You Me Her – Tanıtım
126 yorum pirate 21 Nisan 2016 09:54
Bilindiği üzere Direct TV; esasında uydu yayını sağlayan bir şirket olsa da diğer yandan bünyesindeki Audience Network üzerinden Netflix, Amazon ve Hulu tarzında yayıncılık işine de girişen bir kurum. Bu bileşimden daha önce Rogue, Kingdom, Billy & Billie, Full Circle gibi diziler izleyici ile buluşmuştu. Bu bileşimin son ürünü olan You Me Her ise 22 Mart 2016 tarihinde başladı ve haftalık olarak yayınlanmaya devam ediyor.
KİMLİK BİLGİLERİ
Tür: İlişki Komedisi
Sezon – Bölüm Sayısı: 1 Sezon – 10 Bölüm
Bölüm Süresi: 25-32 Dakika
Onay Durumu: 2. sezon olup olmayacağı henüz belli değil.
Mutfaktakiler: John Scott Shepherd, Nisha Ganatra, Alan Gasmer, Peter Jaysen, Armand Leo, John Morayniss, Bart Peters
Yayınlandığı Kanal: Direct TV & Audience
KONU BÖLÜMÜ, 1. BÖLÜM ÖZETİ İÇERİR!
KONU
Jack ve Emma çifti; otuzlu yaşlarının ikinci devresini yaşayan, uzun yıllardır evli, çocuksuz bir çifttir. Çoğunlukta olarak ailelerin yaşadığı, müstakil evlerin yer aldığı, klasik bir Amerikan banliyö mahallesinde yaşayan çiftimiz; bir yandan günlük hayatın stresi altında debelenirken bir yandan da çevredeki insanların sorgulayıcı bakışları altında ezilmektedir. Birbirlerini sevseler de oynaşmalar bitmiş, çok az sıklıkla sevişir hale gelmişler, evlilikleri de haliyle aşırı monoton bir hal almıştır. Gittikleri evlilik danışmanının da bu konuda pek bir faydası dokunmamaktadır.İşte tam bu sırada bu monotonluktan bunalan Jack, erkek kardeşinin fikir vermesi sonrası bir eskort ile randevu ayarlamaya karar verir. Bu randevu sırasında eskort kızımız Izzy ile muhabbetin dibine vuran, hatta ondan hoşlanmaya başlayan Jack; karısını aldatmak istemediğine karar verip biraz oynaşmanın ardından daha da ileriye gitmeden bu randevuyu sonlandırır. Sonra da gider durumu karısına anlatır, üzgün olduğunu söyler, af diler. Emma, Jack’e kızsa da çok büyük bir tepki vermez; ama bu eskort kızla tanışma dürtüsünün de önüne geçmeyi başaramaz. Ertesi gün Izzy ile bir randevu ayarlar. Izzy randevuya gelir, Emma kim olduğunu söylemez, ikili arasında bir çekim oluşur. Az biraz oynaşmanın arasında Emma kim olduğunu Izzy’ye açıklar, sonra onun yanından ayrılır.Aynı günün akşamında, Izzy faktörünün fişeklediği heyecanın da katkısıyla, Jack ve Emma çifti uzun bir aradan sonra tutkulu bir sevişme yaşar. Ardından Emma; gündüz Izzy ile yaşadığı yakınlaşmayı Jack’e anlatır ve Izzy’nin bir şeyler yaşadığı ilk hem cinsi olmadığını da ekler.
Hem Jack hem de Emma Izzy’den fena halde hoşlanmıştır. Bakalım bundan sonraki süreçte bu üçlüyü nasıl bir ilişki beklemektedir?
KARAKTERLER VE OYUNCULAR
Jack (Greg Poehler):
Heyecanlı, endişeli ve gergin bir tip. Karısını seviyor ama, Izzy’yi de aklından bir türlü çıkaramıyor. İçinde bulunduğu durumu erkek kardeşi ile kritik yapmayı seviyor. Portland’ın batı yakasındaki en iyi özel okullardan birinin müdür yardımcısı.
Greg Poehler’ı Welcome To Sweden dizisinden tanıyabilirsiniz.
Emma (Rachel Blanchard):
Jack’e göre daha rahat bir yapısı ve daha yüksek bir özgüveni olduğunu söylemek mümkün. Ayrıca kesinlikle daha eğlenceli biri. O da kocasını seviyor ama; geçmişte yaşadığı lezbiyen kaçamakların getirdiği heyecanın Izzy ile tanıştıktan sonra yeniden ortaya çıkması içini kıpır kıpır ediyor. İçinde bulunduğu durumu yakın arkadaşı Carmen ile kritik yapmayı seviyor.
