13 Reasons Why — Tanıtım
227 yorum aytackara 10 Nisan 2017 09:05
Elini attığı birçok dizinin altından başarıyla kalkan Netflix, bu sefer de bir gençlik dramasıyla Mart ayının son günü izleyici karşısına çıkıverdi: 13 Reasons Why.
Ölmek İçin 13 Sebep
Bileni veya ben gibi okuyanı vardır, dizi bir roman uyarlaması. 2007’de piyasaya çıkan, ülkemizde Artemis’in ‘Ölmek İçin 13 Sebep’ ismiyle yayınladığı kitaptan uyarlandı. Hatta diziye uyarlanmasının arkasında ünlü şarkıcı Selena Gomez bulunuyor. Kitabı okuyan Gomez, annesi ve bir yapımcıyla birlikte uyarlanması için kitabı Anonymous Content’e götürdü. 2012’de Universal iş birliğiyle onun başrolünde olacağı bir film çekilmesi planlansa da sonrasında proje diziye dönüştü.
Selena Gomez de annesi Mandy Teefey ve yapımcı Kristel Laiblin ile birlikte dizide yapımcı olarak yer aldı.
Konusu
Dizi, genç bir kızın intiharının perde arkasını anlatan bir yapım. Sezonu da 13 bölümden oluşuyor.
17 yaşındaki lise öğrencisi Hannah Baker bir süre önce canına kıymıştır. Ortada herhangi bir neden yok gibidir, ailesi ise şoktadır. Lisenin parlak öğrencilerinden Clay Jensen, bu olayın üstünden bir süre geçtikten sonra kapısının önünde bir kutu buluyor. Kutunun içinden eski usül kasetler çıkıyor, kimden geldiği ise belli değil.
Toplamda yedi kaset. Her bir yüzünde numaralar olan, 13’e kadar giden bu kasetlerin ilkini dinlemeye başlayan Clay, ilk büyük şokunu yaşıyor: Kasetlerdeki ses Hannah’ya ait ve intiharına giden yolda başından geçenleri anlatacağını söylemekte. Her bir kaset yüzünde buna sebep olan bir kişiden bahsederek… Yani bu kasetleri aldıysan sen de bu kasetlerden birindesindir ve senin de her şeyde bir payın var demektir.
Eğer kurallara uymazsan kasetlerin içindekiler herkesin ulaşabileceği şekilde yayılacaktır. Çünkü kopyaları birisinde bulunmaktadır.
Kurallar:
– Sırayla kasetlerin hepsini dinleyeceksin.
– Bitirdiğinde kendinden sonra bahsi geçen kişiye postalayacaksın.
Hannah’nın intihar etmesine sebep olacak ne yaptığına dair bir fikri olmayan Clay de hazır olmasa bile ister istemez kasetleri dinlemeye başlıyor. Böylece birçok sır ve cevap açığa çıkmaya, Hannah da uçurumun kenarına doğru yürümeye başlıyor. Üstelik bu kadarla sınırlı değil, çünkü Clay’den önce kasetlerde yer alanlar sırlarını korumak ve her ihtimale karşı Clay’in konuşmaması için her şeyi yapmaya hazırlar.
Bir de kızlarının başına gelen yüzünden ihmalkarlık suçlamasıyla okulu dava eden Hannah’ın ailesi var. Bu nedenle okul da konuyu daha derinlemesine araştırarak öğrencileri mercek altına almaya başlıyor.
Dizideki bölümlerde geçmişle şimdiki zaman iç içe, bir yandan da Hannah’ın neler yaşadığına tanık olduğumuz bir şekilde ilerliyor.Nasılı ve Dahası
Şimdiye kadar pek çok Netflix dizisi izlemiş olsam da hiçbiri için binge-watch dediğimiz peş peşe izlemeyi yapmamıştım. Hatta çoğunu haftalık dizi muamelesi yaparak izliyorum. Okuduğum bir kitabın dizisini de ilk kez izlemiş değilim tabii ki. Ama 13 Reasonss Why’ı peş peşe izleyerek iki günde aradan çıkarmış oldum.
