The Originals — Tanıtım
327 yorum hemreeroglu 22 Mayıs 2014 09:22
Bize The Vampire Diaries, Supernatural ve Arrow gibi dizileri vermiş olan ve izleyici kitlesini genelde memnun eden Amerikan TV kanalı The CW, geçtiğimiz Ekim’de daha yetişkin içerikli bir vampir dizisi yayınlamaya başladı: The Originals… Dizi, öyküsüne The Vampire Diaries’te başladığımız Köken vampirleri anlatıyor. Yani bir uzantı (spin-off). Geçtiğimiz günlerde ilk sezonunu başarıyla tamamlayan ve sezon boyunca kendine has izleyici kitlesini usulca oluşturan dizimiz, 2. sezon onayını Şubat’ta, yani beklenenden daha erken bir zamanda aldı. Gelin hep birlikte, bir sezonda uyarlama dizi etiketinden adı gibi orijinal bir diziye dönüşen dizimizi tanıyalım.
Tanıtım, The Vampire Diaries’i çok geriden takip edenler için ve -tanıtım yazısı olmanın doğası nedeniyle- The Originals’ın ilk bölümüyle ilgili olarak ispiyon içeriyor.
YAPIM SÜRECİ | 11 Ocak 2013 tarihinde, Köken vampirler üzerine odaklanacak “The Originals” adlı bir The Vampire Diaries bölümünün Nisan’da yayınlanacağı duyuruldu. Bu bölümün amacı 2013-2014 sezonu için potansiyel bir diziye arka kapı deneme bölümü (backdoor pilot) oluşturmaktı. Bölümün yayınlanmasının ardından 26 Nisan 2013’te The Originals dizisi, 2013-2014 sezonunda yayınlanmak üzere onay aldı. Bu uyarlama denemesi Julie Plec tarafından, Kevin Williamson’ın herhangi bir katkısı olmadan yönetilmekte. Yapımcılar arasında Julie Plec, Leslie Morgenstein ve Gina Girolamo’yu gördüğümüz dizinin yapım şirketleri Alloy Entertainment, CBS Television Studios, Warner Bros. TV ve My So-Called Company’den oluşuyor. Senaryo ise Julie Plec’in elinden çıkıyor. Dizinin ilk bölümü, arka kapı deneme bölümünün düzenlenmesi şeklinde 3 Ekim 2013 tarihinde The Vampire Diaries’in beşinci sezon prömiyerinin arkasından yayınlandı. Oldukça olumlu eleştiriler alan dizi, 8 Ekim’den itibaren Salı günlerine taşınarak sezon boyunca bu şekilde yayınlandı.
KONU | The Originals, Mikaelson kardeşleri (Klaus, Elijah ve Rebekah) merkezine olan bir The Vampire Diaries uyarlamasıdır. The Vampire Diaries’in 25 Nisan 2013 tarihinde yayınlanan 4×21 numaralı bölümü, bu dizimizin arka kapı deneme bölümü olarak işlev görmüş, bu bölümde ayrıca kurtadam Hayley’nin Klaus’un çocuğuna hamile olduğu ortaya çıkmış ve kendisi de bu sebeple dizimize geçiş yapmıştır.
Dizi, köken kardeşlerin 1919’dan bu yana ilk kez New Orleans şehrine dönmesiyle başlar. Şehri asıl kuran kişiler olan kardeşlerimiz, kindar babalarından kaçmak için şehri terk etmek zorunda kalmıştır. Yokluklarında Klaus’un zamanında koruması altına aldığı Marcel, şehrin yönetimini ele geçirmiştir. Şimdi Klaus, Marcel’i indirip bir zamanlar kendilerine ait olan şehri geri almaya karar verir.
Klaus, yüz yıllar boyunca babasından ve onun nefretinden kaçak bir yaşam sürmüştür. Sonsuz bir nefretle dolu olan karakterimiz, New Orleans’ın Fransız Bölgesi’ne döndüğünde çok geçmeden kendini meşgul edecek yeni düşmanlar edinir.