Rachel Blanchard’ı 7th Heaven ve Fargo dizilerinden hatırlayabilirsiniz.
Izzy (Priscilla Faia):
Yirmili yaşlarının başlarında bir üniversite öğrencisi. Okuldan arkadaşı Nina ile beraber yaşıyor. Eskortluğa da Nina’nın teşvik etmesi ile başlamış. Bir eskorta göre oldukça heyecanlı ve gergin biri. Ayrıca bolca duygusal dalgalanma yaşadığını söylemek mümkün.
Priscilla Faia’yı Rookie Blue dizisinden tanıyabilirsiniz.
Dizide ayrıca;
Izzy’nin kendisi gibi eskort olan ev arkadaşı Nina rolünde Suits‘den hatırlanabilecek Melanie Papalia,
Izzy’nin üniversiteden arkadaşı/erkek arkadaş adayı Andy rolünde The 100, Mistresses ve Rogue gibi dizilerden hatırlanabilecek Jarod Joseph,
Emma’nın yakın arkadaşı ve aynı zamanda komşusu Carmen rolünde Continuum ve Stargate Universe dizilerinden hatırlayabilecek Jennifer Spence,
Carmen’in kocası Dave rolünde The Listener, The L.A. Complex ve Man Seeking Woman dizilerinden hatırlanabilecek Türk oyuncu Ennis Esmer,
Mahallenin meraklısı diye tarif edilebilecek olan, Emma ve Jack çiftinin karşı komşusu Lori rolünde ise Hell On Wheels ve The Man In The High Castle dizilerinden hatırlanabilecek Chelah Horsdal yer alıyor.
YAZARIN GÖRÜŞÜ
Yayınlanan beş bölümden henüz üçünü izlemiş biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki; hikaye şu ana kadar gayet başarılı bir şekilde akıyor. Film dünyasında daha önce bolca işlenmiş bir konu gibi dursa da dizi dünyasında pek bir örneği yok konunun.
Üçlünün uyumuna bayıldım. Başlarına neler geleceğini ve olaylara nasıl tepkiler vereceklerini izlemek heyecan verici. Atmosfer yeterince iyi yansıtılmış. Duygu karmaşası lezzetli.
Rachel Blanchard’ı izlemek büyük bir keyif gerçekten. Hatun, döktürüyor resmen diyebilirim. İzlediğim ilk 3 bölümde öne çıkan isim kesinlikle o. Priscilla Faia da fena iş çıkarmıyor. Ama Greg Poehler yerine daha karizmatik bir aktör seçselermiş keşke demeden edemiyorum.
Audience Network’ü pek iyi tanımadığım ve dizinin izleyici sayıları hakkında en ufak bir bilgim olmadığı için 2. sezon onayı alır mı bilmiyorum ama; almasa da bir şey kaybedeceğimi düşünmüyorum. En kötü ihtimalle 10 güzel bölüm izlemiş olurum.
Bir deneyin derim ben. Özellikle Casual seven kitle kesin beğenir diye düşünüyorum Yo Me Her’ü. İzleyecek olanlara şimdiden iyi seyirler!
Fragmanlar
https://www.youtube.com/watch?v=3ZdAy0wwnsg&feature=youtu.be
https://www.youtube.com/watch?v=5jbytxl4rmw
https://www.youtube.com/watch?v=IcfUYa92gvU
yorumlar
S03E01
Vasat bir başlangıç olmuş diyebilirim. Jack-Izzy sahneleri dışında tat vermedi diyebilirim. O kıvırcık saçlı yeni karakterin varlığına da alışmam pek mümkün gözükmüyor.
Malum yerler bu dizinin bölümleri konusunda ultra yavaşlar onun dışında bir sorun yok.
* Başından beri ikisinden birisi hamile olacaksa bu kişinin Emma olacağı aklımdaydı zaten. Böyle yeniden birleştirme yapacaklar demek ki. Siz bilirsiniz.
Bu bölüm ilk 2 bölüme oranla daha keyifliydi diyebilirim.
Sondaki hamleyi de bekliyordum. Ama bir sonraki bölüme falan sarkar diyordum.
Baba hariç yeni karakterler hiç olmamış bu arada. Eski simaları özlüyorum.
