2013-2014 Sezonunda CBS’in Sonbahar Takviminde Yer Alacak Yeni Dizileri
79 yorum alperen4700 05 Haziran 2013 15:45
2013 2014 2013 2014 ABD ulusal yenileri 2013 2014 sezonu 2013 2014 sezonu yeni dizi cbs cbs sonbahar takvimi drama Hostages komedi mini tanıtım mom the crazy ones the millers we are men
Öncelikle “Yeni Sezona Hazırlık” niteliğinde olan bu yazıya, dizi severler için ufak bir dua ile başlamak istiyorum:
“Bol reytingli, az iptalli, sıkan ve gına getiren dizilerin hemen iptali gördüğü, seyir zevki yüksek ve izlemeye doyamadığımız dizilerin ise çabucak yeni sezon onayı aldığı, ama ne olursa olsun hiçbir dizinin onay alacak mı almayacak mı ikilemi yaşatmadığı; komedi dizilerinin gülmekten gözlerinizi yaşarttığı, dramaların ise içinizi parçaladığı, aksiyon dizilerinin heyecana doyurduğu, korku dizilerinin geceleri korkudan uyutmadığı, bilim-kurgu dizilerinin ise hayal dünyanızın bile üzerine çıktığı; Game of Thrones kadar kaliteli, The Big Bang Theory kadar eğlenceli, Breaking Bad kadar dört dörtlük bir yeni sezon yaşamanız, yaşamamız dileğiyle…” _ “Amin!”
Bu küçük duadan sonra, yazının ilk kısmında en çok izlenen ulusal kanal olan CBS‘in mutfağında önümüzdeki sezonun ilk yarısında; yani sonbahar döneminde servis edilecek olan yeni yapımlara göz atabileceğiniz, hemen ardından ise 2013-2014 sezonunda CBS kanalının sonbahar yayın takvimine ulaşabileceğiniz yazımızın devamına buyurmanızı reca ediyorum.
Kısaca “Yazımızın planı” şöyle:
2013-2014 Sezonunda CBS’in Sonbahar Takviminde Yer Alacak Yeni Dizileri
- Hostages (Drama)
- The Crazy Ones (Komedi)
- The Millers (Komedi)
- We Are Men (Komedi)
- Mom (Komedi)
EK: 2013-2014 SEZONUNDA CBS KANALININ SONBAHAR TAKVİMİ
2013-2014 Sezonunda CBS’in Sonbahar Takviminde
Yer Alacak Yeni Dizileri
1. Hostages (Drama)
Yapım Kadrosu: Alon Aranya, Omri Givon ve Rotem Shamir tarafından yaratılan Hostages, Traitor (Hain) filmini yazıp yöneten ve Homeland dizisinin de birkaç bölümünü yönetmiş olan Jeffrey Nachmanoff tarafından geliştirildi. Hostages’in yapımcıları ise CSI seri–le–ri, Dark Blue ve Cold Case‘in yapımcıları arasında yer alan Jerry Bruckheimer, yine dizinin geliştiricisi Jeffrey Nachmanoff ve daha pek çok kişi. Dizi, Jerry Bruckheimer Television ve Warner Bros. Television yapım şirketlerinin elinden çıkıyor.
Oyuncular: Toni Collette ( Karakteri: Ellen Sanders), Dylan McDermott (Karakteri: Duncan Carlisle), Tate Donovan (Karakteri: Brian Sanders), Quinn Shephard (Karakteri: Morgan Sanders), Mateus Ward (Karakteri: Jake Sanders), Billy Brown (Karakteri: Archer Petit), Sandrine Holt (Karakteri: Sandrine Gonzales), Rhys Coiro (Karakteri: Kramer Delaney), James Naughton (Karakteri: Başkan Kincaid).
Konu: Ellen Sanders, iyi bir kariyere ve statüye sahip bir cerrahtır ve önüne hayatını baştan aşağı değiştirecek bir fırsat(?) çıkar: ABD’nin Dönem Başkanı’nı (Başkan Kincaid) ameliyat edecektir. Fakat ameliyata az kala, Ellen ailesiyle birlikte maskeli kişilerce rehin alınır. Rehin alan, grubun başında yer alan kişi aslen FBI ajanı olan ve kendine göre haklı sebeplerle bu işe kalkışan Duncan Carlisle‘dır. Grubun diğer üyeleri ise: rehin aldığı aile üyelerine yakınlık duyan Kramer Delaney, çeşitli yeteneklere sahip eski asker Archer Petit ve gruba sonradan katılan, grubun tek kadın üyesi Sandrine Gonzales‘dir. Carlisle’ın ve bu grubun, Ellen’dan istediği şey ise; ABD Başkanı’nın ameliyattan sağ çıkamamasıdır; aksi halde hem kendinin hem de ailesinin başına kötü şeyler gelecektir.