Haliyle gayet memnun kaldım. Merak unsuru kadar psikolojik malzemesiyle de kendisine bağlıyor. Ergen draması gibi görünse bile göründüğünden çok daha fazlasını içinde barındıran bir yapım olmuş. Olayları birçok açıdan ve karakter üzerinden işlediklerinden dolayı pek çok konuda empati yaptırmayı başarabiliyorlar. Geçmiş ile geleceği birbirine bağlama konusunda başarılılar.
Son üç bölümü izlerken olanların ağırlığı nedeniyle artık daralmaya başladığımı bile hissettim mesela. Hannah başta olmak üzere oyunculuklar da buna pek güzel şekilde çanak tuttular. Elbette Clay’in kasetleri dinleme hızı 13 bölüme yayıldığından biraz sabır da gerektirebilir.
Kitapta ve dizide olanlar arasındaki farklar ise ilk başta biraz afallatsa da alışması uzun sürmüyor; zira sadık bir uyarlama olmuş. Daha doğrusu fazlası var, eksiği yok türden bir uyarlama var önümüzde. Şu haliyle mini dizi olarak rahatça izlenebilir, çünkü kitapla paralel bir kapanış yapmışlar. Kitabın devamı olmasa da diziye birinci sezon muamelesi yapıldığından ikinci sezon ihtimali de baki elbette. Muhtemelen de karakterlerin kasetlerin ardından değişen hayatını işleyeceklerdir.
Denenmesi için mutlaka tavsiye edebileceğim 13 Reasons Why hakkında yazacaklarım kitap-dizi farkları haricinde bu şekilde efendim. İyi seyirler…
Kitap ve Dizi Arasındaki Farklılıklar
Merak eden veya ilgisini çekebilecek kişiler için TVGuide ve benim eklemelerimle elimden geldiğince farklılıkları toparlamaya çalıştım. Ama sezonun tamamına dair spoiler (ispiyon) içerikli bilgi içerdiğinden haberiniz olsun.
1) Kitapta Clay kasetlerin tamamını bir gün içinde dinliyor; bunu yaparken de dış dünyayla pek iletişim kurmuyor. Sadece Hannah’nın başından geçenlerin yaşandığı mekanları ziyaret ediyor, vakit geçiriyor. Dizide 13 bölümlük kurgu için kasetleri bitirmesi final bölümünü buluyor.
2) Clay’in kaseti kitapta dokuzuncu, dizide ise on birinci. Kitapta Alex’in kaseti ikinciyken, Jessica’nınki üçüncü; dizide ise tam tersi. Ama ortaya konan kurgu genellikle kasetlerde olanlara sadık olacak şekilde ilerliyor.
3) Tek gün kurgusuna uygun olarak kitapta Clay’den önceki kişilerin iletişimde ve ittifak içinde olması gibi bir durum yok. Clay’in pek çoğuyla o gün içinde diyaloğu bile olmuyor. Bu bağlamda:
+ Kitapta Clay, Tyler’ın poposunu çekip resmini okulda yaymıyor. Hannah ve Courtney’in resmine bakarak mastürbasyon yapması da yok. Bryce’ın itirafını alıp kasetlere eklemesi zaten yok. Kimseden dayak yemiyor, disiplin cezası almıyor.
+ Alex kendisini kitap sonunda vurmuyor. Courtney’in eşcinsel olup olmadığını bilmiyoruz. Justin kasabayı terk etmiyor.
+ Kitapta Hannah’nın ailesi okulu dava etmiyor, Clay’in de onlarla bir bağı olmuyor. Dolayısıyla annesinin okulun avukatlığını üstlenmesi durumu yok, Mr. Porter’ın öğrencileri sorguya çekmesi de.
+ Dizide kasetteki karakterleri tanıyabildiğimiz için neden böyle insanlar olduklarının hikayesini öğrenme fırsatı da buluyoruz. Justin’in bağımlı annesi ve onun işe yaramaz sevgilileri, Courtney’in eşcinsel babaları nedeniyle cinsel kimliğini saklaması, Alex’in polis babasıyla arasındaki resmi bağ gibi… Kitapta kasetteki karakterler hakkında sadece Hannah ve Clay’in düşünceleri yer alıyor.
