Life In Pieces || 1 Büyük Aile, 4 Küçük Hikaye
115 yorum dkamoy 18 Kasım 2015 10:06
21 Eylül 2015’te CBS’in alıştığımız klasik komedilerinden farklı, kahkahasız bir sitkom girdi sezona: Life In Pieces
Yetişkin 3 kardeş (2 erkek, 1 dişi), bunların eşleri, çocukları ve de kendi anne babalarından (büyükanne ve büyükbaba) oluşan koca bir aile ile her bölümde başlarından geçenlerle bizleri gülümseten tatlı bir dizi oluverdi.
Her ne kadar özünde bu aile fertlerinin başından geçenleri izliyoruz desek de dizinin farklı bir anlatım tarzı var. Her bölümde birbirinden bağımsız, beşer dakikalık 4 kısa hikaye izliyoruz. Her hikayenin ana kahramanları da bu aileden birkaç birey oluyor.
Yani, bir karıkocanın yeni doğan bebekleri ile giriş yapıp, 5 dakika onlarla güldükten sonra, sonraki hikayede bu bebeğin babaanne ve dedesinin bir macerasına tanık olabiliyoruz.
Özellikle kadrosu ile bir tık üste çıktığını düşündüğüm Life In Pieces‘ın karakterlerine ve oyuncularına bakalım hele:
Özünde, duygusal ilişkilerinin farklı evrelerindeki 4 ayrı çifti barındıran bir dizi Life In Pieces.
- Yaşlanıp, torun torbaya karışmış bir çift
- 2’si ergen yaşlarda olan 3 çocuklu bir çift
- İlk çocukları yeni doğmuş bir çift
- Henüz flört aşamasındaki bir çift
Torun torba sahibi Joan ve John
Ununu elemiş, eleğini asmış bir çift. 3 yetişkin çocukları var: Heather, Greg ve Matt. (Çiftimiz 4 tane de torun sahibi.)
Joan: Ailesine düşkün bir büyükanne. Ama öyle alıştığımız türde anaç tavırlılardan değil. Daha özgürlükçü ve fakat herkesi yönlendirmeye bayılıyor. | John: Short Ailesi’nin reisi. Biraz narsist bir tipleme; ama beri yandan da hem sosyal, hem de eğlenceli biri. |
3 çocuklu Heather ve Tim
Heather: John ile Joan’un en büyük çocuğu. Evli ve 3 çocuğu var. Mükemmeliyetçi bir tipleme. Annesinin kontrol deliliğini biraz daha arttırarak sırtlanmış. | Tim: Heather’ın eşi. Pasif mizaçlı bir doktor. Ailenin damadı olmasına rağmen kendini Short Ailesi’nin oğullarından biri olarak kabul etmiş durumda. | |
Tyler: Heather ile Tim’in ergen oğlu. Üniversiteye girmek üzere. | Samantha: Heather ile Tim’in ergenliğe adım atmış kızı. | Sophia: Heather ile Tim’in küçük kızı. Çocuk sözlülüğü ile sarfettiği laflarla, gediğine konması gereken taşlar olduğunda sahneye giriyor. |
İlk çocukları yeni doğan Greg’le Jen
Greg: John ile Joan’un küçük oğlu. Kendi henüz çocuk modundan çıkamamış olan bir taze baba olmanın gerginliğini yaşıyor. | Jen: Greg’le evli. Diziye doğum yaparak giriyor. Yeni doğan kızı Lark, ilk kez çocuk sahibi olmak ve bunu da Greg’le yapmış olmak baskın tiplememizi ister istemez geriyor. |
Flört aşamasındaki Matt ile Colleen
Matt: John ile Joan’un büyük oğlu. Hala bekar. Geçici olarak anne ve babasıyla yaşıyor. | Colleen: Matt ile taze sevgili olmuş bir hatun. Yeni nişan atmış biri ve bu durum da elbette Matt ile olan yeni ilişkisinde işleri karıştırabiliyor. |
Dizide, Colleen’in eski nişanlısı Chad rolüyle Jordan Peele’i de düzenli konuk olarak görüyoruz.
Şu ana dek 7 bölümü yayınlanan dizi, sezonun 13 bölümden 22 bölüme uzayanlarından.
2. sezon ihtimali hakkında konuşmak için erken olsa da The Big Bang Theory’nin arkasından yayınlanma şansını şimdilik fena kullanmadığını söyleyebiliriz. (İlk 5 bölümü ile Pazartesi günleri yayınlanıp, 6. bölümünde asıl günü olan Perşembe’ye geçtiğinden bu yana rakipleri dramalar: Grey’s Anatomy, The Vampire Diaries, Heroes Reborn, Bones)
Tarzı ve sunumu açısından benzemese de içeriğindeki aile ilişkileri komedisi nedeniyle CBS’in, popüler/ödüllü ABC komedisi Modern Family’le başa çıkma çabaları olarak değerlendiriliyor oluşu biraz can sıkıcı.
