BOSCH – Tadı Damağımızda Kaldı!
125 yorum oracle 16 Şubat 2014 14:14
Amazon Studios ile hayatımıza -daha doğrusu ecnebi kardeşlerimizin hayatına- alışveriş sitelerinde dizi seyretmek gibi olgu girdi. İlk başta saçma gibi gözükse de (eve tornavida alırken dizi de almak gibi) eğer Internet ortamlarının kralıysan aklına gelen her şeyi yapabiliyorsun.
Sistemi bilen biliyordur. Amazon bir stüdyo kurdu kendine. Önceleri süresi daha kısa olan komedi dizileri ve çocuk programları ile başladı. İkinci dalga denen 2014 yılı başındaki pilot bölümlerde ise 60 dakikalık dramalara yer verdi. Sistem çok kısaca şu: İzliyorsun, beğeniyorsun, anketi dolduruyorsun; Amazon’dakiler de talep görme durumuna göre “Tamam, oldu bu.” deyip tamamının siparişini veriyorlar.
İşte Bosch, bu ikinci dalga drama dizilerinden bir tanesi. “Daha ilk bölümü yayınlanan…” gibi bir giriş yapmak da olmuyor; zira gerisi henüz yok. Çok da yeni yayınlandığı için ne olacağı belli değil. Imdb’ye bakarsanız çok beğenilmiş gibi duruyor; fakat Amazon’un yeşil ışık yakma kriteri sanırım orası değil. Diziye geri dönecek olursak…
Başrolünde Harry Bosch rolüyle Titus Welliver oynuyor. Daha önce kendisini The Good Wife ve Argo‘da görmüştük. Çok baba bir başrol oyuncusu değil ama burada döktürmüş. İspiyon olarak algılamaya gerek yok ama daha ilk sahneden çok problemli bir tip olduğu anlaşılıyor. Bosh’un ortağı Jerry’i de Jamie Hector oynuyor. O da çok tanıdık bir yüz değil. Aşinayız ama hep ikinci, üçüncü rollerden. Geri kalan ekipte oyunculuklar oldukça sağlam.
Her zaman şunu savunmuşumdur: Eğer yan rollerde bu kadar iyi adamlar oynamasa bu diziler cidden çekilmez; çünkü botokslu, proteinle şişmiş ne kadar adam varsa burnumuza dayıyorlar.
İşte bu dizide bütün o ikinci rollerde oynayanlar toplanmış. Bir tane sadece güzel veya yakışıklı olduğu için rolü kapmış adam yok.
Kadronun geri kalanında en göze çarpanlar Fringe‘den Lance Reddick (Hani bizimkilerin başındaki ne dediği çok zor anlaşılan, karnından konuşan zenci abimiz -ki burada da yine amir konumunda) ve The Walking Dead‘den Scott Wilson (Grubun sığındığı çiftliğin sahibi, yaşlı veteriner amca) var.
Kadronun tamamı ise şurada.
Konu Los Angeles’ta geçiyor. Bosch, çok karanlık ve yağmurlu bir gecede, elinde silah gördüğü birini kovalıyor ve silahını önce çekip öldürüyor. Açılış sahnesi bu. Daha sonra iki yıl ileri sarıp neler olduğunu görmeye başlıyoruz ve kahramanımızın mahkemedeki yargılanma süreci ile birlikte çözmeye çalıştığı bir cinayet davasını beraber götürüyoruz.
Dizi Los Angeles gibi güneşli, deniz kenarı bir şehirde geçiyor diye aklınıza Miami Vice veya Hawaii Five-0 kılıklı görüntüler kesinlikle gelmesin. İnanılmaz karanlık ve depresif bir çizgisi var. Yani öyle bikiniyle paten kayan kızların arasında son model arabalar, güneş gözlükleri, manyak kovalama sahneleri filan sakın beklemeyin. Dış çekimler dışında iç mekan çekimleri de çok gerçekçi. Polislerin çalışma alanları gayet dökük ve sıkışık, tuvaletler leş. Horaşyo’nun elindeki teknik imkanlar bunlarda yok yani. İşte ülkenin doğusu ve batısı arasındaki fark!
Tek kötü yanı devamının olup olmadığını bilememek. Yani öyle bir yerde bitti ki… Sanki hadi bu gazla doldurun bakalım şu anketi demek istemiş yapımcılar. Evet, Amazon dışında bir yapımcısı daha var, Fabrik Entertainment. Bu firma en mütenasip kitap uyarlamaları ile biliniyor.