4) Dizideki Sheri karakterinin adı kitapta Jenny. Clay kasetler bittikten sonra onları kendisinden sonra gelen Jenny’ye postalıyor. Dizide olduğu gibi liste dışı birisi, kasetlerin varlığını veya Hannah’ya olanları öğrenmiyor. Ayrıca Jenny’nin çarpıp da düşürdüğü trafik levhası yüzünden ölen kişinin kimliği kitapta belli değil; Clay’in yakın olmadığı ama okuldan tanıdığı bir öğrenci olarak resmediliyor. Dizide ise Clay’in iyi arkadaşı Jeff ölüyor.
5) Kitapta Tony’nin kasetlerin kopyasına sahip olduğunu Clay’in kasetinden hemen önce, yani sekizinci hikayenin sonunda öğreniyoruz. Dizide daha ilk bölümden ortaya çıkıyor. Tony’nin eşcinsel ve sevgilisi olan birisi olup olmadığı belli değil.
6) Hannah kitapta kendisini bileklerini keserek öldürmüyor, bir sürü hap içerek ölüyor.
Not: Diziyle ilgili daha önce bu yazıda yorum yapılıyordu.
yorumlar
Sezon üzerine genel yorumumu buraya kopyalayayım:
Ben de 2 günde bitirdim. Hatta son 2 bölümü meraktan böyle kıyıda köşede fırsat buldukça bölük pörçük izleyerek bitirdim diyebilirim (a.k.a. piç ettim diziyi).
İçine çekerek ilerliyor dizi bence. Bir süre sonra empatinin dibine vurdurup sonunda da sizi gömüp bitiriyor.
Güzel miydi? Benim için güzel bir serüvendi valla, bok atmiym. Konusu ilgisini çeken herkesi doyurur gibi geliyor bana.
Ergen draması var bence ama gerçek ergen draması bu. O yüzden gayet yenilip yutulacak cinsten bir iş. Yetişkin draması seven izleyici bunu da sever.
Yere göğe konulmayacak bir durum yok ortada. Öyle yüksek beklenti ile oturmayın. Yoksa başlarda sarmaz. Bence ne vadediyorsa onu iyi veriyor ki bunu sulandırmadan yapmak da kolay bir şey değil. İzlediğime memnun ayrıldım başından.
@aytackara Bi yere bi imdb bağlantısı koysan iyi olabilirmiş aslında. Hangi karakter hangi oyuncuydu diye ara ara bakmam gerekiyor. 22’deki eski yazıyı açıp tıklamaktan daha pratik olur imdb bağlantısı.
@dkamoy Kasetlerde kimlerin olduğunu açık etmemek için karakter detayına bilerek girmeyince o da arada kaynamış. Halloldu (“Kadrosu”).
Hafif başlayıp çok ağır sonlanan bir diziydi benim için. İzlediğime memnunum diyebilirim. Kitap ile dizi farklılıklarını ise şimdi okuyunca öğrendim ve beğenmediğim birkaç nokta olduğunu fark ettim.
– Öncelikle tabii ki bilek kesme/hap içme farklılığı. Çok keskin ve bence talihsiz bir değişim olmuş bu. Üstelik o sahneyi de açık açık gösterdiler, ben henüz etkisinden çıkabilmiş değilim. Dizinin hitap ettiği kitle düşünüldüğünde de çok kötü ve acımasız bir karar olduğunu düşünüyorum. Hiç gerek yokmuş.
– Bir de Jeff‘i öldürenin Jenny/Sheri olduğundan emin miyiz? Ben sanki Hannah ile birlikte sadece stop tabelasına çarptıklarını, bundan dolayı da daha sonra başka bir kaza olduğunu hatırlıyorum dizide.
– Kasetlerin bir günde bitmesi/yayılması muhabbeti ise ilk 5-6 bölümün çok ağır aksak ilerlemesine sebep olmuş. Biraz sabır gerektiriyor.
– Clay’in annesinin dizide olaya dahil olmasının mantıklı bir sebebi de yok gibi görünüyor. Hikayeye elle tutulur bir katkısı olmadı.
Açıkçası bir süre sonra dizinin hitap ettiği kitleyi de düşünerek neyi nasıl anlattığını ve başarılı mı başarısız mı olduğunu bir daha sorgulamak lazım. Çünkü başlarken 15-20 yaş gibi kurdular hikayeyi.