S03E05
Nina iyice gereksizleşti bu sezon. Carmen’in ne yaptığı belli değil zaten. Emma’nın ayarsızlıkları can sıkıyor. Sezonu Izzy taşımaya çalışıyor tek başına şu ana kadar.
Son sahne olması gerektiği gibiydi.
3×06 üzerine:
Orada ben de guldum.
Bilmukabele.
Kaşındı ama.
Bölümü izlerken Nina’nın sahnelerinde biraz dağıldığımı düşünüyordum, sonra…
Aslında neredeyse sezon finali gibi bölüm yapmışlar. Bir-iki ufak tefek detayı çık, oldu sana final.
* Emma’nın Seattle’daki işi yeniden gündeme gelince Izzy’nin gitmeyeceğini düşünmüştüm. Güzel bir ayrılık sahnesi planlamışlar.
* Bu komşu sülalesinin dergi macerası benim ilgimi pek çekmiyor.
Not: 1 Haziran’da Netflix Türkiye’ye geliyormuş sezon. Sırf şu bölümün bize gelmesi yayından sonra altı gün sürdü. Sezon finali de bu kadar aratırsa açar Netflix’ten izlerim artık.
Ucu kapalı, dizi finali gibi bir kapanış yapmışlar. Burada bırakıyoruz artık deseler sorun olmaz benim için. Devam etmelerini teknik olarak isterim tabii, ederse de izlerim.
* Yasal olarak bağlanamamış olsalar da sembolik bir nikah kıymaları fena olmadı. Pizzadan düğün pastası olayını sevdim. Size de hayatta başarılar.
Not: Bu bölümü resmen ilkinde olduğu gibi Dailymotion üzerinden izledim. Kimin marifetiyse kendisine sevgiler. Gerçi neyse ki Netflix var cepte.
bu sezon da ikinci sezon gibi bayaa depresif geçti ama neyse ki finalde toparladılar. hatta toparlamak hafif kalmış olabilir çok iyiydi. hatta şöyle diyeyim nolur iptal olsun ve devam etmesinler. çok güzel bir final yazmışlar bozulmasın. burdan devam edip işleri tekrar tekrar batırmadan devam edemez bu senaristler.
bu diziye komedi dizisi olarak başladığım düşünülürse bu sezon eğlendiğim an sayısı bayaa nadirdir diye düşünüyorum. ama sezonun genelinden keyif aldım yalan yok. seviyorum bunları genel olarak. sadece artık drama olarak izliyorum.
bu sezon komşuların hikayesi baştan beri sıkıcıydı ama gerisi iyiydi. izzy nin misafiri iyi bir ekleme olmuş ki finalde kendimi onun yerine koydum da hhahahah. ev arkadaşının aşk üçgeni de izlemesi keyifli anlardı. sonuçlanma şeklinden memnunum.
sonuç olarak güzeldi ya. heyecanla iptal haberini bekliyorum.
Son 2 bölümün İngilizce altyazısının çıkmasını bekliyorum hala.
@ozgun14 Heyecanla iptal haberini beklemek güzelmiş Ben o kadar ileri gidemedim ama kaldıkları yerden sonra devamını planlamıyor da olabilirler. Çift sezonluk onay aldığında acaba üçüncüyü son olarak mı düşünüyorlar fikri gelmişti bana.
@pirate İki gün sonra Netflix’e geldiğinde düşer herhalde bir yerlere.
Ben pes edip altyazisiz daldim komsunun muhabbet disinda takip etmekte sikinti yasamadim.
Sezon finali tadında bir bölüm olmuş.
Komşuların hikayesi bütün sezon boyunca olduğu gibi bu bölüm de sıktı. Nina’nın hikayesi açısından açık ara en iyi bölüm buydu kesinlikle. Nina’nın sahneleri dışında üçlümüzün ve Izzy ile babasının sahneleri de keyifli geçince boğuk geçen sezonun en eğlenceli bölümü çıkmış ortaya ve en iyi bölümü elbette.
*Komşuların çocuklara bakıcılık yapma ve dergi kurma konusu sezonu aşağıya çeken bir numaralı etken olmaya devam ediyor.
*Nina ve 2 taliplisi konusunda özellikle bu bölümdeki uyumlarından ötürü oyum Shaun’dan yana.
*Greg Kinnear göndermesi iyiydi.