Bosch esasen amazon.com’da bestseller olan Michael Connelly‘nin Harry Bosch serilerinden uyarlama. Yazar da kitaplarına ve hikayelerine bir zarar gelmeyeceği konusunda “İçim çok rahat.” gibi bir açıklama yapmış.
Pilot bölümü seyredin, kararınızı verin. Evet acayip tribün yaptım, farkındayım; ama dizi cidden güzel!
Dizi ile ilgili bir tanıtım videosu hazırlamak yerine bazı kısa sahneleri paylaşmayı tercih etmişler. Onlara da aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz:
1) A Crime Scene
2) A Good Shoting
3) The Dying Ground
4) The Bone Run
5) Bosh and the Chief
6) The Smoke Break
yorumlar
Oyunculara gelince; Titus Welliever’e sonunda bir başrol verdiler ya içim rahatladı. Neden bu kadar uzun sürdü onu da anlamış değilim. Çok beğeniyorum oyunculuğunu. The Wire’ın Marlo Stansfield’i Jamie Hector’u görmekde hoş oldu. Aynı şekil Lance Reddick içinde.
İlk yazın hayırlı olsun @oracle, oldukça akıcı hoş bir yazı olmuş. Ellerine sağlık.
Ellerinize sağlık @oracle, karşılıklı sohbet ediyormuşçasına samimi üslubunuz; yazıyı pek bir akıcı kılmış.
Onay alırsa hem polisiye seven hem de Titus Welliver‘i ayrıca pek beğenen biri olarak ben de denemek isterim; ama bu haliyle tek bölümlük hem de bahsettiğinize göre sonu pek bir merakta bırakan bir bölümü henüz izlemem. İnşallah onay alır da izlerim, başroldeki abiyi filmlerinden-dizilerinden iyi tanır, pek severim…
Ben de çok beğendim bu yazıyı. Çok tatlı ve okunası bir üslubunuz var. Teşekkür ediyor ve devamını bekliyoruz.
Bu kadar eski ve tanınan bir site ile yeni karşılaşıp – evet, şu an utanç içindeyim – böyle güzel yorumlar almak çok güzel. Hepinize çok teşekkür ederim. Siteyi inceledikçe daha neler yazabileceğimi görüyorum.
Benimle aynı zevkleri paylaşan insanlarla bir arada olmak inanılmaz keyifli. Umarım bundan sonra yazacaklarım da aynı şekilde beğenilir.
Dizi için ben umutluyum. Amazon tutmayacak işe girmez gibi geliyor. Sonuçta önünde Netflix‘in House of Cards örneği var. Yapan yapıyor yani. Onay aldıktan sonra bizi çok keyifli bir seri bekliyor gibi..
Ellerine sağlık, dizi kafamda beğenip beğenmeyeceğim konusunda bir fikir oluşmadı ama devamı gelirse kesinlikle bakmayı düşünebilirim. Bana sanki biraz The Killing’i hatırlattı ama bir yeri anlamadım. Bunlar sezon boyunca bir davayı mı çözecekler her bölüm başka dava mı?
Bu arada ilk yazın hayırlı olsun, umarım gerisi de gelir.
Bu projeyle ilgili her şeyin sürpriz olmasını istediğim için yazıyı okumadım; ama gayet leziz duruyor. Ellerinize sağlık!
Amazon’un pilotları arasında en çok onay almasını istediğim kesinlikle Bosch. İlk sebebim, şimdiye kadar birçok yerde yan rolde görünen Titus Welliver’in bu sefer başrolde olması. Zira ben kendisine bayılıyorum. İkincisi de konusu. Her şey sürpriz olsun dedim ama o kadarlık da biliyorum tabii
En kısa sürede (bugün bile olabilir) seyredeceğim şu bölümü. Umarım beklentilerimin altında kalmaz.
Sonradan Ek: Bir de hoşgeldiniz tabii!
@mrtkytrk: Her bölüm farklı dava yok. İlk bölümden anlaşıldı ki, tek dava tüm sezona yayılacak.
Şimdi bitirdim pilot bölümü. Tabii peşinden hemen yazıyı ve yorumları okuyuverdim bir çırpıda. Aslında bilmediğim bir şey yokmuş. İzlemeden önce de okusam olurmuş gayet. Bir kez daha ellerinize sağlık.
