Tozluyaka – Tanıtım
27 yorum pirate 17 Ağustos 2022 08:15
Gizem ve romantizm unsurlarıyla servis edilen Tozluyaka, 27 Haziran’da başladı. Pazartesi akşamları FOX’ta yayınlanan Tozluyaka, Show TV’de yayınlanan Gelsin Hayat Bildiği Gibi ile birlikte reytinglerde önceki senelere kıyasla fakir kalan bu yazın en çok izlenen 2 dizisinden biri. AB Grubu’nda 5.0 reytingin üzerine çıkabilen bir dizinin olmadığı bu yaz sezonunda Total Grubu’nda 5.0 reytingin üstünde takılan (3 bölümde) tek dizi olduğunu da belirtelim Tozluyaka’nın.
Hali hazırda yayınlanmış 7 bölümü bulunan dizinin senaristi Yekta Torun. Yönetmenliğini Semih Bağcı, yapımcılığını ise Fatih Aksoy, Mehmet Yigit Alp ve Seyhan Kaya üstlenmekte.
Zengin ve fakir. Aşağı yukarı her dizide karşı karşıya gelir bir şekilde bu gruplar. Bu dizide de aynı şekilde. Tozluyaka isimli bir kenar mahallede yaşayan Vefa isimli bir genç, bir kolejde burslu okumaktadır. Okulun bahçesinde düzenlenen bir akşam eğlencesinde/etkinliğinde binanın tepesinden düşer kalabalığın ortasına bir anda Vefa. Vefat eden Vefa, öldürülmüş müdür yoksa yaşadığı bir zorbalık sonucu intihara mı sürüklenmiştir?
Polisin intihar vakası olarak nitelendirdiği olayın peşini bırakmamaya ant içen Vefa’nın mahalleden 3 yakın arkadaşı olan Ali-Sinan-Zeynep, bu acı olayın ardından Ali’nin liderliğinde bir yola çıkarlar. Bir şekilde söz konusu kolejde burslu bir şekilde okumaya başlarlar ve hikayemiz gelişir.
Ali, Sinan ve Zeynep, hayta, asi ruhlu, kavgacı ama özünde iyi çocuklardır. Vefat eden arkadaşları Vefa’nın başına gerçekte ne geldiğini bulmadan da içleri rahat etmeyecektir.
Üç gencimiz de (Hatta Vefa’yı da sayarsak 4) hayat yolculuğuna tek ebeveynle devam etmektedirler. Ali’nin babası yıllar önce vefat etmiş. Sinan’ın annesi hapiste. Zeynep’in babası bir tır şoförü ve yılın büyük kısmında evde değil. Vefa’nın annesi ortalıkta değil. Nerede olduğunu, başına ne geldiğini bilmiyoruz. Babasının ise akli melekeleri pek yerinde değil.
Zeynep, Ali’ya aşık ama ona bir türlü açılamamakta.
Ailesi ve arkadaşları için yaşayan doğrucu gencimiz Ali karakterine bu diziyle ilk oyunculuk deneyimini yaşayan Kaan Miraç Sezen hayat veriyor. Sivri dilli, atarlı, harbi kızımız Zeynep karakterinde Bizim Hikaye, Saklı ve Kağıt Ev dizilerinden tanıdığımız Serra Pirinç‘i izleme fırsatı yakalıyoruz. Çabuk yanıp sönen ‘Bozkır’ kokulu delikanlımız Sinan rolünde Ulan Istanbul dizisinden anımsanabilecek Can Bartu Aslan‘ı izliyoruz. Vefa rolünde ise Avrupa Avrupa dizisinden hatırlanabilecek Durukan Çelikkaya karşımıza çıkıyor.
Ege, Cemre, Berk, Hazal ve Çağrı ise zengin öğrenci grubumuzu oluşturuyorlar. Vefa’nın ölümüyle bir şekilde ilgisi olan grubumuzun lideri Berk. Babası okulun sahibi. Cemre, Berk’in sevgilisi. Hazal ile Berk’in herkesten gizli bir ilişkileri mevcut aynı zamanda. Çağrı, okulda görev yapan bir öğretmenin oğlu. Sırlar, yalanlar, sinsilikler, arkadan iş çevirmeler, sallantıda bir sadakat duygusu ile örülü söz konusu grubumuzun arkadaşlıkları. Hazal, grubun en şeytanı. Cemre, nispeten daha iyi kalpli ve kibar olanı. Berk, burnundan en kıl aldırmayanı. Ege, en umursamazı. Çağrı ise strese en gelemeyeni.