Bir önceki bölümden sonra sürpriz yapmayıp depresif bir bölüm yapmışlar. Ama güzel bölümdü elbette. Kötü geçen sezonu son 2 bölümde iyi toparladılar ve başarılı bir şekilde kapattılar.
*Nina’nın ikisini birden seçmemesine bir itirazım yok. Bu kararını açıklamadan önce JIE stili üçlü ilişki yapması da hoş olmuş cidden. Lakin bir an korkmadım değil o söylemi espri değil diye. Çünkü oradan bir üçgen çıkmaz kesinlikle. O malum bir kenar doğal olarak hep boş kalır. :dink: Doluyorsa da büyük sıkıntı var demektir zaten.
Sonu tamamen kapalı ve dizi finali gibi bir bölüm olmuş bu. Buradan devam edip yeniden batırma riskine girmenin bir anlamı yok bana göre de. Bu şekilde bitsin ve her daim tatlı bir şekilde hatırlayalım bu diziyi.
katılıyorum… bitti derlerse hiç itirazım olmaz… lakin bebekli sahneler de eğlenceli olabilir…
Çok seviyorum bunları izlemeyi ama kalırsa bir itirazım olmaz. Devam edecekse de drama bağlamasınlar ve eğlenceli bir son sezon izleyelim.
Ve sonunda beklenen onay geldi. Hemde tek sezon değil 2 sezon birden onay vermişler. Dizi 4. ve 5. sezon onayı almış. 2 sezon daha güzel olabilir.
@zynpsaim: 6 ay önce gelmişti
Season 4 – Behind The Scenes
S4 Teaser 1
S4 Teaser 2
S4 Teaser 3
S4 Featurette
S4 Poster
Season 4 Trailer
Özlemişim karakterleri. Bölümün sonu biraz çat diye bitiş şeklindeydi ama gelecek bölüme toplarlar nasılsa.
S04E01-02
İlk bölüm vasattı. İkinci bölüm vasatın da altındaydı. Yine hiçbir şey vaat etmeyen bir sezon bizi bekliyor gibi.
Bu dizinin bölümlerinin malum yerlere geç düşme, erken düşse bile İngilizce altyazısının geç çıkması serüveni bu sezon da devam ediyor. Yine gittim bodoslama biçimde Dailymotion’dan izledim.
Misal Izzy-Jack sahneleri güzel gibiydi ama Emma ve komşular falan pek de matah sayılmaz. Ayrıca Nina’nın tarafı da bir alem.
Blindspot sezon ortasına kalmışken şunun final sezonuna geliver yahucum.
* Okul tarafının böyle olacağı belliydi. Acaba kalan dört bölümde Izzy-Jack-Emma’nın genç versiyonları olarak bayrağı devralır mısınız reca etsem?
* Jack’in annesini de getirsek mi artık? Merak ettim.
4×08 üzerine:
Bir bölüme ne çok şey sıkıştırdılar öyle. Önceki üç bölümde neredeydiniz siz diye düşündüm. Son bir dakikayı çıkartıp sezonu burada bıraksak sırıtmazdı.
Tanrım, thank you. Eğer “böyle” bitmeseydi bozulacaktım.
Sezon geneline bakarsak biraz az malzemeye dolgu haliyle yürüdü. Ana üçlünün etrafındakilerin ilgimi çektiği oldu ama süre dolsun hamleleri biraz daha fazlaydı sanki. Misal Nina’ya akıl ermedi desem yeri. Lise tayfa da gereksize daha yakındı.
Hani en mantıklısı Jackson’ın baba hikayesiydi.
* Bu Amerikalılar isimleri neye göre kısaltıyorlar ya da kısaltmıyorlar bazen merak ediyorum. Canları nasıl isterse öyledir tabii, orası ayrı. Ama misal Jackson ismini kullanan çok dizi karakterine de geldim, Jack’e de.
Böyle zamanlarda bunların hepsinin orijinali “Jackson” da kendileri mi Jack diye devam ediyor şeklinde merak ediyor sayılırım. Liz’ler Elizabeth mesela, o çok belli. Chris’lerin doğum belgesindeki hali de Christopher.
bu sezonu çöpe atmaya karar verdim ben, hazır kafamda güzelce bitirmişken tekrar çekemeyeceğim. zaten yorumlar da çok kötü olduğu yönünde hep. klasik dramalardan dramalara koşmuşlar belli ki. 3 sezonuyla saklayayım arşivimde.
S04E09
Kötü geçen sezonda ‘kötünün iyisi’ diye tarif edebileceğim birkaç bölümden biriydi.
