Killjoys || Uzay Sıçanları || Tanıtım
43 yorum unfortr 18 Aralık 2015 08:56
Syfy ve Kanada kanalı Space‘in ortaklaşa olarak yaz aylarında bizlerle buluşturduğu iki bilim kurgu dizisinden biri olan Killjoys (diğeri Dark Matter), gezegenler arası ödül avcılarının maceralarını anlattığı konusu ile türün meraklılarının beğenisine sunuldu.
19 Haziran’da yayın hayatına başlayan dizi, 10 bölümlük ilk sezonunu 21 Ağustos’ta tamamladıktan sonra çok geçmeden 2. sezon onayını da aldı.
Dizi Evreni
J Yıldız Kümesi
Bu yıldız kümesinin etrafı oldukça bereketliye benziyor. Anladığımız üzere yaşam kuşağı (habitable zone) içerisinde yer alan sayıca hallice olmak üzere gezegenler ve bunların |
|
Quad Gezegenler Sistemi
Biz ise bu yıldız kümesi içerisinde yer alan cüce bir gezegen ve bunun üç uydusunun içinde olduğu bir sistemin içindeyiz. Tepede bu sistemi kontrol eden bir şirket yer alıyor. Outer Quad: Dörtlü gezegen sisteminin bir de dışı var. Şimdilik oradan pek gelen gidene rastlamadık. |
Qresh: Bu cüce gezegende nüfus artışının yol açtığı küresel ısınma, eko sistemini tahrip edip karasal alanın yarısını sular altında bırakınca, bu durum gezegenin elit halkını birtakım önlemler almaya iter. Çevredeki uydu gezegenleri alt tabakadan nüfus ile doldurup, kendileri rahata erer. Buralarda bu insanları, ağır işlerde ucuz iş gücü ile çalıştırırlar.
Qresh’te vatandaş olabilmek için toprak sahibi olmak gerekiyor. Bununla birlikte sistemi yöneten şirkette bir hisseniz oluyor. Mülk ne kadar büyükse, o derece refah içerinde yaşıyorsunuz. Anlayacağınız buranın halkı suya sabuna dokunmadan yaşıyor.
- Dokuzlar: Qresh’te yaşayan bu klanın üyeleri şirketin en büyük hissedarı konumundalar, diğer uydularda yaşan fakir halk onlara faşist soylu diyor. Klanın kadın üyeleri, kendi çocuklarına hamile kalmayı sağlıkları için gereksiz bir risk olarak gördükleri için bu işi taşıyıcı annelerin sırtına yüklüyor.
Westerley: Bu en büyük uyduda yaşayan halk, madencilik ve gaz kuyuları gibi oldukça ağır işlerde çalışıyor. Hayat standartları oldukça düşük düzeyde seyrediyor ve suç oranı tavan yapmış. Uydunun bazı bölgelerinde işçiler ayaklanmış ve isyan çıkarıp, gaz kuyularını sabote etmişler. Şirket ise isyanı bastırabilmek için şehirleri bombalamış.
Westerley halkı Dokuzlar klanıyla bir anlaşma yapmış. Westerley’de yedi nesil boyunca çalışır ve beladan uzak durursalar, soyundan gelenler Leith uydusunda toprak sahibi olacak ve buranın orta sınıf halkına katılacak diye söz almışlar. Biz şu an bu antlaşmanın gerçekleşip gerçekleşmeyeceğine tanık olmak üzereyiz. Dokuzlar’ın politikayı kanlı bir spora benzetmesinden dolayı, onlara güven olmayacağını düşünenler var.
Ödül avcılarının yani halk dilinde Killjoy’ların yakaladığı suçluların kapatıldığı hapishane ve akıl hastanesi de Westerley’de bulunuyor.
Leith: Geniş tarım alanlarına sahip, günlük güneşlik temiz havaya sahip bir uydudur. Burada kendilerini gerçek Leith’liler olarak tanımlayan ulusalcı bir halk var; bunlar yabancılardan nefret eder. Westerley’lerin Dokuzlar ile yaptıkları mülk anlaşmasına karşılar.
