Günümüz Dizileriyle 18. ve 19. Yüzyıl Amerikan Tarihine İnme Rehberi
35 yorum dkamoy 28 Temmuz 2016 08:53
Yakın zamanda ortalıkta olan bazı dizileri izlerken aslında bunları sıraya koyarak 18. ve 19. yy. Amerikan tarihine ne de güzel değiniliyor diye düşündünüz mü?
Bu dönem tarihine iki büyük savaş sığdıran ülke, bu konuda çeşitli dizi ve filmlerle bunları anmaktan vazgeçmiyor.
Biz de bunları izlemekten…
Eh madem öyle, günümüze yakın zamanlarda yayınlananlardan bir toplama yaparak, aklımıza gelen sıralamayı paylaşalım, belki sebeplenen olur. Arada, ilgili savaşların bağlantılarına tıklayarak kafanızdaki soru işaretlerini giderebilirsiniz.
Roots / (History) / mini dizi:
Yeni model Roots ile 1770’lerde başlayan bir kölelik dönemi hikayesi izliyoruz. Dizi 8 bölüme bedel çifter çifter bölümleriyle bizi 1860’lara Kuzey-Güney Savaşı‘nın sonuna kadar kadar getiriyor.
Turn: Washington’s Spies / (AMC) / 4. sezon onayını aldı:
1776 yılında Amerikan Bağımsızlık Savaşı‘na dalıyoruz. İngilizlere başkaldıran Amerika’lıların ilk casusluk teşkilatı, bizi henüz savaşın sonuna getirmedi.
Underground / (WGN America) / 2. sezon onayını aldı:
Bu diziyle 1857 yılından itibaren ele alıyoruz Amerika’daki köleliği. İlk sezonu boyunca yıl olarak çok ilerlediğimizi söyleyemeyiz ama meşhur kölelik karşıtı Underground Railroad (Yeraltı Demiryolu) örgütüne girdik bile.
Copper / (BBC America) / 2 sezon:
1864 yılında Amerikan iç savaşı sürerken, New York’un göçmen kesiminin ağırlıklı olarak yaşadığı Five Point mahallesinde geçen bir polisiye drama Copper. New York’taki sefaleti 2 sezon boyunca ekranlarımıza getiren dizi 1865’i de bizlere sunarak veda etti.
Hell On Wheels / (AMC) / 5 sezon:
Kuzey-Güney Savaşı‘ndan yeni çıkmış bir Amerika’da ülkede kıtayı dolaşacak olan demiryolu inşaatı vesilesiyle dönen dolapları izledik. Hikaye 1865’te başlayıp, bizi 1869’a kadar getirerek sona erdi.
yorumlar
düz adam modta sadece kapaklarıyla değerlendirdiğimde hiç ısınamadığım diziler bir araya gelmiş. demek ki benim tarih dizileriyle pek aram yokmuş.
ama çok hoş bir yazı olmuş. öyle bir sunulmuş ki diziler, insanın bu sıraya dizip izleyesi geliyor. eline sağlık
Tabii bunları izlerken kendi ülkemin tarihi ile de ilgili bir şeyler izlemek konusunda daha da gaza geliyorum. Ama ülkedeki kültür elvermiyor ya içim acıyor valla. (iki gram uzak geçmişte geçen bişi oldu muydu “tarihte böyle olmadı höt zöt” abileri yırtık dondan fırladığı için bu işlere girmemesi çok normal yapımcı/yazarların)
Ama mesela keşke bi 60’lar Türkiye’si dizisi olabileydi. İlgiyle izlerdim. Sanırım en yakınından geçen bi Çeberimde Gül Oya var di mi?
@ozgun14: Roots ile başlayabilirsin bence. İlk 2-3 dizinin dönemini topluca veriyor ve iyi de veriyor. Akıcı bir mini dizi. Ha ama “kölelik hikayeleri beni geriyor” dersen elbette girme.
Bu listeye geri dönüş (flashback) sahneleri ile Sleepy Hollow da eklemek isteyen olabilir belki ama işin tarih kısmına gayet sığ bir bakış açısıyla yaklaştığı için yukarıdaki listeye onu ekleyesim hiç gelmedi açıkçası. :))
kölelikle sıkıntım yok ama full zenci kadroyla sıkıntım vardı. kendi başlığı altında özellikle benim sevebileceğimi söylemiştin roots’u yanlış hatırlamıyorsam o yüzden aklımda
Hah haaa çok istikrarlıyım desene. İlk söyleyişimi hatırlamadan “bu sana gider” demişim yeniden.
en sevdiğim diziler, konular… teşekkürler @dkamoy
içlerinden bir tek outlander’ı 3. bölüm gibi bırakmıştım, nedense aklımda iskoç/ingiliz kalmış.
aslında bu listeye girecek daha çok dizi seyretmişliğim var da, aklıma gelmiyor… Saints and Strangers gibi… Into the west, gibi ya da lincoln dönemini, iç savaşı anlatan diziler de var…da kafa gidik, hatırlamıyorum isimleri… çoğunu da tavsiye ederim…
Outlander, İngiliz-İskoç zaten.
@zekikum: Aynen. Aslında wiki maddesi buldum bi tane de oradan bilmediğim ya da son 1-2 yılda yayında olmayan dizileri eklemedim listeye. (bu wikipedia bir harika dostum)
Outlander Amerika’da geçmiyor yani? E çıkartalım listeden…
Yööö. Halis mulis İskoç hem de, öyle böyle değil. Başrol erkeğin ağzına terlik atasın bile gelir belki.
