2016 Temmuz’da TV Ekranı
87 yorum ozgun14 01 Temmuz 2016 09:30
Ayın ekranında Temmuz’a geldik ve koskoca bir seneyi daha nasıl geçtiğini anlamadan yarılamış olduk. Haziran’a göre biraz daha rahat bir ay olacağını öncesinde söyleyeyim de havaların üstüne bir de ben terletmiş olmayayım sizi. İşte Temmuz ayının çıkınındakiler:
YENİ GELENLER
Konusu adında.
Peter Moffat’ın aynı isimli İngiliz dizisinden uyarlama 8 bölümlük mini dizi, New York’ta bir kızı öldürmekle suçlanan Pakistanlı birinin davasını alan bir avukat üzerinden cinayet soruşturmasını, yasal süreci ve ülkenin cezai hukuk sistemini işliyor.
İlk sezonu 8 bölüm sürecek olan dizi 1980’lerde geçiyor ve Long Island’ın Montauk bölgesinde ortadan kaybolan bir gencin kayboluşunun ardındaki gizemleri işliyor. Arkadaşlarının, ailesinin ve yerel polisin aramaları sonucunda işin ucu çok gizli devlet deneylerine, korkutucu doğaüstü güçlere kadar varıyor.
Müdür yardımcıları müdür yarısıdır derler, ya da demezler. 18 bölümden oluşacak olan bu dizi, bir liseyi ve iki müdür yardımcısını merkezine alacak. Müdürün değişeceğini öğrenen ikili arasında koltuk savaşı başlar. Müdür koltuğuna bambaşka biri oturduğunda ise yapabilecekleri tek şey güçlerini birleştirmektir.
1886 Londra’sı. Soho’nun merkezinde kendine ait bir dükkanı olan Verloc, bir yandan da Ruslar için çalışmaktadır. Bir grup anarşist arasına sızıp onlardan bilgi toplamaktadır. Sırada yeni bir görev vardır. Greenwich Gözlemevi’ni patlatıp bunu bir terör eylemiymiş gibi göstermek.
İlk sezonu 8 bölüm sürecek olan dizi Amerikan ordusunun deniz komandoları 6. Bölük’ü merkezine alıyor. Alanının en iyisi olan bu bölük 2014’te Afganistan’daki Taliban liderini ortadan kaldırmalarını gerektiren görevledirmelerinde bir Amerikan vatandaşının cihat savaşçısı olarak teröristlerle birlikte çalıştığını ortaya çıkardıklarında işler karışıyor.
İlk sezonu 10 bölüm sürecek olan yapım bir süredir her şeyden elini ayağını çekmiş bir keskin nişancıyı merkezine koyuyor. Amerikan başkanına suikast girişimi ile ilgili istihbaratlar gelmeye başlayınca kahramanımız inziva yerinden göreve geri çağrılır. Felakete dönüşebilecek çok gizli bu operasyon için onun tecrübelerine ihtiyaç vardır. Görevini yerine getirdiği sırada yanlış zamanda yanlış yerde olması nedeniyle bir anda okların hedefi haline gelir. Artık başkana suikastle suçlanmaktadır.
yorumlar
Diziyi ben de beğendim. Dizi kendini ard arda çok rahat izletiyor. Bu yüzden Netflix dizisi olması iyi olmuş. Bölüm sayısı da tam kıvamında olmuş.
Dizi içinde fantastik ve bilimkurgunun yanı sıra biraz geeklik, ergen draması, arkadaşlık draması, 80lerde geçmesi itibariyle biraz dönem dizisi havası, küçük kasaba havası, korku öğeleri gibi bir çok şey barındırıyor. Bu yüzden baya zengin bir dizi olmuş diyebilirim. Bunların da diziye iyi serpiştirildiğini düşünüyorum.
Dizide bana tek batan şey,
Stranger Things Side-by-Side the 80s Movies It Borrows From
ha şöyle
Gelmişken The Night Of 1 x 03 hakkında bir şey diyeyim:
Ya ben bu avukatı yanlış tanımışım.
Stranger Things ne abartıldı be. HÖH yani.
Sanırım son zamanlarda en overrated bulduğum dizi bu oldu.