Berk karakterine Benim Adim Melek dizisinden anımsanabilecek Ulvi Kahyaoğlu hayat veriyor. Cemre rolünde Kuzey Yıldızı dizisinden hatırlanabilecek Ecem Çalhan‘ı izliyoruz. Kardeşlerim, Elkızı, Cuma’ya Kalsa ve Elveda Derken gibi dizilerden hatırlanabilecek Çağla Şimsek, Hazal karakterini canlandırıyor. Özgür Daniel Foster ve Ahmet Haktan Zavlak ise Ege ve Çağrı karakterleriyle karşımıza çıkıyorlar.
Terapist, Kadın, Elimi Bırakma, Muhteşem Yüzyıl, Kayıp ve Benim Annem Bir Melek gibi çok sayıda diziden tanıdığımız Dolunay Soysert, Ali’nin mahallede bir fırın işleten, güçlü bir kadın imajı çizen, doğrucu ve sorun çözücü annesi Derya karakterine hayat veriyor.
Güneşin Kızları, Sil Baştan, Güneşi Beklerken, Aile Reisi, İki Aile, Yeditepe İstanbul ve Yılan Hikayesi gibi çok sayıda diziden yakinen tanıdığımız, izlenesi kötü rolleri oynamayı seven, yılların tecrübesi Emre Kınay‘ı Berk’ın babası Kenan karakteriyle izleme fırsatı yakalıyoruz.
Kenan, her şeyi en iyi kendisi bilen, burnundan kıl aldırmayan, kibri sivri diline yansıyan, zenginliğinin getirisi olan gücü çıkarları dahilinde kullanmaktan hiç çekinmeyen bir adam olarak lanse edilebilir. Kenan ile Derya’nın geçmişten birbirlerini tanıdıklarını ve birbirlerinden pek haz etmediklerini de belirtelim.
Tek Yürek, Kırgın Çiçekler, Hayat Şarkısı, Sıla ve Aliye gibi dizilerden tanıdığımız Tayanç Ayaydın, Çağrı’nın babası Önder karakterini canlandırıyor. Doğrunun peşinden yol almaya çalışan, ilgili bir adam Önder. Kolejde öğretmenlik/antrenörlük yapıyor. Kenan’ın çok eski bir arkadaşı kendisi ama çoğu konuda pek anlaşabildikleri söylenemez.
İçerde ve Çukur dizilerinden anımsanabilecek Nebil Sayın, Sinan’ın babası Vedat karakteriyle karşımıza çıkıyor.
Kaçak, Ömre Bedel, Mert ile Gert gibi dizilerden anımsanabilecek Begüm Birgören, Önder’in eski karısı ve Çağrı’nın annesi Nesrin karakterini canlandırıyor. Çağrı’yı bahane ederek Önder’in hayatında kalmaya çabalayan Nesrin, onu geri istiyor.
Oğulcan Arman Uslu, Sinan’ın bir takım karanlık işleri olan ağabeyi Bilal karakterine hayat veriyor. Evi o geçindiriyor denebilir.
Aşk ve Mavi dizisinden anımsanabilecek Nur Yazar‘ı Zeynep’in annesi Kader rolüyle izleme fırsatı yakalıyoruz. Dişiliğiyle öne çıkan bir kadın olan Kader’in Bilal ile gizli bir ilişkisi mevcut.
Bir Zamanlar Çukurova ve Benim Adım Melek dizilerinden anımsanabilecek Kadim Yaşar, Vefa’nın akli melekeleri pek yerinde olmayan babası Osman karakterine hayat veriyor. Mahallelinin sevdiği ve yardımcı olmaya çalıştığı bir adam olan Osman, oğlunun vefatının üzüntüsünü kendince yaşamakta.
*Duygu Özşen, Cemre’nin bekar annesini canlandırıyor. Kenan ile bir ilişkisi var. Cemre’nin kilosuna dikkat etmesine ve Berk ile ilişkisinin sekteye uğramamasına karşı bir hassasiyeti mevcut.
