Yeni Posket Bölümü : Sonbahar Yenileri – 2
19 yorum dkamoy 05 Aralık 2011 20:30
2011 2012 22dakika 22dakika podcast allen gregory boss grimm haber hell on wheels lifes too short man up once upon a time podcast posket threesome yeni diziler
2011 sonbahar aylarında tanıştığımız dizilerden Eylül ve Ekim yenilerini şu bölümde uzuncana ele almıştık malumunuz. Bu kez arayı açmayıp Ekim ve Kasım’da başlayan yenilere değindik. Hangileri mi?
Threesome, Man Up, Boss, Once Upon A Time, Allen Gregory, Grimm, Life’s Too Short, Hell On Wheels
Böylece, az sayıda diziyle kantarın topuzunu kaçırmayıp 35 dakikaya sığdırdığımız bir bölümümüz oldu. İzlemek için şuraya buyrunuz.
yorumlar
Hay yaşa dkamoy! Threesome’daki Stephen Wight‘ı aynen ben de Russell Tovey‘ye benzetiyorum. Yazacaktım ilk başta bir yerlere ama unuttum gittim sonra
Allen Gregory hakkında ben de hep kötü yorumlar okuyorum ama baya sevdiğim bir dizi oldu. İptal olacak muhtemelen. Bunu bildiğim halde yine de üzüleceğim.
Bir de polisiye sevmeyen biri olarak Grimm’i güzel güzel izliyorum. Muhtemelen doğa üstü manyağı olmamla alakalı
Elinize, ağzınıza sağlık. Yine çok güzel bir program olmuş
@hsparks : Yaşasın! Benden daha unutkanlar da var buralarda. Ben yazmıştım, sen de cevaplamıştın.
Grimm başlarda (özellikle ilk bölümde) biraz daha masalsı gidiyordu sanki, ona ne diyorsun peki?
@dkamoy: He he he, evet daha önce konuşulmuş valla. unutkanlıkta bir numarayım cidden
Grimm konusunda da katılmamak elde değil. Sonradan iyice polisiyeye döndü. Zaten işin içinde yaratık, öcü, böcü vs olmasaydı ben baştan bulaşmayacaktım orası ayrı
Emeginize saglik. Yine cok guzel.
Yalniz, Boss‘un tanitiminda dikkat ettim de sanki “Merhumu nasil bilirdiniz?” diye sorulmu$ da oyle anlattiniz diziyi. Cok guldum. Ozellikle Aylinin bitirip, Didem’in konuya daldigi nokta bitirdi beni ((=
Boss sahiden agir 1 dizi, fakat temposuna ayak uydurdugunuzda gidiyor rahat.
Bu arada bu Once Upon a Time‘in yazari Lost’tan galiba da cok kotu yahu. Ilk bolum de kotuydu (sonra belki duzelir dedim, izledigim) diger 4 bolum de. Daha da izlemem.
Life’s Too Short‘da potansiyel var(di) aslinda harcamasalar iyi. Sirf konuklar $imdilik.
ve Hell on Wheels!
Tekrar emeginize saglik.
Öncelikle ağzınıza,emeğinize sağlık,yine güzel bölümdü
Ben doğaüstü severim,polisiyeden pek haz etmem.Grimm‘den nefret ettim.Siz böyle olumlu konuştukça da şaşırıp kalıyorum.Neyini beğeniyorsunuz,aklım almıyor.Boss konusunda podcastten o gazı alırım dedim ama iyice soğuttunuz.Starz dizileri genelde iyi oluyor ama ne bileyim.Once Upon A Time‘ı çok sıradan bir diziymiş gibi anlattınız.Ben şu aralar yere göğe sığdıramıyorum kendisini,bambaşka birşey bu dizi Threesome konusunda yine iştahmızı kabarttınız ama biz yine kalakaldık çünkü altyazısı yok.Türkçe’si zaten yok da,bu sefer İngilizce’si de yok.İzlemesine izlerim ama zevk alır mıyım,maalesef hayır.En azından İngilizce altyazı lazım bana ooofff Hell on Wheels konusunda kelimeler kiyafetsiz.Bu yıl başlayan en iyi dizi.İzlemeyen çok şey kaçırıyor.Bahsettiğiz diğer diziler ilgimi çekememişti,yine çekemedi,sizin de çekememiş zaten :))
@behman: Sen de vur dedik öldürdün yahu. Once Upon A Time kötü değil. Sadece öyle yere göğe konmayacak bi tarafı yok. Dediğim gibi masal filan da seviyorsanız çıtır çerez gidiyor, seviyorum ben. Kötü olana örnek mesela bence Terra Nova’dır. Arghh, düşününce bile mideme kramplar giriyor.
