Gerçek hayattan alınma polisiye dramalarla zaman zaman izleyici karşısına çıkan ITV’den bir dizi daha geldi: The Pembrokeshire Murders.

11-12-13 Ocak tarihlerinde peş peşe yayınlanan mini dizinin sezonu 3 bölümden oluşuyor. Dizi, ana karakter olarak da izlediğimiz Steve Wilkins‘in yazdığı “The Pembrokeshire Murders: Catching the Bullseye Killer” isimli kitaptan uyarlanarak hazırlandı. Senaryoyu Nick Stevens kaleme aldı, bölümleri Marc Evans yönetti.

Luke Evans’ın başını çektiği kadrosunda Keith Allen, Caroline Berry, Oliver Ryan, Alexandria Riley, David Fynn, Richard Corgan, Steffan Cennydd gibi isimler yer alıyor. The Pembrokeshire Murders, 6.3 milyon izleyiciyle ITV’de son 5 yılın en iyi yeni dizi başlangıcını yaptı.

Konu:

2006’da, Galler’e bağlı ve denize kıyısı da olan Pembrokeshire bölgesindeyiz. 1980’lerde gerçekleşmiş ama çözülememiş iki cinayet, bir dizi hırsızlığa bağlanınca yeni terfi alan Dedektif Steve Wilkins eski davayı yeniden açmaya karar verir.

Kamuoyunda Sahil Yolu Cinayetleri (Coastal Path Murders) olarak da bilinen cinayetler, yıllar içinde gelişen teknoloji, DNA analizi, üstünden geçilen veya ortaya çıkan diğer tanıkların ifadeleriyle bir daha incelenir. Bir süre sonra anlaşılır ki dışarıda aslında daha fazlasına kalkışmış bir seri katil vardır ve uzun sürecek karmaşık bir araştırmaya girişilir…

İngiliz yapımı gerçek suç dramalarını seviyorum. The Pembrokeshire Murders da beklediğim gibi sade ve eli yüzü düzgün bir yapım çıktı. Hatta tek eksiği Luke Evans’ın seri katili değil de olayı araştıran kişiyi canlandırması desem olur.

Dizinin üç bölüm sürmesi kararında olmuş. Fazla uzatmadan olanı anlattılar, bulundukları doğal ortamı iyi kullandılar ve mahkemeyi de dahil ederek mini diziye uygun şekilde kapattılar. Hatta final bölümünü diğerlerine göre biraz daha sevdim. Bir şekilde katilin ortalıkta olması da işime yaradı ve fena idare etmediler.

Çok da kanlı bir hikayesi olduğunu iddia edemem aslında ama ailelerin dahil olmasıyla birlikte drama seviyesini korumuş oluyorlar ve bir derece şaşırtıcı olduğu söylenebilir. Steve Wilkins karakteri ve Luke Evans’ın varlığı da bunları destekliyor. Yan karakterlerin katkısının fazla olduğunu iddia edemem sanırım ama yer aldıkları ölçüde onlar da yeterliydi. Kadrosu ise bu tarz bir dizi için uygun.

Bir de kapanış kısmında klasik birkaç cümlelik yazıyla sonrası için ekleme yapsalardı tam olacaktı. Gerçek hayattan uyarlama dizilerde zaman zaman bunu beklediğim oluyor. Karakterlerle ilgili birkaç ek bilgiyi devamında kendim kurcaladım. Neyse, nihayetinde The Pembrokeshire Murders böyle bir dizi. İzleyeceklere iyi seyirler.