Bu karşılaştırmalara kulak asmadan, tarafsız bir kafayla bu diziye girerseniz bol bol gülümseyeceğinizin garantisini veriyorum.
İspiyonsuz reklam filmi:
https://www.youtube.com/watch?v=V5c32bW4moM
Kısa fragman:
yorumlar
Posketten zıpladım, ilk bölümü izledim, buraya geldim.
Beğendim ilk bölümü. Suratımda yoğun bir gülümsemeyle izledim. 1 yerde de kahkahayı bastım. O yer;
Zoe Lister-Jones, Friends with Better Lives ve Whitney’de olduğu gibi burda da çok iyi iş çıkarmış. Seviyorum bu kadını ya. Her role gidiyor valla. Ama eşi birkaç bölüm sonra gözüme batmaya başlayacak gibi duruyor. Bunda Colin Hanks’i sevmememin etkisi büyük tabi.
Baba da sağlam duruyor, anneyi sevmeyecek gibiyim ama.
Heather ve ailesi komple harika olmuş. En küçük kız da baya bomba olacak gibi.
S01E02
Baya sevdim ben bu diziye ya. 1 bölümde 4 küçük hikaye olayı farklı ve güzel olmuş. Bu bölüm en çok Matt’in hikayesini sevdim. İlk 2 bölümde en çok beğendiğim karakter ise Heather.
James Brolin’in Barbra Streisand ile evli olduğunu bilmiyordum. O yüzden Barbra Streisand niye bu dizinin bi bölümünü yönetsin ki dedim bu haberi okuyunca ister istemez.
Pek tatlı bir dizi olmuş. Seviyorum böyle çoluk-çocuk, gelin-damat, kalabalık aile konseptini. İzlerken “Parenthood”u özlediğimi fark ettim hatta o açıdan. Tarzı da hoşuma gitti. Farklı farklı, kısa kısa hikayeler şeklinde ilerlemesini sevdim. İyi ki poskette bu kadar lafı geçti de öne çektim.
parenthood deme bana ya bak onda da geri kaldığımı fark ettim. sürekli yeni dizi çıkıp duruyo.
S01E03
Bu bölüm ilk 2 bölümün altında kaldı.
Greglerin hikayesi rezaletti. Zaten Greg içinde olduğu her kareyi mahvediyor neredeyse. Çok kötü bir oyuncu bu Colin Hanks ya! Onun yerine başka bir oyuncu bulsalarmış keşke.
Heather ve ailesine bayılıyorum. Hem kendi partlarında hem de Matt’in partında renk kattılar yine bölüme. Matt de iyiydi bu bölüm yine. En küçük kız çocuğu çok tatlı ama ya!
S01E04
4 hikayeyi de sevdim. En iyisi ise Matt’in hikayesiydi bu bölüm. Çok değişik bir adam bu Chad. Ama en çok Jen’in hikayesinin son sahnesinde güldüm.
Geride olduğum bölümleri de izleyip güncele yetiştim nihayet. Arka arkaya izlediğimden midir bilmiyorum ama son 4-5 bölümde bayağı bir eğlendim, tatlı tatlı izletiyor kendini dizi. Uzun zaman sonra CBS’ten çıkan zevkime göre bir komedi bulmuş oldum kısacası.
İptal/devam durumu ne alemde çok takip edemedim ama iptal olsa dahi izlediğim kadarı yanıma kâr kalan bir dizi olacak.
Ünlü müzisyen Josh Groban gitar satıcısı, Ünlü dövme sanatçısı Kat Von D. de yine dövme sanatçısı rolünde diziye konuk olacakmış.
Şu dizinin kendi içinde “gelecek sahne” reklamları geçmesine gıcık oluyorum. Ya reklamdan sonra döneceğiz, söz yahu memnunuz senden.
S01E05
Greglerin hikayesi hariç çok güzeldi yine. Minik Sophia’yı daha fazla izleyebilme şansı yakalamak da güzel oldu. Çok tatlı bir fırlama bu ya! Böyle bir kız çocuğum olmasını çok isterim ilerde.
Aklıma gelmişken yazayım: Jen’e ben de hastayım bu arada.
