Party of Five – Tanıtım
27 yorum pirate 21 Ocak 2019 08:59
Bugünkü yolculuğumuz doksanlı yıllara: Party of Five
GİRİZGAH
FOX ekranlarında yayınlanan Party of Five‘ın 12 Eylül 1994 yılında başlayan ekran macerası 3 Mayıs 2000 tarihinde sona ermiş. 6 sezon ve toplam 142 bölümden oluşan drama türündeki dizi, gençlik dizisi, romantizm ve aile draması ögelerini bünyesinde barındırıyor.
1996 ve 1997 yıllarında Golden Globe Ödülleri’nde “En İyi Drama Dizisi” dalında aday gösterilen Party Of Five, 1996 yılında bu ödülü kazanmayı başardı.
Dizinin yaratıcıları, Christopher Keyser–Amy Lippman ikilisi. Yazar kadrosunda Julia Dahl, Allan Heinberg, P.K. Simonds, Mark Richard, Tom Garrigus, Susannah Grant, Mark B. Perry, Lisa Melamed, Catherine Butterfield, W.K. Scott Meyer, Mimi Schmir gibi isimler yer alıyor. Yönetmen kadrosunda Steven Robman, Ken Topolsky, Daniel Attias, Michael Engler, Ellen S. Pressman gibi isimler mevcut. Yapımcı kadrosunda ise Keyser, Lippman, Simonds, Perry, Robman, Attias gibi isimlere ek olarak Ken Topolsky, Paul Marks, Bruce J. Nachbar, Lisa Melamed, Michael Engler gibi isimler de bulunuyor.
1999-2000 sezonunda yayınlanan, Jennifer Love Hewitt‘in karakteri Sarah merkezli Time of Your Life isimli bir uzantı dizisi de bulunan Party of Five’ın bölüm süreleri ise 40-45 dakika uzunluğunda.
KONU
Hikaye, Salinger ailesini merkezine alıyor. 5 kardeşten oluşan bu ailenin üyeleri 6 ay önce hem yetim hem de öksüz kalmış. Anne ve babalarını talihsiz bir trafik kazasında kaybeden Salinger kardeşler aradan geçen bu 6 aylık süreçte henüz bu trajik kaybın travmasını tam olarak atlatabilmiş değiller. Herkes kendi derdinde ve evde tam bir kaos ortamı mevcut.
Söz konusu 5 kardeşten sadece 1 tanesi 18 yaşın üzerinde. Söz konusu bu tek yetişkin Salinger, pek gönüllü olmasa da haliyle aile üyelerinin yetiştirme yurtlarına ya da koruyucu ailelere dağılmaması için kardeşlerinin vasisi olma görevini üstlenmiş durumda. 1 minik bebek ve problem çıkarmaya meyilli 3 asi ergenle başa çıkmak, hayatı boyunca sorumluluk duygusundan uzak durmuş genç bir adam için ne kadar zor olacak izleyip görüyoruz bölümler ilerledikçe.
Aile üyelerinin aşk hayatları, okul hayatları, birbirleriyle aralarındaki dinamikler, ekonomik olarak hayata tutunma mücadeleleri vb. konular üzerinden çatışmalar, duygusal durumlar ve eğlenceli anlar sunarak ilerlemekte dizimiz.
KARAKTERLER VE OYUNCULAR
Charlie Salinger (Matthew Fox):
Ailenin yaşça en büyük üyesi. 24 yaşında. Uzun süredir evden uzakta yaşadığı, gönlünce eğlendiği, sorumluluktan uzak bir hayatı varmış. Şimdi ise 4 kardeşi ile ilgilenmek zorunda. Mesleği marangozluk ama aile bütçesine katkıda bulunmak için düzenli bir işe sahip olması gerektiği için rahmetli babasının ortağı olduğu Salinger’s isimli restoranda barmen olarak işe başlıyor. Aileye söz konusu restoranın diğer ortağından yılda 15.000 dolar para geldiğini de belirtelim yeri gelmişken.
Charlie’nin yakışıklı, çapkın, kelimelerle arası pek iyi olmayan, baskıya gelemeyen biri olduğunu söyleyebiliriz.
