Elini attığı birçok dizinin altından başarıyla kalkan Netflix, bu sefer de bir gençlik dramasıyla Mart ayının son günü izleyici karşısına çıkıverdi: 13 Reasons Why.
Ölmek İçin 13 Sebep
Bileni veya ben gibi okuyanı vardır, dizi bir roman uyarlaması. 2007’de piyasaya çıkan, ülkemizde Artemis’in ‘Ölmek İçin 13 Sebep’ ismiyle yayınladığı kitaptan uyarlandı. Hatta diziye uyarlanmasının arkasında ünlü şarkıcı Selena Gomez bulunuyor. Kitabı okuyan Gomez, annesi ve bir yapımcıyla birlikte uyarlanması için kitabı Anonymous Content’e götürdü. 2012’de Universal iş birliğiyle onun başrolünde olacağı bir film çekilmesi planlansa da sonrasında proje diziye dönüştü.
Selena Gomez de annesi Mandy Teefey ve yapımcı Kristel Laiblin ile birlikte dizide yapımcı olarak yer aldı.
Konusu
Dizi, genç bir kızın intiharının perde arkasını anlatan bir yapım. Sezonu da 13 bölümden oluşuyor.
17 yaşındaki lise öğrencisi Hannah Baker bir süre önce canına kıymıştır. Ortada herhangi bir neden yok gibidir, ailesi ise şoktadır. Lisenin parlak öğrencilerinden Clay Jensen, bu olayın üstünden bir süre geçtikten sonra kapısının önünde bir kutu buluyor. Kutunun içinden eski usül kasetler çıkıyor, kimden geldiği ise belli değil.

Hannah (Katherine Langford) ve Clay (Dylan Minnette)
Toplamda yedi kaset. Her bir yüzünde numaralar olan, 13’e kadar giden bu kasetlerin ilkini dinlemeye başlayan Clay, ilk büyük şokunu yaşıyor: Kasetlerdeki ses Hannah’ya ait ve intiharına giden yolda başından geçenleri anlatacağını söylemekte. Her bir kaset yüzünde buna sebep olan bir kişiden bahsederek… Yani bu kasetleri aldıysan sen de bu kasetlerden birindesindir ve senin de her şeyde bir payın var demektir.
Eğer kurallara uymazsan kasetlerin içindekiler herkesin ulaşabileceği şekilde yayılacaktır. Çünkü kopyaları birisinde bulunmaktadır.
Kurallar:
– Sırayla kasetlerin hepsini dinleyeceksin.
– Bitirdiğinde kendinden sonra bahsi geçen kişiye postalayacaksın.
Hannah’nın intihar etmesine sebep olacak ne yaptığına dair bir fikri olmayan Clay de hazır olmasa bile ister istemez kasetleri dinlemeye başlıyor. Böylece birçok sır ve cevap açığa çıkmaya, Hannah da uçurumun kenarına doğru yürümeye başlıyor. Üstelik bu kadarla sınırlı değil, çünkü Clay’den önce kasetlerde yer alanlar sırlarını korumak ve her ihtimale karşı Clay’in konuşmaması için her şeyi yapmaya hazırlar.
Bir de kızlarının başına gelen yüzünden ihmalkarlık suçlamasıyla okulu dava eden Hannah’ın ailesi var. Bu nedenle okul da konuyu daha derinlemesine araştırarak öğrencileri mercek altına almaya başlıyor.
Dizideki bölümlerde geçmişle şimdiki zaman iç içe, bir yandan da Hannah’ın neler yaşadığına tanık olduğumuz bir şekilde ilerliyor.Nasılı ve Dahası
Şimdiye kadar pek çok Netflix dizisi izlemiş olsam da hiçbiri için binge-watch dediğimiz peş peşe izlemeyi yapmamıştım. Hatta çoğunu haftalık dizi muamelesi yaparak izliyorum. Okuduğum bir kitabın dizisini de ilk kez izlemiş değilim tabii ki. Ama 13 Reasonss Why’ı peş peşe izleyerek iki günde aradan çıkarmış oldum.