Bir anda kendini böyle bir politik komplonun ortasında bulan Ellen; ya kocası Brian‘ı, kızı Morgan‘ı ve oğlu Jake‘i kurtaracak; ya da doğru bildiği yolda ilerleyecektir. Veyahut ikisini de gerçekleştireceği üçüncü bir yol arayışına girecektir…
Yayın Bilgileri ve Rakipleri: Hostages, pazartesi akşamı saat 10.00-11.00 arasında yayınlanacak ve ilk sezonu 15 bölümden oluşacak. Hostages ile aynı gün ve saatte yayınlanacak diğer yapımlar ise: yıllardır devam eden Castle (ABC), Dizi Tekrarları (CW), FOX News (FOX) ve yeni polisiye dizi The Blacklist (NBC).
Fragmanı:http://www.youtube.com/watch?v=MiSfA908WuE
Oyuncuların ve arka plandaki isimlerin röportajlarını da içeren fragman için tık tık.
2. The Crazy Ones (Komedi)
Yapım Kadrosu: Harry’s Law ve Monday Mornings dizilerinin yaratıcı, yapımcı ve yazarlarından David E. Kelley tarafından yaratılan The Crazy Ones’ın yapımcıları ise David E. Kelley, Harry’s Law ve Monday Mornings’te yardımcı yaratıcılık yapmış olan Bill D’Elia, Arrested Developtmen’ın yazarlarından Dean Lorey ve daha pek çok kişi. Dizi, David E. Kelley Productions ve 20th Century Fox Television yapım şirketlerinin elinden çıkıyor.
Oyuncular: Robin Williams (Karakteri: Simon Roberts), Sarah Michelle Gellar (Karakteri: Sydney Roberts), James Wolk (Karakteri: Zach Cropper), Hamish Linklater (Karakteri: Andrew), Amanda Setton (Karakteri: Lauren Slotsky).
Konu: Simon Roberts, alışılmadık yöntemleri ve tuhaf davranışları ile tabiri caizse sıra dışı ve sorumsuz bir patrondur. Dünyaca ünlü firmalarla, çok zengin müşterilerle çalışan bir reklam ajansının kurucusu ve hala da yöneticisi olan Simon, büyümeyi unutmuş bir çocuk gibidir. Hayattaki en değerli varlığı kızı Sydney de bu şirkette çalışmaktadır. Sydney ise; babasının aksine sorumluluk sahibi, çalışkan ve bu meslekte adını duyurmaya çalışan genç bir kadındır. Sydney’in en büyük derdi ise; tüm bu işlerle uğraşmasının yanında bir yandan da babasına göz kulak olmak zorunda kalmasıdır.
Şirkette baba-kızımızın haricinde yetenekli ve gençliğinin getirdiği tüm dinamizmiyle Zach, çalışkan olduğu kadar dengesiz Andrew, zeki ve tatlı mı tatlı Lauren de çalışmaktadır. Başta Simon’ı olmak üzere tüm ekibi reklam dünyasının altını üstüne getirirken seyredeceğiz…
Yayın Bilgileri ve Rakipleri: The Crazy Ones, perşembe akşamları 09.00-09.30 arasında CBS ekranlarını süsleyecek. Dizimizle aynı gün ve saatte yayınlanacak olan diğer programlar da şöyle: Yıllardır devam eden Greys Anatomy‘nin ikinci yarısı (ABC), tarihi drama türündeki yeni gençlik dizisi Reign‘in ikinci yarısı (CW), eğlenceli dizi Glee‘nin ikinci yarısı (FOX) ve yeni komedi dizisi The Michael J Fox Show (NBC).
Fragmanı: [youtube http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=pWEL-FqBW0o?version=3&rel=1&fs=1&showsearch=0&showinfo=1&iv_load_policy=1&wmode=transparent]
Oyuncuların ve arka plandaki isimlerin röportajlarını da içeren fragman için tık tık.
3. The Millers (Komedi)
Yapım Kadrosu: My Name Is Earl ve Raising Hope dizilerinin yaratıcı ve yapımcılarından Greg Garcia tarafından yaratılan ve yazılan The Millers’ın yapımcısı da Greg Garcia; dizi Two And A Half Men, The Big Bang Theory, 2 Broke Girls gibi dizilerinin bazı bölümlerini de yönetmiş olan James Burrows tarafından yönetiliyor ve Amigos de Garcia Productions ile CBS Television Studios yapım şirketlerinin elinden çıkıyor.
Oyuncular: Will Arnett (Karakteri: Nathan Miller), Emmy ödüllü aktör Beau Bridges (Karakteri: Tom Miller), Emmy ödüllü aktrist Margo Martindale ( Karakteri: Carol Miller), J.B. Smoove (Karakteri: Ray), Eve Moon (Karakteri: Mykayla).
