2 Broke Girls — Tanıtım
131 yorum aytackara 04 Kasım 2011 15:01
The Big Bang Theory, How I Met Your Mother ve Two and A Half Men gibi sevilen komedilerin sahibi CBS‘te 19 Eylül’de yeni bir komedi daha yayın hayatına başladı. Kahkahalı sitkom türündeki bu dizi, yani 2 Broke Girls neyin nesidir diyorsanız buyurun yazının devamına.
Öncelikle dizinin konusundan bahsedersek:
Dizi, adından da anlaşabileceği gibi 2 meteliksiz kızın (Max ve Caroline) başından geçen komik olaylar üzerine kurulu. Kızlardan Max biraz sert, biraz ağzı bozuk, oldukça dobra, eğlenceli ama kendine güveni eksik biri. Gündüzleri iki bebeğe bakıcılık yapmakla, akşamları ise bir restoranda garsonluk yaparak yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Hayattan çok bir beklentisi yok.
Diğer kız Caroline’in ise Max ile pek alakası yok. Kendine güveni yerinde, hırslı ama alt kültürün sahip olduğu hayatla ilgili hiçbir fikri ve deneyimi olmayan biri. Para içinde yüzdüğü bir hayatı varken babası dolandırıcılıktan tutuklanınca ailesinin servetine el koyulmuş ve kendisini bir anda meteliksiz halde buluvermiş. Geçimini sağlamak için garsonluk yapmaya karar veren Caroline’in, Max’in çalıştığı restoranda işe girmesiyle olaylar zinciri başlıyor. Hatta ilk bölüm sonunda Max’in kalacak yeri de olmayan Caroline’e (ve onun “atı” Chestnut’a) evini açmasıyla sonrasında olaylar daha da renkleniyor. Başlarda yıldızları pek barışmayan ikili ortaklaşa çörek dükkanı açmak için para biriktirmeye bile karar veriyorlar. Bölüm sonlarında biriktirdikleri paranın miktarındaki değişmeler de gösteriliyor.
Her bölümün sonunda değişen para miktarı sahnelerinden biri
Dizinin genel konusu bu şekilde. Sahip olduğu kadroya gelirsek…
Dizinin iki ana karakterinden Max Black’i Kat Denings canlandırıyor. Televizyondaki en uzun rolü tek sezonluk Raising Dad dizisindeki başrolü olan oyuncu bunun dışında ER, CSI:NY ve Sex and The City gibi birçok dizide konuk oyunculuk yapmış. Ama sinemayı da ihmal etmemiş. (Mesela en bilineninden Thor.) Diğer ana karakter Caroline Channing’i canlandıran Beth Behrs ise Dennings’e göre daha deneyimsiz. NCIS: LA ve Castle‘de konuk oyuncu olmanın dışında ufak bazı rolleri var.Yardımcı rollere bakarsak, dizide sürekli kızlara asılan restorandaki aşçı Oleg’i Jonathan Kite, kasiyer Earl’ü Garrett Morris, kızların çalıştığı restoranın yeni sahibi Han Lee’yi de Matthew Moy canlandırıyor. Ayrıca, Max’in bakıcılık yaptığı Brad ve Angelina’nın annesi Peach’e ise Brooke Lyons hayat vermiş. Yan kadro çoğunlukla TV projeleri üzerine kariyerleri olan isimlerden oluşmuş durumda.
Dizi, Two And Half Men 9. sezon açılışının ardından yayınlandığı ilk bölümüyle dizi dünyasına 19 milyonluk bir giriş yaptı. Şimdilerde How I Met Your Mother ve Two And Half Men’in arasında yayınlanan 2 Broke Girls, 11 milyon civarında bir izleyiciye sahip CBS dizileri arasında sağlam bir yer edinmiş durumda. Tabii böyle bir durumdayken bir süre önce kanaldan 22 bölüme olan uzatmasını da aldı. Bunun dışında eğer böylesine bir dizinin tanıtım filmini izlemek isterseniz buraya bakabilirsiniz.
