Alias — Tanıtım
50 yorum hsparks 26 Şubat 2012 16:47
Sitede tanıtımı olmayan hatta hemen hemen hiç haberi bile yapılmamış bir kültten bahsedeceğim bu sefer. Başlıktan da anlaşılabileceği gibi söz konusu dizimiz, bir ara ortalığı kasıp kavuran Alias. Sydney’i özleyen veya merak edip “Sydney kim ki?” diyenleri, yazının devamına alalım.
Öncelikle, dizimizin yaratıcısının kim olduğunu belirtmekte fayda var. Miadını doldurmuş, Lost ve Felicity gibi dizilerin yanında, yayın hayatına devam eden Fringe, Person of Interest ve Alcatraz‘ın da arkasındaki isim olan J.J. Abrams, 2001-2006 yılları arasında da, ABC‘de yayınlanan Alias‘ı bizlerle buluşturmuştu. Toplam 5 sezon, 105 bölümden oluşan dizimiz, bana kalırsa Abrams‘ın en başarılı işiydi.
Sydney Bristow temelli dizimizin ilk bölümünden ispiyon vererek konudan bahsedecek olursak…
Üniversitenin ilk yılında, CIA’in gizli birimlerinden SD-6 ile çalışmak için teklif alan Sydney, bir yandan okuluna devam edip bir yandan da bu gizli işini sürdürür ve çevresine bankada çalıştığını söyler. Çalışmaya başladıktan 7 yıl sonra, sevgilisi Danny’den (Edward Atterton) evlenme teklifi alan kızımız, gizlilik sözleşmesine rağmen evleneceği adama yalan söyleyemeyeceğini fark edip, aslında bankada çalışmadığını, SD-6 adlı devletin gizli bir kolunda ajan olduğunu anlatır. Çok geçmeden SD-6 bu durumu öğrenip Danny’yi yok eder. İşte bu durumda Sydney, babasının da yardımıyla (babası da SD-6’de çalışıyor, kızımız bunu yeni öğreniyor) SD-6’in CIA’in bir kolu olmadığını ve aslında terörist olduklarını fark eder. Soluğu CIA’de alan kızımız, bundan böyle çift taraflı ajan olarak çalışıp, SD-6’i yok etmeyi kafasına koyar. SD-6’in içinde, çift taraflı bir ajan daha çalışmaktadır ki o da babasıdır. Bu ikili haricinde, alt rütbedeki çalışanların hiçbiri bu durumun farkından değildir.
Böyle güldüklerine bakmayın, 5 sezon boyunca hafif tebessümlerini bile nadiren görebildik.
Şimdi biraz da karakterleri ve onlara hayat veren oyuncuları tanıyalım:
Sydney Bristow
Yukarıda da bahsettiğim gibi, dizimizin baş karakteri. Annesi, Sydney küçükken hayatını kaybetmiş. Babası ile de arasında hep bir soğukluk var. Verilen her işin altından başarıyla kalkmasından dolayı, SD-6’in gözde ajanlarından.Sydney’i, ünlü oyuncu Jennifer Garner canlandırıyor. Alias‘tan beri televizyon ekranlarında göremediğimiz güzel aktristimizi, diziden önce de kadroları sağlam olduğu halde fazla bölümü göremeyen Party of 5‘ın uzantısı (spin-off) Time of Your Life ve Significant Others‘tan tanıyabilirsiniz. Bunların haricinde, Abrams’ın bir başka dizisi Felicity‘ye de konuk olmuştu. Oyuncumuzun ilk başta, en son Grey’s Anatomy‘de seyrettiğimiz Scott Foley‘le ve onunla ayrılmasının ardından Hollywood yıldızı Ben Affleck‘le de (hala evliler) dünya evine girdiğini söylemeden geçmeyelim.