–sonradan ek–
@rpdi : Once Upon A Time için senin yazdıklarıı okumadan üsttekileri yazmıştım. Ekleme yapmama gerek yok.
Grimm için ise sanırım zevk meselesi diyebileceğim. Yine bir yere göğe koymama durumu yok, hatta iptal olursa üzülmem; ama biz evcek seviyos onu.
#Threesome @rpdi ile aynı dertten muzdaripmişim. Bu gidişle orijinal şekilde izlenecek gibi duruyor bu dizi. Konu İngilizler olunca sormak lazım,dili ağır mı bu dizinin? Bir de o kurt benzerliği nasıl bir şeydir ya, aa
Boss: Ağırlıkta Boardwalk Empire ile aynı familyadan galiba bu dizi. Sezonu bitirmesini bekleme kararı almıştım dizi için. Pilot denemesi yapacağım ama çok ağırsa ben de devam edemeyebilirim.
Once Upon A Time: Posketin en sevdiğim dizisi. Henry’nin ses tonunun kulaklarımı tırmalamasını saymazsak baya hoşuma gidiyor, hele Evil Queen kısımları. Bozmaz umarım.
Grimm: Doğaüstü sever, polisiye daha çok sever ama NBC hiç sevmez olarak arada kaldım ben bu dizide. Posket sonrası sanırım deneyeceğim diziyi de hemen olmayacakmış gibi duruyor.
Life’s Too Short: Seni Harry Potter’dan beridir severim de yok yani, o kadar değil. Ama Helena Bonham Carter bölümüne biraz bakınmak fena fikir değil sanki.
Hell On Wells: Biraz ayıp oldu buna başlamamak, biliyorum ama diziler araya yeni girdi daha, az sabır
Sonuç olarak, bir posket yayını için daha teşekkürlerimi ikinize de ettikten sonra yenisinde görüşmek üzere kapatıyorum ben bu yazıyı.
35 dakkacık posket mi olur ya Şöyle olacağdı bi 70 Bi de resimaltı yazısı göremedim bu sefer; abidin77 yazar gene gerçi hemen senaryoyu El/ağız sağlığı dileklerimizi ilettikten sonra, Man Up’ı çok yerden yere vurmuşsunuz diyorum. Tamam çok matah bi şey denemez, hatta ilk 3 bölümden sonra ben de devam edemedim zamandan dolayı ama izlerken de çok da sıkmadı. Biraz fazla erkek dilli bi dizi, onun da etkisi olabilir. Once Upon a Time masal göndermelerine bayılan biri olarak bu sene en çok hoşuma gidenlerden oldu; ama yine masal olayından dolayı seveceğimi umuyor olsam da Grimm’e bulaşamadım henüz. Allen Gregory hakkında da bi kişi iyi bi şey söylesin yahu Pilota bakamadım daha, merak ettim bu kadar kötü mü sahiden, ilk fırsatta izleyeyim.
ben Aylin’i özlediydim ondan izledim valla :))
@desperate houseboy: Ben iyi bir şey söylüyorum yav, ne güzel dizi. Niçin sevilmedi anlamadım
bu yorumlarda herkes fikrini güzelce anlatıyor ve de faydalı eklemeler yapıyor ya, bayılıyorum. elinize sağlık. süper katkıda bulunuyorsunuz. siz beğendiğiniz için biz çekmeye devam ediyoruz ayrıca, o da biline.