Jakk: Sadece bu uydunun topraklarında yasadışı bir şekilde yetiştirilen oldukça güçlü bir uyuşturucu.
Arkyn: Bu uydunun tıpkı güneş sistemimizin Satürn gezegeninde olduğu gibi bir halkası var. Sistemi yöneten şirket uydulardan ilk burayı kolonileştirmeye çalışmış. Fakat başarısız olduktan sonra burayı imha etmiş. Şimdilik burasının bir mezardan farkı yok.
Utopia: Seks, uyuşturucu, hap, teknoloji… Kısacası Quad sisteminde yasadışı olan herşey burada.
Joy: Para birimi
Müşterilerine sundukları hizmet, yetki sorunu olan bölgelere gidip aranılan kişi veya nesneyi istenilen şekilde getirmektir. Quad harici diğer yıldız sistemlerinde de uydu ofisleri vardır ve düzen gereken yere hizmetlerini sunarlar. Quad sistemini kontrol eden şirketten bağımsız olarak çalışırlar. Şirket R.A.C.’ın en büyük müşterisidir. R.A.C.’ın tehlikeli, politik karmaşaya neden olabilecek, yani kısacası pis işlerini Killjoy’lara yaptırırlar.
Killjoys: Kanlı sınıf savaşlarının yoğun olarak yaşandığı Quad sisteminde Killjoy’lar, tarafsız kalmak için yemin eden ödül avcılarıdır. Eğlenceyi sever, sert yaşar ve ölümcül kovalamaların içine girerler.
Warrrant: R.A.C. memurları tarafından, komisyoncular aracılığıyla Killjoy’lara verilen resmi belgedir. Yakalama kararının olduğu bu belge ile istediklere yere girip arama yapabilirler.
Seviye 1 Warrant: Islah amaçlı yakalama
Seviye 2 Warrant: Transfer amaçlı yakalama (Sistemde vatandaşlar her gezegende serbest dolaşım hakkına sahip değil, bunu ihlal eden yakalanıyor.)
Seviye 3 Warrant: Canlı yakalama
Seviye 4 Warrant: Canlı veya ölü yakalama
Seviye 5 Warrant: Ölü yakalama
Siyah Warrant: Yakalanması aciliyet gösteren tek bir hedef üzerine en iyi Killjoy’lar görevlendirilir. Aralarında bunu yarışma olarak değerlendiriyorlar.
Şu ana kadar ara ara ismini geçirdiğimiz bu oluşum hakkında kısa bir toparlama yapalım. Quad sisteminde endüstri, madencilik haklarını kontrol eder ve ticaretin birçok alanında kolları olan bir kuruluştur. Kendi amaçları ve çıkarları için, elde olan siyasi güçleriyle sistemi manipüle ederler. Sokağa çıkma yasağı dahi ilan edebilecek kadar güçlü ve otoriterlerdir. Tamamına sahip olduğu Westerley uydusunda büyük bir güvenlik ve sınır devriye gücüne sahiptir.
Şirket Qresh’te yaşayan soylular tarafından kontrol edilir. Ayrıca J yıldız kümesinde (Quad dışı) de faaliyet göstermektedir.
Konu
Bir ödül avcısı olan John Jacobis, uzun yıllar görmediği kardeşi D’Avin için elindeki 5. seviye warrant (ölü yakalama) ile ortağı Dutch’tan habersiz onu aramaya koyulur. Diğer acımasız ödül avcısı Fancy’den kardeşini koruyabilmesi için çabuk hareket etmek zorundadır. Kardeşinin izini, içinde sözleşmeli savaşçıların parayla dövüştürüldüğü bir tür köle gemisinde bulur.
Kurallar açıktır, John eğer kardeşinin infazını gerçekleştirmezse R.A.C. peşine diğer bütün ödül avcılarını takacaktır ve görev sona erene kadar bu işin peşini bırakmayacaktır. Diğer ortak Dutch’un ise sorunun çözümü olarak infazı geçersiz kılabilecek bir planı vardır.
Dutch oldukça cesur, eğlenceli ve özünde sevgi dolu. Kendi sınıfının güveni ve saygısını her şeyden önde tutar. Karakterde aynı zamanda derin bir ciddiyet havası hakimdir.
