Uluslararası Kanallarda En İyi Diziler Listesi
80 yorum unfortr 21 Ocak 2014 15:24
Hep Amerikan kanallarından konuşacak değiliz ya… Bu sefer de dünyanın değişik ülkelerinden öne çıkan yapımları sizler için tanıtmaya çalışalım. Yazı, The Hollywood Reporter‘ın şuradaki derlemesinden ve ufak da olsa bizim eklediğimiz kısımlarla şekillenmiştir.
- Borgen
- Kkotboda Namja (Boys Over Flowers)
- Broadchurch
- Gran Hotel (Grand Hotel)
- Bnei Aruba (Hostages)
- Moone Boy
- Please Like Me
- Les Revenants (The Returned)
- Engrenages (Spiral)
- The Straits
Danimarka’nin politik dizisi Borgen, kadın bir başbakanın iktidardaki güç oyunları ve yolsuzlukluklarla olan mücadelesini anlatıyor. Zeki, dürüst ve son derece karizmatik bir karakter olan başbakan Nyborg, ikinci sezonda politik arenada nasıl daha iyi olunacağının hilelerini de anlamış oluyor.
Danimarka televizyonlarında yaz aylarında yayınlanan dizinin 3. sezonu şu aralar İngiltere’de BBC FOUR‘da yayınlanıyor.
Dizinin, sitemizde yer alan geniş tanıtımına şuradan ulaşabilirsiniz.
2- Kkotboda Namja (Boys Over Flowers)
Asya’daki televizyonların kalbini fetheden Kore drama dizilerinin en sürükleyicisi olan Boys Over Flowers‘ta elit insanların olduğu Shin Hwa Üniversitesi’ne giden fakir bir kızın okul günleri anlatılmaktadır. Bu yönüyle bu dizi uluslararası olarak giderek büyüyen izleyici tabanını gerçekten hak ediyor. Dizi, akıllı bir şekilde kurgulanması ve dramatik olmasının yanı sıra aynı zamanda eğlendirici de.
Toplam 25 bölümden oluşuyor ve her bölüm ortalama 60 dakika sürüyor.
Dizinin, sitemizde yer alan geniş tanıtımına şuradan ulaşabilirsiniz.
http://www.youtube.com/watch?feature=player_detailpage&v=c_AixAcVeAA
Eğer bu İngiliz dizisini izlemeye halen vakit ayıramadıysanız, bir deniz kenarındaki tatil bölgesinde son derece korkunç bir cinayeti araştıran polis dedektifleri olan yıldızlarımız David Tennant ve Olivia Colman ile yakaladığı bu güçlü atmosferi izleyerek eğlenmenizin tam zamanı. Kısa sürede bu dizi her yerde çok konuşulacak. Amerikan FOX uyarlaması Gracepoint‘ten önce orijinalini izlemeye ne dersiniz?
Dizinin, sitemizde yer alan geniş tanıtımına şuradan ulaşabilirsiniz.
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=Qh-K3Za-Fyw
İspanya’nın Downton Abbey‘i olarak geçen ve son derece bağımlılık yapıcı bir nitelikte olan bu İspanyol melodram dizisi, genç Julio’nun lüks Gran Hotel’de bir garson olarak işe başladığı 1905’li yıllarda geçiyor. Bu dizide zenginlik, sınıf ve cinsiyet ayrımı içerisinde birbiriyle iç içe örülen tehlikeli sırlar anlatılmakta. Bunun utanılacak bir zevk olduğunu söyleyebilir misiniz?
Şu ana kadar 3. sezonu yayınlanan dizinin toplam bölüm sayısı 39’dur. Dizi, Türkiye’de 3. sezonuyla Sinema Aşk TV‘de yayınlanıyor.