Fragmanını bile izlemedim. O kadar ilgimi çekmiyor ki anlatamam.
Normalde bu kadar hemfikir bir dizi olmaz aslında. 8 bölüm ve doğaüstü olması da çok kişiye cazip geldi sanırım.
Bu kadar sevilmesinin nedeni üsteki videoda işte
@meorman : Katılıyorum.
Vice Principals İlk iki bölüm üzerine:
İlk bölümü giriş bölümüydü pek iyi değildi ama 2. bölümü çok güzeldi. Diziyi sevdiğimi söyleyebilirim. 18 bölümlük olması da bir yerde biteceğini gösteriyor, o yüzden bi sorun olmazsa devam ederim diye düşünüyorum.
İlk bölümden sonra ikinciye elim hiç gitmiyodu. Bu yorum şevklendirdi bak şimdi. Sağol.
@dkamoy: İlk bölüm o kadar kötü değildi yahu
Yok kötü demedim/diye düşünmedim zaten. Sadece sarmamıştı beni. Bu böyle gidecekse yol yakınken vazgeçeyim demiştim. Komedi konusunda başka bi boyuttayım malum.
@dkamoy: Benimde şüphelerim vardı hatta bölüme girmeden ”oğlum bunun yerine git yarım saat Silicon Valley izle” dedim kendime ama güzeldi 2. bölüm ilerisi için devam isteği verdi.
Benim başlamadan önceki tek düşüncem diğer komedi dizileri gibi komik olmama ihtimaliydi. Ama diğerlerine oranla yine gülümsetiyor en azından. Birde Walton Goggins var daha ne olsun
Ben komiklik peşinde değildim. Bu tür komiği sevmiyorum sadece. Mesela Walton G. beni Justified’da komedi bir rolde olmamasına rağmen sezonlarca güldüren bir tipleme ile karşımdaydı. Neye güleceğim belli olmuyor benim.
O adamı SOA da izledikten sonra diğer rolleri devede kulak kalıyor bana göre. Gözüm zor alıştı adama.
Fleabag 1×01:
Eğlenceli bir dizi olmuş ilk bölümüyle. Yalnız “kameraya bakmalı” şeylerden hoşlanmayanlar koşar adım uzaklaşsın. Kadın sevgilisiyle sevişirken bile seyirciyle konuşuyor. Miranda‘nın kahkahasız hali gibi geldi bana şimdilik. Başrolde Phoebe Waller-Bridge (Broadchurch’te siyahi avukatın yanındaki uzun boylu kadın) var.
stranger things’in aldığı övgü harbi strange… 2. bölümden terk…
The Secret Agent 1 x 03 (Final):
Biraz değişik bir diziydi. Öyle ahım şahım olmasa da kendini izletti. Merak eden varsa bakabilir ama ben pek tavsiye etmem
Fena değildi eğlenceli yerler vardı. Özellikle
The Night of 1 x 06 üzerine:
Güzel bölümdü fakat geçen bölümün sonunda olan olaya hiç değinmediler o kadar adamı kovaladı bizimkisi.
Her neyse ilk iki bölümü çok güzeldi bu dizinin fakat sonradan bir şeyler eksik geldi bana. Son iki bölümünde neler yaparlar bilmem ama pek umudum yok şu anda. İyi dizi ama böyle çok çok harika bir şey olacak diye düşünmüştüm. Benimkisi biraz beklentiden dolayı hayal kırıklığı.
Vice Principals 1 x 04-05 üzerine:
Son iki bölümü çok iyiydi bu dizinin, eğlendirdi de. İyice karakterlere ve diziye ısındım. Güzel gidiyor.
Fleabag ilk beş bölüm üzerine;
Son bir haftadır bu dizi karşıma o kadar çok çıktı ki denemek şart olmuştu. Bir tiyatro oyunundan uyarlama olduğundan ve hiç sevmeme rağmen dördüncü duvarın yıkılmasından da haberim olarak girdim.