Biraz da diziden bahsedeyim. Karşısına yüksek beklentilerle oturmama rağmen gayet tatmin etti. Devamı çıkmış olsaydı bir çırpıda seyrederdim sanırım. Titus Welliever de beklediğim gibi güzel oturmuş rolüne. Adamın yüzünü gördükçe mutlu oldum resmen. Bir de bu adamı bir ben fark ediyorum sanıyordum. Meğer buralarda da seveni varmış Kendisi The Last Ship’in başrolünden ayrılınca bayağı üzülmüştüm. Ama bunu izleyince iyiki ayrılmış dedim. The Last Ship’den en başından beri hiç umutlu değilim gerçi. Welliever de olmayınca, istemediğim yerde pat diye bırakabileceğim. Neyse, konuyu saptırmayayım
Eğer Amazon bunun yerine The After’ı alırsa, bir daha yaptıkları hiçbir şeye bulaşmayacağım.
@hsparks The After’ı izledim, hatta yazıyordum da.. Ama yeminle daha yazarken bayıldım ve yarıda sildim.
Şu anda hangi diziyi çekelim anketlerinde The After bir hayli önde maalesef.
Amazon’un yayındaki dizileri arasında hiç drama yok o yüzden ikisini birden girecekler bence. Fakat anketlere göre hareket edip The After seçilirse tamamen aynı fikirdeyim
okudum ve ilgimi çekti, baş role özel bir sempatim yok ama orda burda sürekli göre göre alıştığım ve oyunculuğunda kusur bulmadığım bir insan kendisi.
tabii the after’la ilgili okuduklarım da ilgimi çekti, şu an ikisinin de pilotunu izlememiş ve sadece okuduklarımdan kafamda oluşanlarla the after’a öncelik verirdim sanırım. ama ikisinin de onay almasını, aşırı popüler olmasını ve netflix gibi parlamasını istiyorum. amazon bu işten iyi para kaldırabileceğini düşünmeli ki ileride daha aktif olabilsin dizi seçimleri ile ilgili. başlangıç için seçtiği iki yapımda kaliteli duruyor. parlamaması için bir neden yok.
ilk yazın hayırlı olsun oracle. pek bir güzel olmuş. tarzını sevdim. resmiyeti bırakıp daha bir samimi yazmışsın. umarım yazmaya devam edersin. arada yeni yüzlerden yazılar görmek mutlu ediyor.
Amazon serinin tamamını almış. Bu kadar karamsar günlerde aldığım en sevindirici haber oldu. Siteye yazdığım ilk yazının sonucu güzel oldu diyelim. Genelde True Detective ve Bosch gibi seriler ile bu janranın bütün görüntüsü artık değişecek gibi yorumlar okuyorum ama bence iyi de olur. Daha kafa yorulan ve merak uyandıran seriler sanki daha çekici. Neyse ben çok sevindim. Hem kendi adıma, hem de ilk yorumum adına!
Madem (ben dahil) bu kadar seveni varmış, bi magazin haberi sıkayım şuraya:
Titus’cığımız yeniden evlenmiş. (doğru görüyorsam 4. evliliği)
Aslında beklediklerim çok farklıydı, bunların aksine bulduklarım beni daha fazla mutlu etti. Bu tür polisiye hikayelerde sürekli önümüze koyulan delillerle, sadece bir katilin peşinde koşulması beni pek fazla açmıyor. Bunun yanında davanın dava doğurması, teşkilat içi iç çekişmeler, özel hayatların içine girilmesi ve bununda iyi yapılması beni daha fazla mutlu ediyor.
Bosch bunların hepsini çok mu iyi yapıyor derseniz, hayır derim. Ama hiç olmazsa eline yüzüne bulaştırmadan orta halli bir şekilde hikayenin içine yedirebilmeyi başarmış. Biraz da başrol oyuncuyu merkezinden çıkarıp, diğer karakterlere de adaletli bir rol dağılımı yapılmasını isterdim. Çünkü kadro çok sağlam. Özellikle Annie Wersching bir harikaydı. Bayılıyorum bu çilli hatunlara
İzlemek isteyenler için kısa bir not; geçen sene çıkan ilk bölümle 13 şubatta yayına konulan ilk bölüm arasında farklar var. Gazeteci çocuk ile Bosh’u savunan avukatı oynayan oyuncular değiştiği için, onların sahneleri yeniden çekilip eklenmiş.
24ten beri doğru dürüst izleyemedim şu kadını. tarzını sevdiğim için diziye bakmak istiyorum ama tek korkum kanal.
nasıl bitti devam edecek miymiş devam edebilir mi? sezonu tam anlamıyla kapadılar mı?
