The Originals — Tanıtım
327 yorum hemreeroglu 22 Mayıs 2014 09:22
Bize The Vampire Diaries, Supernatural ve Arrow gibi dizileri vermiş olan ve izleyici kitlesini genelde memnun eden Amerikan TV kanalı The CW, geçtiğimiz Ekim’de daha yetişkin içerikli bir vampir dizisi yayınlamaya başladı: The Originals… Dizi, öyküsüne The Vampire Diaries’te başladığımız Köken vampirleri anlatıyor. Yani bir uzantı (spin-off). Geçtiğimiz günlerde ilk sezonunu başarıyla tamamlayan ve sezon boyunca kendine has izleyici kitlesini usulca oluşturan dizimiz, 2. sezon onayını Şubat’ta, yani beklenenden daha erken bir zamanda aldı. Gelin hep birlikte, bir sezonda uyarlama dizi etiketinden adı gibi orijinal bir diziye dönüşen dizimizi tanıyalım.
Tanıtım, The Vampire Diaries’i çok geriden takip edenler için ve -tanıtım yazısı olmanın doğası nedeniyle- The Originals’ın ilk bölümüyle ilgili olarak ispiyon içeriyor.
YAPIM SÜRECİ | 11 Ocak 2013 tarihinde, Köken vampirler üzerine odaklanacak “The Originals” adlı bir The Vampire Diaries bölümünün Nisan’da yayınlanacağı duyuruldu. Bu bölümün amacı 2013-2014 sezonu için potansiyel bir diziye arka kapı deneme bölümü (backdoor pilot) oluşturmaktı. Bölümün yayınlanmasının ardından 26 Nisan 2013’te The Originals dizisi, 2013-2014 sezonunda yayınlanmak üzere onay aldı. Bu uyarlama denemesi Julie Plec tarafından, Kevin Williamson’ın herhangi bir katkısı olmadan yönetilmekte. Yapımcılar arasında Julie Plec, Leslie Morgenstein ve Gina Girolamo’yu gördüğümüz dizinin yapım şirketleri Alloy Entertainment, CBS Television Studios, Warner Bros. TV ve My So-Called Company’den oluşuyor. Senaryo ise Julie Plec’in elinden çıkıyor. Dizinin ilk bölümü, arka kapı deneme bölümünün düzenlenmesi şeklinde 3 Ekim 2013 tarihinde The Vampire Diaries’in beşinci sezon prömiyerinin arkasından yayınlandı. Oldukça olumlu eleştiriler alan dizi, 8 Ekim’den itibaren Salı günlerine taşınarak sezon boyunca bu şekilde yayınlandı.
KONU | The Originals, Mikaelson kardeşleri (Klaus, Elijah ve Rebekah) merkezine olan bir The Vampire Diaries uyarlamasıdır. The Vampire Diaries’in 25 Nisan 2013 tarihinde yayınlanan 4×21 numaralı bölümü, bu dizimizin arka kapı deneme bölümü olarak işlev görmüş, bu bölümde ayrıca kurtadam Hayley’nin Klaus’un çocuğuna hamile olduğu ortaya çıkmış ve kendisi de bu sebeple dizimize geçiş yapmıştır.
Dizi, köken kardeşlerin 1919’dan bu yana ilk kez New Orleans şehrine dönmesiyle başlar. Şehri asıl kuran kişiler olan kardeşlerimiz, kindar babalarından kaçmak için şehri terk etmek zorunda kalmıştır. Yokluklarında Klaus’un zamanında koruması altına aldığı Marcel, şehrin yönetimini ele geçirmiştir. Şimdi Klaus, Marcel’i indirip bir zamanlar kendilerine ait olan şehri geri almaya karar verir.
Klaus, yüz yıllar boyunca babasından ve onun nefretinden kaçak bir yaşam sürmüştür. Sonsuz bir nefretle dolu olan karakterimiz, New Orleans’ın Fransız Bölgesi’ne döndüğünde çok geçmeden kendini meşgul edecek yeni düşmanlar edinir.