*Doğa Lara Akkaya, Kolejde okuyan hoş görünümlü bir genç kız olan Duru karakterini canlandırıyor. Zengin, havalı ama makul miktarda da mütevazı.
*Egemen Mustafa Almacı ise mahalleden bir garip çocuk olan Ferdi karakteriyle karşımıza çıkıyor. Derya’ya ufak tefek işlerde yardımcı olan Ferdi, boğazına düşkün bir çocuk.
Dizinin bu yazıyı kaleme alırken yayınlanmış olan 6 bölümünü de izledim. Başladığı günden beri keyifle takip ediyorum. Yabancı dizilerin büyük çoğunluğunu, yerli dizilerin de tamamını oynatıcı hızını 2.0’a alarak izleyen ben, bu diziye kıyamıyor ve 1.5 hızla yoluma devam ediyorum.
Öncelikle oyuncu kadrosu çok cazip dizinin. Genç oyuncular olsun, tecrübeli oyuncular olsun çok iyi seçilmiş cidden. Senaryo gayet iyi, oyuncular yaptığı işten memnun. Bu durum da ekrana pozitif bir şekilde yansıyor. Başrol oyuncuları bir kenara koyuyorum. Özellikle Can Bartu Aslan, Nur Yazar ve Kadim Yaşar gibi tanınırlık seviyesi çok da yüksek olmayan yardımcı oyuncular parıl parıl parlıyorlar bu pozitifliğin içerisinde. Genç oyuncular ise set ortamında geçirdikleri keyifli ve eğlenceli ortamı sosyal medya aracılığıyla izleyiciyle paylaşmaya devam ediyorlar.
Tozluyaka’nın bu yazın en iyi, hatta tek iyi dizisi olduğunu düşünüyorum. Sonbahar döneminde de yola devam etmesini çok istiyorum. Benim diziyle ilgili güzellemelerim bu kadar. Hala şans vermemiş olup da izlemeye niyeti olanlara keyifli seyirler diliyorum.
yorumlar
Diziden şimdiye kadar memnunum.
Bir şüpheliden diğerine doğru atlamalarının da katkısıyla malzeme de çıkıyor. Karakter bolluğu olduğu için bir şeyler de buluyorlar. Önceki bölüm Ege’ydi, geçen bölüm Cemre’ydi vs.
Zengin-fakir dinamiğine girmeden aşağıdakiler-yukarıdakiler üzerinden gitmeleri de benim işime yarıyor mesela. Vefa’nın katili konusunu ne kadar daha devam ettirecekler biraz merak ediyorum gerçi. Sonbaharda bir ara tamamlasa fena olmayabilir, sezon finaline çok var çünkü.
Sosyal medyanın önemli bir bölümü #ship derdinde sayılır ama henüz herhangi bir tarafa yönelmedim. Bu arada yetişkinleri düşündüğümden daha iyi idare ettikleri için gençlere göre daha izlenesi iş çıkartıyor bile olabilirler.
Fazla bozmadan devam etmesi dileğiyle. Yasak Elma dönene kadar Pazartesi gününde devam eder herhalde, sonrası da artık FOX’un elinde başına ne gelirse.
Çok gecikmeli de olsa… izlediğim çoğu dizi tatilde olduğundan Türk yapımlarına fırsat vereyim dedim.. tabi en kolayı çıtır yaz dizileri oldu ve başladım nedir ne değildiler.
Atv dizilerine asla frısat daha vermem, vermedim.
Kanal d dizilerinin hepsinin mi konusu kötü ve sevmediğim herkesi nasıl buluşturmuşlar hayret ettim. bunu da es geçtim
show tv Gelsin hayat… 15 dakika zor tahammül ettim sevmedin
star tv duy beni aslında fena başlamadı ama yine de sarmadı 40ncı dakikada kapadım
trt1 aslında tam benlik eğlenceli Seni kalbime sakladımı yayınlamiş cok severek 7 bölümü izledim evet final aceleye gelmis tamamen toparlanmamış ama ana konu mutlu sona bağlanmış çok sevdim ama final …
fox tv için Tozluyaka ya fırsat verdim, fena gitmiyor ama çok mu ergen işi bilemedim ilk bölüm ortasındayım bakalım nasıl devam edecek ikinci bölüm ile konu sanki oturup güzel olacak gibi.. yazın için tesekkurler
Dizinin oyuncularından Ulvi Kahyaoğlu, İspanyol takımı RC Celta de Vigo’nun forma reklamında oynamış.