Sonlara doğru bu yaş aralığı çok yükseldi.
Bence bu dengeyi pek kuramamışlar.
Ben Clay’in annesinin iki-üç kere geçtiğini hatırlıyorum zaten. Herkes gibi o da çok az ve gerekli yerlerde görünüyor. Okul müdürü, kasetteki kişiler, kasettekilerin ailesini de sokarak derinlemesine girmişler. Gerçi kasetlerden 50+ dakikalık bölüm başka türlü çıkar mıydı orası da muamma tabii.
@aytackara
Eline sağlık, gayet güzel bir yazı olmuş.
Ben de ilk 2 bölümü izledim ve gayet başarılı buldum diziyi. Öyle ergen dramalarından pek hazzetmem ama bunun derinliği oldukça iyi verilmiş. Başroldeki kız ve Clay karakteri de rollerine gayet yakışmış. Keşke 2.sezon olmasaymış demedim değil ama yaparlarsa da bakarız artık.
İntihardaki farkı da keşke öğrenmeseydim. Diziye yine kızdım. Etkileyici olabilmek için yapılan bir değişiklik daha. Bilek kesme sahnesi gerçekten de çok etkileyiciydi ama Hannah o anki ruh haliyle yatağında sakince ölmesi fikri sanki eksik bir şey tamamlanmış hissi verdi bana.
Daha önceki yorumları mı da buraya taşıyayım.
Diziyi izlerken Clayin kasetleri dinleme şekline söylenip durdum. Bunun sabırla bi alakası yoktu. Beni sinir eden olayın mantıksızlığıydı.
Bu da bitirdikten sonraki yorumum.
Genel olarak diziyi sevdim.
Konunun işlenişinde yapılan bazı şeyleri ben tercih etmezdim açıkçası. Bu tercihlerin gizem ve etkileyicilik katması gibi artıları da olmuş ama biraz da zorlama olmuşlar. Ben daha yalın bir anlatımı tercih ederdim.
Ama bunlar dizinin anlatmak istediği şeyi bozmamış. Sezonun sonunda vardığı
Tabi diziyi izlerken Hannahın aynasından da baktım dünyama. Dünya hali her insan bir şeyler yaşıyor tabi. Küçük, orta meseleleri dünyanın sonu gördüğüm zamanlar oldu. Allaha şükür hiç desteksiz kalmadım ama az destek, çok destek farkındaki büyük farkı görmüş biri olarak desteksiz kalmanın ne kadar zor olabileceğini anlıyorum. Dizi bu durumdaki insanları da çevresinden yardım istemesi için cesaretlendiriyor.
Hannah kasetlerle kısık ateşte nasıl yavaş yavaş kaynanırı güzel anlatmış. Olaylar bir biri arkasına gelince insanı olması gerekenden daha fazla etkileyebileceğini güzel vermiş. Yalnız tecavüz sahnesi araya sonradan eklenmiş, zorlama bir sahne gibi geldi bana. Sanki “bunlar için de intihar edilir mi ya” diyeceklere etkileyici bir neden vermek için araya sokuşturulmuş. Sanki insanlar büyük olay yaşamadan, hayatlarında Bryce gibi gerçek kötüler olmadan intihar etmezmiş gibi. Halbuki dediğim gibi kasetler bunsuz da iyi bir neden koymuştu ortaya. Ama dizi sonda bunu tek neden gibi vermemesiyle olayı bi nebze düzeltti. Ama o sahnenin araya sokuşturulmuş havası beni dağıttı açıkçası.
Bir de Hannahın son çare olarak danışmana gitmesi de olmamış. Öğrencisini kurtaramayan danışman hikayesi tamam etkileyici ama o danışman hiç son çare olarak gidilcek bir karakter çizmedi ki. Yapılmak istenene tamamım ama o karakterle olmamış sanki.
Dizi son dakika kasetlere konu olanlar hakkında alelacele bir şey söyleyip hiç birini sonuçlandırmadığından yola çıkarak diyorum ki bence 2. sezonunu dişünerek sezonu kapamış bunlar.
