyon” ve “ispiyonlamak” demeye başladım ben. Etrafımdaki dizi/film izleyicileri ve 22dakika’daki birçok izleyici ve editörler de bunu benimsedi. Dediğiniz gibi “kullandıkça alışılıyor” mantığıyla yola çıktık; işe yaradığını düşünüyorum. Tavsiye ederim.
“Spin-off” yerine “uzantı” demek mesela bence en güzel türkçeleştirmelerden biriydi ve hemen aklıma yattığını söyleyebilrim.
Ama elbette hala kabul görecek bir karşılık bulamadığım “podcast”, “flashback” gibi tanımlar var maalesef.
“podcast” için “cep yayını” demek kulağıma güzel gelmeye başladı benim. Ne dersiniz?
“cep yayını” fena durmuyor aslında; bence olabilir. Bu arada ben de dün “spoiler” kelimesine, beyazperde.com’daki bir eleştirmenin “sürpriz bozan” dediğini gördüm ve hoşuma gitti açıkçası. “ispiyon”a güzel bir alternatif olabileceğini düşünüyorum. “Flashback” için de “geri dönüş, geriye gidiş”denilebilir bana kalırsa. “sneak peek” için bir şey bulundu mu peki? Ona da “sahne kesiti” ya da “kesit” mi desek ne desek:)
“sneak peek” için ben hala “n dakikalık bir sahne” ya da “ön gösterim” diyorum. “kesit” çok aklıma yatmadı.
“n dakikalık bir sahne” çok uzun bir kavram bence; “ön gösterim” de sanki bir sinema filminin ön gösterimi gibi bir çağrışım uyandırıyor. “kesit” bence de olmadı ama “sahne kesiti” benim çok aklıma yattı açıkçası. Hem tam olarak anlamı karşılıyor, hem de bir terim gibi duruyor
Geç oldu ama her görenin teşekkür etmesi gerek (:
Açıklamalar çok bilgilendirici olmuş. Uğraşınız için teşekkürler. Türkçemiz‘e hassasiyet göstermeye çalışan biri olarak çabanızı ve duyarlılığınız takdirle karşılıyorum.
@dkamoy: Şu cliffhanger‘a da bişi bulmak lazım
Peki şu franchise in dizilerle ilgili bir anlamı var mı acaba? CSI franchise, Law&Order franchise falan… Ben hep CSI ailesi ya da Law&Order sülalesi diyorum ama olmuyor sanki..
@desperate houseboy : “cliffhanger” için “ucu açık” nasıl?
@aytackara : Bence senin yaklaşımın gayet uygun.
@dkamoy: Oluuur neden olmasın, tam karşılıyor vermek istediği anlamı.
@aytackara: … ailesi de pek sevimli bi yaklaşım, devam et öyle kullanmaya (:
@dkamoy @desperate houseboy Benim de hoşuma gidiyor zaten. Ama karşılayan başka bir şeyler varsa yanlış da kullanmayayım diye sorayım dedim. Bence de böyle devam edeyim.
“Cliffhanger” aslında biraz daha heyecanlı bir ucu açık oluyor ama bence de “ucu açık” diyerek kurtarılabilir bir ifade.
Bu aralar “trivia” kavramına taktım. Türkçeleştirebilemiyorum bir türlü. İlk aklıma gelen çeviri “sürpriz yumurta” oldu; ama o da kavramın ne anlama geldiğini bilmeyene bir şey ifade etmiyor.
Yardım edin, bi el atın ahali. Gaz yaptı resmen.
Ivır zıvır bilgi anlamına geldiği için, filmlerle, dizilerle ilgili böyle şeylere “yan bilgi” ya da “dipnot” diyebiliriz bir fikircik olarak.
Sonradan Ek: fikircik dediğim için “bilgicik”te diyebiliriz.
@drlazy : Ekşisözlük’e baktım da “tırıvırı bilgi” güzel geldi kulağıma şimdi.
Evet o da gayet güzel olmuş, özellikle fonetik benzerlik gayet hoş.
“tırıvırı” @drlazy dediği gibi ses benzerliği içerdiğin hoş geliyor. Hem bir de “bilsen de olur bilmesen de” manası taşıyor. Yan bilgi ile dipnot ise “kaynakça” ifadeleri gibi ansiklopedik bir hava katıyor ve tam olarak da karşılamıyor sanki. bu konuda leyla karahan hoca’ya danışsak kesin bir şeyler bulurdu.
Prequel’e ne diyelim, fikri olan var mı?
Öndeyiş / Ön Bölüm /
Batman öndeyişi Gotham…
Sex and the City önbölümü The Carrie Diaries…
Oldu mu sence? :S
Ben de Tureng’e danışmıştım açıkçası Bence , koyup yani ile ya da parantez içinde kısa bir açıklama yaz. Diğer yol terimin bu linkteki sözlük ya da başka bir yerdeki Türkçe açıklamasını kelimeye linkle.