S04E10 (Sezon Finali)
Fena olmayan bir bölümle kapatmışlar sezonu. Jack ve Dave’in sahnesi güldürdü.
Dizi, You Me Her olmaktan çıktı bence genel olarak baktığımızda bu sezon birkaç bölüm dışında. Bolca gereksiz hikaye bulmuşlar kendilerine ki bu da bölümlerin en az yarısının akmamasını ve oldukça sıkıcı geçmesini sağladı. Gerçekten iyiydi diyebileceğim bir bölüm dahi yoktu; fena değil seviyesinde ise 4 bölüm falan vardı herhalde. Bir de Izzy tamam da Emma ve Jack’in hiçbir katkısı yoktu bence bu sezona. Final sezonunun daha iyi olması dileğiyle. Önümüzdeki yıl görüşürüz.
Bekleyeni varsa 5. sezon bölümleri malum yerlere düşmeye başlamış. Sürpriz yayın yaptılar herhalde, kanalın durumundan dolayı dizilerle ilgili belirsizlik vardı ve tarih duyurmamışlardı sanki.
aa ben bitti sanıyordum…
Kanada’da Crave isminde bir dijital platform varmış, orada yayınlanmış. Ondan hepsi birden geldi demek ki. Audience’ın Twitter hesabını bile kapatmışlar, hatta dizininkini de kapatmışlar.
Condor ve Loudermilk de HBO Max’le ortaya çıksalar bari. Duruma bakacaklardı da şu iklimde kim bilir ne zaman bakacaklar.
Ucundan girdim, yavaş yavaş izlerim artık. İkinciyi biraz daha sevdim. Bıraktığı gibi gidiyor bence.
Ayrılık kısmını gördüğümüz de iyi oldu.
* Izzy’nin babasıyla ilgili hikaye bölümü biraz gereksiz görünüyor şimdilik.
* Carmen’i de iş görüşmesi diye gönderdiler, iki bölümdür göstermiyorlar. Onun yerine Dave’in kız kardeşini getirdiler. Bakalım ne kadar idare edecekler.
5×03 üzerine:
* Sana iyi oluyor. Adam haklı, stop being an asshole.
* Denemediğiniz bir bu kalmıştı zaten.
* Kötü niyetli mi olsam bilemedim şimdi.
Izzie’ye kendilerince bir yol çizseler, Emma ve Jack de evli-mutlu-çocuklu versiyonla kapanışı yapsalar da olur. Ama böyle bir şey yapacakları düşüncesinde değilim. Zaten dizinin asıl olayına da aykırı denebilir. Alttan alta duygular hala karşılıklı mesajı da veriyorlar üstelik. Bölüm sonu mesela sen git otel odasını konuşmaya…
Yine de şunların sorunsuz-üçlü-mutlu-çocuklu hallerini nasıl göreceğiz emin değilim açıkçası.
Izzie’den alıntılıyorum: “What the actual fucking fuck!”
*
Bayağı üçe böldüler sanki bu sezonu. Arada teğet geçiyorlar ama herkes kendi tarafında oynuyor
Bana biraz ayıp oldu sanki.
Tek problem inanmıyor oluşum. Ona da bakarız, daha sezonun ortasındayız. Ay o değil de Dave’lerin taşınması, Izzie’nin babasının evliliğini bunların etrafında o kadar gereksiz şekilde döndürüyorlar ki ciddiye alan yerlerim kurudu kaldı ekran başında.
5×06 üzerine:
* Bölümün kapanışında çalan şarkı hoşuma gitti.
* Bu sezonda “10 bölümün sonunu bir şekilde görelim yeter,” havası bir tık daha fazla hissediliyor sanki. Hem bir şeyler oluyor hem de olmuyor. Bölümler de yarım saat gerçi, çabuk geçiyor ama dönüp baktığımızda belli bir noktanın etrafında dolanıyor gibiyiz. O kısmın da finalde varacağı yerle ilgili bir tahminim var ya du’ bakalım.
AYRICA NEREDE BU KADIN? Her yeni bölümde yine aklıma geliyor.
Somerville, Massachusetts ABD’de çoklu ilişkiyi resmen tanıyan ilk yer olmuş.
5×09 üzerine:
Allahınız varsa barışmazsınız. Yoksa da barışmayın. Final öncesi 1 bölüm, hadi hayırsızı.
Böylece bir dizinin daha sonuna geldim.