Karaktere Lost dizisinden tanıdığımız Matthew Fox hayat veriyor.
Bailey Salinger (Scott Wolf):
Ailenin yaşça en büyük 2. üyesi. 16 yaşında. Oldukça duygusal bir genç olan ve Charlie’ye oranla sorumluluk bilinci daha gelişmiş durumda olan Bailey’nin en büyük eksisi ise aynı anda tek bir şeye odaklanabiliyor oluşu ve psikolojik ve duygusal baskı altındayken sinirlerine hakim olamayışı. Kız arkadaşı olduğunda gözü pek başka bir şey görmeyen tiplerden Bailey.
Sporda başarılı, derslerinde ise o kadar iyi sayılmaz. Duygusal ama empati duygusu çok da gelişmiş sayılmaz.
Karakteri The Night Shift, Perception, V ve Everwood gibi dizilerden hatırlanabilecek Scott Wolf canlandırıyor.
Julia Salinger (Neve Campbell):
Ailenin ortanca çocuğu. 15 yaşında. Sürekli olarak drama yaratmaya meyilli bir ergen. Bencillik konusunda birbiriyle yarışabilecek durumda olan ailenin en bencil üyesi diyebiliriz onun için.
6 ay öncesine kadar çalışkan, derslerinde oldukça başarılı, örnek gösterilen bir öğrenciymiş Julia. Anne ve babasının ölümünün ardından “Ne önemi var ki?” ve “Hayat kısa. Yaşamak ve keyfini çıkarmak lazım.” gibi düşünceler hakim olmuş durumda kendisinde. Bu düşünceler doğrultusunda, tutum ve davranışlarını, ilgi alanlarını, önceliklerini ve arkadaş çevresini değiştirme yolunda adımlar atmaya başlıyor. Haliyle de yanlış kararlar peşi sıra geliyor.
Karaktere bu diziyle popüler olup doksanlı yılların ikinci yarısı ve 2000lerin ilk yarısında elde ettiği sinema kariyerinin ardından kariyeri düşüşe geçmiş olan Neve Campbell hayat veriyor.
Claudia Salinger (Lacey Chabert):
11 yaşında, her şey hakkında fikir sahibi olan ya da olmaya çalışan, oldukça meraklı bir çocuk Claudia. Yaşına göre fazlasıyla olgun bir karakteri var ama nihayetinde bir çocuk. Haliyle genel olarak uysal bir yapısı olsa da çatışma çıkarmaya meyilli biri olduğunu da söylemek mümkün.
Çok zeki bir çocuk olan Claudia’nın keman çalma konusunda oldukça yetenekli bir müzisyen olduğunu ve bu yeteneğini rahmetli annesinden aldığını da belirtmeden geçmeyelim.
Karakteri Baby Daddy ve Still the King gibi dizilerden anımsanabilecek Lacey Chabert canlandırıyor.
Owen Salinger
Henüz 1 yaşında bile olmayan, bakıma muhtaç, küçük bir bebek Owen.
Karaktere 1994-1995 yılları arasında Taylor–Brandon Porter isimli ikizler, 1995-1998 yılları arasında Andrew–Steven Cavarno isimli ikizler, 1998-2000 yılları arasında ise Jacob Smith hayat vermiş.
Dizinin kadrolu oyuncularından biri de Paula Devicq. Owen’ın yeni dadısı Kirsten Bennett karakteriyle izliyoruz kendisini. Üniversitede yüksek lisans yapan bir psikoloji öğrencisi aynı zamanda kendisi. Sevgi dolu, duygusal bir karaktere sahip Kirsten, güzelliği ve tatlılığıyla Salinger erkeklerinin ilgisini çekmeyi başarıyor hemencecik.
Bu altılı dışında dizinin ilk sezonunda tekrar eden rollerle karşımıza çıkan birkaç karakter ise şunlar:
*Bailey’nin lisenin Amerikan futbolu takımından takım arkadaşı ve aynı zamanda en yakın arkadaşı olan Will McCorkle karakterinde The Orville, Band of Brothers ve ER gibi dizilerden hatırlanabilecek Scott Grimes‘ı izliyoruz.