Bir ödül avcısı olmadan önce çok küçük yaşlarda acımasız bir eğitime tabi tutulmuş. Quad dışında, ismini “asiller haremi” olarak öğrendiğimiz bir yerde savaşçı prenses olarak yetiştirilmiş. Eğitim kraliyet ailesi üyelerine gelin gitmekle sonlanırken, Dutch bu aşamaya gelmeden buradan kaçmayı başarmış.
Dutch’ın gemisini çalmaya kalkışırken onunla tanışıp, daha sonra ondan gelen iş teklifiyle ortak olurlar. Altı yıldır beraber olduğu Dutch ile yediği içtiği ayrı gitmez.
Kardeşi D’Avin’in 9 yıl önce evi terk etmesi yüzünden, hasta annesinin ihtiyaçları ile tek başına ilgilenmek zorunda kalmış. Babasının ise yüklü miktarda olan borcunu yıllarca çalışarak ödemeye çalışmış. Üstüne disleksi hastası olan karakter, hayatı boyunca aptal damgası yemiş. Kardeşi ile bu yaşananların ışığında araları biraz limoni olsa da yoluna koyamayacakları bir şey yok.
D’Avin Jaqobis (Luke Macfarlane)
Dokuz yıl önce evinden ayrılıp askeri kuvvetlere katılmış. Fakat orada yaşadığı bir olaydan sonra travmatik hafıza kaybına uğramış. Quad’a gelmesinin sebebi ise sorununa çözüm bulacak tek kişi olan Dr. Jaeger’i bulmaktır.
D’Avin, Dutch ile birlikte geçmişleri ile ilgili eksik parçaları tamamlamanın derdindedirler.
Oldukça gizemli olan bu karakter, Dutch’ın asiller hareminde eğiticisiymiş. Dutch’a daha küçük yaşlarda, tutsak mahkumların üzerinde zorlayarak işkence yapmasını ve adam öldürmesini öğretmiştir. Dutch’ın kaçışından beri onu gizliden gizliye takip eder.
Dizinin doktoru, Qresh’li Dokuzlar klanına bağlı Simms ailesinin soyundan geliyor. Bu yüzden şirket ile bağlantıları var. Kanında ise hasarlı tiplere karşı zaafı var.
Ödül avcılarının Warrant’ları onlara ulaştırdığı, aracı bir komisyoncuları vardır. Bellus da bu görevi görüyor. Hem şirket, hem de R.A.C. ile güçlü bağlantıları var. Karargahı ise Leith uydusundaki çeşitli bitkilerin satıldığı oldukça büyük bir pazarın içinde yer alıyor.
Rahiplerden oluşan dini bir grup olan Scarbacks‘in üyesidir. Scarback’ler Quad genelinde giydikleri sarı pelerinleriyle özgürce dolaşabilirler. Alvis, Westerley’de yeraltındaki ulaşım tünellerinde doğmuş, şimdi ise ayrılıkçı isyancı grubun başındadır.
Killjoy ekiplerinden yüzde beşi en az üç kişiden oluşur. O üçlülerden yüzde sekseni dağılır. Çünkü içlerinden herhangi ikisi sevişmeye başlar.
Her organizasyonda bir dallama olur. Bu benim Killjoy topluluğuna bir armağanımdır. Bu dallamalar sevilmeyebilir ama her daim gereklidir. Çünkü her türlü pis işi yapabilecek kapasiteleri vardır.
Sezonun ilk bir kaç bölümünde, ödül avcılarını oradan oraya koştururken izledik. Bu süreyi formüllü bir yapıda ilerleterek, yapımcılar izleyiciye evreni tanıtmak istemişler. İlerleyen bölümlerde altyapısı zaten sağlam olan hikaye, papatya falı gibi açıldı dersek doğru bir tanım kullanmış oluruz. Alt metinde zaten inanılmaz ayrıntılar var. İçine şöyle sağlam bir girince yukarıdaki bilgiler çıktı. Ama bu görünen buz dağının küçük bir kısmını oluşturuyor. Takdir etmem gerekir ki iyi bir senaryo oluşturma evresinden geçilmiş. Çok daha iyi imkanlar sağlanırsa bu dizinin önü açık olarak görüyorum. İkinci sezona güzel malzeme bıraktılar.
