2013 BBC Ekranından 3 Yeni Drama
32 yorum dkamoy 05 Nisan 2013 22:05
İngiliz kanalı BBC, 2013’te sunacağı yeni dramalarından 4’ünü, sene başında bizlerle tanıştırmıştı: Mayday, The White Queen, The Village ve Frankie. Bunlardan Mayday’i Mart ayında peşpeşe yayınlanan bölümleri ile izledik ve şurada da ayrıntısını paylaştık.
Öyleyse, bu yazımızda da diğer 3 diziden bahsedelim.
Not: BBC’nin bu sene yayınlayacağı dramalar için hazırladığı şu reklam filmini de hatırlatmadan geçmeyelim.
The Village
The Village
31 Mart 2013’te BBC One’da başladı. 6 bölüm sürecek.
Nico Mirallegro
John Simm ve Maxine Peake‘in başrollerinde olduğu The Village, 20. yüzyılda İngiltere’de bir köyde geçiyor.
Hikayemiz, İngiltere’nin en yaşlı 2. adamı olan Bert Middleton ile başlıyor. Kahramanımızla röportaj yapan bir yönetmen, Middleton’ın hayatını ve yaşadığı köyü filme çekiyor. Yıllar öncesine gidiyoruz ve 1914’ün sıcak bir yazında giriyoruz öyküye.
Bert Middleton’ın anne ve babası John (John Simm) ve Grace (Maxine Peake), Bert ve ağabeyi Joe’yu (Nico Mirallegro) yetiştirmek için canla başla uğraşmaktalar.
Ana karakterlerimizin eşliğinde, köydeki doğumlar, ölümler, aşk ve ihanet, büyük politik olaylar, çalışma hayatı, uyulan kurallar, isyanlar, seks, din, sınıflar derken köyün ve köy halkının hayatlarını izliyoruz.
John SimmDizinin yaratıcısı, Silk‘i bizlerle buluşturan isim olan Peter Moffat (Sanatçının, Steven Moffat ile akrabalığı olmadığını hatırlatalım).
Oyuncu kadrosunda Rupert Evans ve Juliet Stevenson da var.
The White Queen
The White Queen
Amerikan kablolularından Starz’ın da yayınlayacağı 10 bölümlük bu dizide İngiltere kralı IV. Edward‘ın hayatını izleyeceğiz. Dizinin Starz’da 2013 Ağustos’unda yayına girmesi planlanıyor. BBC’de ne zaman yayınlanacağı ise henüz meçhul.
Philippa Gregory‘nin The Cousins’ War isimli tarihi kitap serisinden uyarlanmış olan The White Queen, 1464 yılında başlıyor. Tudor Hanedanlığı‘nın hükümdarlığının henüz başlamadığı dönemler… York Hanedanlığı’nın da Lancaster Hanedanlığı’nın da tahtta gözü var. York’lardan genç ve yakışıklı IV. Edward tacı giyiyor. Ancak Edward, düşman aileden olan Elizabeth’e aşık olunca işler karışıyor.
The White Queen, aşk ve tutku, baştan çıkartma ve aldatma, ihanet ve cinayetin hikayesi. Birbirinden farklı 3 kadının bakış açısından bizlere sunuluyor : Elizabeth Woodville, Margaret Beaufort ve Anne Neville. Gücün peşindeki bu kadınlar, İngiltere tacı için ellerinden geleni ardlarına koymayacaklar.
Beyaz Kraliçe (White Queen) olarak adlandırılan Elizabeth Woodville’i İsveçli aktris Rebecca Ferguson canlandırıyor.
David Oakes, Max Irons, Aneurin BarnardIV. Edward’ı Max Irons canlandırırken, kendisine Aneurin Barnard ile David Oakes eşlik ediyor. James Frain, Janet McTeer ve Robert Pugh gibi tecrübeli isimler de oyuncu kadrosundalar.
http://www.youtube.com/watch?v=p7HZ5-dbjNY
Frankie
Frankie
Frankie 6 bölüm sürecek ve bahar aylarında BBC’de yayınlanması planlanıyor.
Başrolünde Torchwood‘dan tanıdığımız Eve Myles‘ı izleyeceğimiz dizinin ana karakteri Frankie.
Kendisi, evlere giderek hasta ziyareti yapan türde bir hemşire. Yoğun çalışma hayatı, özel hayatının önüne geçmiş biri Frankie.