@ozgun14: Tam anlamıyla kapandı.
içimi rahatlattın sağol ilk sıraya aldım kendisini
Bu tarz dizileri aslinda severim ama fragmanini begenmedim. Yukaridaki fragmani demiyorum; bir baska fragmanini izlemistim. O yuzden izlemeyi dusunmuyorum.
Kısacası, izlediğime pişman değilim, güzel zaman geçirtti bana.
ilk bölümü izledim ben de sonra kaldı öyle.
aslında güzeldi ama ilk bölüm için fazla durgundu devam etme isteği gelmedi.
bosch ve house of cards 1er sezon masaüstümde bekleşiyorlar yan yana. bense survivor’a sardım.
10. bölüm art arda 9 bölüm izlettirdikten birden el frenine asılmış gibi hissettirdi. ama her şeyi noktası virgülüne bağlayarak bu bölümü güzel harcadılar. o yüzden çok ses edemem. gerçekten sürükleyici bir diziydi. karakterleri gerçekten beğendim. annie werching’İ biraz daha fazla görmeyi bekliyordum o kısım hayal kırıklığı oldu, çok daha iyi değerlendirebilirlerdi bu haliyle bile güzeldi. bilindik yüzler fırlayıp durdu aralarda hoşuma gitti. walking deadten, orange countyden, 24ten… sezonun esas kötüsü gerçekten karizmatikti izlemekten zevk aldım ve ilgimi hep üzerinde tutmayı başardı. başarılı bir karakterdi.
tabii dizinin bağlanma şeklini çok da sevmedim.
böyle dedim ama dizinin asıl hikayesi bence diğeri olduğu için o da beni fazlasıyla tatmin ettiği için başından memnun kalktım. aklında olanlara da tavsiye ederim.
Final üzerine değil, dizi geneli için bu sözlerim.
Finale dair ispiyonum:
Ben her iki finalin de biraz daha vurucu ve etkileyici olacağını ummuştum.
Kötü adamın karakteri iyi hazırlanmış olsa da genelde sevdiğim bir oyuncu olan Jason Gedrick tarafından iyi canlandırılmadığını düşünüyorum (kötü değildi ama iyi de değildi). Adam beni gerebilseydi çok daha fazla zevk alacaktım. Bosch’ın 9. bölümden sonraki etkilenişini de iyi veremediklerini düşünüyorum.
10. bölüm finali için ise ozgun14 söylenmesi gerekeni söylemiş.
Titus Welliver bence bayağı güzel oynadı. Karakteri de çok sevdim, canlandırılışını da. Bi de ortağını da aşırı sevdim.
Ha, bu arada ergen kız ilginç biçimde yormadı. Bu da dizinin artısı oldu.
Bir sürü tanıdık oyuncunun uğraması benim için de eğlenceli oldu. Hele Banshee’nin Hoon Lee’si geçtiğinde epey eğlendim.
2. sezon olursa bakacağım. Bosch karakteri, o ev ve müzikleri için…
o 9 bölüm boyunca izlediğimiz kötüyü ben ilk defa izledim açıkçası çok sıradışı katilimsi bir görüntüsü var. yer aldığı güzel biri dizi olsa sanırım izlemek isterim. izlemekten zevk aldığım bir oyuncu oldu.
ben anne baba arasındaki ilişkiyi de çok tuttum.ayrı ebeveynler için olabilecek en dramasız samimi tabloydu. anne baba arasında gereksiz bir gerilim yaratacaklar diye korktum ama neyse ki iyi yakın iki dost olarak kaldılar sezon boyu.
2. sezonla ilgili bir açıklama oldu mu ben tek sezonluk bir şey sanıyordum. ikinci sezon olursa ben de bakarım kesinlikle.
adamı meğer 10 bölüm dexterda izlemişim. hiç kalmamış aklımda.
@ozgun14: Evet aynen, anne-baba dramasının yormamasına ben de şaşırdım ve sevindim.
Adamı ben epeydir severek izliyorum ama sanırım bu ikinci kez kötü adam olarak izleyişim ve ilkini de beğenmemiştim. (Sanırım kendisini ilk Windfall’da görmüştüm.) Bu adam iyi insan rollerine daha fazla gidiyor ve oynayabiliyor bence. Ama sanırım yaşlandıkça tipi kaydı ve artık o role yakışmadığını ve kötü adamı kıvırdığını düşünenlerin sayısı daha çok.