Klaus’un asil kardeşi Elijah ise kendine zarar verici davranışları olan kardeşinin kefaretini bulmasına yardım etmek amacıyla onun yanında gelir. Elijah, Klaus’u hizada tutmak için Marcel’in düşmanlarıyla işbirliği yapmak zorundadır. Bütün bunların yanında hiç aklından geçmeyen birine karşı gelişen hisleri, olayları daha da zor hale sokar.
Hayatı boyunca hep Klaus’tan zulüm görmüş Rebekah, şeytani kardeşi Klaus’un yanında olmaya Elijah kadar istekli değildir. En ufak hatalarında kendilerine hayatı zindan eden Klaus, ona göre kurtarılma aşamasını çoktan geçmiştir. Ancak biraz Elijah’nın ısrarı biraz da kendi içindeki iflah olmaz aile özlemi nedeniyle çok geçmeden müzik şehri New Orleans semalarında yerini alır.
Siyahlara karşı zulmün en doruk zamanlarındaki kölelik kültüründen gelen Marcel, bütün hayatını Klaus’a borçludur. Bildiği her şeyi kendisine o öğretmiş, adeta babası olmuştur. Klaus sayesinde vampire dönüşen Marcel, kökenler şehri terk ettiklerinde yapayalnız kalır. Elinde liderini kaybetmiş bir krallık ile kalakalmıştır. Şehri ve kendisini yıllar içerisinde baştan yaratan Marcel, kökenler geri dönüp kurdukları şehri geri almak istediğinde, tacı ve tahtı teslim etmeye pek de istekli olmayacaktır.
New Orleans’ın kültürel tarihinin bir parçası olan cadılar, Marcel yönetiminde tamamen geri plana itilmiş ve güçlerini kullanamaz hale getirilmiş durumdadırlar. Marcel’in gizli silahı sayesinde yaptıkları her büyü tespit edilmekte ve cezalandırılmaktadır. Bir zamanlar bölgede önemli söz sahibi olan cadılar, bir savaş vermeden yok olmayacaklardır.
KARAKTERLER
Klaus Mikaelson: İlk vampir-kurtadam melezi olan Klaus, bin yıldır dünyadadır. Kurulmasına yardım ettiği ve yaklaşık yüzyıl önce kardeşleri Elijah ve Rebekah ile birlikte insafsız avcı babaları yüzünden sürüldükleri New Orleans’a geri döner. Kendisine karşı bir komplo kurulduğuna dair gizemli bir ipucuyla doğaüstü olayların kaynadığı kazan olan Fransız Bölgesi’ne geri çekilen Klaus, eskiden koruması altında olan Marcel’in kendi yokluğunda, şehrin doğaüstü sakinlerini net bir otorite ile nasıl yönettiğini görünce şaşırır ve kıskanır. Egosu ve kendi kendine zarar veren doğasıyla, şehri Marcel’dan geri almaya yemin eder. Karakteri daha önce The Vampire Diaries’te aynı rolle gördüğümüz ve Immortals ve Open Grave adlı filmlerden tanıyabileceğimiz Joseph Morgan canlandırıyor.
Elijah Mikaelson: Klaus’un bir daha adım atmamaya yemin ettiği tek yere neden döndüğünü merak eden Elijah, kardeşini New Orleans’a kadar takip eder. Mystic Falls’ta kuyruklarını kovalama fikri Elijah’ya pek hitap etmediği için ailesinin New Orleans mirasını geri alma amaçlı yeni bir başlangıç fırsatını kaçırmaz ve şehirde kalır. Karakteri daha önce The Vampire Diaries’te aynı rolle gördüğümüz ve şu sıralar eş zamanlı olarak Kanada yapımı doğaüstü tıp dizisi Saving Hope’da da doya doya seyredebileceğimiz Daniel Gillies canlandırıyor.