Kahramanımızın ortağı ve en yakın arkadaşı Andy rolünde Derek Riddell‘ı izleyeceğiz. Dean Lennox Kelly de Frankie’nin uzatmalı sevgilisi Ian olarak karşımıza çıkacak.
yorumlar
The Village hiç ilgimi çekmedi. The White Queen tam benlik duruyor. Frankie’ye ise Eva Myles’i sevdiğim için bakacağım.
Ellerine sağlık @dkamoy
The White Queen garanti izlenecek. Frankie belki, gelirse yorum ve altyazı durumuna bakarız. Tabii boş zamana da.
The White Queen için ilk cümlede III. Richard‘ın hayatını izleyeceğiz yazıyor ama o IV. Edward olacak. Zaten kalan yerlerde de başrol Edward’mış gibi yazılmış. Taze bitirdiğim kitaptan da biliyorum, öyle.
Benim merak ettiğimse dizinin ne kadarlık bir zaman dilimini kapsayacağı. The White Queen 1464-1485 arası ama 3 kadın odaklı olacaksa sonraki kitap Red Queen’e de girebilirler. O zaman da 1509’a kadar yolu olabilir. Umarım biraz ömrü olur dizinin.
Teşekkürler @dkamoy.
@aytackara : Bu bildiriyi ilk hazırlamaya başladığımda (epey oldu), kullandığım kaynaklarda yer alan özetler, “III. Richard’ın hayatı” diye geçiyordu. Şu son 2 günde baştan giriştim ve o sırada Edward’a dönmüştü yeni kaynaklar. Benim de kafam karıştıydı hatta. İyi oldu uyandırdığın, düzelttim hemen.
Eve Myles‘i başka bir rolde görmek ilginç olacak. The Village, John Simm dolayısıyla ilgimi çekti. The White Queen’i zaten seyredeceğim.
Açıkçası içlerinden bir tek The White Queen dikkatimi çekti. Aslında hiç tarzım, olmayan bir dizi gibi duruyor; yani onun da çekmesi tuhaf da neyse. Lakin, o kadar çok seyretmek istediğim yapım varken buna bakar mıyım, orası muamma. Gelen yorumlara göre hareket edeceğim ve hakkında çok güzel şeyler duymadıkça uzak durmaya çalışacağım.
Gerçekten başlamadan önce dizilere bir ön bakış güzel oluyor, bu yazıların -ben de dahil tüm yazarlar sayesinde- daha da çoğalması dileğiyle; teşekkürler @dkamoy…
Benim White Queen ilgimi çekti, o da bir arkadaşım kitabını çok sevdiğini söylediğinden. Genel olarak tarihi yapımları sevemiyorum, bakalım bu ne olacak.
The White Queen ilgimi çekti benim de, The Tudors’u yakın zamanda izlemeye çok hevesli bana o dönemlerden bir başka dizide güzel gelecektir bakalım, inşallah beklentileri karşılar, altyazıları olur ve de bunlar olursa uzun soluklu olur.
the Village da ki çocuk My Mad Fat Diary de ki mi ?
@mertkytrk : Ev-vet! Aynen öyle. Bakalım kim izledi diziyi diye lafını geçirmemiştim. O çocuğa bayılmıştım MMFD’de. Hala da her görüşümde “vaşşş” diyorum. Hem kabiliyetli, hem de yakışıklı kerata.
Village’in pek beğendiğim başrol ikilisinin yanına bi de bu eklenince dizi benim için iyice çekici hal aldı.
@dkamoy hayranı çok bu aralar o çocuğun diziyi aştı ünü
@mertkytrk : 2. Benedict oldu ya desene…
The Village’ın 2. sezonu olacakmış.
@dkamoy: Güzel şeyler duyuyorum o dizi ile ilgili. Bi bakmak lazım.
The White Queen için hoj video olmuş şu :
Spring olmuş summer.
E Ağustos diyorduk zaten, o oluyor işte summer.
Şu anda kitaba yönelik kafamda kurduklarıma uygun gidiyorlar. Umarım bozmazlar…
@aytackara: Hani Starz Ağustos diyordu da BBC spring diyordu yaaa. Hatta şurada da bu muhabbetin aynısını yapmıştık hani. İşte şimdi BBC de artık summer diyor. Onu diyorum ben.
Bunun Summer, June ya da July olsa bari. Kâr kârdır.