Konu: Nathan Miller, yeni boşanmış ve bekar hayatı yaşamayı dört gözle bekleyen yerel bir haber kanalının muhabirlerindendir. Nathan, kendisini ziyarete gelen anne babasına boşandığı haberini verince; 43 yıllık evli olan babası Tom da bekar hayatına öyle bir özenir ki, Nathan’ın da annesi olan eşi Carol‘dan boşanmaya karar verir. Böylece ayrı yaşamaya başlayan yaşlı çiftimizden, her işe karışmadan rahat edemeyen anne Carol, oğlu Nathan’ın yanına; hala bir çocuk ruhu taşıyan baba Tom ise Nathan’ın kız kardeşi Debbie, onun kocası Tom ve onun kızı Mykayla‘nın yanına taşınır. Nathan’ın en yakın arkadaşı ve kameramanı Ray ise Nathan’la yeniden bekarlığın dibine vuracakları için heyecanlıyken; anne Carol’ın Nathan’ın yanına taşındığını öğrenince hevesi kursağında kalır. Böylece Nathan ve kız kardeşinin hayatı baştan aşağı değişecektir… Biz de bu değişimin en büyük tanığı olacağız…
Yayın Bilgileri ve Rakipleri: The Millers, perşembe akşamları saat 08.00-08.30 arasında CBS ekranlarını süsleyecek. Dizimizle aynı gün ve saatte yayınlanacak olan diğer yapımlar ise şöyle: OUAT’ın uzantısı Once Upon A Time In Wonderland‘ın ikinci yarısı (ABC), CW’nun en iyi reytingli dizisi The Vampire Diaries‘in ikinci yarısı (CW), reality şov The X-Factor‘un ikinci yarısı (FOX), yeni komedi Welcome To The Family (NBC).
Fragmanı: [youtube http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=FxzXf5xVn_8?version=3&rel=1&fs=1&showsearch=0&showinfo=1&iv_load_policy=1&wmode=transparent]
Oyuncuların ve arka plandaki isimlerin röportajlarını da içeren fragman için tık tık.
4. We Are Men (Komedi)
Yapım Kadrosu: 4 Emmy adaylığı bulunan How I Met Your Mother‘ın yönetmenlerinden, aynı zamanda pek çok dizide yazarlık da yapmış olan Rob Greenberg tarafından yaratılan We Are Men’in yapımcıları ise; Rob Greenberg, Eric Tannenbaum ve Kim Tannenbaum. Dizi CBS Television Studios yapım şirketinin elinden çıkıyor.
Oyuncular: Chris Smith (Karakteri: Carter), Golden Globe ve Emmy ödüllü Tony Shalhoub (Karakteri: Frank Russo), Kal Penn (Karakteri: Gil Bartis), Jerry O’Connell (Karakteri: Stuart Strickland), Rebecca Breeds (Karakteri: Jill Russo).
Konu: Çok samimi arkadaş olan/olacak 4 bekar ve kafadar erkeğin hikayesini izleyeceğiz. “Kardeşler Takımı” adıyla anılan/anılacak olan bu grup, kendisini hala bir playboy olarak gören ve 4 kez evlenip boşanmış tekstilcimiz Frank Russo; ikinci eşinden boşanma süreci hala devam eden ve bu süreçte mallarını eşinden kaçırmaya çalışan Stuart Strickland; eşini aldatırken yakalanmış, aslında çapkınlık konusunda pek de yetenekli olmayan Gil Bartis ile kilisede evlenirken terk edilen grubun en yeni üyesi ve en genci olan Carter‘dan oluşmaktadır. Bu grupla yakın ilişki halinde olan tek kadın karakter -grubumuzun çiçeği- ise Frank’in evliliklerinden kalan tek güzel şey olduğunu düşündüğü, çekici mi çekici kızı Rebecca‘dır.
Düğün günü terk edilme deneyiminden sonra, yaşça kendinden büyük bu 3 ilişki gurusu(?) (Frank + Stuart + Gil) Carter’ı kanatlarının altına alarak; karşı cins konusundaki bilgi ve deneyimlerini ona aktarmaya karar verirler. İşin komedisi de, işte tam burada başlar…
Yayın Bilgileri ve Rakipleri: We Are Men, pazartesi akşamı saat 08.30-09.00 arasında CBS’te yayınlanacak. Dizi ile aynı gün ve saatte yayınlanacak diğer programlar ise; yarışma programı Dancing With The Stars‘ın ikinci çeyreği (ABC), tıp draması Hart Of Dixie‘nin ikinci yarısı (CW), yıllardır devam eden Bones‘un ikinci yarısı (FOX) ve en iyi reytingli yarışmalardan The Voice‘nin ikinci çeyreği (NBC).
Fragmanı: [youtube http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=uhjueI5OOfg?version=3&rel=1&fs=1&showsearch=0&showinfo=1&iv_load_policy=1&wmode=transparent]
Oyuncuların ve arka plandaki isimlerin röportajlarını da içeren fragman için tık tık.