Zaten bu İsrail gerilim dizisinin adını veya konusunu bir yerlerden duymuşsunuzdur. Öyle ki şu aralar dizinin Amerikan uyarlaması CBS ekranlarında ilk sezonunu yeni tamamladı. Bu dizide bir cerrahın ailesi rehine olarak alınıyor ve cerrah ameliyat masasında devlet başkanını öldürmeye zorlanıyor. İşte bu dizinin orijinali, uyarlaması gösterime girmeden önce İsrail’de insanları ekran başına kilitlemişti. Amerikan dizilerinin taraftarı olun veya olmayın Bnei Aruba kesinlikle izlemeye değer.
http://www.youtube.com/watch?v=wEs4BnfRMUQ
Beyaz perdede Bridemaids ve The Saphiress filmlerinden, televizyonda ise The It Crowd, Girls ve The Family Tree dizilerinden kendisine aşina olduğumuz Chris O’Dowd, bu İrlanda-İngiltere ortak yapımı komedi dizisinin yazarı ve başrolünde yer alıyor. Moone Boy, 1980’li yılların İrlanda’sında küçük bir kasabada büyümenin nasıl olduğunu anlatıyor. O’Dowd hayatın zorlu yollarında yardımcı olduğu genç Martin Moone’nin (David Rawle) hayali arkadaşı olan Sean’ı oynuyor. Son derece güçlü bir kurgusu olan bu dizi (sadece beş kelimeyle ifade etmek gerekirse “Her şeye rağmen burası İrlanda”) aynı zamanda son derece eğlendirici bir niteliğe sahip.
Dizinin ilk sezonu 6 bölümden oluşuyor. İkinci sezon 2014 yılı içerinde yayınlanacak.
Dizinin, sitemizde yer alan geniş tanıtımına şuradan ulaşabilirsiniz.
HBO dizisi Girls‘ün Avustralya versiyonunun bir gay tipi olan Please Like Me‘de kahramanımız olan Josh’un kız arkadaşıyla arası açıldıktan sonra Josh, aslında bir homoseksüel olduğunu anlıyor. Josh’un eski kız arkadaşı olan Claire ve en iyi erkek arkadaşı, heteroseksüellikten gayliğe geçiş döneminde Josh’a yardımcı oluyor. Sadece ikili ilişkiler minvalinde geçmeyen bir konuya sahip olan dizide, Josh’un annesinin intihara teşebbüs etmesiyle ona bakmak zorunda kalması da eğlenceli bir dille anlatılıyor. Son derece komik, akıllı bir kurgusu olan bu dizide Josh Thomas başrolü üstlenmiş durumda. Oyuncunun televizyondaki ilk projesi olan bu dizi, aynı adlı stand-up şovundan uyarlanmıştır.
Dizinin var olan ilk sezonu 6 bölümden oluşuyor. İkinci sezonu ise 2014 yılı içerinde yayınlanacak.
8- Les Revenants (The Returned)
Çağdaş Fransız zombi dizisi Les Revenants, Sundance Channel kanalında Amerikan dizi severlerin beğenisine sunulmasına rağmen, kesinlikle hak etmiş olduğu saygıyı alamamış durumda. Bu son derece ince bir şekilde kurgulanmış olan gizem dizisi, türün klasik örneği olan AMC‘nin The Walking Dead‘inden çok daha sürükleyici. Farklı zamanlarda ölen/öldürülen insanların, sevdikleri kişilerin yanına yeniden dünyaya döndüğü, Alp Dağları’nın eteklerinde küçük bir Fransız kasabasında geçiyor.
İlk sezon 8 bölümden oluşuyor. 2. sezon 2014 yılı içerinde yayınlanması planlanıyor.
Dizinin, sitemizde yer alan geniş tanıtımına şuradan ulaşabilirsiniz.
Bu Fransız cinayet drama dizisi İngiltere’de BBC Four kanalında kesinlikle çok iyi bir çıkış yaptı. Diziyi izlediğinizde bunun neden olduğunu kolayca anlayabiliyorsunuz.