Oh, yes.
Böylesine varım ben. Peki, karakterin yolculuğu nasıl olacak? Elite gibi mi yoksa biraz daha sündürecekler mi? Çünkü saat sayesinde Kenan aklanırsa aynı şekilde okların Cemre’ye de dönmesi gerek. Bakalım.
Ek: Kenan demişken, bu bölüm Berk’i iyi kullandılar. Vefa’yı da. Yalnız o Kenan çıkınca hayra alamet şeyler yaşanmayacak. Ayrıca Kenan’ın karısının planı ucuz ve klişeydi.
(Bölüm 9)
Vayyy! Ters, yüz oldu. Ortalık karıştı.
Güzel bölümdü yine. Ulvi Kahyaoğlu, parlamaya başladı desem yeridir. Onun bu performansı sayesinde Berk’i Ali’den daha fazla seviyorum sanki ben. Berk demişken; evde tek başına kaldığı sahneleri izlemesi oldukça keyifliydi ama araya bir de şöyle bir şey sıkıştırılsın istedim açıkçası ben.
Berk ile olan sahnesinde o beyaz elbisesiyle tütsülenmiş alaycı tavrıyla servis edilen Cemre’ye tav olmuş olabilirim. O alaycı/umursamaz tavır kalsın hep onun üzerinde bence. Cidden yakıştı keza.
Yeni günündeki ilk yayınını reyting kaybıyla tamamlamış. Bundan mıdır bilinmez ama bu haftaki bölüm tekrarsız yayınlanacakmış.
Bölüm 10
Bilinenin üzerine çekilen bir bölüm olmasından mütevellit şu ana kadarki en zayıf bölüm buydu.
Yine de bir “Kim yaptı?” sorumuz oldu. Üç haftayı da herhalde 5-6 bölüme doğru yayarlar. Kimin çıkacağına bakarız. Umarım Mavi yerine daha bilindik birisi çıkar.
– Nesrin’in oyununun zamanı geldi… Fazla uzatmasalar bari. Bir de Ali artık babasını öğrense de rahatlasak. Her bölüm herkes bir şeyler öğreniyor, misal bu bölüm de Arap, Bilal-Kader’i öğrendi.
Ama bitmiyorlar ki.
Bölüm 11
*Derya: Bu kadar salak olamazsın ama ya!
*O abartılmış Disney+ reklamına ne gerek vardı?
*E biliyordun zaten Arap? Yeni bir şey öğrenmişsin gibi neyin tribindesin?
*Mavi karakteri için gelen oyuncu takviyesinden memnunum.
9. bölümle sayacı kapatmıştık. Boş beleş geçen 10. bölümün ardından dizi için serbest düşüş süreci mi başlıyor derken gecikmeden yeni bir sayaç başlatmışlar bu bölüm. Yeni bir hedef belirlendi, saflar düzenlendi, ikililer oluştu … Çabuk çözüm mahiyetindeki bu hamleler de artı yazdı elbette dizinin hanesine.
Bölüm 12
Bölümün adı neydi ya da var mıydı dikkat etmedim. Ama ‘Hiçbir sır kalmasın aramızda.’ gayet uygun düşermiş bence.
3 bölüm önce Berk ile olan bir sahnesinde ortaya çıkan ama sonrasında kendisinden bir daha haber alınamayan o tav olduğum alaycı Cemre bu bölümde havuz başı partisinde yeniden ortaya çıktı. Bayılıyorum ben o Cemre’ye. Daha fazla ortaya çıksın. Hatta mümkünse hep öyle dolansın ortalıkta.
Mavi’ye ısındım ben. Hiç yabancılık çekmeden dahil oldu ekibe. Mavi demişken; prodüksiyondan Mavi’nin saçlarındaki mavi miktarının bir o kadar daha artırılmasını talep ediyorum.
Cemre iyi, Mavi iyi de Ali’deki daha doğrusu Kaan Miraç Sezen’deki odunluk baki tabii. İkisinin yanına da yakışmıyor bu eleman. Zamanında ilk bölümü izledikten sonraki fikrimde değişiklik yok onunla ilgili. Başrol karizması yok bu çocukta.