@emsvizyon, bir ofis ziyareti organize ederiz, önceki ofiste görüşmüş idik en son, haberleşiriz. izlediğin için teşekkürler
@dkamoy, 35 dakika nasıl oldu yahu diye düşünüyordum, ne güzel 20 küsur dakika ile toparlamıştık derken tabii ki eklemeleri ilk anda düşünemediğimi fark ettim. olsun alıştırdık herkesi uzun posket izlemeye galiba!
Emeğinize sağlık her zaman ki gibi keyifle izlettiren bir podcast olmuş. İçlerinden en çok beğendiğim dizi benim ağır havasına rağmen Boss, avrupa sinemasını sevdiğimden belki yoğun havası beni kendine daha bir çekiyor. Bu kadar öneriden sonra threesome‘a da başlamaya karar verdim, bir iki derken herkes güzel şeyler söylüyor madem izleyelim.
Not: Her podcast sonunda söylememek için kendimi zor tutuyorum ama @shane bilmiyorum daha önce benzerliği söyleyen oldu mu, git gide çok severek izlediğim Rachel Griffiths‘e benzetiyorum hayran hayran keyifle izliyorum bölümlerinizi :))
@desperate houseboy: bugünlerde star trek:the next generation seyrediyorum,orada bir durum olduğunda
bilgisayara analiz yapmasını söylüyorlar, bazen bilgisayar yetersiz veri olduğunu söyleyip cevap veremiyor,
yukarıdaki kare içinde aynı şeyi söyleyebilirim,veri yetersiz, pek bir şey anlatmıyor ama illa bir senaryo yaz diyorsan eğer :),
yukarıdaki kareden bir buçuk dakika önce ;
Aylin Ç.Yalçınkaya: Didem sana bilmeceyle karışık bir soru
Didem Kamoy: eee, sor bakalım,
Aylin Ç.Yalçınkaya: bunu kim demiş,sokaktan kaptım bir tane, eve geldim 10 tane
Didem Kamoy: Hmmm, valla bilemedim şimdi
Aylin Ç.Yalçınkaya: cevap veriyorummmmm, Dexterrr ehe ehe ehe ehe
ve yukarıdaki kare, Didem Kamoy parmağını Aylin Ç. Yalçınkaya’ya uzatır ve Aylin’in gülen yüzüne 10 saniye boş boş bakar, ve sonra parmağını yukarı aşağı bir kaç kez sallayıp der ki
Didem Kamoy: hiç fena değil,güzel espri (didem’in iç sesi: Tanrım daha en az 2 sezon böyle dexter esprisi çekeceğim, offff)
Aylin Ç. Yalçınkaya: değil mi, ehe ehe ehe, süper espri,
ben komik bir kızım zaten,tabi abidin kadar esprili değilim, o tüm zamanların en esprili insanı
Didem Kamoy: evet Aylin, ilk defa bir konuda sana katılıyorum, abidin tüm zamanların en esprili insanı, değerini bilmeli insanlık
Aylin Ç. Yalçınkaya: öyle öyle, hadi kalk bize bir kahve yap, bak tişörtün de ne yazıyor, bir kahvenin 40 yıllık hatırı varmış diyor, bak önünde suyunda var,başla hadi, dinle tişörtünü ehe ehe ehe
Didem Kamoy: tamam tamam Robin Scherbatsky, yeter bu kadar espri,gidip yapayım,sen de bakarsın falımıza
şeklinde bir şeyler anlatıyor bana yukarıdaki kare,tabi tam emin değilim, muhtemelen benim en esprili insan olmamla ilgili kısımlar hariç diğerleri doğru olmayabilir
not: Aylin Ç. Yalçınkaya gerçek hayatta, ehe ehe ehe şeklinde gülmemektedir
Fotoğrafa alyazı ;)Aylin : Gel bu sefer Abidin’e yorumlaması zor bi poz verelim.Didem : Evet evet!