Klaus’un asil kardeşi Elijah ise kendine zarar verici davranışları olan kardeşinin kefaretini bulmasına yardım etmek amacıyla onun yanında gelir. Elijah, Klaus’u hizada tutmak için Marcel’in düşmanlarıyla işbirliği yapmak zorundadır. Bütün bunların yanında hiç aklından geçmeyen birine karşı gelişen hisleri, olayları daha da zor hale sokar.
Hayatı boyunca hep Klaus’tan zulüm görmüş Rebekah, şeytani kardeşi Klaus’un yanında olmaya Elijah kadar istekli değildir. En ufak hatalarında kendilerine hayatı zindan eden Klaus, ona göre kurtarılma aşamasını çoktan geçmiştir. Ancak biraz Elijah’nın ısrarı biraz da kendi içindeki iflah olmaz aile özlemi nedeniyle çok geçmeden müzik şehri New Orleans semalarında yerini alır.
Siyahlara karşı zulmün en doruk zamanlarındaki kölelik kültüründen gelen Marcel, bütün hayatını Klaus’a borçludur. Bildiği her şeyi kendisine o öğretmiş, adeta babası olmuştur. Klaus sayesinde vampire dönüşen Marcel, kökenler şehri terk ettiklerinde yapayalnız kalır. Elinde liderini kaybetmiş bir krallık ile kalakalmıştır. Şehri ve kendisini yıllar içerisinde baştan yaratan Marcel, kökenler geri dönüp kurdukları şehri geri almak istediğinde, tacı ve tahtı teslim etmeye pek de istekli olmayacaktır.
New Orleans’ın kültürel tarihinin bir parçası olan cadılar, Marcel yönetiminde tamamen geri plana itilmiş ve güçlerini kullanamaz hale getirilmiş durumdadırlar. Marcel’in gizli silahı sayesinde yaptıkları her büyü tespit edilmekte ve cezalandırılmaktadır. Bir zamanlar bölgede önemli söz sahibi olan cadılar, bir savaş vermeden yok olmayacaklardır.
KARAKTERLER
Klaus Mikaelson: İlk vampir-kurtadam melezi olan Klaus, bin yıldır dünyadadır. Kurulmasına yardım ettiği ve yaklaşık yüzyıl önce kardeşleri Elijah ve Rebekah ile birlikte insafsız avcı babaları yüzünden sürüldükleri New Orleans’a geri döner. Kendisine karşı bir komplo kurulduğuna dair gizemli bir ipucuyla doğaüstü olayların kaynadığı kazan olan Fransız Bölgesi’ne geri çekilen Klaus, eskiden koruması altında olan Marcel’in kendi yokluğunda, şehrin doğaüstü sakinlerini net bir otorite ile nasıl yönettiğini görünce şaşırır ve kıskanır. Egosu ve kendi kendine zarar veren doğasıyla, şehri Marcel’dan geri almaya yemin eder. Karakteri daha önce The Vampire Diaries’te aynı rolle gördüğümüz ve Immortals ve Open Grave adlı filmlerden tanıyabileceğimiz Joseph Morgan canlandırıyor.
Elijah Mikaelson: Klaus’un bir daha adım atmamaya yemin ettiği tek yere neden döndüğünü merak eden Elijah, kardeşini New Orleans’a kadar takip eder. Mystic Falls’ta kuyruklarını kovalama fikri Elijah’ya pek hitap etmediği için ailesinin New Orleans mirasını geri alma amaçlı yeni bir başlangıç fırsatını kaçırmaz ve şehirde kalır. Karakteri daha önce The Vampire Diaries’te aynı rolle gördüğümüz ve şu sıralar eş zamanlı olarak Kanada yapımı doğaüstü tıp dizisi Saving Hope’da da doya doya seyredebileceğimiz Daniel Gillies canlandırıyor.
Rebekah Mikaelson: Köken kardeşlerin tek kadın üyesi olan Rebakah, Mystic Falls’taki ihaneti nedeniyle Klaus’a kin tutmaktadır ancak ailesine duyduğu sadakat (Klaus’tan ziyade Elijah’ya) nedeniyle kardeşlerinin peşinden New Orleans’a gelir. Karakteri daha önce The Vampire Diaries’te aynı rolle gördüğümüz ve daha önce Avusturalya yapımı H20: Just Add Water ve ABD yapımı Pretty Little Liars’ta izlediğimiz Claire Holt canlandırıyor.