5. Mom (Komedi)
Yapım Kadrosu: Two And A Half Men ile The Big Bang Theory‘nin yaratıcı, yazar ve yapımcılarından; Mike And Molly‘nin ise yazar ve yapımcılarından olan Chuck Lorre ile Two And Ahalf Men ile The Big Bang Theory’nin yazar ve yapımcılarından 6 Emmy ödül adaylığı ve 1 Emmy ödülü bulunan Eddie Gorodetsky tarafından yaratılan Mom’ın yapımcıları da Chuck Lorre, Eddie Gorodetsky ve Pam Fryman. Dizi, Chuck Lorre Productions ve Warner Bros. Television yapım şirketlerinin elinden çıkıyor.
Oyuncular: Anna Faris (Karakteri: Christy), Emmy ödüllü Allison Janney (Karakteri: Bonnie), Nate Corddry (Karakteri: Gabriel), Sadie Calvano (Karakteri: Violet), Blake Garrett Rosenthal (Karakteri:Roscoe), Matt Jones (Karakteri:Baxter), Spencer Daniels (Karakteri: Luke) , French Stewart (Karakteri: Chef Rudy).
Konu: Christy, alkolü yeni bırakmış, -4 aydır temiz- olan ve iyi bir anne olmak, geçmişini telafi etmek için canını dişine takan genç bir kadındır. 16 yaşında olmasına rağmen 25 yaşında gösteren kızı Violet ve “Doğrucu Davut” oğlu Roscoe olmak üzere 2 çocuğu vardır ve geçimini garsonluk yaparak sağlamaktadır. Tam bir şeyleri başarmışken, eleştirel ve mesafeli annesi Bonnie‘nin hayatına yeniden dahil olması ile işler yine çığrından çıkmaya başlar. Christy yakışıklı, ama evli patronu Gabriel ile sevgilidir; sorumluluklarından sürekli kaçan oğlu Roscoe’nin de babası olan eski kocası Baxter ile görüşmektedir; ayrıca hiçbir şeyden haberi olmayan Luke ile çıkmaktadır. Bu ilişki yumağının içinde kaybolmuşken; annesinin hayatına yeniden dahil olması Christy’nin isteyeceği son şeydir.
Christy, hayata Polyanna gibi bakmaya çalışsa da; hem çevresindeki sözde destek timi hem de çevredeki pek çok baştan çıkarıcı faktör Christy’yi tekrar yoldan çıkarmak için ellerinden geleni yapacaktır.
Yayın Bilgileri ve Rakipleri: Mom, pazartesi akşamları saat 09.30-10.00 arasında CBS’te olacak. Dizi ile aynı gün ve saatte yayınlanacak diğer yapımlar ise Dancing With The Stars‘ın son çeyreği (ABC), Kristen Kreuk‘lu Beauty and The Beast‘tin ikinci yarısı (CW), yeni dizi Sleepy Hollow‘un ikinci yarısı (FOX) ve bol reytingli ses yarışması The Voice‘nin son çeyreği (NBC).
Fragmanı: [youtube http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=vlVG3EY35os?version=3&rel=1&fs=1&showsearch=0&showinfo=1&iv_load_policy=1&wmode=transparent]
Oyuncuların ve arka plandaki isimlerin röportajlarını da içeren fragman için tık tık.
EK: 2013-2014 SEZONUNDA CBS KANALININ
SONBAHAR TAKVİMİ
Dipnot: CBS’in 2013-2014 sezonunda yayınlayacağı tüm dizileri, 2013 sonbaharında yayınlanacak olanlar ve 2014 ilkbaharında yayınlanacak olanlar olmak üzere; 2 ayrı bildiri şeklinde ele almayı uygun gördük. O sebeple bu yazının ikincisi “2013-2014 Sezonunda CBS’in İlkbahar Takviminde Yer Alacak Yeni Dizileri” başlığı ile çok yakında 22 Dakika‘da…
yorumlar
We Are Men Hakkında…
Açıkça söylemeliyim ki fena olmamış bu. Evet, çok klişe bir konuya, hatta karakterlere sahip ve bu tarz bir şeyden ne bekliyorsanız onu veriyor size; ama bu beni rahatsız etmedi. Kahkahasız olması da büyük bir artısı. Sululuk oranı da beni rahatsız etmedi; ama az biraz sulu olduğunu kabul etmek gerek. Bu arada erkek mizahı yapılması ve hikaye anlatıcısının da -en genç arkadaş oluyor- anlatırken kendi mizahını ortaya koyması benim için bir başka artısı. İki iyi şaka da vardı hoşuma giden: rahibenin arabanın yolunu kesmesi -korku filmlerine iyi bir göndermeydi- ve bikinili kızın kadraja girme meselesi gibi.
