The CW’nun 2013-2014 Sezonundaki Yeni Dizileri
270 yorum rpdi 25 Haziran 2013 19:00
Öncelikle gençlere hitap eden, her sene sadece 2-3 yeni dizi alıp mümkün olduğunca az dizi iptal ederek, az sayıdaki sadık izleyicisiyle yayın hayatına devam The CW, geçen sezon 5 yeni dizi birden alarak kendinden beklenmeyen bir hamle yapmıştı. Ama bunlardan üçüne 2. sezon onayı verip (Beauty and the Beast, The Carrie Diaries ve Arrow) eskilerden de final yapan iki dizi hariç (Gossip Girl ve 90210) hiçbir dizisini iptal etmeyerek, önceki sezonlarda kazandığını güvenimizi boşa çıkarmamaya ve gözümüz kapalı dizilerine bulaşmamız için bize neden sunmaya devam etmişti. Kanal, bu sezon da geçen sezon olduğu gibi 5 deneme bölümüne (pilot) onay verdi. Bunlardan 3’ü sonbaharda, 2’si ise sezon ortasında başlayacak. Gelin, şimdi bu dizileri biraz yakından tanıyalım.
THE ORIGINALS
The Originals, The Vampire Diaries izler kitlenin gayet yakından tanıdığı ve merakla beklediği dizinin uzantısı (spin off). Diziyi izleyen çoğu kişinin adeta taptığı karakterlerin transfer olduğu, 4. sezon-20. bölümünden türeyen bu yapım için ilk bölümünün de aslında bu bölüm olduğunu söylersek yanlış olmaz.
The Vampire Diaries izleyenler konuya hakim olsa da izlemeyenler için – söz konusu bölümden ispiyon vermeden geri duramayarak- konudan bahsedelim:
Orijinal vampir ailesi, binlerce yıl önce sonsuza dek bir arada kalacaklarına dair birbirlerine söz vermiştir. Fakat zamanla, çeşitli trajik olaylar ve güç savaşı gibi nedenlerle aralarındaki güçlü bağ kopmuştur.
Kurt adam-vampir melezi, köken vampirlerden Klaus Mikaelson, doğaüstü olayların kaynaşma noktası New Orleans’ta kendisine karşı bir güç oluşturulduğuna dair gizemli bir mesaj alır ve zamanında ailesinin de kurulmasına yardım ettiği, Fransız mahallesi Quarter’a gider. Klaus’un kafasındaki sorular, onu New Orleans’ta insanlarının ve her türlü doğaüstü varlığın üzerinde kontrolü olan, şehrin önceki şeytani koruyucusu, eski çırağı ve dostu Marcel’e götürür. Klaus’un kardeşi Elijah ise Klaus’a yardım edip onu geri döndürmeye ikna etmeye karar verir ve onun peşinden gider. Daha sonra ortaya çıkar ki kurt-kız Hayley de aile geçmişiyle ilgili bazı ipuçları aramak için buraya gelmiş ve Sophie adındaki güçlü bir cadının eline düşmüştür. Marcel’in Klaus’u kışkırtmasıyla ve sadık yandaşlarına emir verip mutlak gücüyle hükmetmesiyle tansiyon iyice yükselir. Kız kardeşleri Rebakah, Mystic Falls’ta onlara katılmak için beklerken Klaus ile Elijah, New Orleans’ın bir kez daha Kökenler tarafından yönetilmesi için cadılarla kolay olmayacak bir anlaşma yapmanın peşine düşerler.
Kadroda The Vampire Diaries’ten transfer olan Joseph Morgan (Klaus), Daniel Gillies (Elijah), Claire Holt (Rebekah), Phoebe Tonkin (Hayley) isimlerinin yanında, Charles Michael Davis (Marcel), Daniella Pineda (Sophie), Leah Pipes (Cami) ve Danielle Campbell (Davina) gibi yeni isimleri de görüyoruz.
The Originals‘ın ilk bölümü 3 Ekim Perşembe akşamı saat 21:00’de, The Vampire Diaries arkasından yayınlanacak. Diğer bölümleri ise 8 Ekim 2013’ten itibaren Salı akşamları saat 20:00’de, Supernatural‘dan önce yayınlanacak.
Kısa Tanıtım Filmi:
http://www.youtube.com/watch?v=HDjW3vfX4BI
Ayrıntılı Tanıtım Filmi:
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=WTKj52BUEeU
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
REIGN
İskoç Kraliçesi Mary’nin gençlik dönemi ele alacak olan Reign, Mary’nin pek bilinmeyen iktidara yükselme hikayesini, bol entrika eşliğinde bizlere aktaracak.