Engrenages, uyuşturucu tacirleriyle mücadele veren ve teröristleri izleyen polislerin tipik çalışmalarını konu alan yavaş başlayan bir dizi niteliğinde olmasına rağmen, kısa sürede konu genişliyor ve karakterlerinin bilinmez derinliklerini ve Fransız adalet sisteminin özünü araştırıyor.
Dizinin hali hazırda 4 sezondan, toplam 39 bölümü yayınlanmış durumda. Fransız dizilerine özgü -iki yılda bir sezon- mantığıyla çekilen dizinin, 5. sezonu 2014 yılı içinde yayınlanacak.
http://www.youtube.com/watch?v=-YQJ5CLJiCc
10- The Straits
Biraz The Sopranos, biraz da Shakespeare dokunuşu olan Avustralyalı versiyon Sons of Anarchy düşünün ve bu polisiye-suç dizilerine gittikçe aşina olduğunuzu fark edin. Bu dizi Avustralya’nın Kuzey Doğu bölgesinde ve Papua Yeni Gine’de (evet gerçekten Papua Yeni Gine’de) geçiyor. The Straits dizisinde yıldızımız olan Brian Cox, Montebello çetesinin lideri konumunda olup, bölgedeki organize suçları kontrol etmektedir. Dizimiz Cox’un suç imparatorluğunu, üç oğlundan birine devredeceğini bildirmesiyle başlıyor. Bu suç imparatorluğunun devredileceği çocuksa, metamfetamin ve motorlu gangster çeteleri olan Kral Lear. Kesinlikle kaçırılmaması gereken bir dizi niteliğinde öyle değil mi?
Dizinin ilk sezonu 10 bölümden oluşuyor.
http://www.youtube.com/watch?v=97qnKsWR5m8
yorumlar
“amerikan VEYA ingiliz olmayan diziler” daha doğru olur Türkçe açısından
fakat, onlardan olmayanları tanımlamak için yine onların diline de başvurabiliriz
Mesela:
NON-US-UK
“ve” yerine “veya” kısmına katılıyorum ama Türkçe olmayan etiket koymalayalım diye kılçıklık edeceğim.
Uluslararası?
Ya aslında bana da saçma geliyor uluslararası diye dizi tabiri mi olur diye; ama ödüllerde de böyle diyorlar. Ya da en basit örneği bu yazının başlığı da bu.
Amerika’lıların “amerikan olmayan herşey”e uluslararası demeleri de bana pek komik geliyor açıkçası. “Eeee amerikan dizileri ne oluyor? Dünya dışı mı?” diyorum bu ifadeyi her görüşümde.
Bu yazının başlığı da yazının orijinali Amerikalı olduğu için öyle. Onlara göre yerli/yabancı ayrımı öyle işte. Listede İngilizler de var zaten bu nedenle. Bizim aradığımız etiket ise hem ingiliz hem amerikan dizilerinin dış kümesi olacak.
Evet, o zaman en doğrusu “Amerikan veya İngiliz olmayan diziler.”
Gavur işi olsun dicem de amerika, ingiliz dizileri gavur değil mi gibi bir durum çıkıyor.
“Amerikan Dizileri” , “Avrupa Dizileri” ve “Yerli Diziler” olarak üç kategoriye ayıralım diyeceğim ama bu defa da “Avrupa Dizileri”ne İngiliz yapımları dahil olacağından iş amacından biraz sapmış olacak. Ayrıca Kanada, Avusturalya ve Asya dizilerini düşünecek olursak yine sıkıntılar çıkacak.
Peki ülke ülke ayırsak çok mu “dağınık” olur sizce?
Yukarıda da yazdığım gibi amacından biraz sapmış olacak ama kıtalara göre de kategorilere ayrılabilir. “Amerika” , “Avrupa” , “Asya” , “Avusturalya” ( isteğe bağlı ) “Yerli Diziler” olarak dört veya beş kategoriye ayrılabilir.