Diğer takdirimi kazanan nokta ise müzik seçimlerinde oldu. Westerley gezegeninin barında çalan şarkılar ve hareketli sahnelerde kullanılan müzikler yerli yerindeydi. Şuradan şarkıları inceleyebilirsiniz.
İzlemek isteyenlere iyi seyirler…
yorumlar
Üstteki yazarın notunun ilk paragrafına katılıyorum kesinlikle.
Göz dolduran (taş taşşş!) başrol hatunun bu kötü oyunculuk ile İngiltere’den çıkmış olmasına şaşırarak geçti benim için ilk birkaç bölüm. Yine de karakterini sevdim kızın.
Diğer iki oğlanın karakterini de sevdim ve devam ettim. (Onları canlandıranların oyunculuğu kız gibi batmadı bana neyse ki.)
Efektlerin başarısızlığı, aksiyon sahnelerinin abartısı (ki ben o müzikler girdiğinde gülmeye başlıyordum) o bölüm içinde biten konulara odaklanan ilk birkaç bölümde benim beklentimi iyice düşürmeme ve “tamam kötü bir ikinci sınıf bilimkurgumuz daha oldu” deyip çöpe atma eşiğine gelmeme neden oldu. Ama sonra dizi yavaş yavaş bir şeylerin altını doldurmaya ve konusunu akıtmaya başladı. İyileşeceğine dair yine beklentimi yükseltmeden sezon finaline ulaştım. Başından da “Vay anasını!” diyerek kalktım. Sonra da gelip
şu yorumu yaptım: Killjoys kendinden beklemediğim atağı 9. bölümde yaptı. O sırada ses çıkartmadım ama baktım 10 da 9’un altında kalmadı, gelip haber vereyim dedim. Kötü oyunculuk ile 2. sınıf efektlere takmayıp hareketli ve konulu bir bilim kurgu hikayesi izlemek istiyorum diyorsanız ideal.
Şuradaki yorumum da dursun burada: Bu arada Killjoys’un 3. bölümündeki adamın adının Vincent olması pek hoşuma giden bir gönderme oldu.
@unfortr: Çok güzel bir tanıtım olmuş, çok da iyi olmuş. Bir sürü unuttuğum ya da kaçırdığım ayrıntı şimdi karşımda duruyor. 2. sezondan epey zevk alacağım sayende. Vallahi sağol.
Eline sağlık @unfortr. Hiç radarımda yokken diziyi sattın bana. Gelecek vaat eden bir dizi gibi görünüyor, bakalım 2.sezona yetişmeye çalışacağım.
Üstteki @dkamoy’un efektler hakkındaki yorumuyla, surdaki lafımı test etmiş oldum :lol:
Şaka gelecek ama efektler benim gözümde çok iyilerdi
Beğeniler için teşekkürler.
@burakturan : Ya sanırım yönetmen(ler) kıza sürekli “poz kes, göz süz, havalı ol” filan diyorlar. Bu kadar abartı oyunculuk amatör tiyatro topluluklarında olmaz. Orada bir hatalı kasıt var gibime geliyor benim.
Başrol kadın çirkin miiii ??? :shock:
Benim için taş bebek o kız. burakturan’ı dışlarız biz “kızın tipine hastayız” hayran grubunu kurarken merak etme necdetcem7 :))
Evet evet o hayran grubunun ikinci üyesi olabilirim
@burakturan : Aşkolsun yahu… Tabii ki zevkler ve renkler. Ama böyle bir hayran grubu kurarken “haydi sen de katıl” diyemeyiz ki sen şimdi kızı beğenmezken. Dışlayacağız tabii ki.