Daha 6 günlükken babasının ölümüyle kraliçe olan; şimdilerde güzel, tutkulu, gücü elinde tutmaya hazır 15 yaşındaki Mary, İskoçya’nın bir takım stratejik aile birliği oluşturma çabaları nedeniyle Fransa kralının oğlu Prens Francis ile formalite bir nişanlılık yapmak üzere, yakın arkadaşlarıyla birlikte Fransa’ya doğru yola çıkar. Bu evlilik, aşk evliliği değil, politika, din ve bir takım gizli işler nedeniyle yapılacaktır. Francis, aslında İngiltere ile ilgilenmektedir fakat bir yandan bu evliliğe karşıdır. Hele de saraydan biriyle romantik anlamda bir geçmişi varken. Bunlara rağmen Mary ile ikisinin arasında bir elektriklenme olur.
Diğer yandan Francis’in üvey kardeşi, Fransa kralının -gayrımeşru oğlu olmasına rağmen- gözdesi konumundaki oğlu Bash, bir şekilde araya girer ve Mary, kendini bir aşk üçgenin içinde bulur. Üstelik bir yandan Fransız sarayı düşmanı kızdıracak; karanlık güçler, Mary ile Francis’in evliliğini sabote etmeye çalışacak ve hatta Mary’nin hayatına kast etmeye çalışanlar olacaktır.
Her köşesinde tehlike ve cinsel entrika bulunan bu sarayda Mary, daha güçlü biri olmaya, bu ülkeyi yönetmeye ve halkın istekleri ile kalbinin istekleri arasındaki dengeyi kurmaya kararlıdır.
Kadro: Adelaide Kane (Mary), Toby Regbo (Prens Francis), Torrance Coombs (Bash), Megan Follows (Kraliçe Catherine), Alan Van Sprang (Kral Henry), Celina Sinden (Greer), Caitlin Stasey (Kenna), Anna Popplewell (Lola) ve Jenessa Grant (Aylee).
Reign, 17 Ekim 2013’de başlayacak ve Perşembe akşamları saat 21:00’de, The Vampire Diaries arkasından yayınlanacak.
Kısa Tanıtım Filmi:
http://www.youtube.com/watch?v=sLZ9RLwIRZY
Ayrıntılı Tanıtım Filmi:
http://www.youtube.com/watch?v=FRpcOUiJJdc
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
THE TOMORROW PEOPLE
70’li yılların aynı adlı kült İngiliz bilim kurgusundan uyarlanan The Tomorrow People, Arrow‘un yaratıcısı Greg Berlanti ve The Vampire Diaries‘in yaratıcısı Julie Plec‘in elinden çıkıyor.
Stephen, bir sene öncesine kadar normal bir gençtir. Şimdilerde ise garip sesler duyan, uykusundayken ışınlanıp uyandığında nerede olduğunu bilmeyerek hayatına devam eden biridir. Sıradan genç insan sıkıntılarından tamamen uzak, türlü türlü sıkıntılarla mücadele eden ve artık ruh sağlığını sorgulamaya başlayan Stephen, kafasından atamadığı bu sesler karşısında daha fazla dayanamaz ve bir gün gözünü karartıp sesleri takip eder. Bu takip, teleknezi, ışınlanma ve telepatik yeteneklerle donatılmış, John, Cara ve Russell’la, yani “Yarının İnsanları” ile tanışması ile sonlanır.
Yarının İnsanları, insanlığın bir sonraki evrimsel gelişmesiyle oluşan, doğaüstü güçlerle doğan bir nesildir. Bildiğimiz dünya ve geleceğin değişken dünyası arasındaki dönüm noktasında duran bir grup insandırlar. Stephen da onlarda biridir.