Bu bölüm ayarında giderse ben iptal olana kadar devam edebilirim sanırım. Zaten iptali çok sürmeyecek gibi…
Mom
Tanıtımlarda gözümden kaçmış bir diziydi. Dün gece uyku tutmadığı bir saatte bakayım neymiş diye oturdum başına. Zamane dizi severler “klasik” deyip burun kıvırsa da 80’ler ve 90’lar da televizyonlarımızda bolca yayınlanan sitcomlar ile büyüyen biri olarak ben hala “klasik” ve “kahkahalı” sitcomların ( Kahkahasız sitcom ne yahu? ) bir çoğunu bayıla bayıla izliyorum. Bu dizide de o yılların sitcom tadını buldum. Chuck Lorre dizilerini de gelende seven biri olarak beni güldürmeyi başardı. Çerezlik hoş bir komedi olmuş.
Mom
Ben de bir iki kelam edeyim madem, ilk iki bölümü izledim, kahkahalı komedi (sitcom) severim, Anna Faris’i severim, çocukken/ergenken Scary Movie serisini seve seve izlemiş bir nesiliz ne de olsa
Chuck Lorre’nin dizilerini genelde izlerim; ama gerektiğinden fazla abartılmış bulurum. Evet izlenilebilecek komediler yapıyor evet arada kaliteli espriler yapıyor; ancak özellikle Two and a Half Men başta olmak üzere her bölüm yerden yere vuracak, çok komik, kahkahalarak attıracak diziler yapmıyor. Biraz da benim tarzımla da alakalı tabiki bu.
Bu dizisi de öyle olmuş, bir çıtanın üstünde; ama kendi çıtasının da altında kalmış, vasat bir sitcom bence, açılabilir mi evet açılabilir. Çünkü mesela ikinci bölüm pilota göre çok daha iyiydi bence; ama edindiğim izlenime göre bu dizi de Chuck Lorre biraz daha arka planda gibi. Neyse efendim, eğer Chuck Lorre dizileri size deliler gibi kahkaha attırıyorsa buna da bakın bunda o kadar çok eğlenmezsiniz; ama rezalette bulmazsınız benim kanım, ben de böyle devam ederse izlemeye devam ederim iptal olana kadar. Bu benim komedi toleransımın yüksekliğinden kaynaklanıyor yalnız onu da belirteyim
We Are Men fragmanı hariç hiç ilgimi çekmemiş bir yapımdı ancak ilk bölümü ben de sevdim, fena yapmamışlar gibi yalnız önümüzdeki bölümlere bakalım diyeceğim de bunun da reytingleri çok güzel değil bakalım
The Crazy Ones şimdiye kadar izlediğim pilotlar itibariyle bu yılın en iyi komedi pilotu ve dizisiydi bana göre. Zaten en ümitli olduğum da oydu. Kelly Clarkson çok şaşırttı hiç sırıtmadan oynamıştı bence. Çok eğlenceliydi. SMG bana ,belki de yorumları okuduğumdan, hiç batmadı. Bakalım önümüzdeki bölümlerde üzerine koyarak gider inşallah. Çok çok güzel şeylere gebe bu kadroyla.
Vazgeçtim Hostages’a yazık falan olmayacak, ikinci bölümü bence olmamıştı, güzel yorumlar gelmezse kalan bölümlere bakmam sanırım.
Not: Bu yazı hep benim yorumlarımla dolmaya başladı, rahatsız oldum
@drlazy: Yazı sahibi olarak ben memnunum merak etme…
araya kaynak yapayım da, değerli yorumlarını eksik etme
@drlazy
@alperen4700, @ozgun14: Çok sağolun, içim rahatladı, yakında The Millers ile görüşmek üzere
@drlazy Yazdığın iyi oldu, izlemek içimden gelmiyordu ama aklım da kalmıştı. Bakmayayım ben de o zaman ilk bölümden sonrasına, bahanem oldu yorumun
Bence bu kadar dizi bolluğunda kim neyi denediyse fikrini yazması iyi oluyor. Durmak yok, yola devam. ;P
Bence de bence de. Olur da abartıyor muyum diye düşündüğünüz zaman olursa açıp Pretty Little Liars tanıtımına bakın, kendinize gelirsiniz. Bütün yorumların yarısı benim, ki o yazıyı da hala çok severim. Tutmadığım PLL günlüğüm gibi.
Biraz esprisine, biraz da arka arkaya 4 yorumum olmasına şaşırdığım için düşmüştüm o notu, yoksa ben de sitedeki her yorumu kayda değer ve işe yarar bulduğum ve okumasını da sevdiğim için, herkesin fikrini öğrenmekten çok memnunum, ama bu destekle hiç geri adım atmadan devam edeceğim fikir paylaşımına.
dkamoy’a bir den den de benden. Bunca dizinin hepsinin ilk bölümüne bakmak ne mümkün! Bir yandan reytingi kötü olanları, diğer yandan da bu sitenin güzide takipçilerinin yorumlarda yerdiği dizileri es geçerek bir rota çiziyoruz. Yoksa halimiz harap…
The Millers Hakkında…
Açıkçası kahkahalı olmasına rağmen bu Millers da fena olmamış. En başta oyunculuklar tabi ki çok iyi; valla 3 başrol de süper oynamış; ama ben Margo Martindale’yi izlemeye doyamadım. Ya bir insan komediye de, dramaya da bu kadar yakışır mı? Gerçekten bu kadına hayranlığım şu son iki yılda ikiye katlandı.