Açıkçası benim diziye başlamam 19 milyonluk açılış rakamı sayesinde oldu. Pek komedi izleyebilir biri olmamama rağmen, 2 Broke Girls klasik komedilerden farklı olarak beni sarmayı başardı. Üstelik kahkahalı sitkom olsa da kahkahalar izleyici rahatsız edecek düzeyde değil. Dizinin genel konusunu iyi işliyorlar. Yan karakterlerin de dahil olduğu karşılıklı diyaloglar desen kesinlikle vasat değil, hatta çoğu yerde gayet de iyi ve yaratıcı bir ilerlemesi var. Başta Max’i canlandıran Kat Denings olmak üzere oyuncuların performansları da oldukça başarılı. Dizinin sonundaki para artışının-azalışının gösterilmesi, evde at beslemeleri gibi ayrıntılar ise diziyi daha eğlenceli hale getirmiş.
Caroline ile Chesnut
Sonuçta, 2 Broke Girls en azından ilk bölümüne şans verilmeyi kesinlikle hak ettiğini düşündüğüm bir dizi. İzleyeceklere iyi seyirler…
yorumlar
4×09 üzerine
bu bölüm harikaydı dizi 3.sezon berbat ın üzerinden atılar buna çok sevindim:)
bu bölüm de çok güzeldi üzerlikle
4×10 üzerine:
Ben son 2 dakika dışında o kadar da matrak bir bölüm olduğunu düşünmüyorum. Bölümün ortasında bir ara açtım Tempe Run bile oynadım. Kadının derdi belliydi çünkü, söyle gitsin işte dedim ben sadece. O da son 2 dakika söyledi.
Oh bitti. Geçen sezon da absütlükler olurdu da o, bu sezon kadar bünyemi zorlamamıştı. Adamlar senaryoya prototip getirip onun üsünden yarım sezon yazdılar desem yeri.
Ardından: Han’ın boyunun kısalığı
Ardından: Oleg’in pis olması/sekse düşkünlüğü.
Ardından: Earl’ün yaşlılığı/uyuşturucu-alkol düşkünlüğü
Ardından: Sophie içeri girer. Alkışlar, alkışlar.
Diziyi lokanta dışına çıkarmaları gerçekten iyi oluyor. The High kısmını ve o İrlandalı çocuğu seviyordum, tadında da bıraktılar üstelik. Bölümün sonunda “Lütfen 0’ın altı olmasın!” diye aklımdan geçirirken 89 $ görmek de iyi oldu.
Gelecek sezon fakiriz diye çemkirirlerse “Paris’e gitmeseydiniz!!!” diye ben de onlara çemkireyim diyorum.
O nedenle dizinin sezon ortasın kaymasına itiraz etmeyeceğim. O dönene kadar tazelenirim herhalde ben.
5×01 üzerine:
Bu dizideki değişmezlik istikrarının hayranıyım ya. Herkes mi epsrilerine kadar değişmez olur? Dizinin genel ortalama bölümlerine oranla daha iyi bölümdü, eğlendirdi ama yine de bendeki “Devam yani aynen? Peki.” hissini alamadı.
Herhalde bu sezon aldığı reyting eşliğinde sonu görebiliriz.
5 x 01:
İyi, güzel, hoş ilk bölümle eğlendirdi ama artık baymaya başladı. Hep aynı espriler. Tamam anladık Han kısa boylu. Hatta Hobbitlerden bile kısa ama yeter Diziden kopmaya başlamıştım 4.sezonun sonlarında biraz daha böyle devam ederse bırakabilirim
5×02 üzerine:
Bunlar bu bölüm sonunu yayınlamaladılar, ben de izlemedim bence. Tepkim Chestnut’ınkiyle aynı desem yeri.
Allah’tan bu bölüm şu Han’ın kısalığıyla çok uğraşmadılar.
Şu Sophie içeri girdiğinde çıkan sesten nefret ettim artık
5×06 üzerine:
Geri dönüş bölümü olduğundan biraz özenmişler sanırım, açıkçası hoşuma gitti.
Max’inkine de şansızlık diyelim de adam da haklı yahu bir bakıma. (Evet dayanamayıp Google’a bakıverdim. Keşke de bakmayaymışım.)
5×13 üzerine:
Bu sezonun sanıyorum en hoşuma giden bölümüydü sanırım. Devamını da merak ettim hatta.