Dr. Jedikiah Price’ın liderliğindeki Ultra adlı grup, Yarının İnsanları’nı rakip türler açısından bir tehdit olarak algılamaktadır. Bu grup, terk edilmiş bir metro istasyonunda, insanların dünyasının altında saklanmaları konusunda baskı görmektedir. Jedikiah, Stephen’dan Yarının İnsanları’nın işini bitirmesi konusunda yardım ister. Bunun karşılığında da Stephen’a ailesi ve en yakın arkadaşı Astrid ile normal bir hayat sunacağı garantisini verir. Diğer taraftan Russel, Cara ve John ise Stephan’a gerçekte ait olduğu bir ev ve farklı türde bir aile sunar. Normal yaşantısına dönmek ya da Yarının İnsanları’nın dünyasına katılmak konusunda hiç isteği olmayan Stephen, kendi yolunu çizmeye karar verir. Bu yolculuk, onu babasının gizemli bir şekilde kaybolmasıyla başlayan belirsiz geçmişiyle ilgili gerçekleri ortaya çıkarmaya ve Yarının İnsanları hakkındaki bilinmeyen geleceğine götürecektir.
Tırıvırı bilgi: Stephen’ı canlandıran, Revenge‘den de tanıyabileceğiniz Robbie Amell, The CW’nun geçtiğimiz sezon başlayan gözde dizisi Arrow‘un Oliver’ını canlandıran Stephen Amell‘in kuzeni.
Kadro: Robbie Amell (Stephen), Luke Mitchell (John), Peyton List (Cara), Aaron Yoo (Russell), Mark Pellegrino (Dr. Jedikiah Price) ve Madeleine Mantock (Astrid).
The Tomorrow People, 9 Ekim 2013’te başlayacak ve Çarşamba akşamları saat 21:00’de, Arrow arkasından yayınlanacak.
Kısa Tanıtım Filmi:
http://www.youtube.com/watch?feature=player_detailpage&v=8TDKDqoklEI
Ayrıntılı Tanıtım Filmi:
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=JwXVsRUi53k
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
THE 100
The 100, Kass Morgan’ın yakında çıkacak olan aynı adlı kitap serisinden uyarlanan bir kıyamet sonrası draması.
97 yıl önce nükleer Armageddon, Dünya’nın büyük bir kısmını yok etmiş, birçok medeniyeti çökertmiştir. Hayatta kalan 12 farklı ulustan, toplam 400 kişi ise dünyayı terk etmiştir. Yıllar içinde uzayda kaldıkları bu yerde 3 nesil yetişmiştir ve insan sayısı 4000’e ulaşmıştır. Bu gruplarda ölüm cezası ve nüfus kontrolü gibi sert uygulamalarla kurulan bir düzen vardır. Şimdi kaynakları tükenme noktasına gelmiştir ve bu 12 grup, bir araya gelip tekrar hayatta kalmanın yollarını aramaya başlarlar. Çözüm olarak elbette ki Dünya’ya dönmek akıllarına gelir fakat Dünya’nın halen yaşanabilir olup olmadığını bilmemektedirler. Bunu test etmek için de 100 adet mahkum genç insanı Dünya’ya gönderirler. Kimi uzayla bağını koparmak isteyen, kimi hükümetinin verdiği görevi yerine getirmek isteyen bu gençler arasında daha gelir gelmez gruplaşmalar, lider olma çabaları, sürtüşmeler başlar. Fakat onların aralarındaki bu farklılıkları aşmaları; bir yığın bilinmezlik ve tehlikeyle dolu olan yeryüzünde hayatta kalmaları için iş birliği yapmaları gerekmektedir.
Kadro: Eliza Taylor (Clarke), Paige Turco (Abby), Thomas McDonell (Finn), Eli Goree (Wells), Marie Avgeropoulos (Octavia), Bob Morley (Bellamy), Kelly Hu (Cece), Christopher Larkin (Monty), Devon Bostick (Jasper), Isaiah Washington (Chancellor Jaha) ve Henry Ian Cusick (Kane).
The 100, sezon ortasında başlayacak. Günü henüz belli değil.
Kısa Tanıtım Filmi:
http://www.youtube.com/watch?feature=player_detailpage&v=nCWuEjXcZfo
Ayrıntılı Tanıtım Filmi:
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=Bum7f5XAbkE
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
STAR-CROSSED
Emery 6 yaşındayken, yaşadığı kasabaya bir uzay aracı çarpar. Barış veya kötü niyet için gelip gelmediklerine bakmaksızın acımasız bir grup insan, bu araçla yeryüzüne inen Atrian denen uzaylı tür üzerinde kontrolü sağlamak için onlarla bir savaş içine girer. Savaşın ortasında, 6 yaşındaki bir Atrian oğlan çocuğu Roman, Emery’nin evinin arkasındaki küçük barakaya sığınır. Burada Emery, onu zarar görmekten korur, yemek getirir, rahatlık ve en önemlisi arkadaşlık sağlar. İkisi arasında güçlü bir bağ oluşur ama bir gece Roman götürülür. O geceden itibaren de Emery, Roman’ın öldürüldüğünü düşünerek yaşamına devam eder.