Başka bir öneri gelirse onu bilemem tabii.
Genelde “öncül” kelimesi kullanılıyor bildiğim kadarıyla.
Zannediyorsam Prequel diziler ile ilgili bir yazı yazıyorsun. Eğer öyleyse hem ”prequel” hemde ”sequel” yapımlardan örnekler vererek açıklarsan sözcüğün anlamı konusunda sıkıntı yaşanmamış olur.
@real tortoise: Ncık, bu da olmadı.
@unfortr: Yok, benim yazdığım yazının sadece 1 yerinde geçecek ama güzel fikirmiş, ben ya da bir başkası düşünsün bu konuda bir yazı yazmayı.
Spoiler-ispiyon, trivia -tırıvırı gibi 1-2 kelimelik, anlamı tam karşılayan bir şey bulsak iyi olurdu. Hem her zaman Türkçe’yi doğru kullanmaya dikkat eden sitemizde ilerleyen zamanlarda da kullanılır dedim. Yolda 2 dizi geliyor bu türde mesela. (Gotham ve Better Call Soul)
Prequel dizilerden aklıma Caprica ile Spartacus:Good of the Arena geldi. Karıştırsak daha buluruz aslında. Birde Game Of Thrones’un prequel’i olacak diye dedikodular dolaşıyordu. Hangi konuyu içerebileceğini dair seçeneklerle ile ilgili bir yazı da güzel olurdu
Bu arada hala kelimeye uygun bir tercüme arıyorum
kendimiz uydurabiliriz. zamanla oturur. bunu edebiyat geçmişi olan daha iyi yapar ama benden bir fikir:
“evvela” evvel, önfil..
“artela” artıl, arfil..
sex and the city evvelası/evveli/önfili carrie diaries bıdı bıdı
veronica mars artelası/artılı/arfili yakında sinemalarda gibi.
şuanda önerdiğimiz hiçbir şey hoşa gitmeyecek orası kesin zamanla oturacak.
prequel ve sequel kelimeleri direkt türkçeleştirilebilir: perkel, serkel gibi ama bence türkçeye bir yerden dokunması daha hoş olur.
Önfili sevdim ben.
Diğerinde artela kulağa hoş geliyor da o çok kullanılmıyor zaten. Ama prequel’le son zamanlarda o kadar çok karşılaşıyorum ki.
Türkçe okunuşunu sokmak yerine yeni bişi uydurmaya ben de varım (hala düşünüyorum). Bu arada şuraya baktınız mı?
Geçmiş uzantı dersek nasıl olur ?
Eee n’oldu şimdi, ne diyeceğiz? Benim şu ana kadarki önerilerden hoşuma giden önfil ve geçmiş uzantı.
Önfil bana hiçbir şey çağrıştırmıyor.
“geçmiş uzantı” üstteki öneriler içinde en aklıma+kulağıma yatan oldu.
“öncesini anlatan” ya da “öncesini anlatan uzantı” diyordum ben burada tartişılana dek.
Ben uzanti kelimesini gelen olarak bir dizinin evreninde gecen ama o diziyle alakasiz bir dizi anlaminda kullandigimdan cazip gelmedi.
Mesela arrow dan flash, spn dan bloodline, tvd den originals, ouat tan wonderland zamandan bagimsiz bir uzanti hikayenin gecmisi ve gelecegiyle alakasiz. Ama ayni karakterlerin ya da anlatilan hikayenin gecmisine ve gelecegine dair diziler icin yakistiramadim.
Bir de sececegimiz kelimenin illa ki prequeli cagristirmasi gerektigini dusunmuyorum, bir kelime secmeli ve ikisini beraber bir sure kullanarak kelimenin anlamini biz oturtmaliyiz. Diger turlu sik bir anahtar kelime bulmamiz zor.
Bu arada ben yazıda “öncesini anlatan” dedim fark ettiyseniz ama başka bir şeyde karara varılırsa değiştireceğim. Hala tartışmaya açık yani konu.
Bizler önfil deyince ne anlatılmak istediğini anlarız da ilk kez böyle bir ifadeyle karşılaşanlar yine bir şey anlamayacaktır. Haliyle prequel’i Türkçeleştirmenin bir anlamı kalmıyor bence o zaman. Geçmiş uzantı gayet makul bence. Ya da dkamoy’un dediği”x dizisinin öncesini anlatan y dizisi” gibi bir kalıp da olabilir.
“önfil”in benim aklıma yatmama nedeni sonundaki “fil”. Bu üç harf bir ismin sonuna eklendiğinde “o işten anlayan” ya da “ona meraklı” anlamına geliyor. (örn. pedofil, odyofil gibi)
önfil deyince de haliyle oturmuyor kafamda, kastedilenden öte bir şeyler geliyor aklıma.