*Berk:
*Kırıklar/Yapıştırıcılar:
*’Vefa’ya son veda’
Oyuncuyu tekrar görmeyiz herhalde diye varsayıyorum.
*3 haftayı 5 haftaya yaymadıkları ve zıplamayı şıp diye yaptıkları için memnunum.
*
Cemre’nin ölümüne hiç üzülmedim bu arada. Berk ile yaptıkları planın saçmalığı ise dizinin senaryosal açıdan dip yaptığı andı bana göre.
*Kaan Miraç Sezen’e tavsiyem: Yol yakınken gel oyunculuğu bırak ve solistlikte kendine bir kariyer yap sen.
Bunun bir benzerini de ileride Ege-Çağrı için izleyecek olmamız muhtemel. Katil daha başka birisi çıkacak herhalde. Gerçi elimizdekilerden biri için öldürmüştür diyemiyorum. Hazal, Mavi ya da yine şaşırtmaca ile Berk daha doğru duruyor.
Biraz da senaristin payı var bu işte. Sonbahar sezonunun açılmasıyla birlikte atağa kalkmak için bir şeyler yapmaya çalışıyor ve kendi yaptığını nasıl toplayacağını bilemez halde sanki. Bir de sosyal medya + yapım tarafını kafasındaki hikayenin içine yoğuruyor gibi. Etraf tutarsızlık dolu.
Dün gece Teşkilat başladığı için yine düşecek gibi. En olmadı bu hikayeyi de toparlayıp öyle final yapabilirler. FOX’un elinde dizi çok nasılsa.
Mallıklarla dolu bir bölümdü.
Berk iyi ki var yahu. Monoton bölüme heyecan getirdi, sağ olsun.
Kenan’a yaptığı dümen beklemediğim yerden geldi, hakkını vereyim. Üstüne Ali’yi kaçırması geldi. Kardeş kardeş geçinin demiyorum ama siz niye birbirinizi kaçırıyorsunuz ya da yaralıyorsunuz kuĞzum?
Yalnız diğerlerine gidip “Suçunuzu itiraf edin,” demeseydi iyiydi. Üstüne de soğukta mahsur kalmaları geldi, gerçi bu taraf fragmanda vardı zaten.
Bu arada siz bu katil meselesini ne kadar daha oyalayacaksınız? Biraz Yargı’dan feyz alın, biz bilelim bari. Tozluyaka tarafı olduğunu zannedemiyorum. Berk’i de eledik zaten. Çağrı-Ege tarafı da feyk/göstermelik/uzatma gibi geliyor nedense. Tekne teorisini de buna bağlayacaklar herhalde. Bu durumda onları dürbünle izleyen + başı belaya giren Hazal’ı da elesek olur… Öyle olunca da Duru ve Mavi kalıyor geriye. Bunlardan da emin değilim işte. Al buyur Neyse, dert değil.
Not: Kader ile Bilal artık sevişsin, yeter. Aynı bölümde 4 kere falan eşiğinden döndüler, olmadı. Gelecek bölüm de anne çıkar gelir.
Bölüm 16
17. bölüm fragmanına bakınca katil konusunda bir feyk daha gelmez herhalde. Gelirse bile aynı bölüm içerisinde nihayete erer diye düşünüyorum.
Peki, sıradaki cinayet geçelim o vakit. Bence Çağrı’yı öldürelim bu kez. En başından beri ısınamadım bir türlü elemana.
Yoo, gelir gayet. Onlar da ölü bulmuştur, çünkü neden bulmamış olsunlar… En olmadı Ege’dir.
Çağrı’nın katil mi acaba sırasını geçen sefer savdık bence. Ayrıca #ZeyÇağ’ı boz(a)mazlar.
Ok.
– Bu bölümde katil meselesini çözdükleri için bir de oyunları gönderen kişiyi çıkarmayacakları belli gibiydi. Osman zaten melek şahısla tanışık, belli ki o değil. İlla ki ortalıktansa belki Duru’dur. Başka makul insan kalmadı galiba.