Günümüze geldiğimizde aradan 10 yıl geçmiştir. Atrianlar, artık Sektör adı verilen yüksek güvenlik önlemleriyle korunan bir kampta tutulmaktadırlar. Gençlerden oluşan bir grup Atrian, insan/yabancı entegrasyon fizibilite testi amacı ile bir banliyo kasabasındaki liseye kayıt olacaktır. Elbette ki bu okul Emery’nin okuludur ve Atrian grubunun içinde Roman da vardır. Tüm insanların gözü, şüphe ve korkuyla bu tarihsel sosyal deneye kilitlenir.
Emery ve Roman ise yıllar sonra birbirini tekrar bulmuştur ama aralarında politika, sosyal çevre ve daha nice engeller vardır.
Kadro: Aimee Teegarden (Emery), Matt Lanter (Roman), Grey Damon (Grayson), Natalie Hall (Taylor), Malese Jow (Julia), Titus Makin, Jr. ( Lukas), Chelsea Gilligan (Teri) ve Greg Finley (Drake).
Star-Crossed, sezon ortasında başlayacak. Günü henüz belli değil.
Diziden Kısa Bir Sahne:
http://www.youtube.com/watch?feature=player_detailpage&v=iZ-aYWzsmuI
Ayrıntılı Tanıtım Filmi:
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=2DJ0kqEKIvc
yorumlar
1×12 ispiyonuna devam
Yersen… Yemiycem aaa yeter yani bi yere kadar. Bilim kurgunun da bi namusu var yahu.
ileri ileri diye diye bitirdim o sahneleri. yani tamam tıbbi sahneleri beceremezsin anlarım ama o durumda da çok fazla dahil etmezsin senaryoya olur biter. bölüm başına bir vaka, bi ara medikal dizisi izliyorum sandım. birbirinden saçma sahneler her biri. neyse bu tarz saçmalıklar dışında güzel, kesin sündürürler dediğim bir sürü hikayeyi hızlıca sonuca bağlıyorlar ve beklenen şekilde olmamasıyla beni şaşırtarak tatmin ediyorlar. final dahil son 5 bölüm eğer öncekiler ayarında giderse o kadar dizi arasından şansı buna verdiğim için üzüleceğim. ama kaliteyi düşürmedikçe ki öyle bir şey olacağını da sanmam iptal etmeyi düşünmüyorum.
ben başlamamış olanlara 2. sezonun başlamasını beklemelerini öneriyorum.
11 dahil spoiler ve ileriki bolumlere dair dusunce icerir.
son bölüme geldim inanın izleyesim yok son bölümü, final gelsin ikisini bir arada tek seferde çıkarır diziyle bağımı keserim diye düşünüyorum. yorumlara pek bakamadım ama bayaa tutmuş olmasına şaşırdım burada. ben ki cw dizilerine öğk izlenir mi ya diyen elitist tiplerden değilim, bence cw için bile gayet vasatın altı oyunculuklar, ergen dramasına bile yakışmayacak hikayeler ve ilişkiler söz konusuydu. zor katlandım zaten çoğu kısmını da atlaya atlaya gittim sonlara doğru. clarke ve finn evlat olsa sevilmezler. octavia desen potansiyeli var ama abisi de o da kullanamadılar o potansiyeli. ömrünü yer altında, devamını da hapiste geçirmiş bir karakter için çok sığ ve sıkıcı bir hikaye oluşturdular. octavia yı sevebilirdim. 3 erkekle ne ara takıldı bu kız. gördüğü her erkeğe sardı. abisi desen bir öyle bir böyle. birbirlerine trip altıp durdular. yukardakiler incek mi inmeyecek mi inerse nolur inmezseler nolur merak ettirmiyor. dünyalılar da sıkıcı derken yeni bir grup çıktı sanırım mutant olan onlar. siz kötüyü görmediniz asıl kötüyü finale sakladık moduna getirecekler belli. yukardakiler de hala inemediğine göre aşağı, finalde olacak o da. orada nüfus belli dünya için umut beslediğiniz ortada ama elinizde yeterli uzay aracı yok bu ne mallıktır. 97 yıldır neyin hazırlığını yapıyorsunuz siz! doktor kadın tamam başrol başına bir iş gelmeyecek belli de kaç kere ölümle burun buruna getirip geri çektiniz. sıktı bir yerden sonra. kısacası beklenmeyeni yaparak başta güzelce ilerlettikleri hikayeyi klişe karakterler ve hikayelerle, sığ diyaloglarla boğarak izleyiciyi kendilerinden uzaklaştırdılar. potansiyel sevilebilir karakterlerin (jasper, octavia, ballemy) içini iyi dolduramadılar. bence bu dizinin sezon finalinden de bir cacık olmaz ya neyse görmüş olmak için görelim.