Espri olduğu bariz olan yorumlardaki kelimelere bu kadar takılma. Yorulursun, yazık…
(Beni alınmayacak kadar tanıdığını düşünüyordum. Bu yazdıklarım sana/fikirlerine/zevkine yönelik negatif herhangi bir duygu/düşünce içerseydi kullanacağım dil kesinlikle bu olmazdı. “Eşek hoşaftan ne anlar” diye girerdim mesela. Ama açıkçası aklımdan bile geçmedi bu laf. Dediğin gibi zevk meselesi. Ne kadınlar var milletin ölüp bittiği benim burun kıvırdığım.)
Şaka yapıyoruz yahu.
Ben iki bölüm zor dayandım.Ortalıkta çok daha iyi bilim kurgular varken bunla vakit kaybetmek bilemiyorum.Dizi daha sonra açılmış olabilir ama elinizde izleyecek bilim kurgu kalmadıysa gidin eskilerden bir tane seçin daha iyi deriim.
unfortr .Yİnede teşekkürler bu güzel yazın için ama bu dizi bu güzel yazıyı hak etmiyor doğrusu.
Bilim kurgularda biraz sabretmek gerekiyor. Bu türün dizilerinin rayına oturması, yeri geliyor 1-1.5 sezon dahi surdüğüne şahit oldum. Yani turun eskilerine bakacaksaniz sabredeceginiz sure bundan kisa olmayacak. Tabi şimdi herşey zaman meselesi, ben 3-4 bölüm dahi sabredemem diyorsanız sizin bileceginiz iş.
Birde yukarıdaki tanıtımı yazan arkadaşin bir bilim kurgu aşığı olduğunu göz önünde bulundurun. Bazen klavyenin ayarı kaçıp, abartabiliyor idare edin.
Tekrardan begeniler için teşekkürler.
Beni de sadece, hatunun taşlığından yakalamıştı fragmanda, bu tanıtım iyi oldu. Böyle derin bir altyapısı olduğunu düşünmüyordum. Yakın bir zamanda inşallah başlarım izlemeye. Eline sağlık @unfortr
Dizi yayınlanırken her hafta yeni bölümünü ediniyordum ama izlemeye pek fırsat olmuyordu. Sonradan ilk 2 bölümüne baktım ama çok sarmadı; yine de @unfortr ve @dkamoy bir dizi hakkında olumlu konuşuyorsa, o diziye bakılır. Sonuçta bilim kurgu işlerini çok seven biriyim. Sabır gösteririz. Ayrıca bu tanıtımın gelmesi çok çok iyi oldu; ellerine sağlık @unfortr: Dizi evrenini tek tek güzelce açıklamışsın. İzlerken oraları kesin karıştıracaktım. Diziyi izlerken, karıştırırsam durdurup buraya gelirim
Hatun güzel, çirkin tartışılır ama çekici bir kadın
Önceden dediğim gibi ilk 2 bölümünü izlemiş ve pek sarmadığı için sonra izlerim nasılsa diyerek bırakmıştım. Dün akşam, “şunun bir iki bölümüne bakayım, kalanlarını yavaş yavaş izlerim sonradan” diye başına oturdum ama bir anda 8 bölümünü de seyrederek sezonu bitirdim. Ya üst üste seyretmekten ya da her bölümün bir öncekinden biraz daha iyi bir hale gelmesinden dolayı başından memnun kalktım.
İlk 2 bölümden sonra Dark Matter bundan daha iyi demiştim ama fikrim değişti; bu ondan çok daha iyi bir hikayeye sahip. Dizi evreni çok daha geniş ve ilgi çekici. Tamam oyunculuklar oldukça kötü ama çirkin mi güzel mi bir türlü karar veremediğim ama sempatimi kazanan Dutch da (Melissa O’Neil‘ı daha güzel buluyorum) dahil olmak üzere oyuncuları sevdim. Zaten Aaron Ashmore önceden de (Smallville, Warehouse 13) sevdiğim bir oyuncuydu.
Evet, efektler her iki dizide de oldukça vasat. Özellikle demin The Expanse’in son 3 bölümünü izledikten sonra bunlara güldüm ama eldeki para bu, ne yapsın adamlar.
Dizide kapanış şarkıları hoşuma gitti.