Hayley Marshall: Klaus’un tek gecelik aşkı olan kurtadam Hayley de kendi ailesinin öyküsüne dair ipuçlarını araştırmak amacıyla Fransız Bölgesi’ne gelir. Kendini diğer insanlardan çok uzak hisseder çünkü nereden geldiğini bilmemektedir ve bu yolculuğun geçmişte yaptığı karanlık ve çıkarcı şeylerin ardından kendi insanlarını tanımaya ve insanlığını bulmaya yardımcı olacağını ummaktadır. Ancak New Orleans’da iken Hayley, kendisinin Klaus’un doğmamış çocuğunu taşıdığının farkında olan güçlü cadı Sophie Deveraux’nun eline düşer. Karakteri daha önce The Vampire Diaries’te aynı rolle gördüğümüz ve daha önce tek sezonda iptali görmüş The Secret Circle dizisinde de izlediğimiz Phoebe Tonkin canlandırıyor.
Marcel Gerard: Marcel, Klaus’un yüzyıl önce koruması altına aldığı ve vampir yaptığı, karizmatik ama vahşi ve şeytani bir vampirdir. Menfur eylemlerle ve şehrin müşkül cadıları üzerindeki gizli silahıyla New Orleans’ın insan ve doğaüstü sakin nüfusunun kontrolünü eline geçirmiştir. Marcel, sadık takipçilerine emirler verdikçe ve mutlak otorite ile hüküm sürdükçe şehrin doğaüstü hizipleşmeleri – vampirler, cadılar, kurt adamlar, insanlar – arasındaki gerilim kırılma noktasına gelir. Karakteri arka kapı deneme bölümünde yine aynı karakterle gördüğümüz ve daha önce birkaç bölüm Grey’s Anatomy ve The Game dizilerinde izlediğimiz Charles Michael Davis canlandırıyor.
Sophie Deveraux: Sophie, Fransız Bölgesi’nde yüzyıllardır bulunan uzun bir cadı soyundan gelen, Marcel’a ve onun cadı toplumu üzerindeki baskısına karşı mücadeleye önderlik eden güçlü bir cadıdır. Kızkardeşinin Marcel’in ellerinden gerçekleşen ölümü ve Davina adlı genç cadının gizemli kayboluşunun ardından bir devrimciye döner ve Marcel’in Fransız Bölgesi’nin cadıları üzerindeki gücünü kırmak için – Köken aile ile bir anlaşma yapmak dahil olmak üzere – her şeyi yapmaya hazır hale gelir. Karakteri arka kapı deneme bölümünde aynı karakterle gördüğümüz ve Inside Amy Schumer ve Homeland gibi dizilerde bölümlük konuk oyuncu olarak izlediğimiz Daniella Pineda canlandırıyor.
Camille O’Connell: Cami, derslerini gündüz vakti takip etmekten, geceleri ise Rousseau’da barmen olarak çalışmaktan mutlu görünen akıl küpü ve iyimser biri olan, bir Psikoloji öğrencisidir. Farkında olmadığı şey müşterilerinin çoğunun vampir olduğudur. Kendisini New Orleans’a getiren karanlık sırrı saklayan Cami, çok geçmeden Klaus ve Marcel’in arasında kalır ve ikisinin de kendisi ve etrafındaki herkes için yaratabileceği tehlikenin hiç de farkında değildir. Herkesin bir hikayesi olduğuna ve derinlerde bir yerde herkesin iyi olduğuna inanır. Karakteri arka kapı deneme bölümünde aynı karakterle gördüğümüz ve daha önce tek sezonda iptali gören Life is Wild adlı dizide izlediğimiz Leah Pipes canlandırıyor.