An itibarıyla 1×15’teki Jen-Greg bölümünü evde çekmiş bulunuyoruz. Gülmekten gözümden yaş geldi olayı yaşarken çünkü çaktırmadan izlediğimiz şeyi kapatıp, Life In Pieces’taki o sahneyi açıp uyanmasını bekledim (evet kötüyüüüm).
Sitkom izlememe gerek yok, çekiyoruz biz evde.
Gregg Sulkin (PLL, Faking It) Jen’in yeni asistanı olarak diziye konuk olacakmış.
1×17 haydaaaaaa…
1×13 çok komikti yaa. 12 bölümün toplamından daha çok gülmüş olabilirim.
1×21 diye başına oturduğum dizi meğer 21 ve 22’yi bir araya getirmiş çift bölümle veda etmiş. Son 3 hikayede uyandım. :)) (toplamda 8 hikaye izledik)
Güzel bir sezon oldu. Beni sık sık gülümsetti. Umarım 2. sezon onayını alabilir.
Bir şey demek istiyorum. Çok içimden geldi. Niall Cunningham adlı tipsizlik abidesini, Hunter King gibi cennetten düşme bir huriyle sevgili yapmak hangi senaristin aklına geldiyse Allah onun cezasını versin. Bunlar her öpüştüğünde ben burada çıldırıyorum.
Hunter King, 2. sezonda düzenli oyuncu haline gelmiş.
Dedim yine diyeceğim melek gibi hatunu tır çarpmış gibi bir tipi olan o çocukla yaptılar ya daha ne diyeyim. Ölümüne yakışmıyorlar birbirlerine.
Ilk defa gordum. Tas gibi hatunmus be.
@DTM : O çocuk tipsiz olabilir evet ama tır çarpmış da değil. Kendine has bir sevimliliği var. (kızıl oluşu yeter be) (yok “kapıdan girse” demiyorum, benim tipim olmak için çok zayıf) Kızla o kadar da yakışmadıklarını düşünmüyorum. Ayrıca zaten işin esprisini bunların birbirine uygun olmayışından çıkarttıkları için o kız dizide var. Bence çok söylenme.
Bu kız Christina Hendriks’in kızı gibi.
Bence de oğlanla hic yakışmıyor. Keske başka bi diziye gireydi șu kız.
@dkamoy: Birincisi çocuk gördüğüm en çirkin kızıllardan biri İkincisi kızla bayağı bir yakışmıyorlar ya. Kız melek gibi mübarek gözleri, suratı, saçları, fiziği vs. Kız çocuktan 5 gömlek daha üstün
S01E09
Çok güzel bir bölümdü.
*Jen ve Greg’in partı ilk başta pek ilgi çekici başlamasa da sonradan güzel bir yere gitti gerçekten. Bu bölümün en içi dolu hikayesi buydu.
*Tim ve Heather’ın partı ise bölümün en eğlenceli hikayesiydi.
*Başrolde Sophia’nın olduğu part ise inanılmaz tatlıydı. En çok bu hikayeyi sevdim bu bölüm.
Bu kızın hakkını yemeyip ona yeterli bir süre ayırdıkları için çok mutluyum cidden.
S01E10
*Son hikaye çok güzeldi. Sonunda güzel kahkaha attırdı.
*Tim ve Heather’ın partında Heather’ın son hareketi tam bir cinayet sebebi.
*Jen-Greg partı ile Joan-John partını ise beğenmedim. Joan-John partı, dizinin şu ana kadarki en en en kötü partıydı.
Chad şu diziden çıkar ve bir daha dönmez umarım. Diziye hiç yakışmadığı kadar sulu. Bıktırdı bir de, katlanılmayacak kadar şapşal yapmışlar. Komedi dizilerinde böyle karakterleri azınlıklara oynatmaktan vazgeçmeliler, bıktırdılar gerçekten. Bunlara gıcık olmaktan ırkçı olup çıkacağım.
@mertkytrk : …da Chad’in rolü epey azdı yahu. (Baştan 2 bölüm filan ortalıktaydı, sonra yok oldu denecek kadar çektiler adamı.) Hafta hafta izlediğim için ben mi yanlış hatırlıyorum?
10. Bölümdeyim 3 kere falan gözüktü. Bir daha da gözükmez umarım.
S01E11
Jen-Greg partı ile Joan-John partı, her zamanki gibi kötüydü. Tyler partı ile Sam partı ise güzeldi.
Hunter King’in ilk yer aldığı bölüme oranla daha fazla hikayenin içerisinde yer alması hoşuma gitti.
Joan, 2-3 bölümdür Greg’den daha fazla gözüme batar oldu. Karaktere de uyuz oluyorum tamam ama; oyuncuya daha fazla uyuz oluyorum be!