O kadar çok çeşitte etiketi o kadar çok sayıda yazıyı (az yazımız yok malum) tarayarak eklememiz çok zorlar bizi ve bence gereksiz bir emek olur. Gelin şu “amerikan veya ingiliz olmayan diziler”de anlaşalım yahu. Nesini beğenmediniz?
haha postmodern diziler olsun
“Alternatif” de iyi bir alternatifti bu arada.
Bencede en iyisi alternatif gibi duruyor
“alternatif” benim gözümden kaçmış. Güzel, alternatif olsun. İtirazı olan var mı?
@dkamoy: Öneriyi sunarken de yazıları taramanın zor olacağı aklıma gelmişti. Diğer konuda ise benim için önemli olan Amerikan ve İngiliz dizileri dışında alternatif arayanların bir tıkla bu dizilere ulaşabilmesi. “alternatif” veya başka bir başlık altında toplanmasına kendi adıma en ufak bir itirazım yok.
@havintk: “postmodern” öneri bomba olmuş. Gözüme iliştikçe gülüyorum
Sitede olup da bu listede olmayan alternatif dizi varsa, beni dürterseniz sevinirim. (Animeleri eklemedim.)
3. Dünya Dizileri
veya
Paralel Diziler
Ne ettin sen kardeş 3. dünya dizileri nedir.
boys over flowers ve hana yori dango farklı diziler. aynı mangadan uyarlanmışlar ama biri 2005 yapımı japon, diğeri 2009 yapımı kore dizisi. verdiğiniz wikipedia linki kore değil, japon yapımı olan versiyon için, yanlışlık olmuş. ayrıca karakterler üniversiteye değil liseye gidiyorlar.
@Khaleesi: Uyarı için teşekkürler. O wiki bağlantısını ekleyen bendim. Düzelttim şimdi.
rica ederim. kore yapımı olan boys over flowers’ın orijinal adı kkotboda namja imiş.
Hah! Hay yaşa!
bu sayfada da hata vermeye başladı. hangi hata olduğunu girenler doğal olarak istemeden de olsa öğrenmiştir.
@ozgun14: Ben bir hata ile karşılaşmadım? Nedir?
@dkamoy: Maydanoz oluyorum ama, anladığım kadarıyla @ozgun14 benim şurada bahsettiğim hatadan bahsediyor. Ama bu sayfada o hataya ben de rastlamadım.
bir önceki yorumlar sayfasını açması olayı tabii ki.
gittikçe artıyor sanki. bu sefer girişimde olmadı ama, sanırım kafasına göre takılıyor.
@ozgun14: Diğer tarata açıklayacağım.
Borgen tek kelimeyle müthiş. Ortalama 1 saat süren bölümlerde “acaba kaç dakika kaldı” diye bakmadığım ender dizilerden biri.
çok sevindim beğenmenize. darısı henüz denememiş olanların başına.
The Fall da bu listeye girmeye değer bir dizi hatta broadchurcten çok daha iyi olduğunu düşünüyorum…
Bron gibi bazı dizilerde tempo oldukça düşebiliyor..
Les Revenants in 6. bölümünde kalakaldım… ben netten değil de indirerek tv den izliyorum.. maalesef altyazı sorunu var… uluslardışı Amerikalıların el atmasını bekliyorum…
Métal Hurlant Chronicles‘a bulaşan var mı? Syfy’a gelmeden bi fikir edineyim dedim.
Sağ kolondaki Önemli Başlıklar kısmının içindeki sevgili Bahar-Yaz Takvimi yazısının bana verdiği yetkiye dayanarak 8 Ağustos diyorum. Sana da o yazıyı aklının bir köşesinde tut, çok işe yarar bir şeydir diyorum.
Sonbahar kış versiyonunu da ben arıyorum o yazının
Onçün önce FOX ve ABC’ye gidip tahlillerinizi yaptırıp da, pardon dizilerinin premiere tarihlerini öğrenip de geliniz efendim. 3 kanalla olamıyor bu işler!