Başroldeki hatun aynı zamanda oyununda yazarı ve bununla ödüllerde kazanmış. Karşıma çıkan bir kaç yerde Miranda Hart’a benzetmeye çalışlılıp uzaktan kuzeni yorumları yapılmış. Onun kenar mahalle karısı ağzı ile konuşan versiyonu (buna katıldım) ve iç karartıcı depresif versiyonu (buna katılmadım) gibi yorumlar yapılmış. Ben daha kaçık, daha eğlenceli ve kesinlikle çok seksi bir kadın buldum karşımda, son dönem İngiliz oyuncuları arasında gördüklerimin en seksisiydi hatta ( o kadar da iddalıyım:))) )
Oyuncu sanki kameraya konuşurken bir arkadaşıyla konuşuyormuş gibi çok içtendi, ilk bir kaç bölümden sonra da konuşmalar azaldı zaten, sadece bakışlarıyla tepkilerini ifade eder oldu. Bu anları daha çok sevdim. Yalnız öyle sevilesi bir tip değil, hoş bütün karakterler al birini vur ötekine olmuş. Bir ölen arkadaşı örnek alınası bir tipmiş ama geçmiş olsun. Güya onunla birlikte kurdukları cafeyi işleteceklerken ani bir ölümle işler ona kalıyor. Hiç iş yapmamasına rağmen, anısına saygı göstermesinden dolayıda orayı satmıyor.
Biraz hayatta itilip kakılmış bir köşede yalnızlığa itilmiş izlenimi veriyor ama o kadar rahat ve umursamaz ki öyle göründüğüne bakmayın demek geliyor içimden. Erkekleri ise tam bir facia, hele bir tavşan dişli modunda olanı var ki…
Üvey annesi (Olivia Coleman) ve kızkardeşi ile olan diyaloglar harici diğer yan karakterler ile ilişkiler çok detaylandırılmamış, bunu da bilerek yapmışlar sanıyorum.
Son bölüm öncesi 2.sezon onayı hiç fena olmaz kıvamına geldim:))
Fleabag konusunda girsem mi girmesem mi diye kararsızdım, kızı Broadchurch da sevmiştim. İyi oldu yorumun @unfortr
İlk 4 bölümüyle ben de gayet severek takip ediyorum Fleabag’i.
İzlemeye başladığımda aklıma ilk gelen Miranda Hart olmuştu zaten.
Daha seksi kısmı aşikar ama Hart beni en çok eğlendiren kadınlardan biri.
@desperate houseboy: Miranda bir tanemiz elbette o konuda hem fikiriz Bak şimdi aklıma Call the Midwife’dan ayrılık haberi geldi, hüzün kapladı yine içimi
Orjinalini yakın geçmişte izleyip beğenmiştim. London Spy ile gönlümü çalan Ben Whislaw sayesinde bulaşmıştım ve oyunculuğunu çok beğenmiştim. Burda onun rolünü oynayan Pakistan’lı çocuğun çok durağan bir oyunculuğu vardı o yüzden hiç beğenmedim. Ne biliyim belki de yönetmenin istediği buydu.
Diziyi gereksiz yere uzatmışlar. Ben çoğu yerde sıkıldım açıkçası, son bölüm hariç mahkeme salonundaki sahneleri de beğenmedim. Oysa orjinalinde epey beğendiğimi hatırlıyorum.
Birde finali epey bir değiştirmişler. Buna katilde dahil. Bunun finalini izleyenler için orjinal-uyarlama karşılaştırmalı final ispiyonu aşağıda;
Orjinalinde ise jüri onu suçlu buluyor. Sonra avukatlar asıl katil dışarıda falan derken Box’ı biraz gazlıyorlar. O da kameralardan falan benzin istasyonundaki adamın, kızı o gece boyunca sürekli takip ettiği gerçeğini buluyor.
Tabi bir detay daha var, daha önceden hapishanenin dayısı Freddie’ye gidip sen katili biliyorsun ne olur bana söyle diyor. O da söylemiyor ama gerçekten de biliyor.
Box ise katilin kim olduğunu gizliyor sanırım davada tanık olarak kullandığı için zarar görmemek için yapıyordu.