Davina Claire: Davina, genç ve sorunları olan bir cadıdır. Dünyanın nasıl işlediği konusunda saf olan cadımız, kendi şeytanlarıyla boğuşmaktadır. Koruyucu bakıcılar tarafından korunaklı bir yerde saklanmaktadır ve hayat hakkındaki masumiyeti onu hem harikulade hem de tehlikeli kılmaktadır. Narin ve ruhani özellikler taşırken, sorunları da peşini bırakmamaktadır. Karakteri daha önce Prom adlı filmde gördüğümüz Danielle Campbell canlandırıyor.
TANITIM FİLMLERİ |
Bir dakikalık ilk bölüm fragmanı:
SON SÖZ | The Originals, yayınlandığı ilk bölümlerden itibaren bize ve kanalına TVD’den ne kadar farklı bir dizi olduğunu gösterdi. Elbette ki karakterlerin TVD formatından –daha genç izleyicilere hitap eden, aşk ve entrika odaklı genel The CW formatı– bu dizinin formatına -daha çok erişkin izleyicilere hitap eden, karakterleri derinlemesine işleyen nadir The CW formatı– geçişi birkaç bölüm sürdü. Ancak oluşturduğu hikaye ve karakterler kesinlikle TVD’den farklı bir noktada duruyor. TVD’nin benim gözümde rutine bağladığı bir dönemde, dizideki en sevdiğim karakterleri toplayarak kendi yolculuğuna çıkan bu dizi, benim gönlümü çoktan fethetti. İki dizi arasındaki farklardan en önemlisi de TO’da her olayın TVD’deki gibi en ince ayrıntısına kadar açıklanmaması ve bazı şeyleri izleyicinin kendisine bırakarak, onun yorumlarına güvenmesi. TVD’yi izlemiş olmak bu dizi için bir temel oluştursa da kesinlikle mecburi değil. Reytinglerin de oldukça başarılı gittiğini düşünürsek, bu diziye hala başlamamış olan herkese gönül rahatlığıyla önerebilirim.
yorumlar
sağol valla aytackara. senden haber bekleyeceğim o zaman. inşallah çok ileriye atmazlar. bir de umarım tüm ekibi toplamayı başarabilirler.
Bu Flashback 2×05’te karışımıza çıkacakmış.
Eneee tatia :))
The Originals: Awakening: 10 Kasım 2014
dönesim var bu diziye çok pis. kol temelli mi dönecek acep? originals yok diye bitirdim ana baba çoluk çocuk hepsi döndü diziye. tatia matia da dahil oldu. sinirim bozuldu valla.
Beklediğimden daha iyi çıktı bu bölüm. Normalde gözüme takılanlar bilet akılmadı ve temposu yüksekti, ondan olsa gerek.
– TVD’de Matt ölmesin diye gözünün içine bakarak izliyorum, burada da aynısı Josh için olmaya başladı. Bölüm sonunda kurt adam Aiden ile barda buluşma sahnesi pek güzeldi.
– İçinde Kol olan Kaleb’in hikayesini de ayrı seviyorum. Bu arkadaşın kimliği nasıl ortaya çıkacak acaba, Davina ile hikayeleri bozlmasa daha güzle olur aslında.
2×05 üzerine:
Bu pek “Nina Dobrev The Originals’a geliyor!!” diye patırtı koparacak bir bölüm olmadı bence. TVD’de altyapıyı böyle kurmalasardı sıradan başka birine de oynatsalarmış olurmuş bir karakter sonuçta.
Yine de gözüme bir Elena veya Katherine gelmediği için sevindim. Görsel ikizde dördüncüyü oynadı kadın. Ayrıca bölüm yine iyilerdendi. Gerçi bence ikinci yarısı ve sonda yaptıkları twist daha güzel yaptı. Bir de ben şu haliyle olan Kol’u gittikçe daha sevmekteyim. Şu haliyle olan Esther de bölümün sonlarına doğru güzel bir oyunculuk sergiledi.
@ozgun14 Sen beklentiyi bayaaa yüksekten kurup senaryo yazmışsın ve adamlar ne kursan tersini yapmuşlar.