– Bu bölüme de Mavi’nin evlatlık olma meselesi, Hazal’ın oyuna “Tamam” demesi ve Ege’yle restleşmesi, Çağrı-Zeyno ilişkisi, Bilal’in tekne/baba sorunu falan sığdı. Hazal’ın ailesi yer kalmamış gibi Tozluyaka’ya taşındılar. Önder-Derya evlilik teklifini engellemek için birisi kendini bıçaklattı, öbürü de herhalde kanser meselesini uydurdu.
Berk ve Hazal göreceli daha iyi iş çıkardılar.
*Harcadıkça Kazan oyununda Cemre’nin ortağı konusu da keşke kapansaydı bu bölümde. Onu da önümüzdeki bölümde kapatsalar bari. Osman’ın böyle bir şey yapabilecek kapasitede olmadığından eminizdir herhalde.
*Şu şarkı yarışması olayını daha pozitif bir döneme mi saklasaydık acaba? Berk, Ege ve Mavi’nin sesleri de fena çıkmayabilir bir denesek.
*Kenan ve Nesrin bir plan ortaklığına giriştiler olası Önder-Derya evliliğini engellemek için. Ki gerek yoktu bence. Derya’nın ‘Evet’ demeye hevesi var gibi durmuyordu keza. Neyse … Kenan, kanser yalanına girişmiş. Kabul edilebilir bir taktik. Nesrin ise kendini bıçaklatıyor. Kenan, ‘Önce oğlunla aranı düzeltmeliyiz.’ demişti ve bu taktik düzeltir de ama orada aşırıya kaçmışlar bence.
*Bu adamların (Kenan & Önder) ‘Başöğretmen Derya’ takıntısını anlamıyorum ben bu arada. Ayla da Nesrin de gayet hoş kadınlar. Nesrin karakterden kaybediyor hadi diyelim de Ayla’nın günahı ne? Şimdi bir de hamile. 2 çocuğunu toprağa veren bu kadıncağız 3. çocuğuyla birlikte yeni bir sayfa açmayı ve artık mutlu olmayı hak ediyor bence.
*Yeni oyuncu takviyeleri kapıda belli ki. Öncelikle Arap’ın annesi geliyor. Bir de Mavi’nin bu bölüm ortaya çıkan karışık aile durumları var. Anneanne, sonradan satış koyan ve kendilerini öldü gösteren üvey anne-baba, bir de biyolojik anne-baba. 5 kişi lazım buraya da. Ege’nin bu süreci de çok uzadı ayrıca. Onun kaçak anne-baba da çıksın bir zahmet artık ortaya. Konukluk ya da tekrar eden roller falan kast sorumlularının iyi çalışması lazım kısa vadede.
*Tozluyaka’ya hoş geldin Hazal. Bizimkiler 3 kişi. Mavi de fakir 4. Hazal 5. Ege, elindeki tüm parayı bir anda kaybedebilir pekala. Çağrı da Zeynep, Ege ve Hazal için kendi isteği ile okul değiştirebilir. Duru ve Berk kalıyor dışarda bir tek. Diyorum ki özel okul defterini kapatıp devlet lisesi dönemini mi başlatsak Hazal’ın okul harcını halletmek yerine?
Bunu Disney+ TR’ye eklemişler. İlk 16.
Bu ara bu diziye sardım. Daha doğrusu, yazın Senden Daha Güzel’de olduğu gibi, bir şeylerle uğraşırken arkada bu dizinin oynaması hoşuma gidiyor. Kriminal konular bittikten sonra dizinin dönüştüğü romantik komedi havası hoş, eğlenceli, pozitif duygular uyandırıyor.
Sadece bu akşamki bölümde ta eski çağlardan kalma erkek/kadın eşitliği konusu biraz bayat geldi. En azından münazarada cinsiyetlere göre ayrılmasalardı. Çağrı kızların yanında, Hazal erkeklerin yanında olabilirdi mesela.
Berk karakteri de işlevini kaybetmiş gibi geliyor bana. Oyuncu çok iyi ama karakter ya dönüşüm geçirmeli ya da yeni bir hikaye yazılmalı. Baba oğul itici davranmak dışında yaptıkları bir şey yok şu an. (Nesrin de öyle, tam bir karakter dönüşümü yaşanacak derken.)
Bölüm 23
*Kenan: Tamam bencilsin falan da bu kadar olmamalısın ama!