eğer finn veya clarke ölürse, ya da yukardakilerin inişi ile ilgili beklenmedik bir gelişme olursa iptal kararını askıya alabilirim. ama çok umudum yok.
@ozgun14: “genel spoiler içerebilir emin olamadım” demişsin ya…
Bariz ispiyonlu bir yorum 1×12’yi izlememiş olan için. Başına bir uyarı satırı ekledim ama kalanını da ispiyon altına alır mısın? Kazayla gören olmaması iyi olur.
12 yi daha ben izlemedim nasil spoiler verebilirim ki acaba ?
Tahminlerin o kadar başarılı ki ispiyonumsu olmuş
cümlelerini vs. okumuş olsam tadım gayet kaçardı.
Bu arada ispiyon içine almaktan niye bu kadar geri duruyorsun anlamadım. İspiyon açmak için para almıyoruz kimseden. Başına ispiyonun içinde ne olduğunu düzgün yazınca her ilgilenen bakıyor zaten. (Tecrübeyle sabit.) 22dakika ahalisi okuma tembeli bir topluluk değil ki…
Fark ettiysen ustteki butun yorumlarimda ibare mevcut. Sonuncusunda unutup sonradan ekledigim icin bu sekilde ekledim. Kodu ezbere bilmedigimden. Geri durdugum falan yok yani goruldugu uzere. Ama ispiyon kodlarinin yuklenmeme sorunu hala devam ediyor. Geri dursam sirf bunun icin durabilirdim. Bu yorumu yazarken hala ustteki ispiyonlar yuklenmis degil.
@ozgun14: Peki. Teşekkür ederim.
Biraz agresif yazmisim kusura bakma, yazis tarzindan sanki insanlara ozellikle spoiler vermeye calistigimi ima ettin gibi bir sey sezmistim. Ondan rahatsiz oldum. Oyle bir sey ima etmeyecek biri oldugunu biliyorum. Ondan gulucukle sonlandirayim tatliya baglayalim
@ozgun14: Oluyor bazen öyle hepimize. Özür için teşekkürler.
Bir de lütfen şu dizi 2.sezonunda ergen ilişkilerine ağırlık verip kafamdaki güzel imajını yerle bir etmesin!
hsparks keşke beni heyecanlandıracak birkaç spoilersız yorum da yapaydın resmen burda bekliyorum birileri yorum yapsın diye. elemeye hazır olsam da keşke güzelleşse de devam etsem dediğim dizilerden.
@ozgun14: Bayağı sevdiğimi söyleyeyim o zaman
Hadi yine iyisin The 100 Güzel sezon finaliydi bence
Bu arada defalarca dedim, yine diyorum keşke cw dizisi olmayaydı. Çok güzel fikirler var çünkü bunda. Keşke düzgün bi kabloluya düşseymiş proje aşamasında. Çünkü o saçmalıkları aşmak çok kolaydı bence.
İkinci sezonda 22 bölüm olup ilk sezonda yüzümüze bulanmayan ergen geyiklerine ve uzatmalara girilmemesi dileklerimle.