İzlemeyi düşündüğüm bir dizi ama daha Iron Fist’i bitiremedim malum, ondan sonra da izleyeceğim bir iki dizi var sonrasında izleyeceğim mutlaka.
Eline sağlık @aytackara.
izleme listemde olan ama sürekli ertelediğim bir dizi. boş vakitte mutlaka bakacağım.
Kitap ve dizi arasındaki farkları okuyunca iyi ki böyle yapmışlar dedim. Kitaba tamamen sadık kalsalar bu derece ilgi çekici ve sürükleyici bir hikaye çıkmazdı bana göre.
Bölüm yorumlarımı da buraya taşıyayım gelmişken.
S01E01
Beğeneceğimi düşünüyordum zaten ama tahminimden daha da fazla sevdim ilk bölümü. Çok farklı bir hikaye anlatmıyor. Doğal olarak; bu bir gençlik dizisi zaten. Farkı ise anlatım şeklinde ortaya çıkıyor. Dylan Minnette ve Katherine Langford’un karakterleri bir bütün haline geliyor diziyi izlerken. Hikaye onun ve onun hikayesi değil onların hikayesi oluveriyor, bu da daha ilgi çekici bir hale sokuyor diziyi.
Her bölüm başka bir yan karakteri ön plana çıkararak devam edecek, ben de keyifle izleyeceğim işte.
bu arada.
S01E02
Güzeldi bu bölüm de.
*Miles Heizer’ı mıymıylığından ötürü Parenthood’da da pek sevmezdim lakin burada o olmamış sarı saçları ile mide bulandırıyor.
*Alisha Boe’yu izlemek keyifliydi bu arada. Ta ki
*Son olarak; şu şarkı da kapanışa epey yakışmış.
S01E09
13 Reasons Why günü ilan ettim bugünü resmen. Oturdum başına kalkamıyorum. Arka arkaya izleyesim geliyor. İki oturuşta (5+4) hüplettim, sabah erkenden işe gitmeyecek olsam kalan 4 bölümü de izler bitirirdim bu gece herhalde.
Bölüme dönecek olursam;
*Bu rehber öğretmene ikidir laf sokuyor birileri. Bu da kasetlere konu olan bir şeyler yapmış galiba. Dinleyip duyacağız artık ne b.k yemişse.
*Hannah’nın ailesinin ikiyüzlülüğü sinirimi bozuyor. Kızdaki hiçbir yardım çağrısına kulak vermemiş, hiç dinlememiş, hiç umursamamşsınız kalkmış tek suçlu okulmuş gibi davranıyorsunuz bu konuda. Bunların kendi suçlarını kabullenecekleri anı merakla bekliyorum.
*An itibariyle benim düşüncem şöyle:
Bryce ve Justin: Suçlu (Hapis seviyesinde)
Tyler, Courtney, Jessica, Alex: Suçlu
Marcus: Yarı Suçlu (Yaptığı hoş değil ama dedikodulara uyup şansını denediği için çok da kızamıyorum karaktere.)
Hannah’nın ebeveynleri: Yarı Suçlu (Daha ilgili olmalılardı.)
Sheri, Zach ve Ryan: Suçsuz
S01E10
*Üzgünüm Hannah fikrimi yine değiştiremedin bu konuda. Sheri’yi hala suçsuz buluyorum.
Sheri demişken; ben bunun Empire’daki Cookie’nin gençliğini oynayan kız olduğunu yeni fark ettim daha. Empire’da antipatik gelse de burada daha sempatik geldiğini itiraf etmem gerek.
S01E11
Clay’in annesini canlandıran Amy Hargreaves‘in ekranda belirdiği anları seviyorum bu arada. Yetenekli bir aktris olduğu bariz ama bu rol tam yetmiyor kendini göstermesi için bence. The Affair’a, Divorce’a falan mı transfer etsek acaba kendisini?
S01E12
Hannah dışında 700 küsur dolar için zaten üzgün durumda olan Hannah’nın üstüne giden Hannah’nın annesi, oğlunun bu derece bok biri olmasında emeği büyük olan Justin’in annesi, yaptığı işten zerre gocunmayan Bryce ve empatisizliğin ve bencilliğin dip noktası Courtney’ye de epey sinirlendim bu bölüm.