Rebekah Mikaelson: Köken kardeşlerin tek kadın üyesi olan Rebakah, Mystic Falls’taki ihaneti nedeniyle Klaus’a kin tutmaktadır ancak ailesine duyduğu sadakat (Klaus’tan ziyade Elijah’ya) nedeniyle kardeşlerinin peşinden New Orleans’a gelir. Karakteri daha önce The Vampire Diaries’te aynı rolle gördüğümüz ve daha önce Avusturalya yapımı H20: Just Add Water ve ABD yapımı Pretty Little Liars’ta izlediğimiz Claire Holt canlandırıyor.
Hayley Marshall: Klaus’un tek gecelik aşkı olan kurtadam Hayley de kendi ailesinin öyküsüne dair ipuçlarını araştırmak amacıyla Fransız Bölgesi’ne gelir. Kendini diğer insanlardan çok uzak hisseder çünkü nereden geldiğini bilmemektedir ve bu yolculuğun geçmişte yaptığı karanlık ve çıkarcı şeylerin ardından kendi insanlarını tanımaya ve insanlığını bulmaya yardımcı olacağını ummaktadır. Ancak New Orleans’da iken Hayley, kendisinin Klaus’un doğmamış çocuğunu taşıdığının farkında olan güçlü cadı Sophie Deveraux’nun eline düşer. Karakteri daha önce The Vampire Diaries’te aynı rolle gördüğümüz ve daha önce tek sezonda iptali görmüş The Secret Circle dizisinde de izlediğimiz Phoebe Tonkin canlandırıyor.
Marcel Gerard: Marcel, Klaus’un yüzyıl önce koruması altına aldığı ve vampir yaptığı, karizmatik ama vahşi ve şeytani bir vampirdir. Menfur eylemlerle ve şehrin müşkül cadıları üzerindeki gizli silahıyla New Orleans’ın insan ve doğaüstü sakin nüfusunun kontrolünü eline geçirmiştir. Marcel, sadık takipçilerine emirler verdikçe ve mutlak otorite ile hüküm sürdükçe şehrin doğaüstü hizipleşmeleri – vampirler, cadılar, kurt adamlar, insanlar – arasındaki gerilim kırılma noktasına gelir. Karakteri arka kapı deneme bölümünde yine aynı karakterle gördüğümüz ve daha önce birkaç bölüm Grey’s Anatomy ve The Game dizilerinde izlediğimiz Charles Michael Davis canlandırıyor.
Sophie Deveraux: Sophie, Fransız Bölgesi’nde yüzyıllardır bulunan uzun bir cadı soyundan gelen, Marcel’a ve onun cadı toplumu üzerindeki baskısına karşı mücadeleye önderlik eden güçlü bir cadıdır. Kızkardeşinin Marcel’in ellerinden gerçekleşen ölümü ve Davina adlı genç cadının gizemli kayboluşunun ardından bir devrimciye döner ve Marcel’in Fransız Bölgesi’nin cadıları üzerindeki gücünü kırmak için – Köken aile ile bir anlaşma yapmak dahil olmak üzere – her şeyi yapmaya hazır hale gelir. Karakteri arka kapı deneme bölümünde aynı karakterle gördüğümüz ve Inside Amy Schumer ve Homeland gibi dizilerde bölümlük konuk oyuncu olarak izlediğimiz Daniella Pineda canlandırıyor.
Camille O’Connell: Cami, derslerini gündüz vakti takip etmekten, geceleri ise Rousseau’da barmen olarak çalışmaktan mutlu görünen akıl küpü ve iyimser biri olan, bir Psikoloji öğrencisidir. Farkında olmadığı şey müşterilerinin çoğunun vampir olduğudur. Kendisini New Orleans’a getiren karanlık sırrı saklayan Cami, çok geçmeden Klaus ve Marcel’in arasında kalır ve ikisinin de kendisi ve etrafındaki herkes için yaratabileceği tehlikenin hiç de farkında değildir. Herkesin bir hikayesi olduğuna ve derinlerde bir yerde herkesin iyi olduğuna inanır. Karakteri arka kapı deneme bölümünde aynı karakterle gördüğümüz ve daha önce tek sezonda iptali gören Life is Wild adlı dizide izlediğimiz Leah Pipes canlandırıyor.