Ben bir şey kurmamıştım valla. Sonuna gelince de “E bu kız az göründü ama.” dedim geçtim. Zaten bölüm Tatia üstüne eğilen bir bölüm de değildi bana göre. Michaelson ailesini izledik. Yalnız niyeyse bölümler sonra ilk kez gözüme girdi o peruklar.
ama bu anlatılanları hiç izletmediler bize. sadece lafta kaldı…. izlememiz gerekmiyor mu sence gayet doyurucu bir bölüm sunabilecekken ne kol vardı ne rebekah… hele de tatianın ölümüyle öyle oynanmış ki aman ki ne aman…
yapsak acaba
Finn ve Kol, ruhları iki cadının içinde bir şekilde ortada dolanıyorlar.
Baba Michael dirilmiş halde, anne Esther de başka bir cadının içinde dolanır halde ortalıkta.
Klaus’un öz babası kurdu da meğerse Esther diğer taraf patlamadan önce çekip çıkarmış; bu da ortada! Hadi ona tamam sürprizdi derken bir de eğer Hope ölmeseydi Dahlia karşımıza gelecek ve hepimizin peşine düşecek durumundan bu da yolda geliyor!! Zira malum bebek sağlam. Benim merak ettiğim acaba o öldüğü söylenen ama Dahlia’nın kaçırdığı orijinallerin en büyük kardeşleri Freya da bir yerlerden çıkacak mı? Güya Klaus’un kardeşlerinden bir tanesini de kurtlar parçaladıydı.
Peki şidmi sorasım geldi: Rebekah’ın suçu ne? [ 2 vampir+2 cadı+2 ölü+1 dizi dışı =7 kardeş!]
Yalnız Klaus’un bebek sahibi olması da Esther’in, kardeşi Dahlia ile yaptığı doğum anlaşması için tam bir ‘bug’ görevi görmüş.
Duymuşlar beni, getiriyorlar.
Gelsin gelsin
2×07 üzerine:
Bugün önce 2 dakikalık ikinci bölüm web dizisini izleyip sonra bölümü izledim. İzlemeyen için anlaşılmayacak bir durum yok ama bölümün belli bir noktasında web dizisine resmen selam çaktılar. Hatta final bölümünde ne olacağını söylemiş de olabilirler. Beklemediğimden hoşuma gitti; ben daha bir ayrı düşünüyordum bu ikisini.
Ayrıca hay sizin yaptığınız bölüm sonuna!!
Bir de oyunculardan birisini regular yapmışlar. Acaba niye diğerini yapmadılar, sorarım ama ben…
bu 2 dakikalık bölümleri altyazılı bir şekilde bir sitede var mı nereden izliyorsunuz ?
@necdetcem7: Valla sitelerde var mı bilmiyorum ama 2. bölümün altyazısı da gelmiş. Şurada verdiğim Youtube videolarını indirerek izleyebilirsin. 1’i bilmiyorum ama 2. bölümün altyazısı Youtube ile uyumlu.
şimdi gördüm sağolasın @abidin77
Bir sürü şey oldu yine. Bir kısmını hoşuma gitti, bir kısmını da önemsemedim ve en nihayetinde de belirli bir detay dışında beğendiğimi düşündüğüm bir ara verme bölümü oldu.
– Hoşlanmadığım kısmı tabii ki Kol yüzünden Rebekah’ın bir ruh içinde sıkışıp kalmasıydı. Rebekah’ın en azından durumu toparlayana kadar başka bir bedene geçebileceği gerçeğini kabul etmiştim ben zaten…
(Aquarius’un yayınlanacak olması, Claire Holt’un Supergirl konusunda görüşme yapması…)
– Esther’in nihayetinde vampire dönüşmesinden sanırım hoşlandım. Çok güçlü bir cadı olması ve yapabileceklerinin sınırı olmaması hoşuma giderdi ama bir de bunu deneyelim bakalım. Esther hala nefes alabilmesi Rebekah’ın tamamen ölmediğinin de bir göstergesi zaten.
– Şimdiki Kol ile Davina’nın yakınlaşması olayı hoşuma gidiyor. Esther işini kapatacaklarına önce bir Michael’ı kapatsınlar lütfen. Dahlia konusunu da en olmadık zamanı bulup o zamana getirecekler kesin.
Rebekah dışında güzel bir bölümdü.Esther’da hak ettiğini buldu.
