4400

4400: 04×02: fear itself.

dizinin bu bölümünü halen izlemeyenler, okumadan önce bir düşünün spoiler içerir.
seattle’da 2 saat içinde 8 kişi korktuğu şeyleri hanüsülasyon olarak görmeye başlarlar ve çok korkarlar. polisler bunlari hastaneye kaldırırlar. bu durumu araştırmaktadırlar.

kişiye göre değişen hanüsülasyonlar...

kişiye göre değişen hanüsülasyonlar…

bu arada diana ‘da geri döner. tom’un evine gelir. “kız kardeşinin 3 aydır kayıp olduğunu ve onu bulmak için elimden ne geliyorsa yapıcam.” der. ntac ‘a geri alınabilirmiyim, yardımcı olurmusun diyerekten sorar. tom ‘da elinden yapacağını dile getirir. alana’nın halen kayıp olduğunu ve onu nasıl bulacağım bilemiyorum fakat bir yolu var der. 3. sezonda maia ‘yi diğerleri -uzaylılar- kaçırmıştı. 4400 ‘in iyiliği ve amacı için tom bir çeşit seçilmiş kişi olarak seçildiğinden onlarla temasa geçmek için intahar eder. ama ölmez. ölümle yaşam arası bir yerdedir. diğerleriyle konuşur ve maiayi geri getirir. yani burda anlıyacağınız; tom, bu sefer alana için tekrar bu girişime girme hevesindedir.

diana ve tom dertleşirken...

diana ve tom dertleşirken…

bu sırada tom ‘u cepten bu esrarengiz olaylardan dolayı ararlar. tom ve yeni ortağı hastaneye giderler. doktor, 2 saatte 8 vakanın olduğunu ve hepsinin değişik şeylerden ötürü çok korktuğunu söyler. tom’da “bunların promisin kullandığını mı idda ediyorsunuz” der. doktor ise; “ya oyle yada birisi tarafındanda olabilir.” der. tom ve ortağı olayı araştırmaya başlarlar. 8 vakanın 5’i sabah banka atm ‘sinden para çektiğini öğrenirler ve atm makinasınan kamerasından farklı birşeyler var mı diye bakarlar.shawn, komadan çıkmıştır ve taburcu olacaktır. kyle ziyaretine gelir. shawn tabi 3 aydır komada olduğu için bir çok şeyden habersizdir. jordan ‘in yaptıklarını okur. promisin dağıttığını bunun sonucunun yarı yarıya olduğunu söyler. bu arada diana ntac ‘tadır. yeni patron onu bir kaç konuşma sonrası işe geri almıştır.bu arada isabelle halen hapistedir. bir adam “gücünün tamamen gittiğinden emin olmak için bir kaç kan örneği almamız lazım” der. isabelle’de “güçlerimin geri gelemeyeceği için mi bunları yapıyorsunuz. burdan kurtulabilecekmiyim.” der. hapishanedeki kiside “tüm evrak işlerini halletmeye başlarız.” der. isabelle’de tabi imzalar.ntac’da soruşturmalar başlamıştır. atm makinasında kimler para çektiyse kameraya yakalandıysa birşeyler bulmak için soruşturmaya alırlar. sıradaki bir kaç kişi yanlış adamı tarif ederler. tom ve ortağıda yanlış kişiye yönelirler. o sirada ntac patronu gelir. tom’u dışarı çağırır. seatlle çıvarında korku ile ilgili bir hasta aradığını söyler. fobi gibi birşey der. lakemont çıvarı 10 dakika önce 911 ‘i aradığını söyler. içerideki adamın o olmadığını anlarlar. yaklaşık bir kaç saattir. müşaade altında olduğunu söylerler. adamı salarlar. ve lakemont daki ihbarın olduğu apartmana giderler.shawn taburcu olup, evine dönmüştür. kardesiyle, abi kardeş ilişkisi çercevesinde konuşmaktadır. kardeşi promisin bir yerden bulup, kullanacağını söyler. “tüm riskleride biliyorum.” der. shawn’da oranını düşün. yarı yarıya şansın var demek. bu bir nev-i intihar” der. kardeşide bu konuda senden izin filan alacağım yok. desteğini beklerdim deyip, odadan çıkıp, gider.tom ve ortağı lakemont civarındaki apartmana gitmislerdir. apartmandaki herkesi sorguya çekeceklerdir. apartmandaki tüm daireleri araştırmalarına rağmen birşey bulamamışlardır. en son gittikleri dairede ray diye bir adamı sorarlar. oda sabah atm de belirmiştir. içeride ufak sessiz bir çocuk -brandon- oyuncaklarıyla oynamaktadır. tom’un ortağı çocuğa bakmaya gider. trenini eline alır ve brandon kriz tarzı bir şey geçirir. annesi gelir. “oğlum otistiktirde lütfen aldırış etmeyin şimdi geçer.” der.