Davina Claire: Davina, genç ve sorunları olan bir cadıdır. Dünyanın nasıl işlediği konusunda saf olan cadımız, kendi şeytanlarıyla boğuşmaktadır. Koruyucu bakıcılar tarafından korunaklı bir yerde saklanmaktadır ve hayat hakkındaki masumiyeti onu hem harikulade hem de tehlikeli kılmaktadır. Narin ve ruhani özellikler taşırken, sorunları da peşini bırakmamaktadır. Karakteri daha önce Prom adlı filmde gördüğümüz Danielle Campbell canlandırıyor.
TANITIM FİLMLERİ |
Bir dakikalık ilk bölüm fragmanı:
SON SÖZ | The Originals, yayınlandığı ilk bölümlerden itibaren bize ve kanalına TVD’den ne kadar farklı bir dizi olduğunu gösterdi. Elbette ki karakterlerin TVD formatından –daha genç izleyicilere hitap eden, aşk ve entrika odaklı genel The CW formatı– bu dizinin formatına -daha çok erişkin izleyicilere hitap eden, karakterleri derinlemesine işleyen nadir The CW formatı– geçişi birkaç bölüm sürdü. Ancak oluşturduğu hikaye ve karakterler kesinlikle TVD’den farklı bir noktada duruyor. TVD’nin benim gözümde rutine bağladığı bir dönemde, dizideki en sevdiğim karakterleri toplayarak kendi yolculuğuna çıkan bu dizi, benim gönlümü çoktan fethetti. İki dizi arasındaki farklardan en önemlisi de TO’da her olayın TVD’deki gibi en ince ayrıntısına kadar açıklanmaması ve bazı şeyleri izleyicinin kendisine bırakarak, onun yorumlarına güvenmesi. TVD’yi izlemiş olmak bu dizi için bir temel oluştursa da kesinlikle mecburi değil. Reytinglerin de oldukça başarılı gittiğini düşünürsek, bu diziye hala başlamamış olan herkese gönül rahatlığıyla önerebilirim.
yorumlar
valah efsane bir sezon finali oldu ama benin şaşırtan twitter da türkiye de bile dizi gündem girmesi oldu:)
Sezon boyunca zaman zaman sinir olsam da öyle ya da böyle bunun da sezon finalini görmüş oldum. Güzel kapatmışlar sezonu, her ne kadar bir miktar spoilerı şimdiye kadar yesem de zevk verdi.
-> Rebekah’ın vücudunu yalamaya çevirdiler valla. Bir orijinalinde kalamadı gitti şu kadın, Aquarius nasılsa mini kalacak; ondan sonra gelsin rica ediyorum… (Spoiler olarak şehirden ayrıldığını duymuştum da ben kendi suratında gider diyordum, o yalan oldu. Gerçi Kol meselesi var, o ayrı.)
-> Kol’un geri dönememesine biraz bozuldum. Buzolic CW’da yeni diziye başlayacağından bu da sürpriz olmadı aslında ama insan bir istiyor hani.
-> Esther’ın dirileceğini hikaye gidişatından tahmin ediyordum, tekrar öldüğünü de öğrenmiş oldum. O da kalmasını istediğim biriydi, Mikael’a her zaman tercih ederim; ama Dahlia-Esther sahnesi çok iyiydi.
-> Her ne kadar Elijah’a bir miktar uyuz olsam da Klaus’a iyi dayandığı da doğru. Hayley’ın son dakika yaptığı da iş yani.
-> Camille-Klaus durumuna bir miktar güldüm. Cık, bunlar olmaz. Hayley de olmaz/olmasın zaten. Bu adam tek takılsa veya başkasını bulsanız olmaz mı?
Claire Holt ne guzel geri donmusken tekrar gitti. Ama su cadi’yi da begeniyorum. Iyi rol kesiyor.