–
Jack Bristow
Sydney’in babası, aynı zamanda da SD-6’in üst düzey çalışanlarından biri. Bir süredir, CIA’le birlikte çift taraflı ajan olarak çalışıyor ve SD-6’i çökertmek istiyor. Sydney’in ona soğukluğu kadar, kendisi de kızına aynı derecede soğuk davranıyor.Jack’e, deneyim ve başarısını konuşturan oyuncu Victor Garber hayat veriyor. Bir çok diziye konuk olmuş olan aktörümüzün son rollerinden biri, Showtime’ın yeni dizisi Web Therapy‘deydi.
–
–
Michael Vaughn
Sydney’in CIA’deki amiri. Karakterimiz, Sydney’e, aldığı görevlerde CIA ve SD-6 için yapması gerekenleri söylüyor. Sydney ve Michael’ın uyumlu ve başarılı bir ikili olduğu su götürmez bir gerçek.Michael’ı, karakteriyle aynı ismi taşıyan oyuncu Michael Vartan canlandırıyor. Aktörümüz, dizilere konukluklarının yanında, fişi erken çekilen Big Shots ve geçen sezonu son olan Hawthorne‘da kadrolu olarak yer aldı.
–
–
Will Tippin
Sydney’in yakın arkadaşı. Gazetecilik yapan karakterimiz, fazla meraklı olan yapısıyla öne çıkıyor. Bir yandan da Sydney’den hoşlanan Will, genç asistanı Jenny’nin (The L Word‘ün Carmen’i, şu anda da Fairly Legal‘ın başrolünde yer alan Sarah Shahi) ilgisini görmemezlikten geliyor.Will’e, şu an dizilerde yer almayacak kadar ünlü olan oyuncu Bradley Cooper hayat veriyor. Artık bir Hollywood yıldızına dönüşmüş olsa da Alias’tan sonra, başrolünde yer aldığı erken iptal olan Kitchen Confidential ve Nip/Tuck‘ın 5. sezonunda, onu yeniden televizyonda görme şansını elde ettik.
–
Arvin Sloane
SD-6’in başındaki adam. Kendisine direkt “dizinin kötüsü” diyebiliriz. Sydney gerçekleri öğrendikten sonra, Sloane farketmese de kızımızın bayağı bir nefretini kazanıyor.Sloane’u, usta oyunculardan Ron Rifkin canlandırıyor. Aktörümüz, bir çok konuk oyunculuğunun yanısıra, dizimizin ardından direkt o yıl başlayan başka bir ABC dizisi Brothers & Sisters‘ta kadrolu olarak yer aldı.
–
–
Marcus Dixon
SD-6 çalışanı ve Sydney’in buradaki ortağı. Sydney’le çok iyi anlaşıyorlar ve işlerini haklarıyla yerine getiriyorlar. Diğer çalışanlar gibi, Marcus da kötü adamlar için iş yaptığının farkında değil.Marcus’u, karizmatik oyuncu Carl Lumbly canlandırıyor. Diziden sonra, hiçbir yerde kadrolu olarak yer almayan oyuncumuzun, konuklukları ise bir hayli kabarık. Bunların haricinde, seslendirme yaparak bir çok yapımda fiziki olarak göremesek de sesini bizlerle paylaşıyor.
–
Marshall FlinkmanYine, olanlardan habersiz başka bir SD-6 çalışanı. Marshall, SD-6’in teknik elemanı. Aslında dinleme cihazı olan gözlükler ve insanları bayıltan yüzükler gibi objeler ortaya çıkartıyor. Bu objelerin ne işe yaradığını anlatırken konudan kopması ve komik tavırları, dizinin en eğlenceli kısımlarını oluşturuyor bana göre.Marshall’ı, Kevin Weisman canlandırıyor. Tek kadrolu oyunculuğu Alias olan aktörümüzün, Buffy the Vampire Slayer‘dan polisiye dizilere kadar, çeşitli konuk oyunculukları mevcut.