Tam olarak bir itiraf olmasa da Clay’in Bryce’ı kasete kaydetmesi de fena olmadı bu arada o yediği dayağın üstüne.
Günümüzde de ambulans sesleri geliyordu bir de. Jessica da bir intihar girişiminde bulundu galiba. Ölmez umarım.
13. kaset, tahmin ettiğim üzere Mr. Porter’a ait. Bakalım ne yapmış at gözlüğü takmak dışında bu Porter?
S01E13 (Sezon Finali)
*Sürpriz çıkmadı, Hannah cidden ölmüş. Neyse, sıkıntı yok. 9 ve özellikle de 12. bölümlerde çok kızdım karakterin zayıflığına. 2. sezonda flashbackler dışında bizlerle olmayacak olması üzmez yani.
*Kat’i tekrar görmek güzeldi. Umarım 2. sezonda kadrolu olur Giorgia Whigham.
9 numara 4.5 yıldız bir sezon oldu kesinlikle. Merak uyandıran hikayesi, başarılı sunumu, ilgiyi tetikte tutan akıcı anlatım tarzı, doğru oyuncu tercihleri, iyi yansıtılmış karakterler, yerinde müzik tercihleri… Her şeyi doğru yaptı bana göre dizi. Ve yılın iyi işlerinden biri olmayı başardı. Gözüme ilişen haberlerde yapımcı ve yazar tayfasının ‘Anlatacak hikayemiz bitmedi.’ türünde açıklamaları var. Bence de daha anlatılacak hikaye bitmedi.
Bıraktığımız noktadan sonrasını da izlemek istiyorum ben kesinlikle.
Geride bıraktığımız 5-6 günlük süreçte diziyi deneyip puanlayan yaklaşık 10500 kişinin diziye ortalama 9.1 puan değer biçtiği ve Netflix’in pek 2. sezon onayı vermemek gibi bir huyu olmadığını da bildiğimiz üzere 2. sezon olacak illaki.
Yeni sezonda görüşüz.
Bu yılın sonunda, Aralık’ta gelebilir bence 2. sezon.
Teenage dizilerinden haz etmiyorum .. Hele ki yapımda Selena Gomez’in ismini görünce sağlam bir önyargı oluşuyor haliyle. İzlemedim, izlemeyi de düşünmüyorum ..
Dizinin ilk sezonunu bitirdim. Keske o sonunu her sekilde kapatsalardi. Sonuclanmasi gereken bir mesele var. 1 bolum daha ekleyip bu mevzuyu halledebilirlerdi. Boylece tek sezonluk anlamli guzel bir dizi izlemis olurduk. Ikinci sezon gelse bile 10-13 bolume ne koyabilirlerki. Geriye ne kaldi anlatilacak.
Dizi siradan genclik dizisi degil. Selena Gomez olsa ne olur Netflix dizisi olduktan sonra. Sanki MTV dizisi. Dizide anlatilan mevzu, verilen mesajlar onemli. Ben cok begendim. Tavsiyedir herkese.
Dizinin ilk bölümünü izledim dün gece oldukça beğendim şuanlık bir kusurunu görmedim. Tüm bölümlerini izledikten sonra birdaha yazıcam toplu bir şekilde sağa solu kurcalamadan izlemek şart
Yorucu karakterler, yorucu dizi… Baştan hiç ısınamadım aslında, bırakmadığıma pişmanım.
Galiba artık officialy yaşlandım, kaldıramıyorum teen drama. Hele ki bunlar kadar problemlileri.
@rpdi Senin hayatına bir ergen lazım. :))
Valla ben de daha 6. bölümün ardından @rpdi ile aynı durumdayım. Çok beklenti ile oturmamdan mıdır, bölümleri çok peş peşe izleme fırsatım olmamasından mıdır bilmiyorum ama ben de bi ısınamadım diziye. Oturup izliyorum, izlerken de sıkılmıyorum aslında ama şu an bıraksam o kadar merak etmiyorum ki neler olacağını anlatamam. Belki de zaten allahın günü yüzlerce ergenin içinde olmamın da etkisi mi vardır nedir, bilemedim Neyse, ite kaka bitircez artık bir şekilde. Belki kalan bölümlerde fikrim değişir.