brandon kriz geçirirken.

brandon kriz geçirirken.

tom ve ortağı ofislerine geri gelir. patronlarına herşeyi rapor ederken, tom’un ortağı garip davranmaktadır. elini ağzına sokmuş karıştırmaktadır. ortağı eline tüm dişleri gelmişken, tom sadece boş elini görür. ortağı çıldırır ellerini saçlarına atar. ellerine oluk oluk saçları gelir. tom destek ister ve onu hastaneye götürürler. sonra bu durumun o brandon ‘dan olduğunu anlarlar.kyle yolda yürümektedir. ve gene geçen bölümdeki kızla -cassie- karşılaşır. kyle “nerelerde olduğunu sorar. söylediğin okulada baktım oyle birinin olmadığını söylediler. bana yalan söyledin” der. kizda bunun ne önemi var. asıl önemli olan shawn’ın iyileşmesi” der. kyle ‘da “promisinle iyileşeceğini söylemiştin. nasıl bildin, kimsin sen. ne ima etmeye çalışıyorsun” der. kızda cevapların olduğu yere götürücem seni beni izle” der.
bu arada ray eve gelir. karısına oğlunun hakkında olanları anlatır. durumundan dolayı ümidi promisinde belki buluruz diyerekten, karısı bu duruma çok kızar. adamda çok pişmandır ama nafile. karısı çocuğu aldığı gibi arabaya biner ve kaçarlar. ntac ekibi eve gelir fakat geç kalmışlardır. ray dramatik konuşma yapar ama ntac ekibi onu gözaltına alırlar. bu arada isabelle’den kan örneği alırlar. kana promisin katıp karıştırırlar sonra labaratuara götürürler. sonuçunu beklemektedirler. kyle, kız arkadaşı ile cevapları öğrenebileceği eve gelmişlerdir. kız kapıda beklemekte kyle ise içeri girmiştirdir. kyle, içeride ki adama “beyaz ışık” hakkında ne biliyorsun?” diye sorar. adamda “fazla birşey degil aslında” der. sonra büyük babasının 1918 de bir topluluk kurduğunu üyelerinin bir düzineden fazla olmadığını söyler. son bir kaç sene içinde tek düşündüğü şeyin hepsinin bir yangında yandığını söyler. kyle’da, “bu insanların inancı neydi diye” sorar. “mesih’in yeryüzüne tekrar döneceğine inanıyorlardı, dirileceğine ve dünyayı sorunlarından arındıracağına.” onların kutsal kitablarını alıp kyle ‘a gösterir ve “buda bekledikleri mesih” der.

mesih

mesih

kyle, ufak bir tebessüm atar. “evet bu jordan collier’e çok benziyor” der. adamda “bu benzerliği ilk söyleyen sen değilsin.” der. adam kitabı kyle ‘a verir. inceleyip, okuması için, içinde şifrelerinde olduğunu ve çözemediğini dile getirir.ray’ın karısı arabayı sürmekte, brandon da arka koltuktadır. birden kriz geçirmeye başlar. annesi telaşlanır. çantasından birşeyler çıkarıp, oğluna vereyim derken, oğlu annesinide büyüler. annesi korkularından ötürü yılanlar görür ve direksiyon hakimiyetini kaybedip, kaza yapar. kadın bayılmıştır. brandon ise arabadan çıkıp, gitmiştir.olay yerine ntac görevlileri ve ilkyardım ekibi gelir. kadın çocuğu için endişelidir. çünkü gitmiştir. nerede olduğunuda bilmemektedir. tom ve diana çocuğun o yakınlarda izini sürmektedirler. çocuksa, gecenin bir saatinde tren istasyonunun oralarda ilerlemektedir. istasyonun görevlisi ona ikaz eder. “nereye gidiyorsun gibilerinden, akşam geç olmadı mı? bu saatte dışarıda ne arıyorsun” der. fakat brandon dinlemeksizin ilerlemektedir. görevli onu durdurayım derken, brandon gene kriz geçirir ve adamı hasta eder.kyle, evden çıkmıştır. kız arkadaşı “ee? ne düşünüyorsun?” diye sorar. sonra kyle ‘ın şaman olduğunu söyler. -şaman, tanrısal güçlerle şifa ve bela veren büyücü demek- kyle sonra bunları saçma görür. kendi ve cehennemini benden uzat tut der. yanından çekip gider.
shawn, kardeşine istemesede promisin getirir ve tekrar tekrar uyarır. “yarıyarıya cok çirkef bir oran” der. tekrar tekrar nasihatlar verir. “biraz daha beklemesini söyler. televizyonları ve gazeteleri izlemesini söyler. neler olacak bir bak” der. kardeşide olur. beklerim deyip susar.