–
Francie Calfo
Sydney’in bankada çalıştığını sanan en yakın arkadaşı. Aynı zamanda Francie’nin ciddi ve uzun süreli bir ilişkisi de var.Francie’yi, Merrin Dungey canlandırıyor. Oyuncumuz, 2 sezonda iptal olan Summerland‘de kadrolu olarak yer almasının yanı sıra, The King of Queens‘te de uzunca bir süre göründü. Kendisini en son, ABC’nin yeni sezon dizilerinden Revenge‘de seyrettik.
–
–
Eric Weiss
CIA çalışanı ve Sydney’in amiri Vaughn’un arkadaşı. Diğer karakterlere göre geri planda kalıyor ve hakkında pek fazla şey bilmiyoruz.Eric’e, Greg Grunberg hayat veriyor. Yine kadronun çoğu ismi gibi kabarık bir konuk oyunculuk listesi bulunan aktörümüz, diziden önce Felicity‘de kadrolu olarak yer almıştı. Daha sonra, Lost‘ta onu uçağı düşüren pilot olarak seyrettik. Ayrıca, NBC’nin bayağı bir ses getirip hüsranla sonuçlanan Heroes‘u ve yine NBC’nin başlamadan iptali belli olan dizisi Love Bites‘ta da kadrolu olarak yer aldı.
Çeşit çeşit Sydney…
Bol aksiyonlu dizimizde, görevlerin gerçekleştiği kısımlar da gayet keyifli. SD-6, Sydney ve ortağı Marcus’a her görev verildiğinde, bu işi değişik bir kılıkla gerçekleştiyorlar (genelde kılık değiştiren Sydney oluyor ama bazen de Marcus’u da bu rolde görüyoruz). Her seferinde, ilginç kıyafetler, değişik bir peruk ve cezbedici aksanlarla seyrediyoruz bu kısımları. Ayrıca dizinin bitişinin, bölümün en heyecanlı yerinde olduğunu da belirtmekte fayda var. Öyle bir bölüm izleyip bırakmak biraz zor yani bu diziyi. Sonraki bölümü de izlemek zorunda kalıyorsunuz (dizi hakkında fikirleri olanlar, ne demek istediğimi daha iyi anlayacaklardır).
Bu 5 sezonluk klasiğimizin, reytinglerini belirtmeye geldi sıra:1. Sezon = 9,7 milyon2. Sezon = 9 milyon3. Sezon = 8,2 milyon4. Sezon = 10,3 milyon5. Sezon = 6,7 milyonİlk 3 sezonunda sabit izleyici kitlesini koruyan dizimiz, 4’te fena olmayan bir artış yaptı. Bu artışın üstüne bir sezon daha anlaşma yapan ABC, bu sefer çuvalladı ve bayağı bir seyirci kaybetti. Çünkü, 4. sezonda Çarşamba akşamları gösterdiği diziyi, son sezonunda yerine Lost‘u getirerek Perşembe’ye attı. Daha sonra, ilerleyen bölümlerde yine Lost‘un önüne ve arkasına koyarak eski reytinglere ulaşmaya çalıştıysa da bu çaba sonuç vermedi.
Kadrosunda, gayet başarılı oyuncuları barındıran bol aksiyonlu Alias‘ımızı, herkese tavsiye ediyorum. Diziye yeni başlayacak birinin son sezonu kısa sürede görmesi hiç şaşılacak bir durum olmaz.Seyredecek olanlara şimdiden iyi seyirler!
Küçük Not: İlk sezonun tanıtım filmini ekleyecektim; ancak, sadece Almanca dublajlısını bulabildim. Meraklısı, buradan bakabilir.
Jenerik:
http://www.youtube.com/watch?v=yArxQFu4wJ4
yorumlar
1 ayda 3.sezonuna geldim ama şimdi 3.sezonunda takıldım ilerliyemiyorum çok sıktı ama şimdi 4.sezonun da reyting artığını görünce izleyesim geldi.