Katilin tamamen ortaya çıkması ise çocuğun hapishanede sürekli yakınında olan bir adam sayesinde oluyor. Orjinalinde o karakter çocuğa kızgın bir şeyler atıp kolunu yakmıştı, sonrada Freddie adamı öldürtmüştü. Burada ise o adam zorla onun ağzından katilin ismini öğrenip, mektupla avukatlara bildiriyor. Sonra da bunu canıyla ödüyor.
@unfortr: Uyarlaması olan hangi dizi ?
@necdetcem7: Criminal Justice
@unfortr : A-aaa, ben HBO olanın ilk 2 bölümü sevmiş biriktirmiştim gerisini. Eee, üüü orijinalini mi izlesem acebağ?
@dkamoy: Finali izlemedim ama bende ilk 2 bölümünü baya sevmiştim, sonrasında her geçen bölüm daha da koparttı beni kendinden. Bi işte 7. bölümü biraz iyiydi, finali nasıldır izleyince yazarım.
Ben de orijinali deyince Night Of diye başka bir dizi mi var diye bakındım ilk başta.
Valla Criminal Justice güzel duruyor. Diğerine hiç bulaşmamışken buna bakayım bari direkt.
Beklentiyi yükselttiler ve gerçekten ağzımız açık izleyeceğimiz bir final olacağına bizleri inandırsalar da, gayet sıradan hiçbir sürprizi olmayan bir şekilde final yaptılar. Şaşırtıcı bir şey olsun, oha diyelim isterdim ama olmadı.
Fakat sezon geneli itibariyle güzeldi tabi ki. İkinci sezon iddiaları konuşulsa da HBO True Detective’de yaşadığı ikinci sezon başarısızlığının ardından tadında bırakmak isteyecektir. Olma olasılığı da yüksek, başka bir konu ve oyuncu kadrosu ile sürpriz sayılmaz.
Oyunculuklar iyiydi. John Turturro, Bir Ayrılık’tan Peyman Moaadi ve Dedektif Box gibi tecrübeli oyuncularla Riz Ahmed ve Chris Bryant gibi gençleri iyi harmanlamışlar. Riz Ahmed’i cezaevindeki yeni imajıyla Quaresma ve Eren Derdiyok’a benzettiğimi de belirteyim.
Sezon boyunca yapılan tahminler, her şeyden bir şey çıkarmaya çalışarak pür dikkat izlemeceler boşaymış. Naz gerçekten masum muydu? Cinayetin üstünde şüphe oluşturmaması için olay yerindeki bıçağı yanına almayı düşünebilirken, karanlıkta kalan kısımları hatırlamadığına gerçekten inanmalı mı? Kızın yanında değil de mutfakta nasıl uyandı? vs. birçok soru var akılda kalan.
Box’ın bulduğu Andrea ile o gece tartışan kişi katil olabilir. Şu anda en büyük şüpheli o kişi. Savcının yeniden duruşma istemeyip davadan çekilmesi de bu yönde düşünmeye sevk ediyor.
Savcı teyzenin mahkemede Naz’a söylediği ”Onu bıçaklamış olsanız da olmasanız da ona yardım edebilirdiniz” ve Hz. Muhammed’ten alıntı yaptığı ”İhtiyacı olana yardım etmek için acele edin” sözü çok doğruydu. Naz gerçekten iyi bir insansa kıza yardım etmeliydi diye düşünüyorum. Uyuşturucu ve şok hali olabilir fakat her şeyin üstünü kapatmaya yetmez.
The Night of üzerine devam
İlla izleyecekseniz bence de orjinalini izleyin derim ama bundaki çekim kalitesini onda beklemeyin. Birde yukarıda açık yazmamamışım belirteyim, Criminal Justice finali daha iyiydi. Hayır cinayetin nasıl çözümlendiği olayı değil de iyi olan başka şeylerdi. Zaten bu dizide katilin kim olduğunun merakıyla sonuna gelirseniz hüsran olur.
Bunun hukuk sistemine getirdiği eleştiri falan demişler ama onu İngilizler daha iyi yapıyor.
Chalky White faktörü dolayısıyla Freddie karakteri burada iyiydi. Criminal Justice’de o rolü David Harewood oynuyordu.