Ha sadece karakterler mi diziyi izlenir kılan tabi ki hayır, tek başına mümkün değil. Tam bir sitcom yaratmışlar gerçekten. Hikayesi ile esprileri ile eski sitcomlardan konuşulurken; işte o eski tat bunda yakalanmış. Bence Mom’ın olmuş hali bu dizi.
Beni şu ana dek en çok gülümseten pilotlardan da biri bu oldu. İlk bölüm fragmanın aynısı olmasına rağmen bu kadar gülebildi isem, devam da ederim şimdilik.
Ha kötü yanları ne derseniz, ilk bölüm itibari ile,
1. Biraz klişe; ama komedi de çok da orjinal bir şeyler beklemiyorum ben zaten, o yüzden beni rahatsız etmedi.
2. 3 Başrol ne kadar iyi ise, zenci abi hariç; diğer yan karakterler, özellikle Nathan’ın kız kardeşi ve kocası o kadar vasatlar. Onları ne tip, ne de oyunculuk anlamında sevemedim.
We Are Men ile Mom’ı sallayıp Crazy Ones ile Millers’ı aldım komedilerden, Mom’ı sevmediğimden, We Are Men’in de bu reytingle oluru olmadığından salladım gitti. Hostages’i de reytingten salladık mecburen, o kadroya yazık oldu yahu…
@alperen4700 : Hostages‘ta aklın kalmasın, bence o kadroya rağmen o reytingi hak edecek kadar başarısız bir şey çıkartmayı başarmışlar.
Zaten salladım mecburen Hostages‘i bu reytinglerle, hatta ilk bölümüne bile bakmadım. Ama oyuncularını sevdiğimden bir ukte kalmıştı içimde, madem öyle diyorsunuz o ukteyi de salladım gitti.
Mom‘ı çok sevimli buldum ilk iki bölümüyle. Abartılı ve sulu bulmadım. Tam anlamıyla bildiğimiz bir sit-com işte. “Kahkaha” olayı da zaten diziye ve kişiye göre değişebilir. Sevdiğim bir diziyse zaten kulak tırmalamıyor -TBBT, IT Crowd gibi- ama diziye ısınamadıysam baştan rahatsız etmeye başlıyor zaten o sesler. Mom’da da rahatsız olmadım açıkcası. Yani olay “kahkaha”da değil, diziyle kurduğunuz bağda bence.
Mom’ı ben de sevdim. Allison Janney en sevdiğim oyunculardan biridir. Onun varlığı zaten diziyi sevmem için yeterliydi. Rolüne de oldukça yakışmış. Anna Faris biraz abartılı oynuyor olsa da, rolüne o da yakışmış bence. Zamanla dengeyi bulacaktır. Yan karakterler için biraz daha beklemek lazım. Kızı dışındaki karakterler şimdilik soru işareti; ama erken daha. Umarım Chuck Lorre olduğu için CBS biraz daha zaman tanır. Gerçi şimdilik reyting olarak çok kötü olmasa da,biraz daha düşerse ilk sezonu tamamlama şansı yok.
The Millers
İlk bölümü izledim ve çok sevdim. Hatta zaman zaman kahkaha attığım yerler de oldu, özellikle dans sahnesinde
Margo Martindale’i taa ne zamandan beridir severek izlerim, burada da çok iyi iş çıkarmış. Gerçekten her role gidiyor kadın. Will Artnett’i daha önce çok fazla izleme şansım olmadı ama izlediğim kadarıyla sevmiştim kendisini, burada da sevdim. Kısacası 3 başrol çok iyi oturmuşlar rollerine. Diğer karakterler ve oyuncular da gözüme batmadı. Olmuş bence bu dizi. Devam edeceğim buna. Bir de normalde kahkahalı komedilere pek şans vermem ama bu sefer rahatsız etmedi beni, demek ki diziyi sevince göz ardı edebiliyormuşum onu öğrendim. Yine de ilk tercihim her zaman kahkahasız komediler olacak.
The Millers benden de geçer not. 90’ların klasik sitkomlarının iyilerinden olmuş bence. Klişenin iyisi. İlk bölüm itibarıyla, Will Arnet’in rolünün üstüne bir şey koymadığını düşünüyorum (varolanı batırmıyor oluşu ile geçer not aldı benden). Ama Margo Martindale ile Beau Bridges resmen döktürmüş. Yan karakterleri canlandıran sevdiğim oyuncular Nelson Franklin ile Jayma Mays’i şu ana dek izlediğimden farklı rollerde görmek hoşuma gitti. İlerleyen bölümlerde bunların karakterleri de açılırsa dizi level atlar bence.
