Peacock’ın limitli dizisi Angelyne’in kadrosu büyüyor.
12 yorum abidin77 13 Şubat 2020 22:17
2017’nin Kasım ayında Emmy Rossum ve Mr. Robot’un yaratıcısı Sam Esmail’in, Angelyne adlı limitli bir dizi üzerinde çalışmalara başladıklarının haberini almıştık. Los Angeles’ın gizemli billboard simgesi Angelyne hakkındaki dizi, The Hollywood Reporter’ın kıdemli yazarı Gary Baum’un 2017’nin Ağustos ayında çıkan araştırma yazısına dayanacaktı.
Emmy Rossum’un sadece yönetici yapımcı olarak değil, gerçek adı ilk kez o araştırma yazısında ortaya çıkan Renee Goldberg’i, kendi yarattığı pop kültür simgesi Angelyne’i canlandıracağını da öğrenmiştik. Angelyne’nin geçmişini araştırmak için aylar harcayan Gary Baum’un, danışman olarak dizide görev alacağı da haberde belirtilmişti.
Geçen sene Eylül ayında dizinin, NBCUniversal’ın yeni dijital platformu olan Peacock‘ta yayınlanacağını öğrendik.
Bu senenin Ocak ayında Emmy Rossum, diziye başladıklarına dair ilk kareyi twitter’dan paylaştı.
Dün gelen haber ile ile birlikte Martin Freeman ve Alex Karpovsky’nin (Homecoming, Girls) dizinin kadrosuna katıldıklarını, ayrıca Jefferson Hall (Vikings, Devs), Charlie Rowe (Vanity Fair), Lukas Gage (Euphoria), Michael Angarano (This Is Us) ve Molly Ephraim’ın (Halt and Catch Fire), tekrar eden roller ile dizide rol alacaklarını da öğrendik.
Renee Goldberg, 13000 kişinin yaşadığı ve sadece 500’ünün hayatta kaldığı kasabada, Yahudi soykırımından kurtulan bir anne ve babanın çocuğu olarak 1950 yılında Polonya’da dünyaya geldi. Ailesi Amerika’ya kaçmadan ve Los Angels’ın Fairfax Bölgesi’ne yerleşmeden önce toplama kamplarına gönderildi. Annesi 1965 yılında hayatını kaybetti. Babası, soykırım mağduru bir başka kadın ile yeniden evlendi ve aile liseye gittiği Panorama City‘ye taşındı. Kendisiyle ilgili kayıtlar orada sona erdi. Angelyne, kısa süre sonra Los Angeles’taki reklam panolarında görünüp, Hollywood’un etrafında pembe bir Cadillac sürerek ünlü sarışın bir bomba olarak yeniden keşfedildi.
yorumlar
Angelyne, diziye yönetici yapımcı olarak katılmış.
Teaser Trailer
Hamish Linklater (Midnight Mass): In
Jefferson Hall: Out
Date Announcement
POSTER
İlk 2 bölümü izledim.
+ Sezon 5 bölüm, elbet biter. Peacock hepsini gönderdi ama normal bir tempoda devam ederim herhalde.
+ Emmy Rossum’u ağzım açık, karakteri de gözlerimi devirerek izledim. Ne kadar yorucu bir insan bu, Tanrım.
“1980’li yılların başında Instagram yoktu ama bilboard vardı,” portresi sunuyorlar resmen. Kardashian-Jenner, Hilton misali günümüzün ünlü olmakla ünlü isimlerinin bir nevi öncüsüymüş kadın.
Martin Freeman da dileyene bonus. 2017 civarına da atladıkları için bir çeşit dizi içi belgesel havası da sunuyorlar aslında. Bu hali daha ilgi çekici yapıyor hatta. Yalnız Amerikanvari demeyeyim de onlar açısından “yerel” kalan, dolayısıyla dışarıdan izleyici için daha yabancı bir hikaye olduğu hissine de kapıldım. Geçer herhal.
kadın sinir bozucu ama öyle ya da böyle zeki bir iş kadını diyebiliriz. istediğini elde etti mi etti sonuçta. bakalım nereye varacak?
kendimi gerçekten de paris hilton veya kim kardashian belgeseli izliyormuşum gibi hissediyorum. boş beleş insanlar nasıl ünlü yapılır?
yalnız emmy rossum a bir kez daha hayran kaldım. karaktere güzel girmiş. makyaj ekibi de sağ olsun tabii. 2 bölüm kadar yaşlılığını başkasının oynadığına emindim. o derece doğal gerçekçi bir yaşlı makyajı olmuş. gerçi ilerleyen bölümlerde bir tık düşmüş görsel olarak ama günümüzde geçen röportaj sahnelerinde çok iyi.
final yarına uykum geldi.
ara ara sunumuyla takdirimi toplasa da genel olarak boş bir iş. kadını özellikle merak etmiyorsanız tavsiye etmem. kadının da merak edilecek bir yanı yok. paris hilton kim kardashian severlerdenseniz izleyin.
emmy rossum iyiydi ama orası da bir gerçek.
S01E01
Ben bunun bol röportajlı, yarı belgesel tarzında bir şey çıkmasını beklemiyordum. Karşılaştığım şey hiç hoşuma gitmedi ve ilk 10 dakika içinde çöp kutusuna yolladım.
Bitti dizi.
Biraz Emmy Rossum izlemiş oldum sayesinde. Makyajın da desteğiyle kendince güzel iş çıkarmış, yakın gelecekte tekrar bir diziyle görüşmek dileğiyle. Yan kadro da arada tanıdık isimler de bulunduğundan bir şekilde işe yaradı.
“Ünlü olmakla ünlü” konsepti ilgi çekici sayılabilir aslında ama Angelyne gibi bir karakter nedeniyle insan yoruluyor nihayetinde. O nedenle dizinin ikinci yarısını hadi toparlayalım artık düşüncesinde izledim.
Anlattı anlattı, sonra da gitti o da zaten. Tam bir son var desen değil, yok desen o hiç değil. 5. bölüm öncesinde hiç değilse kadının kariyer ve var olma süreciyle, neden popüler kültürde yer etmesiyle alakalı gerekli bir şeyler anlattılar. Son bölüm ise serbest atış olmuş sanki.
Neyse bir süre pembe Corvette görmemek dileğiyle. Thanks, bye.
1. sezon üzerine:
Diziyi bitirdim. Emmy Rossum izlemek isteyenler izlesin geri kalanları izlemese de olur diyim, boş bir diziydi bana kalırsa pek bende etki bırakamadı.