Final bölümü güzeldi aslında ama olayları beklediğim gibi kapatıp gidemediler maalesef. En azından
Son bölümde Bill Camp’ın performansı iyiydi. Onun dışında Nasir, John, Chandra iyiydi.
Genel olarak dizi fena değildi ama ben genel olarak fazla iyi bulunduğunu düşünüyorum. Mesela bu dizininde Imdb puanını hak etmeyen bir dizi olduğunu düşünüyorum.
İlk iki bölümünden sonra çok başka konulara saptılar son iki bölüm biraz üstüne durdular ama izleyiciyi çok dağıttıkları için pek fayda etmedi. Şöyle 4-5 bölümlük bir şey olsaymış iyi olurmuş.
Resmen yıkıldım, çok özleyeceğim bu diziyi ben. Ne olur bir zahmet onay alsın.
Sexhibition sahnelerinde epey eğlendim. Bu dizide şu ana kadar en uzun attığım kahkahada şurada oldu;
Garibimde jeton geç düştü yalnız Sonlara doğru ise çok iyi kapattılar, o kısımlara bayıldım.
Ya bu dizi en ağırından dram oluyor bazen yav.
@unfortr İspiyon içine bakınca bir daha güldüm. Ne bilsin kızcağız o derece bir şey soracağını.
https://twitter.com/EW/status/771068728356311044
Ara ara izliyordum diziyi, gördüm sezon finalini nihayet.
Gayet güzel bir dizi olmuş. Dördüncü duvar ile bir sorun yaşamadığımdan geçinip gittik. Özellikle ilk bölümde komedisi daha ağırken son ikide dramayı daha ağırlıklıydı. Hele sezon finalinde kızı bir de çekip vursalar herhalde şaşırmazdım.
Olivia Colman’ın karakterinin getirdiği komedi güzeldi. En çok da kardeşiyle olan ilişkisini sevdim sanırım.
* Claire ile olan ilişkisinin özellikle 5. bölümde geldiği yerden dolayı kardeşinin inanmaması en çok kalbimi kıran kısımdı sanırım. Babası umurumda değil, ne yaparsa yapsın.
* Arkadaşının sevgilisiyle yattığı için kızın gidip intihar etmesi de altın vuruş oldu, mikemmel oldu vallahi tam da oraya.
Umarım ikinci sezon onayı alır, devamını izlemeyi istiyorum.
Gerçi dizi Ocak ayına kaydı ama yine de atalım buraya.
Six’ten kareler:
Vayyy, My Name Is Earl’ün Catalina’sı Nadine Velazquez de varmış ya burada!
Ben bunu bittiği sıralar izleyecektim ama burdaki biraz düşük yorumlardan sonra arkalara atmıştım. Ben de dizi elemeye fırsat arıyorum resmen. Şimdiye kadar bekletmiş olmam benim eşekliğim. Sene sonu listelerinin birinde görüp tekrar aklıma düşmese erteleyip duracaktım bir de diziyi.
Neyse Night of üst kalite dizilerden. Mutlaka izleyin derim. Diziyle ilgili duyduğunuz herhangi bi olumsuz yorum dizinin kalitesinden dolayı beklentinin çok yüksek tutulmuş olmasındandır.
Bu arada bilmiyorum genelde de var mıdır aynı düşünce ama rootun yorumundan yola çıkarak yazıyorum
The Night Of:
Birkaç bölüm izledikten sonra yorumlara bakıp kendime ayar çekmem iyi oldu biraz. Çünkü ben genelde bu tür işlerde karmaşık olayları, ters köşeleri, acaba sonunda ne olacak kısmını sevdiğim için daha durağandı bana göre doğal olarak. Ama kaliteli bir iş izlediğimin de farkındaydım elbet. Ortalarda azıcık sendeledim devam edip etmeme konusunda ama mahkeme sahnelerini beğendiğim için devamı geldi.
İzlemeye başlamadan önce beklentim çok büyük olduğu için bir tık altında kaldı ama neden izledim ki ben şimdi bunu dediğim bir dizi de olmadı neyse ki. 8 değil de bir 6 bölüm falan olsaymış belki daha derli toplu olabilirmiş hissi bana da geldi.
The Night Of ülkemize uyarlanıyormuş. Yapımcı Limon Film.