*Julia’nın kendisinden hoşlanan çocukluk arkadaşı Justin Thompson rolünde Michael A. Goorjian karşımıza çıkıyor.
*Bailey’ye kız arkadaş adayı olarak sunulan, birbirine tamamen zıt karakterlere sahip iki karakterden Jill Holbrook rolünde Megan Ward‘ı, Kate Bishop rolünde ise Dark Angel dizisinden anımsanabilecek Jennifer Blanc-Biehn‘i izliyoruz.
*Cari Shayne ise Julia’nın yeni uçarı arkadaşı Nina DiMayo karakteriyle karşımıza çıkıyor.
*Konu bölümünde bahsettiğimiz Salinger’s isimli restoranın işletmecisi Joe Mangus rolünde Tom Mason çıkıyor tekrar eden bir rolle.
*Claudia’nın keman öğretmeni Ross Werkman rolünde ise Mitchell Anderson‘u izliyoruz.
Dizinin 2. sezonunun hemen başında Ghost Whisperer, The Client List ve 9-1-1 gibi dizilerden yakinen tanıdığımız Jennifer Love Hewitt de kadroya dahil oluyor kadrolu oyuncu olarak.
Hewitt, yaz tatili sırasında Bailey ve Julia ile birlikte Salinger’s Restoranı’nda çalışan ve bu esnada Bailey’ye aşık olan güzel, akıllı ve tatlı bir kız olan Sarah Reeves karakteriyle dahil oluyor diziye ve Bailey’ye kendini göstermeye çalışıyor.
Tıpkı Jennifer Love Hewitt gibi 2. sezon başında kadrolu oyuncu olarak diziye dahil olan bir başka isim de Jeremy London.
İlk olarak 1. sezonun final bölümünde karşımıza çıkan Griffin Holbrook rolünü James Marsden‘dan devralıyor London.
Griffin, Jill karakterinin erkek kardeşi. Ağzından cımbızla laf alınan, yabani ve cool tiplerden.
Altı sezonluk ekran macerasında tekrar eden rollerle yer almış birbirinden ünlü oyuncular arasında Rhona Mitra, Jennifer Aspen, Paige Turco, Tamara Taylor, Tim DeKay, Wilson Cruz, Ben Browder, Adam Scott, Maggie Lawson, Brenda Strong, Charles Esten, Dan Lauria, Ever Carradine, Lauren Ambrose, JoAnna Garcia Swisher, Christopher Gorham, Jane Kaczmarek, Julie Warner, Danny Masterson, Freddy Rodríguez gibi isimler bulunuyor.
1-2 bölümlük konuk oyunculardan oluşan havuzda ise Jodie Sweetin, Patricia Heaton, Peter Krause, Cristine Rose, Geoff Pierson, Brittany Murphy, Diana Maria Riva, John Slattery, Billy Burke, Kelli Williams, Jane Lynch, Laura Innes, Julie Bowen, Poppy Montgomery, John Michael Higgins, Christa Miller ve Kate Hudson gibi isimler bulunuyor.
YAZARIN NOTU
Doksanlı yılların dizilerini özlediğim bir dönemde uzun süredir izlemeyi düşündüğüm Party of Five’ın başına oturmuş buldum kendimi bir anda.Son 3-4 gün içerisinde ilk 25 bölümünü devirmeyi başardım. An itibarıyla memnunum diziden. Su gibi akıyor bölümler. İlk birkaç bölümde karakterlere alışmak için sabırlı davranmak gerek elbette.
1994 yılıyla açıyoruz diziyi. Haliyle o kıyafetlerin, özellikle de kadın oyuncuların kıyafetlerinin göz yorduğu bir gerçek. O yelekler ve beyaz çoraplar yok mu?
Shameless’taki Gallagher kardeşler misali bir yetişkin kardeş liderliğinde tek başlarına hayatta kalma mücadelesi veren Salinger kardeşleri izliyoruz dizide. Kardeş itişmeleri, dağınık bir ev ortamı, başına buyruk ve genel olarak çatışma halinde olan karakterler… Bunlar ortak noktalar. Salingerlar Gallagherlara oranla çok daha naifler elbette. Maddi durumları onlar kadar kötü değil.