Haliyle gayet memnun kaldım. Merak unsuru kadar psikolojik malzemesiyle de kendisine bağlıyor. Ergen draması gibi görünse bile göründüğünden çok daha fazlasını içinde barındıran bir yapım olmuş. Olayları birçok açıdan ve karakter üzerinden işlediklerinden dolayı pek çok konuda empati yaptırmayı başarabiliyorlar. Geçmiş ile geleceği birbirine bağlama konusunda başarılılar.
Son üç bölümü izlerken olanların ağırlığı nedeniyle artık daralmaya başladığımı bile hissettim mesela. Hannah başta olmak üzere oyunculuklar da buna pek güzel şekilde çanak tuttular. Elbette Clay’in kasetleri dinleme hızı 13 bölüme yayıldığından biraz sabır da gerektirebilir.
Kitapta ve dizide olanlar arasındaki farklar ise ilk başta biraz afallatsa da alışması uzun sürmüyor; zira sadık bir uyarlama olmuş. Daha doğrusu fazlası var, eksiği yok türden bir uyarlama var önümüzde. Şu haliyle mini dizi olarak rahatça izlenebilir, çünkü kitapla paralel bir kapanış yapmışlar. Kitabın devamı olmasa da diziye birinci sezon muamelesi yapıldığından ikinci sezon ihtimali de baki elbette. Muhtemelen de karakterlerin kasetlerin ardından değişen hayatını işleyeceklerdir.
Denenmesi için mutlaka tavsiye edebileceğim 13 Reasons Why hakkında yazacaklarım kitap-dizi farkları haricinde bu şekilde efendim. İyi seyirler…
Kitap ve Dizi Arasındaki Farklılıklar
Merak eden veya ilgisini çekebilecek kişiler için TVGuide ve benim eklemelerimle elimden geldiğince farklılıkları toparlamaya çalıştım. Ama sezonun tamamına dair spoiler (ispiyon) içerikli bilgi içerdiğinden haberiniz olsun.
1) Dikkat, ispiyon!
2) Dikkat, ispiyon!
3) Dikkat, ispiyon!
4) Dikkat, ispiyon!
5) Dikkat, ispiyon!
6) Dikkat, ispiyon!
Not: Diziyle ilgili daha önce bu yazıda yorum yapılıyordu.
yorumlar
Yedin bitirdin diziyi
@abidin77 Hafta başında 7 bölüm+Deadpool’u cuma günü izlerim, 6 bölüm+biraz da Royal Wedding’e cumartesi bakarım diye planlamıştım aslında.
Sonra Cinemaximum’un Deadpool 2’yi perşembeden vizyona alacağı tuttu, ben de bütün planı yedim
Sezonu bitirir miyim bilmiyorum ama yatana kadar izleyeceğim sanırım. Arada ıvır zıvır işlerimi de yapmaya çalışıyorum hatta.
Çoğu gitti azı kaldı, yaparsın
2×10 üzerine:
Ay ben galiba şok. Yani bu da gelmezdi herhalde aklıma.
Bilmediğimiz şeyler büyük çaplı olmasa da epey şey varmış yalnız, senaristleri tebrik edesim geldi. Bölümlerde geçen sezondan bildiklerimizin etrafında güzel dolaşıyorlar veya boşlukları dolduruyorlar.
Bu sezonun artısı da bu olsa gerek.
Not: Clay evladım salak mısın sen?
Not 2: Chloe, kızım acaba sen misin asıl salak? Bilemedim bak şimdi.
Not 3: Diego dur allahını seversen zaten ortalık karışık.
2×12 üzerine:
12. bölümde olmak bunu gerektiriyor sanırım. Bu durumda merak ettiğim 1 (bir) şey kaldı.
Birkaç dakika ara verip sezon finaline gireyim ben. Hadi bakalım…
70 dakikalık sezon finali yapmışlar. Sezon finaline çok bir şey kalmadı edasıyla girmiştim, gereken cevabı aldım. Ayrıca ucu “açık” bitti.
Geçen sezonda da bu sezon için biraz malzeme bırakmışlardı gerçi ama ben yine de devam etmese de olur, zaten kitabı usulünce uyarladılar modundaydım. Bu sefer o modda olacak bir durum da yok.
