Pan Am — Tanıtım
15 yorum hsparks 06 Aralık 2011 14:28
Bu sene ABC’de başlayan Pan Am, 1960’larda geçen bir dönem dizisi. Jack Orman (E.R./Acil Servis) tarafından yaratılan dizimizi yakından tanımak isteyenleri aşağıya alalım.
Öncelikle “Pan Am nedir?” diyelim. Diziye adını veren hava yolu şirketi kurgu değil, gerçekte de var olan bir şirket(ti). Asıl açılımı Pan-America olan şirket aynı zamanda Avrupa-Amerika arası yolca taşıyan ilk hava yolu şirketi oluyor. Ama maddi çöküntüler yüzünden piyasadaki yerini 1991’e kadar koruyabildi.
Şimdi biraz konuya değinelim:Yukarıda bahsettiğim hava yolu şirketindeki hostes odaklı ama pilotların da gayet içine dahil olduğu, 1960’larda geçen yaşamları bizlere sunuyor dizi. Sadece basit olaylar değil, aynı zamanda (özellikle hosteslerimizle ilgili) çok derin konulara da giriliyor. Ama ispiyon vermemek adına onlardan bahsetmiyorum. Karakterleri tanıtarak ilk bölümden ispiyonlar vermeye devam edecek olursak:
Maggie
İlk olarak Maggie ile başlıyoruz. Maggie, başına buyruk, aklına eseni yapan ve ne olursa olsun doğru bildiğini savunan sert kız olarak çıkıyor karşımıza. Hatta bu tavırlarından dolayı uzaklaştırma bile almış şirketten.Maggie‘ye, benim hayatta en sevdiğim aktrist olan Christina Ricci (ölürüm biterim, o derece severim) hayat veriyor. Genel olarak sinema fimlerinden bildiğimiz seksi oyuncumuza ben The Opposite of Sex filminin başrolünde seyredip aşık olmuştum. Televizyonda ise Ally McBeal‘in son sezonu başta olmak üzere, Saving Grace, Grey’s Anatomy ve Joey‘e de konuk olmuşluğu var.
Laura
Sırada Laura var. Laura, aralarındaki en yeni Pan Am hostesi. Ama bu, onun öne çıkmasına engel değil. Basında boy boy fotoğrafları dolaşıyor. Onun nasıl “ailesinin cici kızı“ndan, hayallerinin peşinde koşan birine dönüştüğüne (elbette ki başka bir Pan Am hostesi olan kız kardeşi Kate sayesinde) tanık oluyoruz.Karakterimizi canlandıran Margot Robbie, seneler boyunca Avustralya pembe dizisi Neighbours‘ta yer almış.
Kate
Laura’nın ablası Kate‘e gelelim. Ailesinin, hep burnunun dikine giden kızı olarak andığı Kate, Laura’nın da hayallerinin peşinden koşmasına, onun düğün günü kaçan gelin olmasına önayak olarak yardım etti. Laura da Pan Am’de çalışmaya başlayıp dikkatleri üzerine çekince, kıskançlıklar da ortaya çıkmaya başladı.Güzel kızımızı, Kelli Garner canlandırıyor. Oyuncumuzun yüzü, bizlere bir çok yapımda konuk olmasından dolayı gayet tanıdık.
Colette
Hosteslerdeki son ismimiz, büyüleyici aksanıyla herkesi etkileyen Fransız Colette. Hakkındaki bilgileri ilerleyen bölümde daha çok öğrenmeye başladığımız Colette‘i, Kanadalı oyuncu Karine Vanasse canlandırıyor. Dizilerden çok sinema ve televizyon filmlerinde yer almış kendisi.
Ted
Dean
İki adet de yakışıklı pilotumuz var. Bunlar:Ted‘i canlandıran ve daha önce Scrubs‘ta gördüğümüz Michael Mosley ve Dean‘i canlandıran, Miami Medical‘dan bildiğimiz Mike Vogel.