Dahlia’yi izlemek zevkti. Esther’i de gormek guzeldi. Kol da artik geri donse iyi olacak. Suan gicik oldugum tek kisi Davina. Meclislerin basina geldikten sonra havalara girdi. Umarim 3. sezon da ölür. Klaus icabina baksin.
Vampirler sakal bırakabiliyor muydu?
abidin77 ona bakarsan klaus da kirli sakalı bence neden olmasın:)
Dizi hakkında kısa bir görüş ve 10 üzerinden puan alabilir miyim?
IMDB notu kadar veremeyeceğim. 8.5 bence fazla. En fazla 7 (hadi sevdiğim oyunculardan dolayı 7.5 olsun) veririm. The Vampire Diaries’in ilk sezonları kadar iyi değil; ya da ilgi çekici değil diyelim. Orada aşk üçgenleri daha ön plandaydı sonuçta. Burada da var tabi bir şeyler ama daha geri planda. Klaus’un zekası, planları, ayak oyunları ile gücü eline geçirmeye ve herkesi kontrol etmeye çalışması üzerine gelişiyor.
Cadılar, kurt adamlar, vampirler ilgini çekiyorsa bak ama biraz beklentini düşür.
Katılıyorum.
Bir de bence The Vampire Diaries’i Klaus’u ve kardeşlerini tanımayacak kadar izlemediysen girme. Tamam, çok bağımlı iki dizi olmasa da birbirlerine uğramalar ve TVD’de anlatılan bazı hikayeler kullanılıyor burada.
aytackara ve abidin77: +1
Ben dizinin iki sezonunu da severek izledim. Şu anda çıtasını bozmadı güzel gidiyor. 3.sezonunda da böyle devam eder umarım. Ben 10 üzerinden 8 diyorum.
tvd 6 bölüm izleyip bırakmıştım
O zaman girme bence. İlk sezonu rahat izlersin ama ikinci sezon kafan karışabilir. Anlatırız ama izlemek gibi olmaz.
@burakturan Bence pas geç bunu. İzleyecek daha iyi diziler var buna gelene kadar. Yine de sen bilirsin tabii ki.
Tabii ki daha iyileri var da çoğunu izledim Neyse pas geçeyim ben, cevap veren herkese teşekkürler.
7.5-8/10
Ikinci sezonu ilk sezonundan daha iyiydi. Onu da belirteyim. Bence baslayabilirsin. Oyunculuklar da iyi.
https://twitter.com/digitalspyent/status/621956503503831040
Kol’u da görecekmişiz.
Ya sunu flashblack olarak degil de cidden geri dondursunler.
Andrew Lees and Rebecca Breeds. Yalnız IMDB’ye göre Nicole karakteriyle PLL’de 2 bölüm oynuyor görünen, hatta ikincisini bu haftaki bölümde oynayacak olan Rebecca Breeds PLL Vet ise acaba ben neyim?
Ayrıca Lawrence Kao (The Walking Dead) ve Oliver Ackland (Satisfaction) de katılmışlar.
@abidin77 beğendim fotoğrafı, çok hoş olmuş! Tabi gözler Hayley’nin olduğu yerde Rebekah(Claire Holt)’yı arıyor ilk fırsatta!
İlk sezonunun hastası olduğum, 2. sezon ise beni büyük hayal kırıklığına uğratan The Originals 3. sezonu ile döndü. Ve kesinlikle iyi bir bölümle döndü ki bu da 3. sezona umutla bakmamı sağladı.
Hala neden
Son olarak; bu bölüm ilk defa
Öncelikle The Originals’ın 2.sezonuna girmeyen varsa @pirate’nin Son olarak diye başlayan yorumunu geçsin. 2.sezon ispiyonu olmuş.
Diziyi başından beri zevkle takip ediyorum. 2.sezonun 2.yarısını çok sevmiştim, kaldığı yerden devam etti. Güzel döndü.
Şu
Bir de Türk oyuncu Gürbey İleri’ye çok benzettim ben kendisini.