Gelecek sezon olursa -ki tahminen olur ve zaten istiyorum da- vakti geldiğinde görüşürüz elbet bir şekilde.
* Allah sizi kahretsin
>> Ayrıca:
Not: Santa Fe’de bugün yaşanan okul saldırısından dolayı prömiyer etkinliğini iptal etme kararı almışlar.
Genel olarak iki sezonu ayrı yere koymak gerektiğini düşünsem de totalde ilk sezonu biraz daha fazla beğendim. Bazı kötü yorumlar görmüştüm sezon öncesi ama kötü bir sezon olduğunu düşünmüyorum. İlk sezon misali izletiyor işte kendisini.
İlk sezondaki her kasette bir kişi metotuna başka bir açıdan yaklaşıp benzer bir yoldan ilerlemişler. Kimi bölümler dolayısıyla yavaş aktı, kimisi de karakterine, geçmişine veya gidişata göre sürükleyiciydi.
Sezon finaline sakladıklarına vereceğim tepkiyi tam olarak bulamadım hatta. En içten dileklerimle teessüf ediyorum. Sağlam bölüm yapmışlar.
Geldik bir sezonun daha sonuna. Umarım gelecek sezon olur. Bir dahakine kendimi durdurup bölmeyi deneyeyim. Bir günde aynı drama dizisinden 13 bölümlük binge-watch mu olur kuğzum?
Diziyi çok severek izlesem de @aytackara’nın yazdığı “2.sezonun ucu açık bitmesi” kısmına kızmadım değil; daha neyini uzatacaksınız? İki sezonda bitirseydiniz işte…
@aytackara çok teşekkür ederim ve çok haklısın
Bir önceki sezonunun üzerinden bir sene geçen her dizide olduğu gibi bunda da ne olup bittiğini unutmuşum tabii ki. Yalnız ilgimi biraz kaybettiğimi fark ettim. Her bölüm bir kaset falan derken ilk sezon merak ettiriyordu ve güzelce izlettiriyordu. Bu sezonki
muhabbeti ise sanırım o kadar verimli olmayacak. Velhasıl ilk bölümde yer yer sıkıldım, devamı da böyleyse biraz işimiz var.
Pff izlemekten vazgectim o zaman onay alirsa o zaman bakariz. Yeni sezona yakin bakarim topluca.
Sonrasında ilk sezon bölüm yorumlarımı okudum yeniden. Miles Heizer’a çok yüklenmişim tipi ve mıymıylığı dolayısıyla genel olarak. Abartmışım biraz.
Bunun dışında karakterlerle ilgili suçlu/suçsuz yorumları yapmışım 9. bölüm sonunda. Bunu şu şekilde güncelleyeyim:
2. sezona da yarın dalarım herhalde. İlk sezon seviyesinde bir sezon beklemiyorum elbette. Mümkün olduğunu da düşünmüyorum zaten. İlk sezon 10 üzerinden 9-9.5 puan ayarındaydı. 2. sezon 8 ayarında olsa yeter bana.
İşlenen konulara derinlemesine inilmiş bu sezon. Clay’in bi sözü var. “You are just telling, not talking about it” diye. İlk sezon sadece anlatıyor, ikinci sezonsa bu konular hakkında konuşmaya başlıyor. Her karakterin perspektifini görmek güzeldi. Bazı “flashback”ler aşırı zorlama gelse de şikayet etmeyeceğim, diziyi devam ettirmek için bir şekilde gerekiyordu o hikayeler.
Sezon boyunca her karakterin hareketlerine, akıl sağlığına dikkat ederek izledim. Sizin de öyle yapmanızı tavsiye ederim. Gerçekten intihara meyilli karakterleri görebilecek misiniz bakalım.
Oyunculuklar da seviye atlamış bu sezon. En çok rehber öğretmen ve hannah’nın annesi ağlattı beni ama sezon boyunca gözüm suluydu. Kadına da yazık ya ağlamadığı sahne yoktu. Aylarca çekimlerde ağladığını düşündükçe tuhaf oldum.
