My So-Called Life — Tanıtım
14 yorum eski_bir_mudavim 04 Eylül 2015 09:41
My So-Called Life, 1994-1995 yılları arasında, Amerika’nın ABC kanalında sadece bir sezon (19 bölüm) yayınlanan bir gençlik draması. Gençlik draması türünün ilk örneklerinden olan dizimiz, yayınlandığı dönemde eleştirmenler tarafından takdir edilmiş, türünün iyi örneklerinden birisidir. Dizinin yaratıcısı Once Again ve Thirthysomething dizilerinde çalışmış Winnie Holzman, yapımcıları ise Edward Zwick ve Marshall Herkskovitz‘dir.
Konu:
Birçok gençlik dizisi gibi My So Called Life da bir lisede geçiyor. Baş karakterimiz Angela Chase’in aile ve lise hayatını izliyoruz. Dizi, Angela’nın büyük değişimler yaşadığı bir dönemle başlıyor ve dizi süresince Angela’nın ergenlik bunalımlarını, hayatla ilgili bakış açısını ve düşüncelerini kendi ağzından dinliyoruz. Gençlik-ergenlik hayatına daha gerçekçi bir bakış açısı yakalamak isteyen senaristler çocuk istismarı, homofobi, alkolizm, okul içi şiddet gibi gençlerin baş etmek zorunda kaldığı ciddi sorunları işliyorlar.
Karakterler:
Angela Chase ve Ailesi:
Angela 15 yaşında kendini anlamaya ve keşfetmeye çalışan biraz melankolik bir kız. Daha önceleri daha sessiz sakin bir kızken bir anlamda hayatını yaşamaya ve kendi elleriyle değiştirmeye çalışıyor. Yeni arkadaşlıklar edinip, yeni ilişkiler kurarken bir yandan eski ilişkilerini yıkmak zorunda kalıyor. Angela’yı şimdilerde Homeland dizisinde adından söz ettiren Claire Danes canlandırıyor.
Angela’nın Patty (Bess Armstrong) adında kontrolcü bir annesi, ailede herkesin arasını iyi tutmaya çalışan Graham (Tom Irwin) adında bir babası ve ailesi sürekli Angela’nın sorunlarıyla uğraştığı için ikinci planda kalan, bu yüzden sürekli hayata sinirli olan Danielle (Lisa Wilhoit) adında küçük bir kız kardeşi var.
Angela ve Arkadaşları:
Jordan Catalano: (Jared Leto)
Angela’nın çok uzun süredir platonik duygular beslediği okulun yakışıklı, asi oğlanı. Okulla ilgili büyük problemleri var, genelde arkadaşlarıyla futbol sahasında takılmayı tercih edip, milleti süzüyor. Karakteri şimdilerde yine çok ünlü bir oyuncu ve şarkıcı olan Jared Leto canlandırıyor.
Rickie Vasquez: (Wilson Cruz)
Angela’nın yeni edindiği arkadaşlarından, eşcinsel. Amcasıyla yaşıyor, büyük ailesel sorunları var. Karakteri en son Red Band Society’de izleme fırsatı yakaladığımız Wilson Cruz canlandırıyor.
Brian Krakow: (Devon Gummersall)
Angela’nın yan komşusu ve çocukluk arkadaşı. Çok uzun süredir Angela’dan hoşlanıyor ama duygularına pek karşılık aldığı söylenemez.
Rayanne Graff: (A.J. Langer)
Angela ve Rickie’nin en iyi arkadaşı, Rickie ile de uzaktan akrabalar. Çılgın ve asi bir karakter, alkol ve uyuşturucu ile çeşitli problemleri var.
Sharon Cherski: (Devon Odessa)
Angela’nın eski en iyi arkadaşı. Angela’nın yaşadığı değişimden pek hoşlandığı söylenemez.
Son Söz:
Dizi yayınlandığı dönemde maalesef reyting sıkıntısı çekmiş. Fakat eleştirmenler tarafından sevilen bir dizi olmuş. Altın Küre ödüllerinde Claire Danes En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazanmış, Emmy Ödüllerinde başlıca En İyi Yönetmen, En İyi Senaryo ve En İyi Kadın Oyuncu dahil 5 adaylık kazanmış. İptalinin ardından, dizinin katlanan popülerliği ve fanların katkısıyla kanal ikinci sezon onayı vermeyi planlarken, bu sefer de Claire Danes diziye geri dönmek istememiş. Dizi, Amerikan Yazarlar Birliği’nin ‘Tüm Zamanların En İyi Yazılmış 101 Dizisi‘ listesinde 68. sıradadır.
Benim çok severek izlediğim kaliteli bir gençlik draması My So-Called Life. Gençlik dizisi türü özel olarak ilginizi çekmiyor olsa bile kaliteli bir dram dizisi izleme imkanı sunuyor.
yorumlar
Zamanında iyi bir izlenim bırakmış eski dizleri ne bileyim mesela eskimiyen dizler başlığı altında verilse daha iyi olmazmı mı acaba.
mertkytrk .Tanıtım için çok teşekkürler
Oha Jared Leto dizide mi oynamış!?!?!!? Buna en azından bir bölüm bakmam lazım. Haberim yoktu böyle bir yapımdan. Teşekkürler mert
Konusu tam benlik, sevdiğim oyuncular da varmış. Ben bunu listeme ekleyeyim en iyisi.