promisin ve danny.

promisin ve danny.

ntac ekibi -tom ve diana- doğru yol üzerindedir. brandon’un hastalandırdığı adamı görürler. az ilerde de brandon belirir. tom ‘un elinde tren oyuncak vardır. onun önüne koyarlar. ve onu nasil ntac ‘a götüreceklerini düşünürler. ve bir şekilde hünerini kontrol altına almayı başarmışlardır. çocuğu kuçakladıkları gibi ntac ‘a götürürler.

çocuğu kucaklayıp, götürürken...

çocuğu kucaklayıp, götürürken…

brandon, artık emin ellerdedir. promisini yavaşlatan bir ilaç vardır -inhibitör- onu vurduktan sonra tehlike ortadan kalkacağını söylerler. sonra shawn’dan çocuğun otistik durumundan kurtulması için yardım isterler. shawn’da uzun süredir kimseyi ileştirmediğinden dolayı kendinden süphelidir. ve otizm ‘in ilerleyici bir hastalık olduğundan, ileştireceğimi sanmıyorum der. ama ordakiler bir denemelisin der. shawn’da tamam der ve çocuğun yanına gider. ellerinden tutar.

ileştirirken...

ileştirirken…

ileşirken...

ileşirken…

shawn, birden bitkin düşer. brandon ‘un babası yanına gelir. ve oğlu, soluk soluğadır. oğlum oğlum derken, brandon birden baba, baba söyleyi verir. babası ağlamaya başlar. shawn çok büyük birşey yapmış bulunmaktadır. brandon ‘un babasını hapise götürürler fakat babası oğlunun durumu düzeldiği için pişman degildir. sonra yetkililer isabelle ‘in yanına kan sonucunu söylemeye gelir. ve olumsuz olduğunu söylerler. promisinin kanınızda ters etki yaptığını alerjiniz olduğunu söylerler. güçleriniz birdaha geri gelmeksizin gitmiş derler ve giderler.tom evdedir. alana ile ilgili tum duvardaki bilgileri kaldırmaktadır. kyle odasına girdiğinde yatağında kız arkadaşının olduğunu görür. “buraya nasıl girdin” der. kızda, “çok kolay; sen nerdeysen, ben ordayım.” der. kyle’da “beni takip mi ediyorsun yani bu mu ?” der. birden içeri babası tom gelir. kapı arasından “yemeğe gelicekmisin? derken, içeride kalmış olur. bu akşam tek yemek istemiyorum” der. kyle ‘da “baba, cassie ile tanışmanı istiyorum” der. babasıda şaşkın bir şekilde, “cassie kim?” diye sorar. kyle şaşkındır. çünkü babası cassie yi görmemektedir. adeta şaşırmıştır. babası gene sorar. “işte tanıştığın birisi mi? yeni kız arkadaş mı buldun kendine.” der. cassie ordan kyle ‘a “bak gördün mü baban beni görmüyor.” der. kyle halen şaşkındır. neler döndüğünü düşünmektedir. cassie, tom ‘a “ben kyle ‘in yeteneğiyim.” der ama tom duyamaz. tabi babası halen neler döndüğünün farkında değilken, “birgün eve getirde tanışalım.” der. seni kırmak istemistim gibisinden sözler söyler. sonra babası tam çıkarken ee yemekte beraberiz dimi?” der. kyle ‘da “tabi. 1-2 dk. sonra gelicem” der. odasının kapısını kapar. ve dizi orda biter.

kyle, cassie 'nin iceride oldugu bilmez.

kyle, cassie ‘nin iceride oldugu bilmez.

kyle, cassie 'nin hayal ürünü olduğunu düşündüğü an...

kyle, cassie ‘nin hayal ürünü olduğunu düşündüğü an…

bölüm sonu...

bölüm sonu…