Threesome altyazısı hk.Bu dizinin ingilizce altyazısı olmadığı için türkçesi çıkmıyor sanırım. Yazık…”Peki aksanı nasıl?” diye merak edenlere, bana bir sürü ingiliz dizisinden çok daha anlaşılır ve kolay bir ingilizcesi varmış gibi geldi.–Teşekkürlerinize teşekkürler. Siz beğendiniz ama ben kendimi bu bölümde kendimden daha başarısız buldum. Grimm ve Once Upon A Time’ı (konularını) kötü anlattığımı düşünüyorum. Hell On Wheels’ta keza söylenecek bir dolu şeyi unuttum çekim sırasında. Boss için halimi Behman yukarıda güzel tanımlamış :)O ve öncesindeki 3 gün boyunca deli bir baş ağrısından muzdarip oluşuma veriniz diyerek özür diliyorum sizlerden. Şov mast go on biliyorum ama işte çok iyi go on ettirememişim, Aylin vaziyeti toparlamış sağolsun.
bugünlerde ne olduysa bana, çıkan vasat komedileri bile beğeniyorum, Man Up, Last Man Standing,I Hate My Teenage Daughter, Aylin Ç. Yalçınkaya gibi oldum resmen,
Man Up’ın 3. bölümündeki hayaletleme olayına bayağı bir güldüm, iki bölüm seyredip bırakanlar kaçırdı onu,Christopher Moynihan’ı suçlamanın anlam yok,Coupling US kötüydü, iptal oldu,100 Questions bence güzeldi ama seyirci tutmadı, bunda da benzer bir durum, tutmayınca tutmuyor işte,adamın şansızlığı,dizi manyak güzel değil tamam ama seyrederken hiç sıkılmadım
Once Upon a Time, hem burada he amerikada çok sevildi, nedenini hiç bilmiyorum,tamam ben de seyrediyorum ama bir sonraki bölümü heyecanla beklediğim falan yok,elimin altında varsa oturup seyrederim,yoksa aklıma bile gelmez,
Ginnifer Goodwin, bende sinemadan bilirim kendisini, severim, sempatik bir kadın, bence Snow White olarak çirkin de değil, ya da gözüm alıştı
Grimm için, hem polisiye hem fantastik severim,ikisinin birleşimi iyi olur diyordum ama şu ana kadar olmuş dediğim bir bölüm çıkmadı, senaryoda ve diyaloglarda sorunlar var, David Giuntoli eli yüzü düzgün bir adam ama şimdilik olmuş diyemedim, ortağı Russell Hornsby Dr.Dre tipli, her an rap söylemeye başlayacak gibi duruyor, Silas Weir Mitchell’ın gözüktüğü sahneler de dizi biraz güzel oluyor, daha önceden dediğim gibi seksi bir kadın başrol hiç olmazsa çekilir kılardı diziyi, neyse,şans vermeye devam ederim muhtemelen, genelde fantastik her diziye bir süre için şans veriyorum
soyadı nasıl mı söyleniyor, buradan duyabilirsiniz,
http://www.youtube.com/watch?v=rQ5iTpJIRbg
bu arada, @havintk Aylin Ç. Yalçınkaya’nın Rachel Griffiths’e benzediğini düşünürken, ben daha çok Allison Janney’e benzediğini düşünüyorum
Once Upon A Time’a laf ettim ama son bölümünü beğendim açıkçası, böyle dönerim iki dakikada,bana güven olmaz
benzetmelere şaşırdım, ilk kez duydum ikisini de, ama ikisi de gayet karizmatik hatunlar oldukları için hoşuma gitmedi diyemeyeceğim, teşekkürler