Ellerine sağlık @mertkytrk.
Eline sağlık @mertkytrk.
Claire Danes hayranı olarak ne zamandır izlemek istediğim bir yapım.Yakında başlarım.Jared Leto’yu da yeni öğrendim,çok iyi oldu
altyazı sıkıntısı var ama Türkçe altyazı var mı ki?
bu arada i <3 90's
@widfara Maalesef türkçe altyazısı yok. Keşke olsa da Türkiye’de daha fazla izlenip tanınsa. Bu arada yazıyı beğenenlere teşekkürler.
S01E01
Fena değildi. Biraz karanlık ve gerçekçi bir gençlik dizisi olacak gibi duruyor. Süslemeye gitmeden, öylesine doğal bir atmosferde anlatma derdinde hikayesini. İlerleyen bölümlerde vaat ettiği karanlığı ve gerçekçiliği daha sivri bir şekilde verirse keyifle izlerim gibi duruyor. Claire Danes ve Tom Irwin’i izlemesi keyifliydi özellikle bu arada.
S01E04
Doğruya doğru, zor kız. Kız arkadaş olarak, arkadaş olarak, öğrenci olarak, evlat olarak… Cinsin önde gideni; lakin izlemesi keyifli bir karakter kesinlikle Angela.
Graham ve Brian’ı seviyorum, Patty ve Rayanne’e karşı nötrüm, Jordan’ı pek sevmiyorum, Rickie’den hiç haz etmiyorum.
Danielle’in sohbet esnasında aralara girip ebeveynlerine kendi küçük hayatından bir şeyler anlatmaya çalışıp kendini dinletememesi ama istifi hiç bozmaması da çok tatlı bu arada.
S01E07
Ya çok doğallar bunlar ya!
Her bölüm biraz daha seviyorum bu diziyi.
Kasmıyorlar çok fazla bir şeyler anlatalım, bir hikaye sunalım falan diye. Öyle organik karakterler eşliğinde, organik diyaloglarla tamamlıyorlar işte bölümleri. Çoğu ergen dramasında olduğu gibi ortada 15-16 yaşlarındaki çocukların cool gösterilmek adına olgunlukla bezetilmesi falan da olmayınca ergen dramasının en yalın hali çıkıyor ortaya haliyle. En önemli kusur ise kıyafetler. Fena halde göz yoruyorlar. O da o dönemin doğal karmaşasının yansıması olduğu düşünüldüğünde görmezden geliyorum artık bir şekilde.
Karakter ismi vermeden ortaya birkaç serzeniş bırakarak bitireyim ben en iyisi yorumumu.
*Bu kadar çaktırma be oğlum!
*Bu kadar anlamamazlıktan gelme be kızım!
*Bu kadar embesil olma be oğlum!
*Bu kadar rol kesme be kızım!
*İyi ki varsın bıcırık!
S01E08
İnsan psikolojisi, garip bir yaratık.
-Bu bölüm Angela yerine Brian’a konuk olmak güzeldi.
-Rickie, belki de ilk defa itici gelmedi bu bölüm. O ikisinin umarsızca dans edişleri keyifliydi özellikle.
-Angela, azıcık empati be kızım!
O sahnenin üstüne o kapanış sahnesi de gayet yerinde olmuş bu arada.
Ve bir güzel maceranın daha sonuna ulaşım ne yazık ki! Özleyeceğim kesinlikle bu ekibi. En azından 1 sezon daha olsun isterdim valla.
*Brian’ın kendine çeki düzen verip karizma yapmaya başladığı ve Angela’nın gönlünün yavaş yavaş ona kaymaya başladığı bir sezon,
*Danielle’in biraz daha büyüyüp kendi hayatıyla biraz daha fazla ortalıklarda gözüktüğü bir sezon,
*Ve elbette adını sürekli duysakta bir türlü tanışamadığımız Tino’nun nihayet ortalıklarda olacağı bir sezon.
-Zamanında perşembe akşamları Mad About You ve Friends’e rakipmiş bu dizi. Bu 2 güçlü komedi karşısında fazla tutmamasını elbette anlıyorum ama sonradan da olsa gelmek üzere olan 2. sezon onayını keşke geri çevirmeseymiş Claire Danes.
-Danes demişken; Angela rolü için ilk olarak Alicia Silverstone düşünülse de bu karakter için fazla güzel bulunup vazgeçilmiş kendisinden. Danes’i bu rolde izlemesi çok keyifliydi elbette ama ‘Silverstone nasıl olurdu acep?’ diye de düşünmeden edemiyor açıkçası insan.
-Devious Maids’e veda etmek zorunda kaldığımızdan beri Tom Irwin’i epey özlemiştim valla. İyi geldi özlem gidermek açısından bu dizi. Umarım arayı çok fazla açmaz ve yakın zamanda eğlenceli bir projede yeniden bizlerle birlikte olur başarılı aktör.
S01E01
5 yıl önce yukarıya yakında başlarım diye yazmışım. Kim bilir kaç tane dizi vardır öyle beklettiğim.
Homeland’i bitirmişken hemen Claire Danes’in izlemediğim diğer işlerine de göz atmam lazım artık. 15 yaşındaki halini görmek de garip oldu, kızıl saçlar yakışmış.
Dizi de ilk bölümden sulu gençlik dizilerinden olmadığını gösterdi, güzel soruların sorulduğu kendini bulma hikayesi olmuş, sevdim.