@hsparks:
Bir de bunlar kesin 2.sezonda uyuz Dichen Lachman’ı kadrolu oyuncuya çevirirler. Bari karşılığında Ricky Whittle’ı da daha çok görelim, benim gibiler de sevinsin. Sonuçta kimsenin bilmediği bir Hollyoaks geçmişim var kendisiyle
Sezon finali bence önceki bölümlerde nasıl ilerlediyse o şekilde ilerledi, ekstra olarak biraz daha aksiyon vardı tabii ki ama heyecanlandıracak aksiyonlar yoktu. Son dk gelişmeleri de olmasa peh diyecektim. Sırf o son dakika için önümüzdeki sezona da bakmak istemiyorum açıkçası, bir de 22 bölüm çekilir gibi değil. ama sık sık buraya uğrayacağım gibi. En çok şaşırdığım şeylerden biri de bu dizinin burada tutmuş olması. Hani oyunculuklar vasatın altı, hikaye güzel olsa da yazılan diyaloglar berbat, karakterler çok yüzeysel, karakterlere çizilen yollar berbat. karakterler stabil değil, ergen diye normaldir diceksiniz yetişkinler de pek stabil değil. ne istediklerinin ne yapacaklarının an ve an değişmesi garip bu kişi şu surumda şu kararı alır diyemiyorsunuz. bu her ne kadar sürprizleri artırsa da karakterlere güveni azaltıyor. cwnin diğer dizilerin ne kadar sinir bozucu olursa olsun karakter stabil olurdu. burada üstüne hiçbir oyuncu sizi o ortamın gerilimine sokamıyor. yapılan yüreklendirici konuşmalar bile yapay duruyor. normalde insan biraz ürperir falan. ama tuttu. zevk meselesi tabii ki ama normalde bu kadar ters düşmezdim diye şaşırıyorum. bilimkurgu açlığının etkisi vardır sanırım.
dip not: octavia taşsın sonsuza kadar yaşa, ama seni taş olduğun için değil, çok enterasan bir karakter olduğun için seviyorum. Yanlış başladın ama doğru yoldasın. birazdan seni imdbliyecem. Yolun açık olsun bambaşka bir dizide buluşmak dileğiyle. Finn sen de öl allasen, çekilmez bir karakterin var.
tvdde de dönüyor haklısın ama o 5. sezonda olmasının keyfini sürüyor. o kadar kredisi var doğal olarak. yine de şikayet ediyoruz. ama bu da ilk sezonunda şuan elinde sündürülemeyecek kadar kaliteli bir hikaye var bırak önce bizi güzelce bağla, sonra istediğin gibi ver veriştir 5genle karakterleri. el mecbur izleriz hikaye güzel diye. yanlış yoldan gitti bence.
Niye burada kimse aşk meseleleri izlemek istemiyor yahu? Sevmek, sevilmek güzel şeyler bunlar, yapmayın…
Belemy’ye fena halde üzüleceğim, bir Clamy hayranı olarak önümüzdeki sezon bu mevzuya yönelsinler diye bekliyorum 22dakika ahalisine inat! :dd
Bu arada ozgun14 gibi ben de adamın kurtulduğunu nerden çıkardığını anlamadım. 1 hafta dediydi adam, ondan sonra ne gelişme oldu da ben kaçırdım?
kıskanıyorum napiiim, benim sevdiceğim yok!!!!!11!1bir
bu tarz hikayelerde hayatta kalma içgüdüsünün diğer tüm dürtüleri baskıladığına inanırım ben. öyle de olmalı bence. ama aşık da olsunlar tabii aşksız dizi olmaz yerinde olsun sadece.
En sonunda kıyafetlerinin değişmesi iyi oldu bu arada. Clarke’a yine dekolteli bir kıyafet vermiş olmalarına şaşırmadığım gibi bir itirazım da olmadığını belirtmek isterim ayrıca
Raven bence de ölmesin. Seviyorum kızı. Sümsük Finn yüzünden yeterince üzüldü. Sakat falan da kalmasın kız. Bellamy-Octavia kardeşler ayrıca diğer favori karakterlerim oldu bu sezon. Onlara da bir şey olmasın. Sümsük Finn’e zaten bir şey olmaz.
Bizim başkan uzayda bir iki haftalık oksijen ile kala kaldı. Ömrünün sonuna kadar yetecek oksijeni yok. Bir şekilde kurtaracaklarını düşünüyorum ama nasıl. Yoksa adam diziden ayrılıyor da haberimiz mi yok?
Bizim Ark elemanları ne güzel yere inmişler öyle. Bayıldım valla.
Kısacası zaman zaman saçmalasa da beni tatmin eden bir sezon oldu. Keşke yine 13 bölüm olsaydı. 22 beni de korkutuyor. Sakız gibi uzama ihtimali yüksek 2. sezonun. Bekliyoruz artık yeni sezonu.