Burada uydurulan Ispiyon kelimesini de burasi disinda kullanan kimse yok ki bence. Aciklama yapmadan kullanirsak yine anlasilmaz o da. 22dakika disinda spoilera ispiyon diyen var mi aramizda? Bir keresinde deniyim demistim komik olduydu. Zaten Olay onfil olsun degil. Anahtar sozcuk uydurulabilir diyorum ben sadece. Zamanla oturur. Fil olmasin da baska ek olsun mesela. X dizisinden Y dakikalik kesit olayina donmesin istiyorum sadece.
@ozgun14: Tabi tabii, katılıyorum. Yukarıda “Türkçe okunuşunu sokmak yerine yeni bişi uydurmaya ben de varım” derken onu demeye çalıştım zaten. “önfil”e itirazım dibindeki “fil” yüzünden diyorum. Başka çağrışıma yol açıyor. Başka bir uydurmaya açığım.
(“ispiyon”u ben ekşisözlükte okumuştum ilk. burada da kabul gördü. ben günlük hayatımda kullanıyorum. kimse de “ne demek istiyorsun?” diye sormuyor. Cuk oturmuyor ama fonetik olarak benziyor, içerik olarak da fikir veriyor.)
Kara koyun olacağım ama bana gerekli gelmiyor doğrusu sıfırdan, hiç olmayan bir kelime türetmek, sonuçta ispiyon kelimesi dilimizde karşılığı olan bir kelime. Mesela “evvela” önrilmiş yukarıda,o da makul. Tabii genel bir karar alınırsa da itiraz edecek değilim
ispiyon burada mı uyduruldu, ben kullanıyorum sürekli. kismede bir şey demedi, sanırım bozmayalım bu hıyarı dediler.
Ben de kara koyun olacağım. Klasik “Kullanasım yok, üretmeye gerek de yok ama anlaşırsanız itiraz da etmem.” moduma gireceğim.
Türkçe’mizi sevelim, koruyalım da yani Türk Dil Kurumu da değiliz. Şahsen ben bu kadar sıfırdana gerek duymuyorum. Tabii yazıda ‘prequel’ kullanalım da demiyorum açıkça. Parantez içine ya da virgül ile ayırıp 3-4 kelime açıklama yazması bana koymaz. Başka yerde de karşılaşılabilecek bir kelime sonuçta.
(Fikir olarak geçmiş uzantı en olabilitesi olan şey gibi duruyor.)
@mertkyrtk İlk buradan çıkmadı tabii. Aslında yanlış da değil ama tam bir karşılık değil. Mesela @luna zamanında ‘sürpriz bozan’ kalıbını önermişti. Bana daha doğru gelir o ama onu kullanmaktansa ispiyon demek daha cazip oluyor. Üstelik burada da oturmuş durumda. Ben de spoilerı bırakmayıp ‘ispiyon’ kelimesini burada kullanmaya çalışıyorum.
(İspiyon lafını duyunca ‘O karşılık nereden çıktı?’ cümlesini ben duydum bu arada ama çevreme tutup spoiler kelimesinin kendisini anlatmışlığım olduğu için artık o kadarını geçiyorum.)
Ben zaten gundelik hayatimda promo, spoiler, spinoff, prequel, sequel, trailer, sneak peek, flashback, flashforward olarak kullaniyorum bunlari. Ama burada turkce’ye cevirme, ingilizce kullanimi tasvip etmeme durumu oldugu icin kastim bu kadar. Yoksa orda burda kimseye onfil derken hayal edemiyorum kendimi
En iyisi bence de bazi seyleri orjinaliyle birakmak sanirim, zaten bilmeyen varsa da ogrenmis olur. ingilizce sart malum, bilmeyene artik ne is veriyolar, ne kiz
@ozgun14: Yukarıdaki yazıya ilham olan durumu tastamam tanımladın. Böyle giderse gün gelecek o çat pat ingilizce ile türkçe olmayan saçmasapan bir dile mahkum kalacağız. Yazık…
Sonradan ek: Herkes ingilizce biliyor ve fakat neredeyse kimse türkçe altyazısı olmayan diziyi izlemiyor. Kusura bakmayın ama bu durum bana fena batıyor. Konuşurken/yazarken İngilizce kelimeleri aradan kaçırmak meziyet değil. Başka bir dili ana dilin gibi bilmeyi becerip, ana dilini adam gibi kullanabilmek meziyet bana göre. Ama ülkede durum böyle algılanmıyor ve gittikçe de kötüye gidiyor. Vakti zamanında TRT dublajları ile büyümüş bünyeme şu anda olan biten çok şey batıyor.
Yok yav, sadece terimler icin gecerli bu durum. Bunlar tv nin terimleri muhtemelen fransizi italyani da apartma kelimeler kullaniyordur. Kendileri bastan isimlendirmemistir.
Ben de yukarılarda real tortoise’un önerisini en mantıklı buldum, bence öncül çok yakın anlamlı, fonetiğini sevmeyebiliriz tabi ki.
“backdoor pilot”a “geçit deneme bölümü” desek mi?