S01E12
Çiçeği burnunda arkadaşlar, ısırık, uçuş, köpek, azgın teke ve ex. 4 part da birbirinden güzeldi. Şu ana kadarki en iyi bölümlerden biriydi bence.
S01E13
Çocukların partı güzeldi, Greg’in partı orta direkti, diğer iki part çok kötüydü.
S01E14
4 part da birbirinden sıkıcıydı. Şu ana kadarki en kötü bölümdü muhtemelen.
Bölümün tek artısı, Anger Management’ten çok özlediğim Noureen DeWulf’u görmekti.
S01E15
*Bu bölümdeki Jen-Greg partı, şu ana kadarki en iyi Jen-Greg partıydı kesinlikle. Bu ikisinden bu kadar iyi bir kısa hikaye izlemeyi hiç beklemiyordum. Bir iki yerde hafif kahkaha bile attım.
*Sophia-Matt partı da çok keyifliydi. Çooooooooook seviyorum ben bu yumurcağı ama ya!
*Son partta Greg Grunberg’in zart diye ortaya çıkmasını da hiç beklemiyordum. Bu ara hangi diziye yeltensem bu adam çıkıyor karşıma. Neyse ki sevdiğim bir oyuncu.
Bir sayayım dedim de Life in Pieces, Heroes Reborn, Heroes, Baby Daddy, The Client List, Alias ve Felicity olmak üzere 7 dizide izlemişim aktörü. İzlemediğim kilo versiyonu kalmadı desem yeridir. Heroes Reborn başlamadan önce Heroes’u 2. kez izlediğimi de hesaba katarsam son 1 yılda Life in Pieces, Heroes Reborn, Heroes, The Client List ve Felicity olmak üzere 5 dizide karşıma çıktı. Ne kadar sevsem de baya doydum bu ara Greg Grunberg’e.
*Kızılcık ve Taşandra’nın partı ise çok sıkıcıydı.
S01E17
Matt partı: Olmadı bu şimdi!
John partı: Normal haliyle de karizma ama bu şekil de çok yakışmış bence.
Jen-Greg partı: Yine en kötü part buydu. Peçete-çocuk esprisi güzeldi ama.
S01E18
Çok güzel bir bölümdü. Bütün partları sevdim.
*Heather-Tyler-Tim partı harikaydı gerçekten. Birkaç yerde iyi kahkaha attırdılar.
Güzel taktik Tim!
*Jen-Greg-Samantha partı da başarılı bir ergen kafası göndermesi olmuş.
*John-Joan partındadi Joan’ın sabrı ve empatik yaklaşımına benden bir alkış.
*Kızlar gecesi partındaki şapşal dansçıyı da sevdim.
Dolu dolu bir bölümle kapattılar sezonu. Özellikle son part bir harikaydı gerçekten.
*Öncelikle; çoğu kişinin aksine Tyler-Clementine çiftini çok seviyorum ben ve yakıştırıyorum da birbirlerine.
*Matt’in zoraki buluşmasındaki ‘Öyyyk!’ tipin Colleen’e ev arkadaşı gelmesi çok kötü bir hamleydi. Umarım 2. sezona taşınan bir hamle olmaz. Bu arada sevindim Matt ve Colleen’in barışmalarına ve evlenmeye karar vermelerine. 2. sezonda acilen büyümek zorunda olan, bolca git-gel yaşayacak bir Matt izleyeceğimiz aşikar. Güzel olabilir.
*John-Joan çiftinin evli olmadığını patlatma hamlesi, bu sene izlediğim komedilerde 2. kez başvurulan bir hamle oldu. Bu yüzden o dizideki kadar bir etki yaratamadı üstümde ne yazık ki!
*Greg-Jen çiftinin 2. çocuk haberi de pek bir etki yaratmadı bende. Ne sevindim, ne üzüldüm. Pek umursamadım açıkçası.
*Tim’in elbiseli halleri çok iticiydi. Takvim çekimi bölümündeki hallerinden bile daha itici.
*Greg’in ofisindeki hatun bana Friends’ten Janice ve Baby Daddy’den Sondra’yı hatırlattı. Özledim 2 karakteri de. Seviyorum bu tarzda konuşan hafif arıza hatunları. Umarım 2. sezonda tekrar görürüz kendisini birkaç bölümde.
*Ninenin bakıcıyı gerçekten götürmesini hiç beklemiyordum valla!
Dünya Şampiyonu ünvanına sahip boksör Victor Ortiz ve model Jasmine Tookes, diziye konuk olacakmış.
