The Golden Girls 1985-1992 yılları arasında NBC’de yayınlanmış zamanın çok ünlü ve başarılı sitkom dizilerinden biri. Dizinin yaratıcısı birçok sitkomda yazarlık yapmış Susan Haris‘tir. Dizimiz yaşını başını çoktan almış, üçünün kocası ölmüş, biri dul aynı evde yaşayan dört kadının Miami’de geçen yaşamlarını ve arkadaşlık ilişkilerini anlatır. 7 sezonluk komedi dizisi toplam 180 bölüm sürmüştür. Emmy ve Golden Globe’da hem dizi hem de oyuncular birçok ödül kazanmış ve reytinglerde de çok başarılı olmuştur.

Yayınlandığı dönemlerde beyaz erkeklerin hakimiyetinde olan televizyon ekranında, tamamen kadınların başrolünde, özellikle de yaşlı kadınların olduğu bir dizinin reyting rekorları kırması büyük olay olmuş ve kendinden sonra gelen diziler için büyük örnek olmuş bir dizidir The Golden Girls. Dizinin pilot bölümünde evde aşçı olarak çalışan Coco adlı bir gay karakter yer almış, sonradan yazarlar diziden çıkarmayı uygun görmüştür. Aynı zamanda Sophie karakteri ilk başta konuk karakter olarak tasarlanmış ama seyirciler karakteri çok sevince başrollerden biri olarak dizide kendine yer bulmuş.

The Golden Girls, TV Guide’ın Tüm Zamanların En İyi 60 Dizisi listesinde 56. sıraya, Amerikan Yazarlar Birliğinin En İyi Yazılmış 101 Dizi listesinde de 69. sıraya layık görülmüş. Dizinin En İyi Komedi Dizisi dalında 2 Emmy, 3 Golden Globe ödülü var.

7. sezonun ardından Bea Arthur diziden ayrılmak isteyince dizi 1 saatlik bir bölümle final yapmış. Bea Arthur dışında diğer 3 ana karakterle The Golden Palace adında yine Susan Harris tarafından bir dizi yaratılmış ama başarılı olmayınca ilk sezonun ardından iptal edilmiştir.

Karakterler:

Dorothy Zbornak:

Dorothy dört kadın arasında aklı en başında, grubu bir arada tutan karakter. New York’ta doğmuş Stan ile evlenmiş ve Miami’ye taşınmıştır. 38 yıllık evliliğin ardından Stan Dorothy’yi daha genç ve güzel bir kadın için terk etmiş ve böylece Dorothy annesiyle birlikte Blanche’in evine yerleşmiştir. Vekil öğretmen olarak hala çalışmaktadır. Bir şeyleri anlamakta sürekli zorluk çeken Rose’a açıklama yapmayı ve erkek delisi Blanche’i sürekli uyarmayı kendine huy edinmiştir. Karakteri 2009 yılında vefat eden usta televizyon oyuncusu Bea Arthur canlandırmaktadır.

Rose Nylund:

Kocası vefat eden Rose grubun en saf ve maalesef ki hafif salak üyesi. Anlamadığı için malum olanı sürekli sorar ve bu yüzden diğer karakterler tarafından çok tiye alınır. Minesota’da bir çiftlikte büyüyen Rose, çiftlik hayatı ile ilgili tuhaf hikayeler anlatmayı çok sevse de genelde Rose’un hikayelerinden sıkılan diğerleri Rose’un konuşmasını bitirmesine izin vermezler. Karakteri ününü hala koruyan sevimli mi sevimli kadın Betty White canlandırıyor.

Blanche Devereaux:

Blanche tam erkek delisi dediğimiz birisidir. Neredeyse her gün yeni biriyle görüşmekte, giyimine, kuşamına ve ne yediğine çok dikkat etmektedir. Bu dörtlüden, yaşlanmakta ilgili fobisi en çok olan karakterdir. Hafifmeşrepliğiyle ilgili özellikle Sophie tarafından çok dalga geçilir. Blanche tüm karakterlerin beraber yaşadığı evin sahibidir; Güneyli zengin bir aileden gelmektedir. Karakteri 2010 yılında hayata gözlerini yuman Rue McClanahan canlandırıyor.

Sophie Petrillo:

Sophie baş karakter Dorothy’nin annesidir. İtalyan asıllıdır, Sicilya’da doğmuştur. Çok dobra, lafını kimseden esirgemeyen, her fırsatta laf sokmayı çok seven birisidir. Kendi kızının kusurlarıyla, Rose’un saflıklarıyla ve Blanche’in de aşk hayatıyla her fırsatta dalga geçmeyi huy edinmiştir. Karakteri 2008 yılında vefat eden Estelle Getty canlandırıyor.

Son Söz:

The Golden Girls, başrolünde kadınların olduğu çok komik, klasik bir kahkahalı sitkom dizisi.  Dizi beni kendisine 3. bölümde bağladı; ilerledikçe karakterlerin kimyası tutmaya başlıyor ve sizi her bölümde gözünüzden yaşlar gelene kadar güldürebiliyor. Diziyi benim gibi baştan severseniz, hemen devamını da izlemek istersiniz; ama her komedi dizisinde olduğu gibi sevmek ve alışmak için biraz süre tanımalısınız. Birçok eski sitkom gibi arkadaşlıklar hakkında sıcacık bir dizi The Golden Girls, bir şans verilmeyi kesinlikle hak ediyor.