yeni dizimiz The Vampire Diaries sonunda yayınlandı. twilight ile olan benzerlikleri ve farklılıkları dizinin kaderini belirleyeceğe benziyor. yazının bundan sonrası ilk bölümle ilgili spoiler içeriyor…

Bence ilk bölüm bize bu benzerlikleri çok bariz gösteriyor.

– Dizimizin, “twilight“ta olduğu gibi Elena (Nina Dobrev) isimli ölümlü kızımızla, Stefan (Paul Wesley) isimli vampir oğlumuz arasında oluşacak olan aşk üzerine dönmesi muhtemel görünüyor.- Elena ve kardeşi Jeremy (Steven R. McQueen), yine twilight filminde olduğu gibi, parçalanmış bir ailenin çocukları ve muhtemel depresif tipler.

– Dizimiz yine lise öğrencileri etrafında geçmekte.

– Stefan oğlumuz vampirdir, ama ne hikmetse insanların kanlarını içmektense hayvanları tercih etmektedir.

– Elbette ki dizimizin kötü bir vampir karakteri vardır. o da Damon (Ian Somerhalder) (biz onu daha çok lostun Boone’u olarak tanıyoruz).- Bazı konular yine twilight ekseninde dönmekte. örnegin vampirlerimizin özel güçleri var. ilk bölümde gördüğümüz kadarıyla Stefan insanlara bakışlarıyla hükmedebiliyor. Damon hayvanları (özellikle bir kargayı) ve sisi kontrolü altına alabiliyor. Her ikisi de uçabiliyorlar. dizide ise geleceği gören bir vampir değil. Elena’nın çok yakın arkadaşı ve ölümlü biri olan Bonnie.peki gelelim dizinin twilight’tan farklarına:

– Öncelikle vampirlerimiz gün ışığına çıktıklarına parlamıyorlar. Daha çok yanıp kül oluyorlar. ancak bunun da önlemini bulmuşlar bir yüzük sayesinde bu handikaptan kurtulmuşlar.

– Stefan oğlumuz ilk olarak Elena kızımıza değil, ona ikizi kadar benzeyen muhtemel olarak akrabalarından biri olan katherina’ya aşıktır. Ancak katherina (Nina Dobrev) muhtemelen ölmüştür. Zira Stefan’ın günlükleri arasında sakladığı resmin tarihi 1864 yılını göstermektedir.