Yeni Podcast Bölümü: Nisan Yenileri
25 yorum dkamoy 27 Nisan 2011 23:47
2011 bahar 22dakika 22dakika podcast breaking in camelot cep yayını game of thrones haber happy endings podcast posket the borgias the killing the paul reiser show workaholics
…ve beklenen cep yayınımız huzurlarınızda : Nisan Yenileri!
Şaka bir yana, kimileri için yeni dizi açısından pek bereketli geçen Nisan ayından şu dizilere değindik bu posket* bölümümüzde :Camelot, The Killing, Breaking In, The Borgias, Happy Endings, Game of Thrones, The Paul Reiser Show ve WorkaholicsÖzellikle The Borgias ve Game of Thrones‘tan bahsederken epey zorlandığımız ve lafı fazla uzattığımız bölümü şuradan izleyebilirsiniz.
* Podcast yerine ya posket ya da cep yayını kullanmayı daha sevimli bulduğumu kıvançla beyan ederim.
yorumlar
Beklenen cep yayını, beklendiği kadar iyi olmuş; elinize sağlık gerçekten
“Game of Thrones”, cidden muazzam bir yapım olmuş. Her şey dört dörtlük. Müzikler de zaten “Prison Break” ve “FlashForward”ın müziklerini yapan Ramin Djawadi’den. TSCC’den sonra Lena Headey’i burada izlemek müthiş, özlemişim kendisini. Diğer oyuncular da Sean Bean başta olmak üzere çok iyi, belli ki titizlikle seçilmişler. Mekanlara ve oluşturulan dünyaya bayıldım ilk bölümden. Hele o ala kurtlar şahaneydi. Bu arada şu “at hırsızı :)” ile evlendirilmek istenen sarışın kızdaki nasıl bir güzelliktir; dibim düştü desem yeridir 2.Sezon onayı da aldı, keyifle izleriz kısmetse.
“The Killing”in zaten atmosfer, mekanlar, müzikler ve oyunculuklar çok iyi. Dizi, başroldeki bayan dedektifimizin ve ortağının yıldızını saniyede parlatmış. Bayan dedektifimiz, “World War Z” adlı filmde Brad Pitt’in eşini oynayacakmış. Erkek olan da Denzel Washington ve Ryan Reynolds’la birlikte “Safe House” isimli filmde rol alacakmış. Açıkçası bayan dedektifi çok sevdim ben niyeyse. Çok zeki ve karizma bir havası var pıtır bir görünüşü olmasına rağmen. Dizi de her geçen bölüm, üstüne koyarak ilerliyor; kesinlikle çok iyi, kaçırmayın.
“The Borgias” da tam da düşündüğümü yazmışsın @dkamoy. İlk 4 bölümü izledim ve dizinin asıl başrolü Cesare sanki. Her şeyi o yapıyor desek yanlış olmaz herhalde; oyunculuğu da çok iyi gerçekten. Yine prodüksiyonu çok kaliteli bir dizi; mekanlar ve kostümler gayet güzel. Dizinin jenerik müziği ve jeneriğine bayılıyorum bir de (“The Tudors”un müzisyeni Trevor Morris imzalılar yine). Bu dizi de yavaştan açılmaya başladı, keyifle ve merakla takipteyim.
“Camelot”çok büyük adımlar atmasa da prodüksiyonu ve oyuncularının da kalitesiyle iyi gidiyor şimdilik. Her şeyin başı olduğundan aksiyon safhasına geçilmedi henüz; temeller atılıyor. İlerleyen bölümlerde iyi olacağını düşünüyorum.
http://www.22dakika.org/podcast adresine girmeyi bir dener misiniz? tüm videolar aynı anda başlıyor
Bekliyordum. Emeğiniz için Teşekkürler.
@inf0 : Düzelmiş olmalı.
@Punisher09 : işe yaradıysa ne mutlu…
the killing orjinali gibi bir sezon planlanmamıştır umarım uzun soluklu bir fincher filmi sanki …
@everbody lies : Zaten tek sezon olsa “mini dizi” diye çıkardı piyasaya. Bu arada orjinali de tek sezon değil zaten. Orjinalinin ilk sezonu 24 bölüm, ikinci sezonu 10 bölüm sürmüş. 3. sezon da 2012 Eylül’ünde başlayacakmış. (Amerikan olanın ilk sezonu 13 bölüm sürecek.)