Salinger kardeşlerden Bailey, Charlie ve Claudia’ya eşit mesafedeyim. Zaman zaman biri öne geçiyor, diğeri geri düşüyor işte. Julia’yı ise sevemedim bir türlü ne yazık ki. Sürekli olarak yanlış kararlar alıyor olması dolayısıyla şu ana kadar izlediğim gençlik dizilerini şöyle bir düşündüğümde en itici 3-5 karakter arasına girer kesinlikle. Yan karakterlerden ise Sarah’nın kadroya dahil olmasından çok mutluyum; Griffin için ise aynı şeyi söyleyemem. “En azından James Marsden devam etseymiş keşke role,” demedim değil açıkçası.
Claudia karakteri üzerine yetişkinler üzerinden işlenmesi gereken konular yüklüyor olmaları garip kaçıyor bazen. Dizi başladığında 21 yaşında olan ve bana göre birkaç yaş daha büyük gözüken Neve Campbell’ın 15 yaşında bir karaktere hayat veriyor oluşunun da bana pek inandırıcı gelmediğini belirtmem gerek. Aynı şeyi Kate karakteriyle karşımıza çıkan Jennifer Blanc-Biehn için de düşünmüştüm mesela. Dizi başladığında 26 yaşında olan ama 16 yaşında bir karaktere hayat veren Scott Wolf ise bu konuda pek sırıtmıyor bu arada.
Genel hatlarıyla böyle bir dizi işte Party of Five. İzlemeye devam ettikçe yorum bırakmaya devam ederim zaten bu yazının altına.
Hala izlememiş olup da izlemeyi düşünen kişiler varsa onlara iyi seyirler dilerim şimdiden.
yorumlar
Bu Jeremy London cidden aşağıya çekiyor diziyi ama ya! Onun sahneleri gelince atlayasım geliyor 2 bölümdür.
Bu arada
garip gelmiyor değil hani. Yasal mı bu?
Ben bunu vakti zamanında televizyonda yayınlanırken severek izlerdim. Yardırmayan, güzel bi gençlik/aile dizisiydi zamanı için. Hatt Lost başladığında “aaa party of five’ın abisi oynuyomuş” demiştik ailece.
S02E08
Berbat ötesi geçen 5 bölümün ardından nihayet güzel bir bölüm izleyebildik. Bunda Griffin denen lalenin bu bölüm olmamasının etkisi büyüktü elbette. Ve Charlie’nin malum psikolojisini iyi yansıtmışlar tabii. Julia Campbell’ın konukluğu da verimli geçti.
Ve Julia; insanda azıcık utanma duygusu olur di mi? Ve Justin; senin için de bir tutam haysiyet rica edeceğim.
Şimdi pek bişey hatırlamıyorum, küçük kızın kemanından ve sarışın kardeşin kaküllerinden başka, ama benim de aklımda senin yukarıda değindiğin gibi kalmış, 90ların Shameless’ı
eline sağlık @pirate
Hatırladım. “Beşi Bir Yerde” diye yayınlanırdı TRT’de
@dandinidon Teşekkürler.
Sarışın kardeş derken? Dadıdan bahsediyorsun herhalde?
Ben de 10-12 sene önce falan TNT’de denk gelip izlemiştim birkaç bölüm. Benim de aklımda Jennifer Love Hewitt’in karakterinin de kardeşlerden biri olduğu kalmış mesela nedense. Öyle kodlamışım kafada ama öyle bir durum yokmuş tabii.
S02E14
Tam bir heves kırıcısınız ya! Cidden ayıp ettiniz çocuğa.
Charlie senin de hiç standardın yok valla. Uçana kaçana yazıyon. Mesela bu bölümdeki hatun o S02E10’daki hatunla aynı ligde olmayı bırak 1 alt liginde olur mu o da tartışılır.
S02E17
Döndü Griffin gereksizi.
Sean karakteri kalsa olurmuş birkaç bölüm daha.
Son sahneyle Justin’in ömrünü sezon sonuna kadar uzatmış olduk galiba.