@ozgun14: (aytackara’nın yazdığına ek olarak) Aramayasınız/aramayalım diye sonbahar versiyonu gelene kadar yaz tarihlerinin altına belli olan sonbahar+kış tarihlerini koyuyoruz geçici olarak. Fox ile ABC gelsin, ayrı bir yazıya dönüşür o kış takvimi.
sonradna ek: Ay bu yazının altını da güzel “konu dışı” yapmışız. Pardon.
hee ben de bu bilgiyi arıyordum, bir yerlerde yorumlarda olduğunu biliyordum da nasıl ulaşacağımı kestiremiyordum
@ozgun14: Yorumlarda değil yahu, yazının içinde var kış takvimi. Başında da “sonbahar/kış takvimine erken giriş” yazıyor hatta.
tamamlanana kadar derli toplu bulunabileceği en uygun yolu bulmuşsunuz. sonradan gidip oranın altındaki yorumlarda bakmıştım ama ilerisi bu şekilde olduğunu öğrenmem iyi oldu.
@ozgun14: Aklında olsun hep böyle yapıyorum takvim yazılarında.
”Josh’un eski kız arkadaşı olan Claire ve en iyi erkek arkadaşı, erkeklikten gayliğe geçiş döneminde Josh’a yardımcı oluyor”
Bu cümleyi ne düşünerek yazdın bilmiyorum ama gayler erkeklikten başka bir şeye geçiş yapmıyorlar
@mertkytrk: Ta Ocak’tan bu ana kadar okuyan herkes (sen dahil) buna takılmadığına, ses etmediğine göre demek ki demek istediğini bir şekilde anlamışız. Ard niyet olmadığı bariz. Hepimizin gözünden kaçmış ya da üstünde durulmamış. Bazen terimleri karıştırmayı ya da bu tip hassas ifade yanlışlarını hepimiz yapabiliyoruz ya da topluca farketmeyebiliyoruz. İfadedede tek bir kelimeyi değiştirdim, yorgan gitti. Biraz daha yapıcı eleştiriler lütfen.
Ben ilk okuduğumda pek dikkat etmemiştim açıkçası, dizi izleyip de buraya övmeye gelince fark ettim. Ben bu konuda hassasım açıkçası, ki burası en eşcinsel dostu sitelerden biridir de, sadece dikkatimi çekti ve ifade gerçekten yanlış ve onu belirttim.
Please Like Me 3×1
Özlemişim. İntroda dans edesim geldi. :lol:
Arnold gıcıksın. Çık diziden.
Dayanabilirsem biriktiriyorum bunu da.
Please Like Me 3×4
Çok güzel bölümdü. :roll:
Güzel yazılmış bir bölümdü. Bütün karakterlerin farklılıkları ve iticilikleri bir kez daha gözüme gözüme sokuldu.
Josh’un annesinin geldiği halden memnun değilim. Çok sinirimi bozuyor o kadın.
Tom da ayrı bir sinir. Bence artık Josh hayatına reset atmalı.
Please Like Me
3. sezon
Gerçekten güzel sezondu; 2. sezon benim açımdan zirveydi o yüzden 3. sezon biraz aşağıda kaldı ama olsun. Hala komik, hala içinde kendimle ilgili çok fazla şey görebildiğim mükemmel bir dizi Please Like Me. Umarım çoook uzun yıllar daha izleriz.
Please Like Me x 1. Sezon:
Ne tatlı bir diziymiş bu. Her karakter de sevilesi olmuş, ısınamadığım kimse olmadı. İlk sezon da 6 bölüm zaten, bitiverdi hemen arka arkaya. Her bölüm adının bir yiyecek olması ve bölümün de onun yapımıyla başlaması güzel bir ayrıntı olmuş.
Geldiği gibi gitti Please Like Me, tadı damağımda kaldı biraz ona üzülüyorum. Yıllarca devam etse izlerdim.
ispanyol dizileri ve Fransız Dizileri önerileri güzel