Ya şimdi Rebekah nasıl döncek bedenine ? Dönebilicek mi ? Öyle bir şansı var mı ?
TVD’deki gibi “Bu iş olmaz, gücümüz yetmez.” falan diye de düşünme. Burada belki zor bir yolla olsa da bir şekilde Davina ve özellikle Esther’in gücü her şeye yetiyor. Yani Esther’in yetiyordu…
* Vampirlerin ruhları yok olayı karışık aslında. Yani öldüklerinde gittikleri bir yer var sonuçta; orada olan halleri bunların ruhları olsa gerek. Esther ölen Kol ve Finn’in ruhlarını TVD’de geçen araf patlamadan önce çıkartıvermiş. Yetmemiş bir de iki tane cadının içine koyuvermiş. Kendisi de bir tane cadının içinde zaten. Esther gerektiğinde bir cadıdan diğerine atlayabiliyor. O işin de bir hazırlık süreci ve yapılması gerekenleri var tabii. Kafasına göre hop diye olmuyor. Ama cadı Kol ve Finn’in becerebileceği bir iş olduğunu sanmıyorum.
* Michael da Davina sayesinde dirildi… Ailecek birbirlerini yiyorlardı işte. Son bölümde Rebekah ve Klaus kafa kafaya verip güzel bir plan kurdular ve Rebekah’ın kanıyla Esther vampir oldu. Cadılığı kalmayacak haliyle.
Dizide Camille’i oynayan oyuncu evlenmiş.
2×10 üzerine:
Bu bölüm çok güzel başladılar. Aradan zaman geçtiği için özlediğimi fark ettim. Sezonun ikinci yarısı çok heyecanlı geçeceğe benziyor. Her bölüm yeni bir şey çıkıyor, şok oluyorum.
Yalnız diziyi kaç bölümdür takip ediyorum Camille bu bölümde çok güzeldi, evrim geçirmiş sanki. Çok beğendim
Birde bölüme başlarken Klaus’un özet geçen konuşmalarına hastayım. Diziye renk katıyor.
2×10 üzerine:
Ben normal başlayıp güzelleştiğini düşünüyorum. The Originals’ta da bu haftaki Gotham bölümünde olduğu gibi bir son 10 dakika güzellemesi vardı. O Rebekah konusunun tez zamanda hallolması dileğiyle.
Yaptıklarıyla sinir etse de Kol karakterine bayılıyorum, bu sezon Davina’yı sevdirdi bana.
Bence gayet guzel bir bolumdu. Rebekah meselesinin halledilmesini bende istiyorum. Sanirim onumuzde ki bolum bir cozume kavusur veya 2 bolum icinde.
Freya adli kiz kardesleri de katilacak ekibe sanirim. Onu merak ediyorum acikcasi. Kol da ailesiyle “iyi” olsaydi keske ama gitti sansini harcadi gibi gorunuyor.
https://twitter.com/eonline/status/558350812490264576
Yine güzel bir bölümdü, gerçekten dizi ivmeyi iyi yakaladı böyle devam eder inşallah. Merak ederek ve severek izliyorum bölümleri, izletiyor da…
Flashbackler çok güzeldi. Marcel ve ekibini kutluyorum tam bir ekip! Fakat bu Finn yok mu evlat olsa sevilmez yemin ediyorum. O kadar sinir oluyorum artık. Zaten oyuncuya da pek ısınamamıştım iyice gözüme batıyor artık. Marcel gittikçe adamın dibi olmaya başladı Flashbacklerin devamını gösterirler inşallah yarıda kaldı çünkü.
Güzel bir bölümdü. Bu bölüm kafamda bir sürü soru işareti oluştu ilerleyen bölümlerde açıklanır inşallah.
Özellikle de Freya hakkında. Eğer ailesi ile görüşmeye geldiyse onu oraya kim kapattı ? Bir de Mikaelsonların ilk üyesinin ölme zorunluluğu yok o zaman. Hope da rahat dönebilir evine.