S02E19
Her şey casualken kadına gel gel gel yaptın şimdi de tam tersini mi istiyorsun? Bi biptir git Charlie ya!
Modern uyarlama Freeform’dan onay almış.
*Justin-Julia konusunun ise yine kısır döngüye bağlanmaması iyi oldu. Bir an korkutmuştu dengesiz Julia o kıskanç halleriyle çünkü.
*Şu Claudia da eve birilerini çağırıp kendi başına iş yapma konusunda akıllanamadı gitti. Yeter be bücür!
*Charlie’nin sahnelerinden hiçbir şey anlamadım ben bu bölüm. O 2 kişi kimdi? Ne oldu? Bailey’nin hikayesine fazla konsantre olunca Charlie’yi pek sallamadım galiba.
*Ve dizinin ilk siyahi karakteri gelir. O yıllarda gençlik dizilerinden Felicity hariç pek giren olmamış siyahi oyuncu kastı konusuna. Roswell’de hiç yoktu mesela. Freaks and Geeks’te de aynı şekilde. Dawson’s Creek’te de Bianca Lawson vardı galiba bir tek. O da birkaç bölümlüğüne falan. My So-Called Life’da Wilson Cruz vardı ama o da sayılmaz Latin olduğu için sonuçta.
S03E10
*’Bu Julia’nın sorunu ne?’ sorusunun cevabı şu bana göre:
-Beyninin bulunması gereken yerde cinsel organı, cinsel organının bulunması gereken yerde de beyni bulunuyor. Anatomi olarak yanlış üretilmiş bu kız.
*Charlie’den ekstra olgun hareketler… Çok sürmez ama!
*Bailey’nin yerinde olmak istemezdim şu an. Şaka şaka; deli miyim? Yerinde olmak için neler vermezdim.
S03E12
*Ciddi seviyede öküzsün Bailey!
*Bu Kirsten muhabbetini tamamen kapatalım artık ya!
S03E23
*Kızcağız sıcak davranıyor ama yaranamıyor; soğuk davranıyor yine yaranamıyor. Su katılmamış … çocuğusun Bailey.
*Charlie, bırak artık şu siyahi soğuk nevaleyi ya! Daha eğlenceli birini bul gözünü seveyim.
S04E01
*3 sene oldu bu çocuk neden büyümüyor? Ben yapımcı olsam başka bir çocuk oyuncu seçmediğim için pişman olurdum valla bunun bu büyüyemeyişini görünce.
*Owen: Bakalım nereye götürecekler bu konuyu?
*Bailey: Kesinlikle hak ettin sen bunu. O adamın yerinde olsam ben de aynısını yapardım muhtemelen.
S04E04
Kadroya yeni katılan 3 kişiden;
-Nina karakterini oldukça sempatik buldum.
-Peter Krause’ın karakteri ve garip duran top sakallarına alışamadım.
-Paige Turco’nun kadroya katılmasından memnunum. The 100’da ellilerinin başlarında hoş olduğu gibi burada otuzlarının başlarında da hoşmuş. Şanslı bir kerata bu Bailey.
S04E08
-Ben de Nina’nın verdiği tepkiyi verirdim yani.
-Annie’nin kızı akşamı ele geçirdi resmen. Bu kadar yaramaz da görünmüyordu aslında.
-Julialara üzülecek halim yok. Beter olsunlar.
S04E15
Sürpriz olmadı.
Ama jaluziyi belirleyici faktör almak nedir ya?
S04E20
Jennifer Aspen iyi bir giriş yaptı diyebilirim. Tam olarak Daphne gibi birine ihtiyacı var Charlie’nin çok uzun süredir.
Salinger kardeşleri pek sevmiyorum yalan yok. Hatta Julia’dan hiç haz etmiyorum. En iyileri yine de Charlie. Bu diziyi daha çok sezonluk karakterler için izlemeye devam ediyorum ben. 1. sezonda Jill ve Nina vardı. 2. sezonda yeni transfer Sarah ve birkaç bölümlüğüne Kathleen vardı işte. 3. sezonu Callie taşımıştı. 4. sezonda ise Annie, Nina, Daphne ve Rosalie vardı. 5. ve 6. sezonlarda da bu kapsamda beklediğim 3-4 isim daha var. Onlar olmasa çekilmez valla.