J.J. Abrams bir daha böyle dizi yapamadı bence. Lost bile Alias’ın yanında tırt kalır. Hiçbir 5 sezonu bu kadar çabuk ve heyecanlı izlememiştim. Son sezon pek başarılı olmasa da seyredilmesi gereken bir dizi, özellikle ağızlarından Abrams’ın ismini düşürmeyenler mutlaka izlemeli!
Tanıtım için eline sağlık.
Ben de 3.sezona kadar gelip devam edemeyenlerdenim, çok sıkılmıştım son bölümlerde.
bir ara heyecanı azalıyor doğru ama yine de sonuna kadar izlenmeyi çok hak ediyor. tanıtımının olmamasına üzülüyordum doğrusu. elinize sağlık. çok ama çok sevdiğim, bana göre çok özel dizilerden biri. özledim.
Eline sağlık hsparks, eski, devam etmeyen dizilerden izlemeye başlayacağım ilk 40 dakikalık dizi olacaktı büyük ihtimalle tanıtımla beraber bu ihtimal daha da perçinleşti.
4.sezonun sonunda mı Abrams’a toparla artık dendi, yoksa 5.sezona başladıktan sonra istenen izlenme oranlarına ulaşamayınca mı bitiriyoruz artık dendi bilemiyorum, ama son sezonu için, her şey biraz apar topar bir araya getirilerek bitirilmiş gibi duruyordu, yani malum bir ana konu vardı, yıllarca bir türlü bağlanamayan, onu 17 bölümlük son sezonunda hızlı bir şekilde bir araya getirerek bağladılar, orası biraz sıkıntılı olsa da, gene de seyredilmesi gereken bir dizi, aksiyon,heyecan,entrika, her şey var,
pek jennifer garner’a bayılan birisi değilim ama karakteri iyi doldurduğu kesin
5 sezonun tamamını bir solukta sıkılmadan izlediğim ender dizilerdendi. şimdi burda görünce tekrar hislerim depreşti. teşekkürler tanıtım için.
Jennifer Garner hayranı olmamap sebep dizi ALİAS. Benim için yeri apayrıdır. Her dizide farklı bir karaktere bürünerek oyunculuğunun ne kadar iyi olduğunu kanıtladı bence Jennifer Garner. Sadece Jennifer Garner değil diziye her giren oyuncu çok iyidi. Evet son sezonlara doğru biraz heyecanı düşmeye ama bir sonraki bölümü izlememek için kendimi tutuyordum. Sayende bir kez daha başlayabilirim. Çok teşekkürler yazı için ellerine sağlık. KESINLIKLE IZLEYIN
Lost tarzı bu esrarengiz diziler TV’de yayınlandıkları zaman kazandırdıkları paranın dışında, sezon sezon çıkan DVD’leri ile de izlenme rekorları kırarken inanılmaz paralar kazandırıyorlar. Sonuç olarak aslında seyreden uzayan konudan ve bir sonuca varılamadığından bir süre sonra sıkılsa da yapımcılar istediklerini elde etmiş oluyorlar…
en çok bölümünü peşpeşe seyrettiğim dizidir kendisi son sezonu diğer sezonlara göre biraz zayıf geçse de muhteşem bir diziydi.
o son sahnelerinde öyle pis yerde bırakıp alias yazıyorduki meraktan peşpeşe izliyordum.
jennifer’ın dışında ron rıfkın ve victor garber müthiş yakışmışlardı rollerine.sloan karakteri bence dizi tarihindeki en iyi kötü karakterler arasında en üstlerde yer almalı
izlemeyenler kaçırmasın bence
Beğeniler ve yorumlar için teşekürler.
Alias, benim en beğendiğim ve sonunu getirebildiğim tek J.J. Abrams dizisi oldu şimdiye kadar. Adam her yeni dizi yaptığında bir umut oturuyorum karşısına ama olmayınca olmuyor işte.