Nazar değmesin Los Angeles bölümleri çok güzel ilerliyor. Doğal olarak rating tablosuna da olumlu bir şekilde yansıyor
5×14 üzerine:
Lokanta dışına çıkılan hikayeler bu diziye oldum olası yarıyor. Misal bu bölümde bölümün sonu başından belliydi ama yine de birkaç bölümdür beklediğimden iyi gidiyorlar. Hiç değilse biraz daha böyle devam edelim.
Aynen ilk sezonlardaki tadı almaya başladım ben ne yalan söyleyeyim.
@aytackara: +1
5 x 14:
L.A bölümleri çok güzel gidiyor. Bu sezonun en iyi kısımları diyebilirim. Bir süre daha sürmesi dileğiyle
5 x 16:
L.A ile muhteşem bir seri yakaladılar. Tüm bölümler çok güzeldi. Böyle devam ederler umarım.
NOT: Bu hafta ikinci komedi dizisi Affleck’e laf attı
NOT 2: Ya bu Sophie’ye hiç gülmüyorum ben ya
5×16 üzerine:
L.A. bölümlerini ben de çok seviyordum, lokanta ile birlikte umarım boğmaya başlamazlar. Bu bölümde de eğlendim.
Sophie ve Oleg’e ben de gülmüyorum; hep aynı çizgide uzun süredir yürüyen iki karakter işte. Ayrıca bu bölümdeki “hamle” bence belliydi de zaten. Komedi dizisi izliyoruz sonuçta. Earl ve Han o ikisinden daha iyi en azından.
Total dediğin böyle olur işte!
* Bu arada ben Sophie sahneye her girdiğinde alkışlamalarındna hoşlanmadım. Yahu zaten suyunu çıkarırcasına her bölüm bir kere yapıyorsonuz, birden fazla kez niye? Anladık hamile de gerek yok.
Oha ne ara oldu öyle ya
Dizinin pilot bölümünden beri beklenen olay nihayet gerçekleşti.Lakin dizi kalitesinden baya ödün vermeye başladı.
Restoranın sokağa açılan arka tarafında pencereden yemek kamyunu misali cupcake satıyorlar; oraya tatlı barı dediğimiz bir şey eklemek için kullanacaklar. Han’dan kullanmadığı bir yeri daha kullanmak için izin istediler; o da bölüm sonunda izin verdi.
@aytackara: Sophie konusunda sana daha fazla katılamazdım. Ayy midem bulandı artık yemin ediyorum.
@okakacukaka Sen kaçırmışsın, söylediler bir ara Hatta ben şu an “Yahu siz o planı yaptınız da bu plan o kadar para mı edecek?” düşüncesindeyim. Çok fazla para gibi geliyor; o yüzden artar mı ki diyorum.
Sezon başlarında nasıl bitecek bu sezon diyordum ama beklediğimden çabuk geçti sanki, kalmış üç bölüm.
Randy iki-üç bölüm daha idare etsin hiç değilse, iyi oluyor böyle. Yalnız bir de bunu diyeceğimi sanmazdım ama yapılan sekse dayalı esprilerde hiç değilse seviyeyi biraz düzelttik gibi, bu bölümde gülümsedim ve niyeyse bölüm sonunda artık gülmeye başladım.
Güzel bir sezon finali oldu. Açıkça söylemek gerekirse sezon başında baya bir bırakmayı düşünüyordum diziyi. Ama L.A bölümlerinin başlamasıyla dizi yukarı çıkardı kendisini. Hatta L.A bittikten sonrada korudu seviyesini. Umarım yine o cıvıdıkları seviyeye düşmezler.
Geçen sezona göre genel olarak daha iyi bir sezon çıkardıklarını söyleyebilirim. Özellikle L.A. bölümleriyle iyi topladılar hatta. Umarım bu sezonki seviye biraz ders olmuştur da bunu korurlar.
Randy’nin gideceğini tahmin ediyordum aslında. Kalsaydı iyi olurdu tabii, gerçi gidişini güzel işlediler. Sophie umarım çabucak doğurur da hamilelik muhabbeti uzamaz fazla.
@okakacukaka Bitti ya o iş. O adam zaten ancak bu kadar kalırdı bu dizide, zaten el salladı da gitti.