Dizinin reytinglerinden söz edelim biraz da. Dizinin ilk bölümü 10,9 milyon kişi tarafından seyredilip 3,1’lik reyting dilimiyle açılış yapmıştı. Ama daha sonra öyle bir düştü ki şu aralar devam edenler arasında ABC’nin sonuncu sırasında yer alan Body of Proof‘un bir üstünde yer bulabildi anca kendine. Hal böyle olunca da durmadan iptal/devam durumu konuşuluyor. ABC 14 bölümlük ilk sezon için daha fazla bölüm sipariş etmediğinden iptal gözüyle bakılan diziyle ilgili olarak; oyuncularından Karine Vanasse iptal olduğunu tweet’lese de daha sonra ABC bunun aksini söyleyerek dizi için henüz bir karar verilmediğini, 14 bölümün de yayınlanacağını ve 2. sezonun olup olmayacağını Mayıs’ta açıklayacaklarını belirtti.
Makyajlar ve kıyafetlerin çok başarılı olduğunu düşündüğüm Pan Am, oyunculuk açısından da bir o kadar doyurucu. Dönem dizilerini pek tercih etmeyen ben bile bağlandım bu diziye. Hostesleri seks objesi olarak görmekten, o zamanlar daha sık rastlanan “kadın dediğin evinde oturur” gibi bir çok konuyu ele alan diziyi, herkese öneriyorum. Seyredecekler için şimdiden iyi seyirler.
yorumlar
Dizi yine çoğu ABC dizisi gibi bir çok kadın karakteri ön plana çıkardığı için, kanalın diğer bu tip dizilerinde olduğu şekilde tutar diye düşünmüştüm,İlk bölümlerini beğenerek izledim ama ne yazık ki kötü giden reytingleri nedeniyle en azından devam haberi gelmeden izlememe kararı aldım ve rafa kaldırdım. Devam haberi gelirse çok sevineceğim dizilerin başında. Devam etse de bu reyting sebepleriyle şuan izleyemiyorum ama 14 bölüm de olsa güzel bir dizi izlemek isteyenler kesinlikle bu diziye göz atmalı derim. Özellikle Karine Vanasse kadroda bence sivrilen isimlerden izlediğim kadarıyla. Her zaman ki gibi doyurucu tanıtımın için teşekkür ederim hsparks
Pan Am’in kaderi ABC’nin sezon ortası başlayacak dizilerine bağlı.The River çok iddialı ve bana da tutar gibi geliyor.Ama Scandal’ın patlayacağını düşünüyorum.Onun dışındaki dizilerinin çoğu zaten komedi,bizi bağlamaz Sonuç olarak Pan Am’in devam şansının çok da düşük olmadığını düşünüyorum.Bu sene iyi giden diziler belki sene sonuna kadar düşüş yaşar.(Geçen yıl No Ordinary Family’de olduğu gibi).Bir de bakarsınız Revenge yada Private Practice ya da ikisi birden iptal olur.
Neyse artık,göreceğiz Bir Terra Nova,iki Pan Am.Bunların akıbetlerinin ne olacağını acayip merak ediyorum.
Son olarak eline sağlık hsparks
Oyuncuların çok başarılı seçildiğini ve sadece bir dönem dizisi olmayıp, işin içine macerayı da güzel yedirdiklerini düşünüyorum. Severek izliyorum, tutsun, devam etsin istiyorum. 3. bölümde “eyvah, formüle oturttular. her bölümde başka bir ülkeye gidip orada başlarına bir şeyler gelecek” diye korksam da gayet ana konusunu didiklemeyi becererek devam etti. Karakterlere ağırlık vermeyi de ihmal etmedi. hsparks’ın dediği gibi kıyafetler, saçlar, makyaj ve tavırlarla gerçekten bir renk cümbüşü olmayı da beceriyor. Eli yüzü düzgün bir dizi bence Pan Am.
Desperate Housewives biterken bu, onun yerine oturur diye umduydum ama reyting açısından maalesef o aşamaya gelemedi.
Hem 60′lı yıllar Amerikası’nda geçen bir dönem dizisi, hem seyahat tutkumu körükleyen “Lüks Havayolu Firması” gibi bir konu; üzerine de Christina Ricci! Ben bir diziden daha ne isteyebilirim ki
http://dizi-mania.com/?p=732
havintk ya katılıyorum
Sadece Maggie karakteri için bile izlenir. Bence bu dizi daha çok uzun süre devam eder. Zevkle izliyoruz.