*Ege: Bu yaptığın şeye bir süre daha devam et lütfen birader.
*Kader: Hiç gerek yok be güzelim bu tarz ucuz numaralara!
26’da final yapıyor. 2 bölüm sonra.
Bir ölümle açtığımız, başka bir ölümle devam ettiğimiz diziyi bir başka ölümle bitireceğiz sanki. Yakışır, ne diyeyim.
Bu da bitti, geçmiş olsun.
– Vefa’nın hikayesi tamamlanana kadar iyi gittiğini düşünüyorum. Ama Cemre’ye geçmelerinden itibaren bayır aşağı doğru ilerlediler. Ortadaki tutarsızlığı toparlamaya çalışmaları da pek fayda vermedi. Ondan sonrası da daha iyi ya da kötü değildi. İzleye izleye alıştı tabii insan. Biraz daha devam etse izlerdik.
– Berk (kalp), Çağrı, Arap/Sinan, Ege, Hazal, Zeyno benim için daha izlenesi karakterlerdi. Oyuncuların en azından bir kısmıyla yakın gelecekte tekrar karşılaşmayı tercih ederim. Yetişkinler de genel olarak gençlerin boşluklarını toparladılar gibi.
– Finalle ilgili bir tek şeye kocaman itirazım var, gerisiyle zaten olması gerektiği gibi ya da beklenen ölçüde bir finaldi işte.
Fasulyenin faydaları:
* Berk vs. Ali yüzleşmesi dizinin en iyi sahnelerinden biriydi. Berk’in hediye numarasını da sevdim.
Sonunu en merak ettiğim karakterdi. Bir noktada çekip gitse şaşırmayacaktım, onun yerine ufak bir intihar olayı çıkardılar. O noktada böyle bir şey yapmayacakları ve Tozluyaka’ya entegre edecekleri daha da belli oldu.
* Ege’nin annesiyle gidişatını tahmin etmiştim. Arap’ın annesi de üstüne geldi. Ali’nin futbol geleceğini bozmasalardı keşke, Mavi meselesini uzatmadılar neyse ki. Ege-Hazal, Çağrı-Zeyno, Kader-Bilal gibi çiftleri bozmadılar tabii ki.
* Kenan’ın öyle ya da böyle kaybedeceği belliydi. Tozluyaka’yı satın almak, Nesrin’i rehin almak nedir yahu? Adam normalde de saçma bir kötüydü, hepten parodiye döndü ^.^ Telefonun çöp kutusu azıcık basit oldu ama öyle olsun.
Fragmanda gördüğümüz ölünün Kenan olduğunu düşünmüştüm zaten. Final olmasa dahi böyle bir planları vardı belki de. Final kararı olunca en kestirme ve hızlı yol olarak bu göründü muhtemelen.
Katil? 1 yıllık zaman atlaması ve belli değille bağladılar. Biz bilseydik, bir şekilde anlasaydık da bari hapse falan girmeseydi. Bknz: Aşk olsun. Ayrıca yazıklar da olsun.
* Önder-Derya evliliğini fragmana da koymuşlardı. 1 yıl beklemelerinin sebebi birbirlerini daha iyi tanımak mı acaba? Kenan’la resmi olarak hala evli olmalarının ya da sahte evlilik yapmalarının etkisi yok gibi geldi ama emin değilim.
Bölüm 26 (FİNAL)
Aceleyle ne var ne yok sıkıştırmışlar bölümün içine. Haliyle çok tat verebilen bir final olamadı açıkçası. Bu eksikliği bir kenara bırakırsak güzel diziydi. Daha da önemlisi güzel ekipti. Ulvi Kahyaoğlu, Özgür Daniel Foster, Duygu Boztepe, Ecem Çalhan, Oğulcan Arman Uslu, Kadim Yaşar ve Nur Yazar. Bu diziyle tanıdığım ve de sevdiğim isimler oldular hepsi de. Ulan İstanbul’dan anımsadığım Can Bartu Aslan da iyi parladı bu diziyle. Can Bartu Aslan, Oğulcan Arman Uslu, Kadim Yaşar, Nur Yazar ve Ulvi Kahyaoğlu, dizide en iyi iş çıkaran 5 isimdi bence. Begüm Birgören’i uzun yıllar sonra yeniden izleme fırsatı yakalamak güzeldi. Arayı çok açmaz yeniden umarım. Emre Kınay, her zaman olduğu gibi acı-tatlı bir kötü rolle diziye gerekli katkıyı sağladı. Tayanç Ayaydın’ı bu tiple izlemeye çok ısınamadım. Tek Yürek ve Kırgın Çiçekler’deki kazınmış kafalı, sakallı haliyle var olmaya devam etmeli piyasada. Bu tiple değil. Kaan Miraç Sezen’in iyi bir oyuncu olmadığını düşündüğümü en baştan beri söylüyorum. Sektörden elini ayağını çeksin bence. Serra Pirinç, biraz kilo almadan ekranlara dönmesin yeniden. Bir diğer kötü oyuncu konumundaki Ahmet Haktan Zavlak da hiç dönmesin.