Sonunda bitti. Boğazımda bir yumru bıraktı gitti. Sonlara doğru zorladı duygusal açıdan ama bu sezonun tamamında anlatımdaki sorunlarını, gereğinden fazla uzatmalarını filan göz ardı ettiremiyor. Gerçekten zor bir diziydi. Sıkılmayıp akışa dahil olmak da zordu, sonra düşündürdüklerinin içinden çıkmak da zordu.
Yani genel olarak sorunları fazlaydı. Daha iyi yazarlarla, daha iyi oyuncularla çok daha düzgün bir iş çıkabilirdi. İzlemesem de olurmuş. Keşke maraton yapmak için kasmasaydım, yaysaydım uzun bir zamana.
@dkamoy: Gelsin bir Peyton Sawyer, bir Summer Roberts, başımın üstünde yeri var. Ama bu tip ergenler mi? Amman kalsın.
sıra geldi buna. ama buna da big little lies sonrası eyewitness’a yaptığımı yapmayıp yarın başlayayım diyorum. şöyle bir beyin temizlensin.
bundan istemesem de beklentilerim büyük. aksine ergen dramaları da bana hiç gelmiyor. bakalım nasıl olacak merakla bekliyorum.
@ozgun14 istersen araya başka bişi alıp ertele biraz. korktum ben şimdi bu yazdıklarından (bu yüksek beklentiyle oturulacak bi dizi değil)
Hehehhe o halde bugun bos takilayim. Ama haftasonu maraton yaparim kesin ya.. bi yandan da ergen dramalarina goz devirecegimi tahmin ediyorum. O yuzden aslinda farkinda olmadan da olsa beklentilerime ayar cekmis olabilirim. Sikinti cikmaz zaten ilk 3 4 bolum yorum yazmayacagim sonra toparlamasi zor oluyor.
Bilgece bir karar.
İlk haftasında hakkında 3.5 milyondan fazla tweet atılınca Netflix dizileri içinde rekor sahibi olmuş.
Zaten başladığından beri her gün hakkında en az 50 twit okuyorum, gına geldi.
hay clay otur da şu kasetleri dinle amk!!! sinirimi bozuyorsun. kaç dakika ulan bi kaset söyle kaç dakika!!
evet ilk yorumum bu. bunun dışında lise draması olarak güzel gayet. karakterler bunaltmıyor. hatta istediğimiz lise dramaları, böyle işte. bu liseyi normal bir gençlik dizisi olarak izleyebilirdim.
şu herkesteki aman tanrım bunu gizli tutmalıyız. kimseden çıt çıkmıcak gerginliği son kasette vayy adamlar bunu örtpas etmeye çalışmakta haklılarmış dedirtmezse küserim.
son olarak hay amk clay senin! insanlar bir gecede dinlemiş sen hala!
1×05 itibarıyla ne pis bir lisesiniz siz ya! hepinizden tiksindim. sırf nasıl bitecek diye izletir bu dizi kendisini her türlü. gerçekten ne olacak merak ediyorum. umarım tatmin edici biter. uykum gelmese bitirtirdi kendisini aslında. yarına artık.
bu ne amk iki üç snlik hayallerin bokunu çıkardığınız 5sn de bir hayal! bir şeyi de ayarında yapın.
merak unsurundan dolayı çok güzel seyrettiriyor gerçekten kendisini. kurguyu becerememişler. keşke daha mantıklı olsaymış ben direkt önce kendi kasedimi dinlerdim bunun gibi bi hafta mal mal beklemezdim. o açıdan üstteki bazı yorumlara katılmamak elde değil. mesela kasetler tek tek falan gönderilebilirdi ne bileyim. uydurulurdu bi şeyler. ama hadi dizi işte deyip bu kısmı geçince fena sürükleyici bir dizi. sardırdı bugün biter.
hepinizi nasıl bir araya toplanabilmişiniz siz ya. kanım dondu şerefsizim. biz lisede iyi hayatta kalmışız.
keşke daha güzel yazılmış bir dizi olsaydı çünkü gerçekten çok özel bir dizi olabilirdi.