Benim Amerika’ya gelmiş İskoç’lar diye aklımda kalmış niyeyse. Hemen çıkartayım kendilerini listeden.
aradım aradım bi türlü yorumunu bulamadım derken en sonunda zenci kelimesiyle aratayım dedim ve meğersen underground için söylemişsin o lafı. ikiye çıktı o zaman diziler.
bir de turn dizisi olaydan bağımsız ilgimi çekiyordu. netcem bilmiyorum şuan. şu günlerde belki böyle bir şeye adım atabilirim.
Not düşeyim: Sıralama olarak roots ile başlaman daha mantıklı bence.
yok yok zaten izlerken buradaki gibi izlerim hazır liste bulmuşum
Hell On Wheels’a bakıcağım en kısa zamanda güzele benziyor.
Çemberimde gül oya ve hatırla sevgili çok sevdiğim dizilerdi müzikleri de çok etkilerdi. Çağan Irmak daha uzatabilcekken çemberimde gül oya’yı 40 bölümde bitirmişti ozamanlar üzülsem de şimdilerde saygı duyuyorum. Dönem dizilerine ayrı bir sempatim var.
Bunlardan bir HOW izledim. turn’ başlamayı düşünüyorum
Şu Hell on Wheels’ı niye kimse izlemiyor yahu Cillop gibi dizi
Benim baskın kadın karakterler barındırmayan bu tarz dizilere karşı genel bir antipatim var. (Ballers istisna!) Kanalının da tempo kısıtlama makinesi AMC olması faktörü var tabi bir de. Hiiiç bulaşmıyorum o yüzden.
benim de uzak durma nedenim sanırım o. bu tarz dizilerde hiç kadın olmuyor. kadın olmayınca full erkeklerden oluşan bir kadro da bana çekici gelmiyor.
Hell On Wheels’tan bahsederken mi kadın yok diyorsunuz?
Hell On Wheels’de kadın oyuncu var diye biliyorum ben ( izlemedim henüz ama oyuncu kadrosuna baktım, 2-3 kişi kadın oyuncu gördüm )
Ayıptır söylemesi bir ton taş hatun var dizide
Kadın oyuncu yoktur demedim ki! Baskın kadın karakterler barındırmayan dizilerden biri olduğunu düşünüyorum dedim. Mesela yukarıda ismi geçen dizilerden Underground’da 3 tane baskın kadın karakter var. İllaki bu dizide de kadın oyuncu vardır ama; baskın kadın karakter bazında taş çatlasa 1 kişi çıkar. Diğerleri figüranımtıraktır, gelir geçerdir. Yanılıyor muyum?
Mesela bi tanesi bu son sezon house of cards’a gelen Dominique McElligott.
@okakacukaka: Bi de geçenlerde sezon finalinden sonra HOW tanıtımının altında “ylanız dizinin kadınları nasıl da güzeldi” diye konuşmamız üzerine gelince cuk oturdu.
@pirate : Yanılıyorsun. Ama zaten sen izleme HOW, sana gelmez.
10 tane baskın karakter olmuş, 1 tane baskın karakter olmuş benim için hiç fark etmez. Önemli olan oyunculuk. Genelde Western dizilerde zaten baskın kadın karakter 1 tane olur ? benim bildiğim başka olmaz. Diğerleri gelip geçicidir.
Nasıl Mafya dizilerinde erkek varsa, Western dizilerinde erkek olur. Kadın karakterlere önem verilmez pek. Genelde başka amaçlı şeyler için dizide ve ya filmlerde olurlar ayıptır söylemesi siz anladınız işte.
genel olarak posterler o hissiyatı yaratıyo sanırım ya da altı doldurulmamış bir önyargı bilemedim. neyse ben zaten izleme listeme aldığım için mantıksız yaklaşımımı savunmaya çalışmıyım.
Western temasına bayılıyorum. Bu listeye The American West dizisi de eklenebilir, izlemedim diziyi ama belgesel dizi karışımı bir şeye benziyor.
Bu dizilerden Roots, Underground ve Hell on Wheels’i yakın zamanda izlemeyi düşünüyorum. HOW’a bayılacağım sanırım.
Ek olarak konu dışı olacak ama bu Kunta Kinte hikayesi gerçek mi ?
Bir de ilgisiz olacak ama ben Turn dizisini ilk şu posteri gördüğümde vampir temalı bir dizi sanmıştım Adam benzemiyor mu ya ?
Eline sağlık hoş bir yazı olmuş.
Bir de @dkamoy’un dediğine ekleyim: Evet, bizim tarihimizle ilgili de çok hikaye var, ama bunlar hakkında düzgün bir yapım yok çok fazla. Hatırla Sevgili de iyiydi diye hatırlıyorum. Öyle bir geçer zaman ki de o dönemi güzel yansıtan bir diziydi. Onun dışında kitaplar var işte.
Hatta eğer okumadıysan Sina Akşin’in kitaplarından birini okuyabilirsin, hem güzel hem tarafsız bir şekilde izleyiciye anlatıyor. Bana bir hocam önermişti. Onun dışında birkaç tane daha bulduğum tarih kitapları varda okuyamadım.
Evet gerçek.
@necdetcem7: :))
Roots hikayesi bir kitap uyarlaması. Yazarı kendi köklerinin peşine düşmüş ve bu hikayeyi çıkartmış. Gerçek hayat hikayesi olarak lanse edilse de gerçeklere dayanmadığına dair itiraz edeni de bol. Yazarın gerçekten bu olayları sağda solda defalarca anlata anlata tarihe dönüştürdüğü görüşü hakim.
Bu da olabilir tabii.
Benim ilk iki bölümde olanlardan bu da olmuş derecesinde batan bir şey olmamıştı gerçi.
Dizide lafı geçmiyor bu dediklerimin. Ben diziyi izledikten sonra wiki maddesini okumuştum da oradan hareketle anlattım biyografinin güvenilirliğinin şaibeli oluşunu.
turn için bi de buradan: hort!