Bu yazı için bir kez daha teşekkürler @unfortr. Her bölüme başladıktan sonra anlamadığım bir şey olduğunda hemen buraya gelip gerekli bilgileri almamı sağladı yazın. Eline sağlık.
@abidin77: Beğenmene sevindiğim kadar tanıtımın işine yaramasıda hoşuma gitti. Dizinin kıymetinin bilinmesi güzel.
Killjoys Season 2: First Look
Killjoys Season 2 Trailer
İlk sezonda bu müzikler o kadar batmıyordu ama evet artık bende olur olmadık yerde çalanlara gülmeye başladım.
:)) welcome to the club
2×04
Adamlar tesiste bitmek üzere olan oksijen seviyesini eski haline nasıl getiririzin yolunu iyi bulmuşlar Salak yerine koydular gerçi ama fena da koptum.
Silkinemiyor bir türlü şu ikinci sınıflıktan, üzülüyorum.
2.sezon üzerine:
Geçen sezonun altında kalmayan ama üstüne de çıkamayan bir sezon oldu. Benim beklentim vardı açıkçası, o yüzden hayal kırıklığı yaşadım.
Bazen düşünüyordum da, dizi bölümlük konulara ağırlık vererek ilerlese daha iyi olmaz mı? Yakalama emirleri oldukça zengin oysa ki, ilk sezon orayı kullanmışlardı. Bu sezon hiç o mevzulara girmediler. Aynı şekilde uydularıda kullanmadılar. Bir orda bir burada kaçma-kovalamaca halleri hoşuma gidiyordu. Bu sezonluk o uydular için özel şarkı bestelemişler sadece:)))
Finaldeki ciuv ciuv sahneleri biraz daha uzun süreydi iyi olacaktı. Ah ah ne potansiyel var ama işte:(
Dark Matter’ın yorumunu yazınca bunun 2. sezonu ve finaline dair son sözlerimi etmediğimi hatırladım.
Ben 2. sezonu beğenmedim. Benim için yoklukta varlık şeklinde gidiyor. “Daha iyisini bulduğum anda satacağım” aşamasına çekti beni dizi 2. sezonda.
İlk sezon sonunda ne ümitlenmiştim oysa ki…
unfortr’nin dediği gibi ilk sezondan yukarı çıkamadı. Hatta toplama bakarsak benim için bir tık düştü bile diyebilirim.
2. sınıf bilim kurgu deyip yuvarlanıp gitmeye devam.
2. sezonda çok iyi yerlere gidebilir dediğiniz için hevesle bekliyordum yorumlarınızı ama beklediğiniz gibi olmamış sanırım.
2×01
İnsan şu bölümün başına, önceki sezon ne oldu diye kısa bir özet koyar yahu. Resmen üç ana karakter dışındaki her şeyi unutmuşum.
@abidin77 Kulübe hoş geldin.
Season 3: Official Trailer
No Tomorrow’un sarışını buradan (barmen) çıktı. Gerçi bir bölüm dışında çok gözükmedi kadın.
S3 Poster
Poster baya güzel olmuş.
3. sezon finali:
Tırt bir sezona tırt bir final. İte kaka izliyoruz işte yoklukta. Aslında senaryo fena değil de oyunculuk filan o kadar kötü ki ekrana bakarak izlemeyip, mevzudan kopuyorum ve ne olduğunu kaçırıyorum bolcana. Gelsin bakalım 2 sezon daha. Bu kadarını izledikten sonra kalanını da izlerim sonuçta. O eski bi elim yağda bi elim balda uzay operalı günlerimde değilim ne de olsa.
S4 Fragman
4. sezon posterleri
1–2–3
Fondoten sponsoru almışlar.
Bu diziyi ne zaman görsem aklıma Dark Matter’ın iptali geliyor ve yine üzülüyorum. İptal edilmesi gereken dizi buydu.
Aynı durumdayım da dile getirmemeye çalışıyorum.
Season 4 First Look
Season 5 – Official Teaser
Season 5 – Official Trailer
Geçen sezon iyice azalan ilgimi daha da kaybettim bu sezon. 5×03 sonunda terk ediyorum seni Killjoys.