Ben bu bölümün final olduğunu hiç anlamamıştım. Hiç de finale de benzemiyordu halbuki. Neyse dizi için tekrar bir toparlanma sezonu oldu bu yıl. Nereye kadar giderse oraya kadar ben de giderim diye düşündüm sürekli izlerken. Leş mi? Tabi ki de ama bazen insan böyle şeylere ihtiyaç duyuyor.
* Başladık bir kez daha, hadi hayırlısı bakalım. Espri kalitesini bir kenara alıp tiplemelere odaklanınca daha izlenesi bir dizi oluyormuş onu fark ettim, yalnız bazı yerlerde harbiden ‘suyunu’ çıkartmadılr değil.
42 dakika boyunca 2 Broke Girls izlediğime inanamıyorum bu arada.
Sophie nihayet doğurdu yahu. Yalnız o nasıl bir suyun gelme sahnesidir? Öf ve öğk.
* Allah kurtarsın o zaman seni, ne desem bilemedim.
Yukarıda alıntılanan Ausiello tivitinin altındaki yorumlara koptum. :))
çok sevdiğim bir dizi değildi artık bıraktım
@ilterisMayadagli Başkasının yazdığı spoiler falan değil, hatta az bile yazmış. Benimki unutkanlık, aldım.
Bide diziyi spolier yüzünden bırakmadım yukardaki yorumumdan öyle anlaşılmasın Dizide hiç gülmemeye başladım ( güncelden baya gerideyim ) Eğer bu sezon çok eğlendim çok güzel falan diyen olursa devam edecektim ama diyen yok. zaten espirileri bana göre değil . Sadece zaman hızlı geçiyor diye devam ediyordum . Komedilerde spolier çok önemli değil zaten .
6×03 üzerine:
Bölümde Oleg ve Sophie ayrı ayrıyken normaldiler de bu ikisi yan yanayken özellikle konu bel atına kaydığında -ki kaymadığı yok- yüzüm buruştu. Gereksizlerdi.
Caroline ve bilek güreşi sahnesi bölümün güzel tarafındaydı, sabah sabah otobüste gülmemek için uğraştırdı beni.
”Dizileri yarım bırakamama sorunum”la birlikte, diziyi bi diğer izleme sebebim ”Caroline”. Her zaman olmasa da bazı tiplemeleri çok sempatik ve eğelenceli. Güzel de buluyorum kendisini.
Bölümün sonuna gülmekten sinirlerim laçka olmuş durumda. Allah cezanızı vermesin sizin
Caroline:
Umarım Earl’ün Oleg’i sağması dip noktamız olur.
Max:
Olmayacak.
6 x 05:
Bu bölüm efsaneydi. Çok güldüm. Ah keşke her bölüm bu kadar komik olsa
6×08 için kahkaha efektlerini ayarlayan kişi kimse yarın sabaha baş ağrısıyla uyanır umarım.
Güleceğim varsa da gülemedim bölümde.
Bu sezon kendini daha keyifli izletiyo sanki. Yeni bölümlere elim çabuk gitmeye başladı.
Önceki bölümden kesinlikle daha güzeldi, genel olarak da iyiydi. Bir gün olacağı belliydi…
Covert Affairs, Harper’s Island, Popular ve Felicity gibi dizilerden tanıdığımız Christopher Gorham; tekrar eden bir rolle 6. sezon kadrosuna dahil olmuş.
Biraz artık Allah’ın emri bir karakteri canlandıracakmış da onu bu adamın oynayacağı pek aklıma gelmezdi.
6×11 (Sezon arası bölümü) üzerine:
Son dakikaya kadr aslında sezon arası verdiği anlaşılmazdı herhalde. Yazanlar da son dakikada hatırladılarsa şaşırmayacağım.
Neyse bu da olur, yarıladık yolu yine…
Bugün podcaste çalışıyoruz sanki
6×19 üzerine:
Allah sizi bildiği gibi yapsın, sabah sabah sinirlerim laçka oldu. Kendi kendime gülüyorum oturduğum yerde. Bari toplum içinde bir yerde olmasaydım.