Son sezonu sırf final yapabilelim diye yazdıklarını bir kenara koyarak izlediğim bir gerçek. Devamının ilk iki sezonun tadında ilerlemediğini kabul etmesi de zor değil aslında. Ama izlediğime pişman olmadım diyebilirim.
Finali de aşağı yukarı kafamdaki gibiydi. Ne kadar “kabul” etmek istemesem de. Her karaktere bir şeyler yazmışlar kendilerince. Belli şeyleri son bölümün içine tıkmaktansa 9’dan veya 8’in sonundan başlayabilirlermiş gibi diye de düşündüm, sadece o var.
Bu da burada dursun:
*
bir sezon boyunca sadece ismen var olup da cismen görünmemesi beklenmedik oldu. Sürekli bir noktada çıkacak diye bekledim resmen ama kapanışta bile yoktu. Maşallah efenim.
* Blindspot ve You Me Her bitti. Ennis Esmer, benim de izleyeceğim türden bir diziye girer umarım. Üç sezonluk Private Eyes’a da devam ediyor olabilir de benim ona bakasım yok.
S05E03
Anahtar olayları falan derken ilk 2 bölüme kıyasla daha keyifli geçti bu bölüm. Izzy açısından da yaşanması gereken bir süreç olduğunu düşünüyorum.
Geçen sezona kıyasla daha izlenebilir gidiyor diyebilirim sezon için de.
S05E05
*Izzy: Sendeki bu kafa yoruyor bu ara beni. Karın ağrın ne kızım senin?
*Aliyah O’Brien’ın karakterinin sezona bir katkısı var mı derseniz hayır derim ama varlığından da memnunum çünkü onu ekranda görmeyi seviyorum. Bates Motel’daki minik rolüyle sevdim onu. Birkaç bölümlüğüne Beyond’a ve Supernatural’a uğrayışlarını anımsıyorum. Bir de Ascension vardı galiba. Şimdi de burası ama hiç adamakılllı bir rolde izleyemedim şu hatunu. Bir ara kısmet olur umarım.
*Carmen’i bu sezon hiç görmeyeceğiz galiba.
S05E10 (FİNAL)
Bitti gitti bu da. İlk sezonlarda sıkça görüp sonrasında uzaklaştığımız o göl manzalarına son 2 bölümde tekrar kovuşmak iyi geldi biraz. Üçlünün beş sezonunun özetini 4.5 dakikaya sığdırdıkları uzun özet kısmı fena olmamış bu arada.
*Nina: Kronik bir şekilde mutsuzluğa bağlı bir kadının kendisine ‘Pembe’ bir meslek dalı seçiyor oluşunu sağlam bir şekilde konumlandıramadım kafamda.
*Izzy: Leo da Leo, Leo da Leo … Yordun bütün sezon boyunca beni. Ne hissediyorsan hiç geçmedi ekranın bu tarafına.
*Lala: Biz seni negatif bir kadın olarak tanıdık. Sonradan yumuşamaya başlamıştın elbette ama bu kadar da yumuşama aşırı fazla geldi bana.
*Emma ve Jack: ‘Niye yetmiyor?’ siye sordum durdum bu ikiliye sezon boyunca.
İlk sezonunu bayıla bayıla izlediğim bir diziydi You Me Her. Sonrasında ise yokuş aşağı bir şekilde yol almaya başladı. 2. sezonda o parlaklığını kaybetse de hala bir gideri vardı. 3, 2’nin altında kaldı; 4 de 3’ün. Bu son sezon ise 4’e kıyasla daha iyiydi en azından sanki. Sezonun ilk yarısı 2. yarısına oranla daha keyifli geçti bu arada. Neyse, fazla uzasa da bitti gitti çok şükür.
Rachel Blanchard ile arayı açmadan yeni dizilerde görüşmek üzere.
İlk 2 sezonunu beğendiğim dizinin 3. sezonu idare eder, 4. sezonu ise çok sıkıcıydı. 3’ü ileri sararak, 4’ü neredeyse hiç izlemedim. 5’i de izlemeye niyetim yok. O yüzden buradan takip ettim.
Ben 3te birakmistim ki final olarak kabul edilebilecek guzel bir nokta. Basta guzeldi hizlica boka sardi
En nihayetinde de güzel denebilecek bir şekilde toplayıp bitiriyorlar zaten de gidiş yolu tartışmalı ^.^
5. sezon, Netflix Türkiye’ye 22 Ekim’de geliyormuş.