Tabi şu kahrolası Finn’i saymazsak. Hayır eski oyuncu olsa tamam diyeceğim ama yok ya öldürün şu adamı bir an önce. Daniel Sharman’ı severim ama Kol da hak ettiğini buldu biraz. Ama ölmez eminim, dokuz canlı o.
Hayley-Jackson ikilisini sevmeye başladım fakat Elijah-Hayley daha ağır basıyor.
Rebekah döndüğüne göre artık eski bedenine döner inşallah. Lütfen dönsün başka bir şey istemiyorum.
– Ben Hayley-Jackson istiyorum.
– Rebekah eski bedenine geçsin tabii ama bu iş biraz da oyuncuya bağlı.
– Daniel Sharman’dan dolayı yaşamasını istiyorum ama Kol normalde ilgi alanım değil.
– Finn’i oynayanı bu sezonda düzenli oyuncu yaptılar, bence o irkaç bölüm daha ölmez.
2 x 12
Bu dizi almis basini gidiyor. Ilk sezondan daha guzel.
The Vampire Diaries ile neden ortak bir bolum yapmiyorlar onu anlamiyorum acikcasi. Gayet guzel olurdu.
Ortak bölüm olsa güzel olurdu fakat yapımcılarında dediklerine göre ortada bir sebep yok yani Flash-Arrow’u yapmak kolay fakat bu dizide yapmak zor malum Klaus pek sevilmiyor şimdi Damon Klaus’a yardıma mı gelecek? Ortaya bir sebep atarlarsa bende çok isterim. Özledik
@necdetcem7: Mesela Kai icin Klaus yardima gelse guzel olur. Dedigin gibi Flash-Arrow bakaraktan zor gibi gorunuyor ama bir sekilde bulsunlar yolunu :D.
Sezonun ikinci yarısından sonra diğer diziler düşerken The Originals resmen yardırıyor. Süper gidiyor, harika bir bölümdü.
Bence Dahlia Freya’nın içinde. O aslında Freya değil gibi geliyor acayip kıllandım.
Tam bebek vampir olsa nasıl olur diye kafamda hayal ederken Elijah kanını verdiyse Finn çocuğu öldürürse bebe vampir olacak diye çok korktum.
Elijah’ın son sahne efsaneydi. Dizinin tüm bölümleri içerisinde ki en efsane sahne odur derim. İnşallah ölmez
Kol ile Klaus arasında ki bağ çok kuvvetlendi, barışmalarına sevindim inşallah Kol ölmez ya. Gözlerim Nathiel Buzolic’i arasa da Kol karakteri kim canlandırırsa canlandırsın izlemeyi sevdiğim bir karakter. Daniel Sharman’da harika iş çıkartıyor hakkını yemeyim. Teen Wolf daki rolünden daha büyük bir rolü var ve daha güzel oynuyor.
Hayley ne patakladı be… Aslan kızım gelene tekme gidene tekme
İlk yarısında biraz sıkıcı geçiyor dediğim için kendimi kınıyorum. Aman nazar değmesin.
Mukemmeldi. Bu bolumun 0.5 reyting yapmasi saka gibi. Gozlerime inanamiyorum.
Kol’un Klaus’a icten yardim etmesine cok sevindim. Umarim ölmez.
Son sahne muthisti. Elijah yine yapti yapacagini. Cok kral adam ya.
@necdetcem7:
Güzel bölümdü. Benim için bir sürpriz daha oldu:
Adam Fristoe‘yi (Teen Wolf/Mr. Harris) ilk başta tanıyamadım gözlüksüz şaşırdım onu görünce.
Sonda ki olay nasıl oluyor onu anlamadım.
Şükür Finnden kurtulduk, onu oynayan oyuncudan da. Mümkünse eski bedeninde gelebilir.
Klaus’a da sinir oldum biraz.
Elijah’a da sevindim aslında Hayley bırakınca öyle adamı gözü yaşlı üzülmüştüm.
Gia ile aralarında bir şey olacak diye tahmin ediyordum da bir yerde şimdilik böyle bir şey yok diye haber okumuştum ona şaşırdım herhalde o yalan haberdi ya da fikir değiştirdiler.