S05E03
*3 bölümdür olup bitenler hakkında Charlie’yi değil Daphne’yi makul buluyorum. Charlie’nin bu bossy halleri ciddi seviyede rahatsız edici.
*Sezona daha iyi başlayan Salinger’ın Claudia olduğunu söyleyebilirim herhalde. JoAnna Garcia Swisher’ın tatlışlığının da bunda payı büyük elbette.
*Sezonun en gereksiz Salinger’ı yine Julia olacak gibi duruyor. Yanına Adam Scott sıkıcısını alınca iyice çekilmez oldu şu sıralar. Heather McComb(Maggie) ve Scott Bairstow(Ned) arasında tost olmaya karar verse belki de ilk defa ilgi çekici bir karaktere dönüşebilir ama sene 98 olunca olmaz o iş tabii.
*Kirsten’e de ‘Evin yok mu senin? ‘ demeden geçmeyeyim.
S05E14
Vur vur, bir daha vur! Gerzek ya!
Daha önce de söylemişimdir illa ki ama içimden geldi bir daha söyleyeyim. Bu Julia izlediğim tüm gençlik/aile dramalarında boy gösteren açık ara en embesil, en cins, en saçma ve en itici karakter! Ötesi yok ve muhtemelen asla da olmayacak.
S05E26 (Sezon Finali)
Adamlar ciddi ciddi 26 bölümlük sezon yapmışlar ya! Gerçi 25. bölüm normal bir bölüm değildi ama olsun 25 de büyük bir rakam bir drama için. Neyse, bitti çok şükür. Özellikle sezonun ortalarında epey baydı. Genel olarak baktığımda en kötü sezon buydu bence. Sezonun başlarında Daphne’nin halleri çok gerçek ve doğaldı. Sezonun sonlarında birkaç bölümde de olsa Julie Warner’ı izlemek keyifliydi. Keşke daha fazla kalabilseymiş.
S06E02
Maggie Lawson: 20 sene önceki haline bakıyorum, sonra şimdiki haline bakıyorum. Cidden hiç estetik yok. Doğal güzellerden.
S06E03-04
Çok saçma bir veda olmuş ya! Derme çatma bir yolla olmuş ve hiç geçmedi bana. Birkaç bölüm önce daha ideal ortamlar oluşmuştu mesela.
E4: Birader, niye giydin ki sen o elbiseyi şimdi?
E3: Jodie Sweetin’in o saçlar neydi öyle ya? Tanımakta zorlanmadım ama yine de…
S06E10
Ulan Bailey; nasıl bir adamsın sen ya? Julialığın tuttu resmen. Holly gibi şahane bir hatunu kapmışsın sürekli bir eksik arama derdindesin. Çıldıriciğm ya!
Rhona Mitra: Hastayım sana!
S06E21
Aktörün geçen gün gerçek hayatta Adrianne Palicki’yi kaptığının haberini almamış olsam Will’e acıyıp kızı kapsın isteyeceğim de yok olmuyor yani.
S06E24 (FİNAL)
Hiç de fena olmayan, makul denebilecek bir kapanış olmuş. Rhona Mitra’nın varlığı, Julia’nın ilk 5 sezondaki kadar itici olmayışı, karakterlerle ilgili konuları son 2 sezondaki kadar sündürmemeleri vb. etkenler sayesinde genel olarak fena bir sezon geçirmedik bu arada. Tek tek tüm sezonları sıralamayayım şimdi ama ilk ve son sezonları ilk 2’ye koyarım herhalde.
Uzantı dizi Time of Your Life’ı da izleyesim vardı ama Türkçe altyazıyı bırak İngilizce altyazısı bile yok ortalıkta.
Yakında Freeform’da başlayacak olan yeniden çevrim dizisine de bir şans vermek niyetindeyim.
Lacey Chabert ve Scott Wolf birlikte Hallmark’ın A Merry Scottish Christmas adlı Boel filminde oynamışlar. Bu gece yayınlanıyor.