S02E01
Döndü en sevdiğim aile. Heather, Tim, Matt, Colleen, Samantha, Sophia, Clementine ve John. Hepsini ayrı ayrı özlemişim valla.
*John-Joan partına bayıldım. Epey kahkaha attırdılar o küçücük süre zarfında. Dizinin en iyi partlarından biri olmuş kesinlikle.
*Heather-Tim partı da gayet güzeldi. Tim’in soruları ve Clementine’in annesi ve dayısının cevaplarını izlemek çok eğlenceliydi.
*Jen-Greg partı pek sarmadı beni.
*Matt-Colleen partı ise dizinin en ‘Iyyyyy! ‘ çektiğim partı olmayı başardı. Lütfen atın hemen şu embesil Dougie’yi şu diziden. Çekilmez Chad, bunun yanında melekti valla.
Survivor sunucusu Jeff Probst diziye kendisi olarak konuk olacakmış.
S02E02
*Tim ve Heather’ın hikayesini izlemek keyifliydi her zamanki gibi.
*Tim ve Joan’ın partı çok sıkıcıydı.
*Greg ve Jen’in hikayesi de pek sarmadı.
*Matt ve Colleen partı güzeldi. Ve bir bakıma tatlıydı da.
S02E03
Bölümdeki bütün küçük hikayeleri sevdiğimi söyleyebilirim. En çok sevdiğim, John’un hikayesi oldu, en az sevdiğim ise Joan’ın hikayesi.
Divorce’ta izlemeye devam ettiğimiz Molly Shannon, Sevgililer Günü temalı bölümde diziye konuk olacakmış.
S02E05
Tyler-Clementine-Colleen-Matt partı harikaydı. Epey bir güldürdü. Clementine’e mi yoksa Colleen’e mi ölüp biteyim bilemedim ayrıca.
Joan-John partı ile kızlar gecesi partı da fena değildi. Jen-Greg partı ise çoktan cıvkı çıkmış o konusuyla ekstra ekstra sıradandı.
S02E06
Sam-John partını sevdim özellikle bu bölüm. Sam’e boks yapmak cidden çok yakışmış bu arada.
Her bir partın birbirinden güzel olduğu best of bölümlerden biri oldu.
Jen-Greg partı hariç tüm partlar kahkaha attıran mükemmel noktalarda bitti ayrıca.
İlk partta Matt’in gayri ihtiyari
repliği,
İkinci partta
Ve son partın kapanışındaki yemek sahnesinde ard arda gelen espriler kırdı geçirdi.
S02E08
Clementine’ın öne çıktığı son part güzeldi, ilk part idare ederdi, diğer 2 part fasondu.
S02E09
Gayet güzel bir mazide yolculuk bölümü olmuş
İlk part komik değildi belki ama tipler komediydi.
Heather-Tim partı çok güzeldi yine.
Jen-Greg partında Greg tam dayalıktı. Son sahne cuk oturmuş yalnız.
Allah Matt’in partındaki Ken Marino gibi tipleri hepimizden uzak eylesin. Amin!
S02E10
Heather-Samantha partı güzeldi. Gayet güzel bir şekilde de kapandı.
2. part cidden kötüydü. Dizinin standartlarının çok altında bir basitlikteydi.
3. part şapşiklerin partıydı. Her zaman olduğu gibi çok keyifliydi Clementine ve Tyler’ın sahnelerini izlemek.
4. part ise tek kelimeyle harikaydı. Bingo olayını çok iyi düşünmüşler gerçekten.
S02E11
Devam eden aynı olay üzerinden 4 ayrı part çekmişler. 3. part hariç tüm partlar kötüydü. Dizinin en kötü bölümleri arasında ilk 5’e girer bu bölüm.
S02E12
İlk 3 part normaldi, sondaki Clementine ve Tyler partı süperdi.
Çok seviyorum bu şapşikleri ya! Dünya bunlara güzel yeminle. Bu dünyada mutlu olmak için zeki olmıycan aga!
Son replik de çok gerçekçi olmuş bu arada. Süperdi cidden.
S02E14
İlk part Joan sağ olsun ekstra sinir bozucuydu. Bu sezon biraz görmezden gelmeye başlamış gibiydim ama bu bölüm yine tavan yaptı: BU KADINI GÜNAHIM KADAR SEVMİYORUM!
İkinci partta benlik olmayan absürt bir yaklaşım vardı. KÖTÜYDÜ!
Üçüncü part fena değildi.
Son part en iyisiydi. Sophia’nın ‘Kontrol edebildiği hormonları mı?’ repliği harikaydı.