İlk 10 dakika flashback ne ayak ? desem de sonradan gördük neden olduğunu. Buradan iyi malzeme çıkar.
Flashbackler de de olsa Kol,Rebekah ve Finn’i görmek güzeldi. Özellikle de Finn’i. Şöyle 3’ü de gelse de bir bayram etsek valla.
Yeni katılan oyuncuları da sevdim.
Hayley’nin lanetine bir çözüm bulsalar daha çok sevineceğim.
Gayet güzel dönmüş. Reyting haberinden sonra biraz şevkim kırılmıştı ama iyi ki geciktirmeden izlemişim.
@pirate
Ama bu sezon daha fazla göreceğiz sanıyorum. Herkes Claire’li Rebekah’ın sevilen taraf olduğunun farkında.
@necdetcem7 Kesin bulurlar da bence bir süre daha bulmasınlar. Valla tam beyin dinlendirici bir olay.
Hahahaha. :lol: :lol:
@pirate IMDb bu konularda tam doğru olmayabiliyor. Hem şimdiden 22 bölüm senaryosu hazır değildir ya. O kadarını yazabildiklerini sanmıyorum. Julie Plec’in bir röportajını okudum dün, TVD’de 11. bölümün senaryosundalarmış mesela. Yazılmayan senaryonun oyuncusunu belirlediklerini sanmıyorum.
Bayıldım bu bölüme. Her anını büyük bir keyifle izledim. Artık kesin olarak söyleyebilirim ki ilk sezon hastası olduğum The Originals geri döndü. Bu sezonun olay kurgusu da acayip ilgi çekici tabi.
Senaristler bu sezon sanki
Bu arada;
Son olarak;
Artık Hayley saçmalıkları izlemek istemiyorum ben ya! Yeter!
Bölüm için puanım: 8.8!
Son bölümü izlemeyenler @pirate’nin yorumunun açık olan son kısmını geçsin. İspiyon.
@necdetcem7 Hayley saçmalıklarının neresi ispiyon olabilir ki? Hatunun dizinin en başından beri yaptığı bir şey sonuçta. Ve ayrıntı falan da yok burada kesinlikle.
Yok orası değil son olarak’dan başlayan kısım demek istedim. Ben izlediğimden fark etmez ama mesela Aytaç izlemediyse o kısımdan direk anlar ne olacağını.
Bence en temizi x bolum guzeldi deyip geri kalan her seyi spoiler icine almak. Ben oyle yapiyorum.
@necdetcem7 o da pek ispiyon sayılmazdı ama neyse düzelttim yine de.
Ferdi Dinli: +1
@pirate: Teşekkür ederim. Ya haklı olabilirsin sayılmayabilir de şimdi diğer insanların ne kadar hassas olduğunu bilmiyoruz. O yüzden biz ayağımızı sağlam kazığa bağlayalım da. Kaza çıkmasın.
@necdetcem7 Henüz izlemedim, Cuma günleri TO için müsait bir gün değil. Ama bunu zaten öğlen bir ara iki arkadaşımın Twitter’da kendi aralarında ettiği muhabbet sayesinde öğrenmiştim. Koyan bir durum olmadı çaıkçası But thanks.
Seninde izlediğini bildiğimden örnek olarak verdim bir de geçen hafta onun muhabbetini yapmıştık o yüzden. Yazarken de ben diyorum ama kesin Aytaç twitter’dan yemiştir ispiyonu demiştim.
Cuma günü iki vampir dizisi gitmiyor mu diyorsun ?
@necdetcem7 Aslında gider de Cuma günü dizi kotam üç tane. Onlarda da Scandal, HTGAWM ve TVD, ahanda bitti. O nedenle bu kotayla TO kendisini haftasonunda buluveriyor. Öncelik olayı bendeki.
Genelinin ne anlatacağını bildiğimden monoton bir modda izlesem de gittikçe açılan bir hali vardı. Freya’yı seviyordum daha çok ısındım.