@hsparks: Ben seviyorum o kadını ya. Regular olsun, daha fazla görelim
@abidin77: Katie Holmes’a verip veriştirdiğimden beri pek bir rahat oldum şu sevmediklerimi söylemekte Bu kadını ilk kez Torchwood’un tek bölümünde görüp “Kim ki bu?” ve “Niye ünlü?” diye kendime bayağı sorduğumu hatırlıyorum. Daha sonra Dollhouse sırasında iyice içimde çıktı ve katlanamaz hale geldim. Bir de üzerine zırt pırt her yerden fırlamasına iyice gıcık olmuş durumdayım. Ama yine de sevenleri olduğu bir gerçek tabii. Bu arada bu ve önceki yorumumda yazdıklarım için kusura bakma. İyi niyetliyim vallahi Sadece bazen fazla saldırganlaşıyorum
@hsparks: Katmandulu (Tibet Avustralya karşımı), eksantrik bir tipe ve isme sahip ablamıza sahip çıkayım dedim Ben de ilk Being Human’da görüp sevmiştim.
The 100’ın yapımcısı Jason Rothenberg, sezon finalinin ardından yeni sezonla ilgili bazı soruları yanıtlamış. Özellikle son soruya verdiği cevaba acayip sevindim. Hatta oynuyorum şu an
2) Dünya’ya inmelerini güzel aktardılar. Toplu katliam olaylarından zaten zevk de alırım ben.
3) Finn ve Bellamy’nin o yangında öldüğünü tabii ki düşünmüyorum.
Raven da umarım ölmez diyorum, çünkü kendisini severim. Bir de en son yaşayan sayısı 81’e inmişti. Onu bir bileydik iyi olurdu. Savaş başlayınca hesap şaştı.
4) Ayrıca rehin alınanların Dağ’daki karanti odalarına götürülmeleri güzel ayarlanmış. Bir ormandakiler, bir yamyamlar, bir dağdakiler, bir bizimkiler, bir de Ark’tan gelenler oldu. Ne güzel.
Dichen Lachma’ı ben de seviyorum. Daha doğrusu onun Being Human karakteri ve başına gelenler diziyi üdşündüğümde ilk aklıma gelenlerden. O dizinin yaptığı işlerin ve yarattığı karakterlerin en iyilerinden birisiydi.
vayy aşk olayını azaltma kararı mı almışlar. be bi okuyayım şu röportajı en iyisi.
For me, that’s not what the show’s about, and I don’t think anyone will be surprised to hear me say that. Relationships and romance have their place in this world, but in terms of importance, these characters are much more worried about surviving than who’s sleeping with who. The relationship between
, in particular, is something I’m proud of because
never let that get in the way of what they need to do with and for each other. It wasn’t like
story. Ever. (keşke bu güzel düşüncelerini diziye de dökebilseydin güzel senaristcim, bu düşünme tarzın olması gereken çünkü.)
adam önümüzdeki sezona ait olumlu konuşmuş kendi adıma eğer sözünün eriyse belki önümüzdeki sezon daha iyi olabilir bu dizi. ama 13ken başaramadığını 22de yapması gerçekten büyük çaba gerektiriyor. diziyi haricide çöp kutusu klasörüne kaldırmış olsam da kalıcı olarak silesim gelmedi. umarım toparlar.
@ozgun14: Bir kere kurduğun için artık her şeyi batar hale gelmiş sana ve bu yüzdne de abarttığını düşünüyorum. Bir CW dizisi için aşk meşk neredeyse hiç yoktu be ilk sezonda. Ya da sen CW namına sadece Supernatural izliyor olmalısın.
@rpdi: Benim aşka meşke lafım yok ama cw’nun ergen tarzına ve başka kanallardaki pembelere tokum. O yüzden lafı geldikçe bu konuda olumsuz konuşuyorum. Sonuçta yaş var. Yoksa zamanında biz de Dawson’s Creek izledik bayıla bayıla. Şimdilerde büyük işi aşk hikayelerinde (bkz. the good wife) gezinmeyi seviyorum.
Bu arada CW dizilerindeki bir dolu “Ay o onunla iki dakkada nasıl sevgili oldu? Bak anında aldattı hayvan! Ooooh beşgene koş… Bu kızı da iyi recycle etti bu grubun erkekleri” filan hikayeleri bence çok mantıklı. Ergen ulan bunlar! Beyinle değil cinsel organlar ve hormonlarla düşünüp hareket edilen yıllar. Kendi ergen yıllarımı ve çevremi düşünüyorum da… Ohoooo… -Şimdiki nesil daha tutucuysa bilemiycim ama- zamanında hepsini gördüm, dinledim bunların ben (ciddiyim).