Dizi böyle devam ederse, -bu tip komedilere tok olmama rağmen- ben de devam ederim.
We Are Men olmamış. Kadro güzel, ama komedi yok. O kadar dakika boyunca giriş yapmaktan komediyi unuttuklarını düşünüyorum. 2. bölümüne bakmak lazım karar vermek için ama beni o kadar da merak ettir(e)medi bu şovenistler.
Allison Janney’i çok sevdiğimden baktım Mom‘a ama hayal kırıklığı oldu. Kafamdakinin yarısı bile çıkmadı. Gram gülümsemedim. Sevmedim, devam etmem.
Dört komediyi de deneyen biri olarak, ilk bölümlere bile bakmaya vaktim yok diyenlere ben kendi zevkime göre en iyiden en kötüye doğru sıralayayım; belki fikir verir:
The Crazy Ones > The Millers > We Are Men > Mom
Yani en çok The Crazy Ones’ı en az Mom’ı sevdim, hatta Mom’ı sevmedim.
Bunlardan da şu anda, The Crazy Ones ile The Millers’a devam edeceğim. Normalde We Are Men’e de devam edebilirdim ilk bölüm itibariyle; ama CBS’in en kötü reytingli komedisi o olduğundan şu anda, cık dedim. Toparlarsa birkaç bölüm daha şans verilirdi yani.
The Crazy Ones: İlk bölümünü seyrettim ve eğlendim. Çok yüksek beklenti ile oturmamıştım karşısına. Belki ondan öyle hissetmiş olabilirim; ama, açıkçası 20 dakikanın nasıl geçtiğini anlamadım bile. En sevdiğim American Idol’ın da bunda katkısı olsa gerek
Ekip hiç fena durmuyor. SMG için olumsuz yorumlar okuyunca orada burada, kesin fena batırdı demiştim; ama o kadar da kötü değil. Hatta kötü değil. Şimdilik vasat diyelim. Zaman verin yılların Buffy’sine.
Ben devam ederim buna.
The Crazy Ones‘ın ilk bölümünü izledikten sonra ne hissettiğimi pek anlayamadım
O yüzden dönüp tekrar baktım da bir yorumlara, şu anki hislerime en uygun @aytackara’nın “gülümsediğim oldu ama hayran kalamadım” yorumunu uygun buldum. Beğenmedim diyemem, iyi bir iş olduğu hissini uyandırıyor insanda dizi; ama “bayıldım ya, dur hemen ikinci bölümü de izliim” durumu olmadı. Şu an için nötr diyelim. İkinci bölümü de izleyince -izlersem- daha bir netleşir (belki).
@desperatehouseboy Ben ikinci bölümü de izledim, halen o hissiyattayım. Sen de izlersen ne düşüneceksin merak ettim
The Crazy Ones‘ın 2. bölümü ilkinin bir tık altında kaldı bence.
The Crazy Ones 3. bölümünü beğendim potansiyeli var gerçekten de, eğlenceli güzel kaliteli bir iş olma yolunda ilerliyor. Yan roldeki üçlüyü tutmaya başladım giderek, başrollerin önüne geçtiler “eğlence” anlamında şimdilik. Böyle devam ettiği sürece ben de artık devam ederim; ama daha iyi olacak gibi geliyor umutluyum.
The Millers‘ın bu kadrosu olmasa yüzüne bakmazdım. Ama işte o kadar iyi bir kadro toplamışlar ki- en son Eliza Coupe’un da gelmesiyle iyice elimi kolumu bağladı- izliyorum mecburiyetten. Yine de çok hakkını yemeyeyim. Güldürdüğü yerler hiç az değil. (:
The Crazy Ones‘a bayılıyorum. 2. ve 3. bölümler ilk bölümden daha iyiydi bence.
Yalnız bu dizi CBS’te değil de FOX’ta falan olmalıymış. CBS’in tarzı Millers falan işte. Onun izleyici kitlesine pek uymayan bir dizi The Crazy Ones. Harcanacak diye ödüm patlıyor. En azından 22 bölüme uzasa bir an evvel.
Adriana Lima, The Crazy Ones’a konuk olacakmış.
The Crazy Ones, dizinin içerisinde ki aldığı reklamlarla parayı buluyor heralde. Her bölüm başka ünlü büyük bir marka.
@mertkytrk Daha 10 dakika önce bölümü izlerken aynısı geçti aklımdan
The Crazy Ones için yukarıda, “bir potansiyel görmedim değil“, demiştim , artık potansiyelini kullanmaya başladığını düşünüyorum. En sevdiğim bölümü 5. bölümü oldu, bir kaç yerde kahkaha bile attırdı bana, umarım böyle de gider.