Hayley bana normalde şart değil, derdim bir karakter de değil. Ama konu Hayley’ken Elijah’a katlanamadığıma bir kez daha ikna oldum. Kurt haliyle Jackson şu an daha cazip geliyor.
İddialı girdiler, merak ettim. Sonunda bir orijinal kaybedersek Rebekah olur büyük ihtimalle ama kesinlikle istemiyorum olmasını. Arada görünse de, başkası oynasa da ben seviyorum. Kehaneti bir şekilde bozarlar, oynarlar vs. Ya da en azındna öyle olsun.
Zaten Klaus’u hiçbir şekilde tamamen öldüremezler. Sırf The Originals değil, TVD’deki vampirlerin de kökü kazınır. :razz:
3 x 03 üzerine:
Bu bölüm süperdi. Hikaye açısından güzel bir bölümdü.
Fena değildi.
Elijah Tristan gibi birisini neden ve nasıl dönüştürmüş merak ediyorum doğrusu.
Bu arada bu bölümü de Marcel odaklı yapalım demişler, halt etmişler. Amacı boştu bence. Elijah’ın sürüsünün olduğu gruba katılması saçmaydı yani onlar Klaus’u öldürmek istiyorlar, e Klaus ölse sende öleceksin ? Marcel gözümde saçma bir karakter olarak duruyor şu anda.
Freya’yı çok seviyorum. Rebekah’ın boşluğunu iyi dolduruyor. Benim için dizinin en güzel artılarından biri şu anda.
Kahin’in ölmesi kötü oldu.
Hangisi haklı bilemedim ben. Bırakalım yesinler o zaman birbirlerini. Elijah aile deyince beni fenalık basıyor, konu bakımından da Klaus şaibeli.
1002’deki peruklu halleri gözüme hala komik geliyor. Arrow’da Oliver’ın ilk zamanlardaki peruğu gibi bunlarınki de :razz:
Aurora’yı yaratan da Rebekah çıkınca bir gülme gelmedi değil. Ben ya kardeşinin ya da Klaus’un yarattığını düşünüyordum. Bir ara Tristan’ın yaratılış hikayesini de öğrenelim ya, onu merak ediyorum. Bu bölümde kaçıyorlardı, o iş öncesinde/sonrasında nasıl ve neden oldu da Elijah dönüştürdü acaba…
İyice karıştı. Koskoca adamlarsınız hala daha
Aurora’nın Rebekah’ın soyundan olmasına sevindim ben. Beklemiyordum aslında ama iyi oldu.
Tristan – Elijah
Lucien – Klaus
Aurora – Rebekah
3 kökene de adil davranmışlar. Yalnız Rebekah bu sezon 3 bölümde gözüktü bile Claire Holt gelse artık ya..
Elijah mı Klaus mu haklı bilemedim. Bence ikisi de haksız. Al birini vur ötekine.
Yalnız kızı görünce fark ettim, kaç bölümdür görmüyorduk hiç göstermeseler unuttum gitti
Bir de acaba
Ay iyice geyiğe döndü bu dizi de. Durun
Geçmişe dönme sahnelerinin en güzel yani Claire Holt’u görmek. Special Guest Star falan ama görüyoruz sonuçta.
Davina, Haley, Jackson sahnelerine mehhh dedim.
Kaşınıp kendi başını belaya sokan Camille için ne desem boş.
Güzel bölümdü.
Sondaki kavga sahnesi gerçek değil de Lucien, Tristan ve Aurora için düzenlenmiş bir tiyatro sahnesi gibi geldi bana. Hadi ama, Elijah’ı tanıyoruz; asla Klaus’dan vazgeçmez. Hele hele 1000 yıl önce olmuş böylesine bir şey için. İkili bir plan yapmış belli ki!
Bu sezon iyice sahiplendiğim Freya’yı aradı gözlerim bu bölüm. Baya alıştım ben bu kıza ya. Hem onu hem de Rebekah’yı görmeyince çorbanın tuzu, biberi eksik oluyor. Allahtan birkaç saniyeliğine de olsa Claire Holt’u gördük flashbackler sağ olsun.