FOX, 3 diziye birden final yaptırdı bu hafta. Diğer ikisi okey ama Tozluyaka’yı en azından Mart’a kadar uzatabilirdi pekala. Yeni başlattığı dizi tırt. Başlatacağı diziler de keza aynı şekilde. Bir de bu İyilik denen diziyi iptalden sürekli olarak kurtaran şey ne? Niye o devam ediyor da Tozluyaka iptal oluyor? Garip bir kanal FOX.
Tozluyaka bu sezonun keyifli işlerinden biriydi benim için. Diziyi ikinci yarısından itibaren (tüm cinayet vakalarının çözüldüğü ve romantik komediye döndüğü zamandan beri) seyrettim. Pazar akşamları bu dizi eşliğinde işlerimi yapmaya alışmıştım, bu yüzden üzüldüm final yapmasına.
Final bölümü de keyifli geçti. Muhtemelen dizi devam etse bir de Kenan’ın Tozluyaka’yı işgal etmeye ve Tozluyaka’ya kentsel dönüşümü getirme çabalarını izleyecektik. Senarist sırf içinde kalmasın diye (ya da final haberi gelmeden bu konuyu yazdıkları için) bölüme bu konuyu sıkıştırmış diye yorumladım.
(Buradan sonrası ispiyon içerir.)
Kenan’ı kimin öldürdüğünün belirsiz kalması da ilginç bir tercih olmuş ama ben intihar etmiş olarak göstermelerini dilerdim/öyle göstereceklerini düşündüm.
Finalde Kenan hariç tüm kötülerin iyi tarafa geçmesi, Begüm Birgören’in “Yuvasız Kuşlar” filmindeki Suzan Avcı misali çocuğunun sözleriyle sonunda doğru yolu bulması vs. tatlı geldi bana. Sevsek de sevmesek de seviyoruz bu tarz masalsı ve dramatik işleri, en azından ortalama bir Türk seyircisi olarak ben seviyorum.
Berk’i hiç sevmesem de ve yaptığı kötülükleri motivasyon olarak anlamsız bulsam da (sonuçta Ali, Cemre’yi zorla öpmedi ya da peşinde sapık gibi dolaşmadı) Ali’yle yüzleştiği sahne ve intihar girişimi sahneleri etkileyiciydi.
Derya ve Önder’in mutlu olmasına sevindim, bunu gerçekten hak ettiler. Keşke daha çok izleyebilseydik. Dolunay Soysert’e ve Tayanç Ayaydın’a imaj olarak iyi geldi bu iş bence, çünkü son oynadıkları diziler ya tutmamıştı ya da kötü karakterleri canlandırmışlardı. Her ne kadar kurgu bir dizi de olsa karakterler de oyuncunun üstüne yapışıyor bence, o açıdan ikisine de iyi geldi bu iş.
Kaan Miraç Sezen’in daha ilk işi, ben kendisini iyi buluyordum dizide, biraz daha eğitimini alırsa olgunlaştıkça daha iyi olacaktır. Haktan Zavlak ise tatlı çocuk ama oyunculuğunu biraz daha geliştirmesi gerektiği konusuna katılıyorum. Çağrı da tatlı bir karakterdi, o yüzden çok zorlanmamış olabilir ama bundan sonraki işlerinde biraz daha farklı, zorlayıcı roller seçebilir.
İyisiyle kötüsüyle güzel bir işti Tozluyaka. Tüm ekibin şansı bol olsun.