The Millers’ın oyuncularını (tekmil) seviyor olsam da 3 bölüm dayanabildim o espri anlayışına ve ailenin leşliğine. Benden pas.
Yapmayın ya itmeyin beni. Bende sırf oyuncular yüzünden izliyorum, ailenin leşliği çok sorun değilde. Beni de espriler pek sarmıyor. Ama ben ilk sezon bitene kadar bırakmam sanırım.
Ben 4. bölümünü izledim en son The Millers’ın, şimdilik sorunsuz götürüyorum.
The Crazy Ones‘ın “Sdyney, Australia” bölümü -7. bölüm- çok iyiymiş yahu. Beni bayağı güldürdü yani. Ama Avustralyalı olsam o kadar güler miydim, bilemiyorum. Sonradan topu Yeni Zelandaya atsalar da bilemedim…
Güncel olarak takip ettiğim dizilere yetişememeye başlayınca bazı dizileri feda etmem gerekti. Son birkaç bölümünü zaten takip edemediğim The Millers da ilk ve de en kolay kurban oldu, baş baş…
The Crazy Ones: Ne zamandır yazacam da vakit bulamıyorum, ben bu diziyi baya beğeniyorum, geçenlerde komedi çıkmıyor artık konuşmalarımızı duydu da geldi sanki benim gözümde, inşallah onaylarını sorunsuz sorunsuz alır da haftada 20 dakika gülümsetmeye devam eder
The Crazy Ones çok güzel ilerliyor.Hem de daha karakterleri deşelemeden.Daha karakterlere girilecek.O zaman efsane olur benden demesi.Hem her bölümde dünyaca ünlü konuk oyuncu almaları diziye farklı bir hava katmakta.
Hele bir de Victoria’s Secret bölümü vardır ki görsel şölen tadında.Victoria’s Secret Fashion Show’dan 2 hafta önce yayınlanması da ön gösterim oldu CBS adına
@aytackara’dan aldığımız asist ile buraya girelim CBS’in final günlerini.
How I Met Your Mother ve INTELLIGENCE: 31 Mart 2014
Mom: 14 Nisan 2014
THE CRAZY ONES: 17 Nisan 2014 (bir saat)
2 Broke Girls: 5 Mayıs 2014
CSI: 7 Mayıs 2014
Two and a Half Men: 8 Mayıs 2014
Hawaii Five-0 ve Blue Bloods: 9 Mayıs 2014
NCIS, NCIS: LOS ANGELES, Person Of Interest: 13 Mayıs 2014
Criminal Minds: 14 Mayıs 2014
The Big Bang Theory, THE MILLERS ve Elementary: 15 Mayıs 2014
The Good Wife ve The Mentalist: 18 Mayıs 2014
MIKE & MOLLY: 19 Mayıs 2014
The Millers’ı 15.bölümünün ardından sıkılıp bırakmıştım. 2.sezona Sean Hayes kadrolu olarak gelince acaba hata mı ettim diye düşünüp yeni sezonun ilk bölümüne baktım. Bıraktığımdan da kötü hale gelmiş. Bu kadar düzgün oyuncunun böyle bir dizide harcanması çok yazık.
3 başrol oyuncusunu da çok seviyorum The Millers’ın ama bir yerden sonra tahammül edemez duruma gelmiştim ben de. Keşke daha düzgün bir dizi olsaydı da doya doya seyretseydim şu üç oyuncuyu da, cidden yazık oldu.
My Name is Earl’ü yapan adamın ve bu oyuncuların olduğu bir CBS komedisinin böyle olmaması lazımdı gerçekten.
Hostages S01E01
Almost There’de doyamadığım Quinn Shephard’ın hatırına oturdum dizinin başına. Fena değildi ilk bölüm. En büyük eksisi United States of Tara’da döktüren Toni Collette’in burada tel tel dökülmesi. Cidden bu karakter ancak bu kadar berbat canlandırılabilir yani.
Bir de son olarak LA to Vegas’ta izleyince ister istemez ciddiye alamadım Dylan McDermott’un karakterini. Karakterin altyapısı gereği ciddiye almaya da gerek yok gibi duruyor gerçi. Entourage’dan Rhys Coiro’nun ise ortalıkta olmasından memnunum.
Şimdilik izlemeye devam.
Hostages S01E02
Toni Collette’in berbat oyunculuğu devam ediyor ama onun dışında fena değildi bu bölüm de. Hilarie Burton’ı görmek güzeldi.
Hostages S01E06
İlk 3 bölüm güzeldi. 4. ve 5. bölümlerde sıkmaya başladı. 6. bölüm ise sıkıntıdan patlattı resmen.
Konu uzayacak bir konu değil. Sürpriz olmadı bu yüzden. Bıraktım gitti. 