paylaşımcı lafını baya tuttum :))
g.of thrones ve killing başlamyı düşünüyorum eva green hatrına camelot da aklımdan geçiyor
@dkamoyŞöyle de bir şey var: “The Killing” in orijinalinde her sezon farklı bir konu işleniyormuş. ABD versiyonunda ise nasıl bir yol izleneceği “bizim açımızdan” belli değil; bunu da dizinin yapımcı/yazarı Veena Sud’la yapılan bir röportajda “Katil bu sezon sonunda belli olacak mı?” sorusuna “Söylersek işin gizemi kaçar” tarzında bir cevap vermesinden çıkardım
@darkcrystal:Mutlaka her sezon farklı bir cinayet dosyası işlenecektir diye düşünüyorum. Yoksa tek bir cinayet, sezonlar boyunca kendini izlettirmez. Ayrıca şu katil de artık bulunsun diye içim içimi yiyiyor. Her izlediğim bölüm kalbim biraz daha heyecandan çarpıyor.
Evet, nihayet nisan podcasti. Elinize sağlık, sahiden böyle sesli/görüntülü/yorumlu tanıtımlar çok iyi oluyor. Tekrar elinize sağlık ve teşekkürler..
* “Hatunlar sakınmıyorlar bizden hiçbirşeylerini”ye koptum ((= Camelot‘u Eva Green olmasa izlemem şahsen. Yeterince kazındı beynimize Arturu da, Merlini de, efsanesi de. Ha bi de Camelot’taki Artur’u hiç beğenmiyorum. Aklıevvel gibi. Müthiş yeteneksiz bir oyuncu seçmişler. Merlin iyi biraz. Ayrıca dizideki replikler de çok kötü! (-Ah sen Arturun babasısın – Aa evet sen de annesi. Hep merak ettik seni -A a ne tesadüf ben de siz nası büyüttünüz acep dedimdi. Ayh bu arada karın ölmüştü demi, başın saolsun -Aman bir atlı geliyor..)
* Chaos‘un daha ilk posterini gördüğümde “cık, olmaz bu” demiştim, nitekim iptalmiş.
* The Killing (dediğiniz gibi uzuuun bir film) peşpeşe izlenmeli bence (3 bölüm bir, 4 bölüm bir, n bölüm bir filan). Tek tek dikkat ve konsantrasyon dağılıyor.
* Breaking in‘in ilk bölümünü bekletmekteydim taa ki sizden Michael Rosenbaum’u duyana kadar. Onun hatrına göz atacağım.
* The Borgias yorumsuz bence. (1981 yapımı bbc mini diziyi de merak ediyorum)
* Happy Endings hiç ilgimi çekmedi.
* Game of Thrones; Oh mon Dieu!!
* Workaholics’i ilk bölümden izliyorum.Komedi sevmem pek ben (Nurse Jackie, Episodes, US of Tara vb komedi değildir nazarımda) ama Workaholics’i çok sevdim. Kahkaha atmıyorum ama oyuncuların müthiş tatlılığı yetiyor..
ps: @dkamoy: şimdi ben de game of thronesla ilgili ispiyonu inanılmaz merak ettim.
Yine çok eğlenceli, yine bilgi dolu. Süpersiniz..
@behman + @darkcrystal : Çoook teşekkürleeer… Ben de 22dakika ahalisinin fikirlerini okumayı seviyorum. Önce darkcrystal sonra behman teker teker hepsiyle ilgili yazdınız… Leziz oldu benim açımdan. Sağolun. Yeni yorumları heyecanla bekliyorum.
Bu arada Borgias’ta o kadar Çezare çezare deyip durdum, ama oyuncunun ismini karıştırdım, karıştırdığımı farkettim derken iyi gevelemişim. Yüzüme vurmadığınız için de ayrıca teşekkürler. :))
Sorma Behman… Game of Thrones ile ilgili yediğim ispiyonun bu sezonda kokusu çıkmayabilir de çıkabilir de… Unutmaya çalışarak bekliyorum.
Bu arada nisan yenileri/bereketi demişken Treme‘nin 2. sezonu da başladı. İlgililere hatırlatalım, izlememiş olanlara da tavsiye edelim.
Camelot u henüz 1 bölüm izleyebildim. Bence konu işleyiş falan kötü olmamış dizi, hatta güzel de. Joseph Fiennes Merlin’e gitmiş, keza Eva Green Morgan tam olmuş. Ancak ben de Bradley James üstüne mi nedense artık o Arthur’u beğenmedim. Gözüme çok yapmacık geliyor. İnsanlar arası Merlin- Camelot tartışması da başlattı tabi.