Neyse 3. sezona hazırım ama gereksiz drama çıkmasaydı iyiydi. (Lafım
elbette)
Fena başlamamış.
*Eski akış formatı mı yeni akış formatı mı derseniz elbette eski formatı tercih ederim.
Lakin bu sezon kasetzedelerin bakış açılarını da görecek olmak beni memnun etti.
*Miles Heizer’ın yeni tipi:





*Kate Walsh’ın yeni tipi:
*Clay ve yeni manitası:
*Clay ve Tony’nin halleri:
*Porter 2.0:
*Meredith Monroe takviyesi:
bence fena gitmiyor sezon. ben zaten ilk sezonda da bu liseyi dizi olarak izleyebilirdim demiştim o modda izliyorum.
Kişileri ve olayları hatırladıkça biraz daha ısındım bu sezona ama ilk sezondaki akıcılığı bulmak hala mümkün değil, bunu kabullenip devam edeceğim.
2×04 tam tahmin ettiğim gibi domuz! belasını bulur bu da umarım.

2×05 durdurup da geldim. justin clay duş sahnesi
Ayyy, Clay kafayı yedirtecek bu sezon bana belli oldu.
Bu ifade sahneleri ne yeterince çarpıcı ne de duygusal. Kasetleri mumla arıyorum. Avukat hatun da tam bir gıcıklık abidesi. Yargıç desen pasif ötesi. Hiç araya gireyim, şunu susturayım ve red vereyim falan demiyor. Uyuz oldum valla.
Ayrıca;
Her bölüm bir öncekinden daha zayıf geçiyor sanki ve coşkum yavaş yavaş azalıyor diziye karşı. Kayda değer bir şeyler olması gerek bir an önce artık.
Pek şaşırtıcı olmasa gerek ama 3. sezonu planlıyorlarmış. Hatta anladığım kadaroyla Hannah bu sefer daha az görünecekmiş.
“If the story does continue, and certainly there is lots more to know about a lot of these characters, then the spotlight focus on Hannah Baker is probably done.”
bi zahmet. zaten bu sezonun sonunda onun olayını kapamadılarsa yazıklar olsun.
2×10 sheri sahnesi jeez.
heyecanla giriyorum sezon finaline.
bu bunun finalini istediğim şekilde editleyip arşive kaldırdım çok güzel oldu kafamdaki finale kavuştum artık devam etse de ben etmem. 55dk ya düştü ama olsun. en azından bu haliyle hatırlayacağım. yine izledim de aslında o kısımlar çıkınca çok güzel bir finalmiş yine duygulandım.
şarkı seçimi daha mükemmel olamazdı herhalde. günün müziği yapayım kimse yapmadıysa.
@ozgun14 Böyle oluyor mu ya cidden bu işler?
Şaka bir yana sen bilirsin tabii ama dur bir yeni sezon zamanı gelsin önce.
yeni sezon için olduğu belli eklemeleri silince mis gibi oldu o yüzden. normalde işe yaramaması lazım ama yaradı.
6. bölüm bu sezonun en iyi bölümüydü.
İlk sezon kalitesini yakalayan ilk bölümdü. İlk kez ifade sahneleri bir işe yaradı. Flashback sahnelerinin süresi tadındaydı ve ilk kez kayda değer yeni bilgiler öğrendik bu sezon. Geri kalan sahneler de gayet iyi olunca tadından yenmedi.
7 ise bu sezonun en zayıf, en sıkıcı bölümü oldu.
8’e
olayı renk kattı. Ama çok daha iyi kullanılması lazımdı bence bu olayın. Ayrıca Justin’in içinde olduğu sahneler genel olarak keyifliydi. Lakin bölümün 2. yarısında bolca sıkıcı sahne olduğunu da belirtmeden geçmemek gerek.
9 da 7 ile yarışır derecede zayıf bir bölümdü.
6. bölümün ardından sezonun en iyi 2. bölümü olmuş bence.