@itsmypurgatory
bence cw’nin gençlik dizilerinde ki karakterlerin çoğu fazla namuslu, hele dawson’s creek de beraber olacaklar diye 5-6 sezon beklemiştik. arkadaşların sürekli birbiriyle çıkması da sürekli yaşanan bir durum maalesef o olayında dini dili yok.
Son bölümü izlerken
@itsmypurgatory
bilmiyorum bence siz konunun güzelliğinden görmezden gelmişsiniz. çünkü ben gayet isteyerek hevesle başladım bu diziye. supernatural, arrow, tvd izliyorum ben. tvd ömürlük romantizm kotamı dolduruyor. o da 5. sezonda olmasının sayesinde.
Ayrıca adamlar hayatta kalma mücadelesi verirken aşk ve cinsel hayatlarını tamamen geri plana atmak istemiyorlarsa ne olmuş yani? Bence inandırıcılığı kaybettirmiyor dizinin.
bilmiyorum tvd de ben ilk 3 sezon aşk üçgenini çok hissetmedim. elena hep stefan’ı seçip durdu uzun bir süre. damon’a net olarak hayır diyip durdu. o süre boyunca da diziye bağlandım 3 sezon dile kolay. ne zamanki damon’u da dahil edip arada kaldım moduna girdiler o zamandan beri de küfür ediyorum diziye zaten
4. sezonunda saçmalamış bir diziyle, yarım sezon oynamış bir dizininkini karşılaştırmamak lazım. daha şimdiden böylelerse seneye nasıl olurlar bunlar diye de düşünüyor insan.
ya bir de zevk meselesi tabii ben beğenemedim. çok güzel bir konuyu böyle harcadıkları için de diziye sinirlendim. ne diyim şimdi kendimi savunmak zorundaymışım gibi hissediyorum. neyse daha fazla yorum yapmayayım bari. seveni çok.
Sezon finaline ben sizler kadar bayılmadım. Ama kötü de değildi kesinlikle. İlk sezon kendi hikayesini 13 bölüm içinde gayet güzel anlattı. Sezon finali de iyi bir bitiş noktası oldu.
Öncelikle @rpdi,
Aşk meseleleri ile ilgili olarak ben de çok rahatsız değilim. Kanalı nedeniyle elbette ki üçgenler, dörtgenler, beşgenler mevcut. Ancak dizi bundan ibaret olmadığını rahat bir şekilde gösteriyor.
Aşk her zaman anlatılması en güzel hikayelerden biri olmuştur. Konuya biraz da entrika katmanın bir zararı yok diye düşünüyorum. Şunu da unutmayalım ki; Sex Sells!
Gelelim daha önemli mevzulara;
Ark’tan gelen ekip, tabi ki de tahmin ettiğimiz ikiliyi getirdi. Ben Jaha’nın bir şekilde geride kalacağını düşünüyordum. Belki getirmek için bir yol bulurlar. Ama bence o biraz zorlama olur. Clarke’ın annesinin ölümsüzlüğünü yeterince izledik zaten. Umarım birileri daha yaşıyordur, 11. bölümde mi ne, bir karakter vardı Kane’le iyi arkadaş olmuşlardı -belki daha önce de görünmüştür de ben hatırlamamışımdır- ben onu görmek istiyorum yine.
Dağda da bir Persons Unknown durumuna mı gireceğiz acaba? Son sahnede o karantina bölgesine düşmeleri oldukça güzel bir sürpriz oldu. Bölümün özetinin başında dağdan bahsettikleri için dağa bir şekilde ulaşılacağını düşündüm tabi ama bunu düşünmemiştim.
Güzel bir 2. sezon dileğiyle
@hemreeroglu: O karakterin gözüktüğü kısa zamanda ben de sevmiştim kendisini. 2. sezonda görmek isterim; ama sadece o bölümde gözüktü. IMDB’ye göre de bir adı yok ama ismi Wick’ti.
Muhtemelen gözükmez bir daha.
bozar herhalde. bunlar hep böyle devam ediyor mu ilerde birilerine sempati beslemeyi başarabilcek miyim ona göre devam etcem
tahmini bir yorum
The 100 ikinci sezonu bitirmeyen açmasın:
root: Öyle bir şey yok ki nereden çıktı şimdi
Ben oyle bir bilgiye sahip degilken diziyi de ilk sesondan birakmisken o ispiyonu vermem biraz zor hatta bana ispiyon oldu o yazdigin suan.
CW Star Crossed’u hangi ara diriltti de oyuncular katılmaya başladı?
CW değil ben dirilttim