Neredeyse unutmuştum, gündeme getirmeleri iyi oldu. Eğlendim izlerken.
Bu arada ben Candy Andy’yi seviyorum, aslında kalsaydı güzel olabilirdi ya. Bobby ile de yakışıyorlar ama daim olmayacağını bildiğimden biraz öylesine izliyor gibiyim.
Güzel ve eğlenceliydi. Ne açık kaldı diye düşünsem pek bir şey bulamam ama kapalı bir veda olduğunu da iddia edemeyeceğim. Normal bir sezon finali yapmışlar.
* Kızlar bir süredir iyi iş çıkarıyorlar, miktar artıp duruyor derken elbise konusu üzerinden yine 0.00'ı görünce gülmedim değil. Lokantadan ayrılma konusuna da kılıf bulmuş oldular.
S01E01
Vakti zamanında şans vermiştim buna. Özellikle 1-2 yardımcı rolden ya da Max’ten sıkılıp 2. sezonun başlarında bırakmıştım sanırım. İyice sıfırı tüketince hiç denemediğim diziler, az izleyip bıraktığım diziler arasından oluşturduğum 5-6 dizilik listeye bunu da dahil ettim. Beth Behrs’i de özlemiştim zaten.
Brooke Lyons’ın dizideki varlığını unutmuşum diyeceğim ama o vakitlerde kendisi henüz radarıma girmediği için saçma bir cümle olurdu tabii bu.
S01E04
Gizlice eski daireye girme hikayesi. Hala anımsıyordum bu bölümü.
S01E05
Şu ana kadarki bölümler arasında en kötüsü buydu.
S01E07
*Carla Gallo ve Jade Catta-Preta çıktı bölümün içinden.
*Bu cupcake işi diziyi aşağıya çekmeye devam ediyor. Başka bir hayal bulun kendinize. Ya da hayal kurmayı bırakın ve öylesine takılın.
S01E09
*Bu cidden çok gereksiz bir para israfıydı.
*O devasa bir abaküse benzeyen kötü kolyeyi takmasan mı artık Caroline?
*Aklı başında olan ve görme problemi yaşamayan hiçbir erkek Cashandra’yı bırakıp Max’e yanlamaz bence.
*Marsha Thomason, İngiltere’de yaşarken iş çıktıkça ABD’ye mi gidip geliyor yoksa ABD’de yaşarken iş çıktıkça memleketi İngiltere’nin mi yolunu tutuyor çözemedim yıllardır. Ama şu 2 bölümlük minnacık konukluğu görünce 2. seçenek daha makul geldi. Bu rol için ta İngiltere’den kalkıp gelmiş olamaz yani.
S01E10
5’in ardından bir ekstra berbat bölüm daha geldi.
S01E12
Annet Mahendru, Dale Dickey, Rose Abdoo ve Ashley Wood gibi tanıdık simalar çıktı bölümün içinden ufacık tefecik rollerle.
S01E14
Jennifer Coolidge da giriş yaptı bu bölümle birlikte.
S01E15
Ölmüş, nefes almıyor dedikleri adamın göğüs kafesi tahterevalli misali bir aşağı bir yukarı inip çıkıyordu. Açı da bunu en net şekilde görmeye müsaitti. Berbat ötesi bir sahneydi kısacası.
S01E22
Sezonun en berbat bölümlerinden biriydi yine. Şu cupcake muhabbetinden bunaldım artık.
S01E24 (Sezon Finali)
Bu Max’e de ne giyse yakışmıyor arkadaş! Bu kadar iri göğüslere sahip olup da bunu seksapalite dahilinde satamamak büyük yeteneksizlik cidden.
Arka arkaya 8-9 berbat bölümle kapattılar sezonu. Genel olarak basitliği, kötü giyinişi, rahatsız edici konuşma tarzı ve ses rengiyle Max’e hiç ama hiç ısınamıyorum. 4 yan karakterin tamamını onlara biçtikleri sadece birer şeyi yapmaları için dizide tutmaları da eksi yazmakta. Açık konuşmak gerekirse Beth Behrs dışında izlenmeye değer tek bir şey yok bu avam dizide. Geçmişte bırakmakta çok haklıymışım kısacası. Ve şu an tekrar bırakmakta da.