The Prisoner (1967) – Tanıtım
12 yorum pirate 14 Şubat 2020 08:46
Seksenli ve doksanlı yıllarda yayınlanmış birçok dizinin tanıtımıyla karşınıza çıktım daha önce ama 1980 öncesine yol almak kısmet olmamıştı bu güne kadar. Bu kez 1967 yılına gidiyor ve kült dizi The Prisoner‘ın tanıtımıyla selamlıyorum sizi.
*The Prisoner, İngiliz yapımı bir mini dizi. 29 Eylül 1967-1 Şubat 1968 yılları arasında ITV ekranlarında izleyiciyle buluşmuş ve 17 bölümden oluşmakta.
*Dizi, ilk olarak Kanada’da CTV kanalında görücüye çıkmış 5 Eylül 1967 tarihinde. İngiliz izleyicisi ise ITV’de bundan tam 24 gün sonra kavuşmuş diziye. ABD’de ise 1968 yazında izleyiciyle buluşmuş.
*Dizinin çekimleri Kuzey Galler’de bulunan Portmeirion isimli bir tatil köyünde yapılmış. Çekimler bir yıldan uzun sürmüş.
*Patrick McGoohan, dizinin yaratıcısı, başrol oyuncusu, tek kadrolu oyuncusu, 5 bölümünün yönetmeni ve David Tomblin ile birlikte iki yapımcısından biri konumunda.
*Patrick McGoohan, 19 Mart 1928 tarihinde, ABD’nin New York şehrinin Queens semtinde dünyaya gelmiş. (Dizideki karakteri olan 6 Numara’nın doğum tarihi de aynı bu arada.) Aslen İrlandalı kendisi. ABD’de doğmuş ama küçük yaşlardayken ailesiyle İrlanda’ya taşınmışlar. 1.87 boyunda olan McGoohan, dizide bir İngilizi canlandırıyor. Emmy ve BAFTA ödüllü aktör, 13 Ocak 2009 tarihinde Kaliforniya’da hayata gözlerini yummuş. Aktörlük kariyerine başlamadan önce tanışıp evlendiği (1951) Joan Drummond ile ömrünün geri kalanında evli kalmış ve 3 çocuk babasıymış. The Prisoner’dan önce Danger Man isimli iki adet dizinin başrolünü üstlenmiş. Aynı karaktere hayat verdiği bu dizilerden ilki 1960-1961 yılları arasında 1 sezon, ikincisi 1964-1967 yılları arasında 3 sezon sürmüş. The Prisoner’dan sonra ise Escape from Alcatraz ve Braveheart gibi sinema filmlerinde yer almış.
*The Prisoner için bir bilim kurgu dizisi diyebiliriz. Gizemin hüküm sürdüğü, psikolojik drama unsurlarının öne çıktığı, akıl oyunlarının ana sos olarak kullanıldığı, aksiyon ve maceranın da boş geçilmediği, sürükleyici bir bilim kurgu dizisi.
*Dizinin bölüm süreleri 50 dakika civarında salınıyor.
*AMC-ITV ortaklığında çekilmiş ve 2009 yılında yayınlanmış olan, 6 bölümden oluşan, aynı isimli bir yeniden uyarlama versiyonu mevcut ayrıca dizinin.
Ana karakterimiz 6 numara, İngiltere’deki önemli bir vasfa sahip olduğu işinden bir hışımla istifa eder ve sonrasında evinin yolunu tutar. Onu takip eden bir araçtan inen bir adam o evine vardıktan sonra, içeriye gaz vererek onu bayıltır ve karakterimiz uyandığında kendisini nerede olduğunu bilmediği bir adada konuşlanmış olan ve adına ‘Köy’ denilen gizem dolu bir yerde bulur. Buraya kadar bahsettiğimiz kısmı dizinin aşağıya bırakacağım jenerik kısmında izleme fırsatı yakalıyoruz her bölümün başında.
Adına ‘The Village’ (Köy) denilen bu yer, ilk etapta yakın dönem dizilerinden The Good Place ve Wayward Pines’ı getiriyor akla bazı özellikleriyle. Köyde işleyen bir çark var, köyün sakinleri de içinde bulundukları durumu sorgulamadan hayatlarına devam ediyorlar. Köyde yaşayan herkese isimlerle değil numaralarla hitap ediliyor. Ana karakterimiz de 6 Numara olarak adlandırılıyor. Köyü yöneten kişiler, 6 Numara hakkında bir takım bilgilere sahipler ama onun hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak ve ona soracakları sorulara yanıtlar almak istiyorlar. Öncelikli olarak merak ettikleri soru ise karakterimizin işinden istifa etme sebebi.
Karakterimiz köyde uyandığı andan itibaren yönetimle arasında psikolojiyi zorlayan bir satranç oyunu başlıyor bir nevi. Yönetim ve 6 Numara hamlelerini yapıyor ve karşılıklı hamleler gelmeye devam ediyor. Yönetim aradığı cevapları alma derdinde; 6 Numara ise mümkün olduğunca ketum kalıp buradan kaçıp kurtulma niyetinde. Bakalım bu akıl oyununu kim kazanacak?