Tamam anladık, Batman yalnız yaşar. Bir tek Alfred vardır hayatında.
Biri Lost bile bunun yaninda tirt kalir deyince imdbye baktim puanina. 7 kusur. Idare eder. Bu dizi cidden cokmu iyi? Soylendigi kadar iyi ise herhalde listeme alirim. Kacirma der misiniz?
Üzüldüm, sevdiğim bir ikiliydi.
Ben severek izlemiştim. Son sezonda iptal olacağı anlaşılınca olaylar biraz hızlıca toparlanmıştı ama sonuçta bağlandı dizi. Ben tavsiye ederim. Lost konusu abartılı olmuş tabi.
Bradley Cooper’ın ünlü olmadan önceki halini görebilirsiniz
öfff bak şimdi bunu da izleyesim geldi herkes ünlü resmen. şöyle 1 seneliğine falan tv durdurma falan yapsalar da bi düzenimizi bulsak
yok artık bradley’inin tipe bak eski halini bildiğimi sanırdım kitchen confidentalda böle değildi ya
Vay be iyi bir ilk bölüm yapmışlar. Hele aksiyon sahneleri Person of Interest’in üstüne epey iyi geldi. Hala gideri var maşallah.
@dkamoy: Yeni mi izlemeye başladın?
He. Listemde durup duruyor Aylin’le tanıştığımdan beri. :)) Zamanlaması süper oldu mod açısından.
Benden de bir
Süper dizidir valla, aksiyon deyince önerdiğim ilk dizi olur her zaman. Yabancı dizilere onunla başlamış ve bitirdiğim ilk dizi olmuş olması da bende daha önemli bir yer edindi. İlk göz ağrımdır yani, bitanedir..
Valla güncel yayınlandığı zamanlar televizyonda bir iki bölümüne denk gelip o kadar da sarmamıştı. O sırada (2000’lerin başları) elimde bu türden daha fazla ilgi duyduğum türlerin iyi dizileri vardı.
Şimdilerde yaşadığımız bolluk ve sevdiğimiz türlerdeki kültleri tüketmişliğimiz malum.
Bu aralar bu tür iyi gidiyor moduma. O yüzden sıra geldi Alias’a. Seçimden memnunum.
… ve dediğim gibi Person of Interest’in olmuşu deyip duruyorum izledikçe. Kokuları o kadar aynı ki!
En sevdiğim aksiyon dizilerinin başında gelir. Zaman olsa bir daha seyrederdim. İptal edilince bağlamak için son sezonda işleri biraz hızlandırdıklarını hatırlıyorum. Arada bayağı saçma şeylerde olmuştu ama girmeyeyim.
Güçlü, sert kadın karaktere sahip dizileri seven biri olarak izlemeyen herkese tavsiye ederim.
Tarantino çıktı lan olm diziden! :)))
Ta o bu değil de Carmen/Shaw bu dizide niye bu kadar zenci?
@dkamoy, sürprizi kaçmasın diye Tarantino’yu söylemedim. Beni de çok şaşırtmıştı.
Bak, onun oynadığını hatırlamıyorum.
EK: resimlere bakınca hatırladım.
Dawson’daki hali daha garip
Offf bombaymış Dawson’daki hali yahu… Alias’ın başlarında da öyleydi işte sonra saçı filan toparladılar ama ten rengi henüz açılmadı. Yalnız o fondoteni ömrünün hangi döneminde, kim değiştirttiyse kıza Allah ondan razı olsun. :))
ek: tarantino için teşekkürler. bilsem bile bu kadar şaşırırdım gerçi.
Dizi “Kod Adı” ismiyle TRT 1’de yayınlanıyormuş. Hatta dün gece 2’de bir bölüm yayınlanmış bile.
Ben de denk geliyorum arada. Criminal Minds’ı da Kriminal adıyla yayınlıyorlar.