Daha ortada dizi yokken konusunu okuduğumda pek ilgimi çekmediği için şans verip izlemedim bile. Dizi başladıktan sonra hem bu sitede hem de başka sitelerde dizi hakkında oldukça olumlu eleştiriler okudum. Şaşırmadım dersem yalan olur Bildiğim kadarıyla reytingleri pek parlak olmadığından henüz 2. sezon onayı almadı. Yeni sezon onayı alması durumunda en azından birkaç bölüm şans vermek sanırım farz oldu
Sevmiştim ben de ama reytinglere bakınca direkt bıraktım seyretmeyi. tvbynumbers’ta hala iptal edildi görünüyor, bence şansı yok devam için. ABC sadece kalan bölümleri yayınlarken reytingler iyice düşmesin diye kıvırtıyor.
Hostesliğe yeni başlayan bir arkadaşıma “vaktizamanında şöyle bi dizi vardı ama yayından kalktı, sonu da açık mı bitti n’oldu hiç fikrim yok, yine de istersen gel oturup izleyelim” dedim ve iyi ki de demişim. Çok tatlı bir dizi, bayıldık. Saçlar, makyajlar, kıyafetler; buram buram 60’lar… Arada beni sıkan bir-iki bölümü oldu ama zaten 14 bölüm bir şey. Sonu da öyle açık bitmedi; mini-dizi kıvamında izlenebilir.
@desperate houseboy : Bazen durup dururken bazen de oyuncularını gördüğümde aklıma gelip “şu dizi tutaydı ya” diyorum. Yardırmıyordu ama sevmiştim…
S01E01
Başta sarmamıştı ama akabinde flashback sahneleri ile sevdirdi kendini. Hala pek umutlu değilim diziden ama 2. bölüme de bir bakma isteği uyandırdı en azından.
Margot Robbie, Mike Vogel, Kelli Garner… Üçü de bir farklı geldi gözüme. Ayrıca Christina Ricci ve Annabelle Wallis de var. Tanıdık simalarla güzel bir kadro kurmuşlar. Hayırlısı bakalım!
S01E02
İlk bölümden daha izlenesiydi.
*Margot Robbie’nin saç rengini biraz daha açmaları yerinde bir tercih olmuş. The Ranch’ten Kelli Goss’un karakteri Heatherile epey benzeştirdim bu bölüm Laura’yı bu arada.
*Annabelle Wallis’in kadrolu olmaması üzücü. Ekran enerjisi çok yüksek bir aktris.
*Flashback sahneleri sürekli devam etsin böyle.
*Şu an için en izlenesi, en tatlı karakter Colette bu arada.
S01E04
Şu ana kadarki net en kötü bölümdü. Bölüm adına pozitif olan tek şey ise Margot Robbie’nin güzelliğini ve tatlılığını ilk defa pozitif bir şekilde kullanabilmeyi becermeleri oldu.
S01E05
İdare eder bir bölümdü.
Erin Cummings’i izleme fırsatı yakalamak her zaman olduğu gibi çok keyifliydi elbette ama bölümün tatlısı Kelli Garner oldu kesinlikle.
S01E14 (FİNAL)
Yani, çoğu zaman sıkılmadan izledim ama üstüne övgüler yağdıracağım bir dizi olamadı, vasatı bir türlü aşamadı. Ama dikkat çekici kadrosu ile kendini bir şekilde izletmeyi başardı. İlk 3 bölümden sonra Colette rolündeki Karine Vanasse’nin dizinin yıldızı olacağını varsaymıştım ama sonradan Kate rolündeki Kelli Garner direksiyona geçti ve en fazla parlayan isim olmayı başardı. Margot Robbie, Laura rolünde kendini keyifle izletse de karakterden beklentilerim karşılanamadı 1-2 bölüm hariç ne yazık ki. Christina Ricci’ni karakteri Maggie ise 1-2 bölüm hariç olmasa da olurdu cidden. 4 hatun karakter arasındaki en gereksizi oydu. Erkek ikili arasında ise Michael Mosley’nin katkısı Mike Vogel’e oranla kat kat daha yüksekti.
Annabelle Wallis’e doyamadım, keşke kadrolu olsaymış dedirtti. Ucu açık kaldı, sezon finalinden ziyade sezon finalinden bir önceki bölüm hissi verdi.