@rpdi Hatırlıyorum orayı. Bana sanki topluca Ağustos’a kalacağız gibi geliyor. Episodes ilk başladığında da Showtime ile İngiltere arasında 1 gün yayın farkı vardı. Belki öyle yaparlar.
the village’i izleyeceğim çünkü hep köylerin ilginç olduğunu düşünmüşümdür. dedemin, anneannemin anlattığı şeyler dallas’ın senaryosundan daha ileri düzeyde. john simm de olduğuna göre izlenebilir.
eve myles’a rağmen frankie bir gram bile ilgimi çekmedi. bir konusu yok gibi. fazla ucu açık.
white queen de yine hiç ilgimi çekmedi. normalde severim bu konuları ama çok fazla alternatif olunca artık yavan gelmeye başladı.
The White Queen de sonunda çıktı aradan.
Kitabını okuduğum bir şeyin dizisini izlemek zevkli oluyormuş. Her şeyi bildiğimden hiç şaşırmıyorum ama yine de hoşuma gidiyor. Aslına baya yakın uyarlamışlar, o bakımdan düşündüğümden iyi olmuş. Yalnız Elizabeth ile Edward’ın tanışma hikayesinde oynama var ama genel bakışta aslına sadık kalmışlar.
Ben her haltı bildiğimden pek tarafsız değerlendiremem sanırım, hiç bilmeyen birinden belki daha sağlıklı bir yorum gelir. Ama güzel dizi çıkmış işte. Bakalım 10 bölümlük sezona ne kadarını sığdıracaklar…
(Philippa Gregory’nin kitap serisi 1464-1485 arasında geçiyor.)
The White Queen’in zaman atlamalarıyla 10. bölümden sonra biteceğini düşünmeye başladım 2. bölümden. Sağlam ilerliyor çünkü. Umarım yanılırım. Çabuk bitsin istemiyorum çünkü.
The White Queen’in ikinci sezonu kesin olmayacak, değil mi? Hikâyenin bugünkü final bölümüyle bitmiş olması lazım. Yoksa İngiliz dizisi olduğu için her an bir sürpriz bekleyelim mi?
@luna İngilizler tutup da “Efendim kadının yazdığı 3 kitabı uyarladık ama gözümüz doymadı. Daha yepisyeni çıkmış The White Princess ile (Elizabeth’in kızı, 8. Henry’nin annesi Elizabeth üstüne) devam edip oradan da 8. Henry ile Tudor’lara bağlayacağız. Canımız çok çekti” demezse imkansız öyle bir şey, olmayacak.
The White Queen dizisi, Philippa’nın Kızıl Kraliçe kitabını bitirdiği gibi bitti. 3 kitap içinde uyarlama olarak zamanı en son olan da o zaten. Beyaz Kraliçe ondan 1-2 ay önce biter, Kral Yapan’ın Kızı, yani Anne’in hikayesi ise çok daha önce.
Başta Richard olmak üzere Margaret, onun oğlu, tahtta gözü olup da Elizabeth büyü yapınca yenilen bir kont vardı o, birçok şüpheli olsa da kimin olayların arkasında olduğu, çocuklara ne olduğu bilinmiyormuş. O da böyle bir şey kurgulamış kitap için.
Aslında şu an için dizide azıcık geriyim, o uşak/prens sahnesini henüz göremedim. Ama finalin açıp son dakikalarına baktım. Benim şu zamana kadar izlediğim kadarında da birebir gittiler hep.
“The White Queen geri dönmeyecek, zaten hiçbir zaman, geri dönmesi planlanan bir dizi olarak düşünülmemişti.” açıklamasını nerelerinden anlayıp da haberi “The White Queen iptal edildi” başlığıyla yayınlıyor bu siteler?
“Cancelled”ı sadece gerçekten iptal edilen diziler için kullansalar keşke…
Nefret ediyorum Amerikalıların bu huyundan zaten. Spartacus için de yapmışlardı mesela, aklıma geldikçe gülerim. Lügatları geniş de işlerine gelmiyor bence.
ben de nefret ediyorum belirteyim dedim. ended’ın nesi var da kullanmazlar anlamam.
burda da bir ara öyleydi de, rica ettik düzeltildi. mesaj atılabilir bence.
Yorumlarda falan da çok büyük ayıp edildi, güzel diziydi diye insanlar galeyana geliyor bu yüzden
Adam sormuş Starz’da tutarsa ikinci sezonu gelir mi acaba diye. Çok saçma gerçekten de 
The White Queen’in devamı gelecek sanırım bir şekilde. Starz kanalı The White Princess kitabını da diziye dönüştürmek istiyormuş.
@luna Amanııın sana 19 Ağustos günü bu başlıkta yazdığım şeyi oldurmaya çalışıyorlar. Kitabın ismini ben de verdiydim. Vay başıma gelenler.
Starz’ın patronu bir şeyler gevelemiş ama göreceğiz bakalım diyelim.