Evet bende ikisine de denk geliyorum.
Benim hepsinden daha bu sabah haberim oldu.
Benim hiçbirinden haberin yoktu
Ben de okuldan geldim hani bana hani bana dedim.
@dkamoy, devam ediyor musun?
Ara ara. 2. sezonun bi yerlerindeyim.
Lan olm Ethan Hawke çıktı karşımıza şimdi de! (imdb’ye baktım şimdi. Adamı gördüğümüz tek dizi Alias’mış.)
ben galiba buna başlayıverdim. evey güya amerikanın geçmişini keşfe çıkacaktım biliyorum ama bir anda burada buluverdim kendimi.
hayır amerika planlarım iptal değil.
ilk bölüm itibari ile sevdim gibi. sanki bir süredir izlediğim bir diziymiş ama uzun ara vermişim de unutmuşum gibi. oyuncuları hep tanıyor olmamın bunda etkisi büyük sanırım. 5. sezonda prensesimi izleyeceğimi bilmek de ayrı bir heyecanla izletiyor. umarım ilk sezonda doyup ara sezonlarda sıkılarak izlediğim dizilerden birine dönüşmez.
Hadi bakalım hayırlısı. Övgülerinle geleceğini sanıyorum. (ilerleyen sezonlar için ne diyeceksin ben de bilmiyorum çünkü henüz diziyi bitirmedim)
Alias benim ilk izlediğim yabancı dizilerden biriydi. The O.C. ile başladığım yabancı dizi serüvenimin 4400, Heroes, Lost, Prison Break, One Tree Hill beşlisinden sonraki durağı bu diziydi yanlış hatırlamıyorsam.
Kadro cidden efsaneydi. Jennifer Garner’ın şekilden şekile girmelerini izlemek keyifliydi. Bradley Cooper’ın Bradley Cooper olmadan önceki yılları, Ron Rifkin’in kendinden nefret ettirişleri, Kevin Weisman’ın sempatikliği falan güzel diziydi. Bu tarz criminal, bölümlük hikayeli dizilerden zerre haz etmeyen beni bile bağlamıştı zamanında. İlk sezonlar lüpür lüpür gitse de son sezonlarda sıkıldığımı da anımsıyorum ama. Sıkılmamak için çok hızlı tüketilmemeli, günde 2 bölümü aşmayacak şekilde yavaş yavaş hüpletilmeli derim ben.
@pirate: İlk sezon için bu dediğin geçerli değil. Hikaye ilk sezonda o kadar gelişip değişiyor ki peşpeşe hüpletiliyor. Ben ilgimi 2. sezonda kaybettim. Ondan itibaren dediğin gibi günde en fazla 2 bölüm gidebildim. Ki şimdi baktım da 2. sezon ortasında kalmışım en son.
Yine de benim diyen türünün güncel örneklerine bin basan bir dizi olduğunu düşünüyorum. Şu anda yayında olsa burada her gün konuşurdu birileri, eminim.
diye ikiye ayırmak lazım bence bu diziyi.
Ya arkadaşım 2. sezonun ortasındayım diyorum, bildiğin ispiyon ettin! Bi de sıvadın. Sağol.
@dkamoy Ya, kusura bakma. Ben oyuncu giriş çıkışlarını ispiyon olarak kabul etmeyen biri olduğum için pek dikkat etmedim bu duruma. Başladığım eski dizilerde ilk olarak kim kaç bölüm yer alıyor diye IMDB’ye bakarım hatta ben. Karakter doğal yollardan hikayeden çıktığı zaman geri dönecek mi diye kontrol bile ederim. Karakterin çıkış şekli söylenmediği sürece benim için ispiyon değeri taşımıyor böyle şeyler. Ama herkesin bakış açısı farklı tabi. Kusura bakma tekrar.
https://twitter.com/EW/status/781915013787312129