Bölümün ifade veren şahsiyetinden daha fazla hikaye çıkar zannediyordum ama olmadı. Ama onun ifade sahneleri sırasında en azından
öğrenmiş olduk. Çok çok önemli bir bilgiydi bana göre. Clay’i diğer bölümlere oranla daha az görmüş olmak da bir başka artıydı diyebilirim. Yine de bölümün sonunda
bulup da saklayarak o azıcık sürede bile sinirimi bozmayı başardı benim kiltopoz.
Fotoğrafları gönderen kişinin
Üfff Tyler ya!

‘Sezonun En İyi Bölümü’ unvanını 6. bölümün elinden alıp bu bölüme veriyorum.
Hiç boş sahnesi yoktu diyebilirim. Bölümün ifade veren kişisi düşünüldüğünde bu bölümün bir zahmet diğer bölümlerin üstüne çıkması gerekiyordu zaten.
*Öncelikle genel konudan bağımsız bir şekilde şunu belirtmezsem içimde kalır:
Ne gıcık sahnelerdi onlar öyle yahu!
*Bir önceki bölümde
*Jessica’daki ikiyüzlülüğe hayranım ya!
Hadi canım ya; senin anan güzel mi?
Şüphesiz ki bölümün en iyi sahnesiydi.
Hele hele sonda
*Kavga sahnesine bayıldım bu arada.
tadından yenmedi.
Son 2 bölümde epey yükselmiştim yine ama bu yükselme durumu söndü bu bölüm. İlk 10 dakikayı sevdim; tatlış sahneler vardı. Sonrasında da ara ara güzel sahneler olsa da Tyler embesilinin sahneleri, Clay-Hannah sahneleri, Tony ile antrenörünün sahnesi ve Bryce-Chloe ikilisinin ilk sahnesi gibi gereksiz sahneler soğuttu biraz beni bölümden. Bölüm sonu ise makul şekilde bitti.
Açık kalan 2 şey kaldı şu an:
2. sorumu muhtemelen cevaplamayacaklar ama ben yine de merak ediyorum.
düzenleme fikri saçma olmuş. 15 dakika falan yediler, sıktılar beni bu fikirden kaynaklı sahneler dolayısıyla. Ama onun dışında epey olaylı bir kapanış olmuş.
*The Night We Met‘in çaldığı sahne mükemmel olmuş.
Duygulandım valla. 
*Clay, mal mısın oğlum sen?
Genel olarak bakıldığında ilk sezonun altında kalan bir sezon oldu. Sakin bir sezon olmaktayken son bölümlerde toparladı biraz işte. 6, 10, 11 ve 13 ilk sezon seviyelerine ulaşmayı başaran 4 bölüm olmayı başardı. Çoğu bölümde bölüm sürelerini onar dakika kısmış olsalar daha iyi olurmuş bir de.
3. sezonda görüşürüz.
Olaylar dallanıp budaklandıkça sezonun izlenirliği arttı. Hala orada burada ufak eksikler var ama bence genelinde çok da batırmamışlar. Çünkü anlatacakları ne kalmıştı ki diye düşünüyordum başlarken -gerçi bazı hikayelerin mecburen eklendiği belli oluyor- ama Tyler ve arkadaşının olduğu sahneleri saymazsak hiç sıkılmadan izledim. Bir de
Öte yandan
EK: Porter’ın
perişan etti beni. Adam ne iyi oynamış öyle yahu.
Ama sıçıcam böyle işe
EK: 2×11
Bu sezon bazen bazı şeyleri insanın gözün e iyice sokup doğallığını yitirsede bunu bilinçli olarak yaptıkları belli.Dunyada diziyi izliyen bir çok aileye faklı bir bakış açısını getirdiğini düşünüyorum.Ergen dizisi gibi gözüksede aslında büyüklere ders amacı olduğu besbelli.Dizinin ses getirmesi amacına ulaştığını da gösteriyor.2.sezon aslında ne anlatılmak istendiğini açıkça izleyicinin önüne koyarak bir nevi 1. sezonun tamamlayıcısı oldu.Keske daha çok kişiye ulaşabilse.
Güzel diyebileceğim bir finaldi. Tek sorunum
Bunun dışında