6 Numara, dizideki tek ana karakter pozisyonunda. Onu tanımlarken çabuk parlayan, kibirli, meraklı, zeki ve becerikli gibi ifadeler kullanabiliriz. Her bölümde birçok farklı karakter eşlik ediyor 6 Numara’ya. Kadronun tamamına şuradan ulaşabilirsiniz.
Dizinin henüz ilk 3 bölümünü geride bırakmış bulunuyorum. İlk 2 bölümü bir tık daha fazla sevmekle birlikte epey memnun kalmış durumdayım an itibarıyla diziden. 8.4’lük IMDB puanını sonuna kadar hak eden bir hikaye ve görsel açıdan oldukça başarılı bir sunum var ortada. İşin psikolojik boyutu, en az gizem ve bilim kurgu boyutu kadar öne çıkmakta diyebilirim. Umarım bu ayarda devam etmiştir ilerleyen bölümlerde de.
yorumlar
Vallahi teşekkürler, çok ilgimi çekti. İzleyeceğim bir dolu şey beklerken bunu öne alacağım resmen.
çok çok önceden izlemiştim. şimdi hiçbir şey hatırlamadığımı düşününce neden izlemişim acaba? başından memnun kalkmışımcasına bir his, o kadar.
2009’daki yeni versiyonunu izlerken çok sıkıldığımı hatırlıyorum. Dizi mi kötüydü, benim dizi zevkim o zamanlar pek gelişmediği için ben mi değerini bilemedim bilemiyorum.
@shane Teşekkür ederim. Umarım beğenirsin.
abidin yazınca düşündüm de ben 2009 versiyonunu izlemişimdir kesin.
@ozgun14: Bence de James Caviezel, Ian McKellen, Ruth Wilson, Lenny James falan vardı.
EK: Hayley Atwell de varmış.
Evet ya, 2009 versiyonu gerçekten kötüydü, ben de beğenmemiştim. Ama bu orijinali de bayağı iyi görünüyor. Tanıtım için teşekkürler @pirate
@erselgider Teşekkürler.
S01E04
‘Yönetenlerin izin verdiği ölçüde seçimlere katılma hakkı‘ realitesi üzerine güzel bir parodi bölümü olmuş bölümün 2. yarısında düştüğü anlar olsa da. Şartlanmış medyanın yorum özelliği, tek bir kişinin anlık bir şekilde arkasına aldığı yapay kitleye rağmen gerçekte sadece tek bir kişiden ibaret olması … Seviyorum bu dizinin kafasını.
S01E05
Süper bir bölüm olmuş.
Şu ana kadarki akıl oyunları arasında açık ara en iyisi buydu. Yönetimi kutlamak lazım cidden. 1 bölüm önce meydanlarda ‘Ben bir numara değilim. Özgür bir adamım.’ diye haykıran adamı ‘Ben 6 numarayım!’ diye bağırttınız ya helal olsun valla size.
S01E07
Bu dizinin bölüm hikayelerinin bölüm içerisinde başlayıp bitmesine, sonraki bölümde başka maceralara atılmaya devam etme durumuna, her yeni bölümün ‘Nerede kalmıştık?’ hissi yaratmıyor oluşuna bayılıyorum.
6. bölüm epey tırttı bu arada ama bu bölüm güzeldi. Kafaları bir tık fazla yaktılar bu bölüm ve bu yanıklığı biraz olsun gidermeden bırakıp gittiler.
Ağlanacak haline gülüyoruz be 6 Numara!
S01E10
‘Hep 2 numara 6 numarayla mı oynayacak. Biraz da 6 numara 2 numarayla oynasın sırf keyif için.’ bölümü yapmışlar da çok kötüydü be ya! Akıl oyunları açısından da bilim kurgu kafası açısından da yerlerde süründüler resmen bu bölüm.
9. bölüm de çok kötüydü bu arada. 8 ise vasattı. 3 bölümdür ciddi bir düşüş sürecine girdi dizi. Ellerindeki malzeme bitti gibi görünüyor. Umarım toparlar.
S01E11—–17 (FİNAL)
11 ve 12. bölümler vasat kaldı. 13, fena değildi. 14 ve 15’te farklı diyarlara gidip kafa dağıttık biraz. 16. bölüm komple çöptü. 17 ise yaptım oldular üzerine kuruluydu tamamen. Mesaj falan vermeye çalıştılar falan ara ara akıllarınca ama yok yani olmamış bence.
Sezonun ilk 7 bölümünde baya iyi iş çıkaran dizi sonrasında ise sert bir düşüşe geçti. Yazar tıkanıklığı yaşadı bana göre ve güzelim hikayenin devamını getiremedi. Neyse, bu da böyle bir tecrübe oldu işte.