O Chaos ne zaman başladı ne zaman bitti zaten anlamadım. Zaten izlemeye niyetim yoktu. Six Feet Under ile sevdiğim kişiye yazık olmuş tabi, o ayrı.
Borgias için ‘adamlar yapmış’ demek çok yerinde olur. Başta Cesare hepsi ayrı ayrı çok iyi götürüyorlar. + @dkamoy un da dediği gibi Cem Sultan olayı şimdiden değişik tepkilere de neden oldu insanlar arasında. Merak duygumu da iyi besliyor. 2. sezonunun olması güzel oldu.
O reyting olayı yüzünden komediye başlama olayını durdurdum resmen. En azından 2. sezon siparişi almayan komedilere başlamıyorum. Episodes a bile bekledim o derece oldum. Bakalım bunların sonu ne olacak.
Game of Thrones 2 bölüm oldu gerçi ama daha başlayamadım ve resmen içime oturmuş durumda! Özellikle 2. sezon haberi geldiğinden beridir yorumların da etkisiyle başlayacağım diziler listesinde tepede ama zaman sorununla boğuşmaktan sıra gelmedi. Podcastten sonra isteğim daha da arttı.
Ve The Killing… Nisan ayının favori dizisi benim için bu dizi kesinlikle. Yavaş tempo falan ama ben bayıldım diziye. Böyle ağır giden bir dizinin de merakımı cezbetmesi ayrı bir şey. Konuyu çok güzel işliyorlar+ oyunculuklar da gayet iyi. Michelle Forbes’a yine bayıldım zaten. Her güne 1 bölüm ayırdıkları için 1 sezondan uzun da sürebileceğini düşünüyorum ben açıkçası. Olabilitesi var sanki. Ama olmasa da olur benim için. Umarım başladığı gibi gider.
Sonuç: Podcast uzun muzun ama yine çok güzel+kaliteli olmuş, elinize sağlık
çok uzun olmasın diyoruz ama çenemiz durmuyor! beğenileriniz bizim için çok önemli, teşekkürler.
the killing borgias ve game of thrones şu an çok iyi gidiyor borgiastaki cem sultan olayı da yakında ortalığı karıştırır belki:)
@dkamoy & shane
Rica ederiz; şahsen sevdiğim şeyler olunca benim de klavyem durmuyor pek Biz de teşekkür ederiz
Workaholics, ikinci sezon siparişini almış.
@behman : hani yukarıda bir yorumda demiştin ya “@dkamoy: şimdi ben de game of thronesla ilgili ispiyonu inanılmaz merak ettim.” diye. O ispiyon, 9. bölümün sonunda gerçekleşen durumdu.
@dkamoy; Çok pismiş ama. İyi ki yememişim ispiyonu daha önce. Çok etkiledi beni bölüm sonu. E nolcak şimdi? Gitti mi? bitti mi ki? ((=
Sorma… Yediğim en kötü ispiyonlar listesinde 2. sıraya yerleşti bu.
(Birinci sırada, 22dakika yorumlarından Dexter’ın 4. sezon finalini yiyişim var.)
@dkamoy: Dexter’in 4.sezon final ispiyonunu bende üstü kapalı yedim Ama öyle bağladılarki ispiyon yediğimi bile unutmuştum
Henüz “Game of Thrones”u 9.bölümü izlemesem de senin yediğin “Dexter” ispiyonu çok fenaymış be dkamoy. Ben de bir sitede “Killing” in orijinalinde katilin kim olduğunu alenen söyleyen bir mal yüzünden diziden soğumuştum ki, Veena Sud sağolsun orijinalindeki katil ile aynı olmayacak dedi
@darkcrystal : Dexter’ları sezon sezon izleme alışkanlığı edindiğimden kelli, o ispiyonun yeri gerçekten sarsılmaz.
“Veena Sud sağolsun orijinalindeki katil ile aynı olmayacak dedi” Aaa, bak işte bunu bilmiyordum ve hatta meraktan gidip Danimarka sürümünü mü edinsem, bulsam moduna girmiştim. Hmmm…
Dexter’ın 4. sezon final ispiyonun ben de twitterdan yemiştim. Sorunlunun biri alenen yazmıştı, direk blokladıydım hatta, tam rezaletti. Hayatımda daha beterini yememişim herhalde ben de çok pis içime oturduydu. Ayrıca o 9. bölüm ispiyonunu da yedim ben, kitabı okuyan bir arkadaşım sağolsun(!!) yumurtladı. Bu arada The Killing’den kaçınıp duruyordum, orijinalden yemeyeyim diye aynı kişi çıkmaması güzel olmuş, rahatladım