Bir önceki bölümde Freya, Klaus için “Sevdiklerini teker teker ona döndüreceğim.” dediğinde o kadar da haklı değildi ama bu bölümde en azından kendince haklı hale geliverdi açıkçası. Öncesinde de kızmamıştım, şimdi hiçbir şey demem; yenilene kadar yap yapabildiğini! Vikingler tepsin seni adam, başka ne desem bilemedim.
Klaus da 1000 yılda he rşeyi aştı, bir tek Michael’ın sevgisizliğini aşamadı ya. Adam en sonunda “Tiksindim işte.” bile deyiverdi. Yalnız o sahne pek güzeldi; geçen bölümdeki Esther-Freya sahnesi komiğime giytse de buna bayıldım. Ayrıca ben sevdim bu Dahlia’yı; olmuş bu kadın.
Seviyorum bu psikopat Klaus’u.
Açıkçası diğerleri de pek babalarından hoşnut olmadıklarından dolayı Maykıl’ın ölmesine kafayı takmayacaklardır ama bizim güzel Fireya, o lafı ettiğine göre bir yol bulacaktır.
Ben de sevdim Dalya’yı. Claudia Black rolüne fazlasıyla yakışmış.
Ay unutmadan, olan bizim Mrs Grunwald’a oldu. Oynadığın bir dizi de normal olsun be Grunwald.
Bu Ceksin’a en başından beri hiç ısınamamıştım, iyice gözümde itici olmaya başladı. Nasıl kurtsun sen anlamadım. Heyli’yi de bozdun; o da sinir bozucu bir hal almaya başladı. Yok oraya gidelim, yok buraya gidelim. Nereye gidiyon, kadından kaçış yok işte.
Neyse, finale yaklaşırken heyecan dorukta.
2 x 18 üzerine:
Güzel bölümdü. Bizim oğlan yine yaptı yapacağını. Sonunda duygulandım ben ya.
Klaus ne kadar kızsa da orada Elijah’ın ona yaptığını yapmazdı. Bu kardeşler cidden bazen hak ediyor psikopatlığı.
Klaus’un planı ne onu da merak ediyorum açıkçası anca sezon finaline öğreniriz.
Aiden’a üzüldüm ya tam da sevmeye başlamıştım oğlanı.
Ah Klaus ah… Süper bir bölümdü sezon finalini merakla bekliyorum.
Klaus’un bir şeyler planladığını ve bunu Cami’ye söylediğini tahmin etmiştim ama yine de bir stres oldum Klaus’a da söylendim.
Plan yapıyon da gide gide Gia’yı mı öldürdün Allah aşkına! Elijah’a üzüldüm orada
Rebekah nihayet eski bedeninde geri dönüyor! İnşallah 3.sezonun tamamında olur. Özledim Claire Holt’u.
Bir de Dahlia içeri girince ölümlü olmayacakmıydı ? Kadın içerde olmasına rağmen büyü ile Freya’yı fırlattı dışarı ? Orasını anlamadım anlayan varsa aydınlatsın beni
Tamam şimdi anladım. O zaman yaptıkları ilk silahta işe yaramayacaktı boşuna öldürmeye çalışmışlar.
Süper bir bölümdü. Güzel bir şekilde sezona nokta koydular. Sezon finalini de resmen final gibi bitirmişler son dakikaları özellikle sanki final yapıyormuş gibiydi.
Beklediğim bazı şeylerin olmaması hayal kırıklığı oldu benim için:
Kol yine gelmedi çıldıracağım Hadi Esther geldi o kalır artık derken o da gitti.
Sonra Rebekahımız var dedim oda beden değiştirdi delirtti beni. Şu Claire Holt’un düzgün bir projede olduğumu var Allah aşkına diziden çıkıyor.
Dahlia’da şükür öldü kurtulduk. Esther vefalı anneymiş yinede çocuklarının ölmesine göz yumamadı.
3.sezona ne işleyecekleri konusunda merak içindeyim ama Julie abla bulur bir şeyler.
Her şeyin dışında sezon başında biraz sıkmış olsa da gayet güzel bir sezondu. Keyifle izledim. Darısı diğer sezonun başına.
Gelecek sezon görüşürüz.