Amazon’da 4. Deneme Bölümü Mevsimi
64 yorum rpdi 31 Ocak 2015 12:19
Amazon’un deneme bölümü sisteminden ve onay alma işleyişinden şurada bahsetmiş ve yine aynı yazıda 3. pilot (deneme bölümü) mevsiminin getirdiği 5 diziyi ele almıştık. İlerleyen günlerde onlardan 2 tanesi (Red Oaks ve Hand of God) onayı kapmıştı. Bunun üstüne, geçtiğimiz günlerde 4. mevsime geçildi bile. Biz de biraz gecikmeli de olsa bu dizileri kısaca ele alalım dedik.
İşte şu an kendi yöntemlerinizle de rahatlıkla edinip izleyebileceğiniz 6 yeni deneme bölümü:
COCKED
Samuel Baum (Lie to Me) ve Sam Shaw (Manhattan) ikilisinin elinden çıkan bir komedi-drama. Silah imalatçılığı işlerini yürütmeye çalışan bir aile etrafında gelişiyor.
Ailenin küçük oğlu Grady bir uyuşturucu bağımlısıdır ve istemeden ailesinin işini tehlikeye atar. Artık aralarının açık olduğu kardeşi Richard, şirketi yeni sahibi olan amcalarının elinden kurtarabilecek tek kişidir.
Kadro: Sam Trammell (True Blood), Jason Lee (My Name is Earl), Brian Dennehy (Ratatouille), Dreama Walker (The Good Wife), Laura Fraser (Breaking Bad)
The Man in the High Castle
Ridley Scott‘ın yapımcılığını yaptığı bölümü Frank Spotnitz (“The X-Files“) yazdı ve David Semel (“Madam Secretary“) yönetti.
Philip K. Dick’in aynı adlı, Hugo ödüllü alternatif tarihi kitabından uyarlanıyor. Dizi, müttefiklerin 2. Dünya Savaşı’nı kaybettiği hayali bir evrende geçiyor. Doğu’da Nazi Almanya’sının hüküm sürdüğü dünyada biz izleyiciler, Japonların kontrolü altındaki eski ABD’de bir grup insanın başından geçenlere tanık oluyoruz.
Kadro: Alexa Davalos (“Mob City“), Luke Kleintank (“Pretty Little Liars“), Joel de la Fuente (“Hemlock Grove“) ve Rufus Sewell (“Eleventh Hour“)
MAD DOGS
Shawn Ryan (The Shield) ve Marney Hochman (Terriers) yapımcılığında ortaya çıkan 1 saatlik bir kara komedi.
Aynı adlı İngiliz dizisinden uyarlanan dizi, orta yaşlarındaki bir grup çocukluk arkadaşının seyahatleri etrafında şekilleniyor. İçlerinden birinin erken emekliliğini kutlamak için Belize’ye geldiklerinde başlarına hiç beklemedikleri bir şey geliyor ve ortalık karışıyor.
Kadro: Steve Zahn (“Dallas Buyers Club“), Billy Zane (“Titanic“), Romany Malco (“Weeds“), Michael Imperioli (“The Sopranos“) ve Ben Chaplin.
DOWN DOG
Josh Casaubon’ın (I Just Want My Pants Back) ortaya çıkarıp başrolünde oynadığı bir komedi.
Logan Wood hoş görünümüyle, çevresinde pervane kadınlarla, şanslı ve güzel bir hayata sahip bir yoga eğitmenidir. Bir gün, aynı zamanda Yoga salonunda iş ortağı da olan kız arkadaşının kendisini terk etmesiyle hayatında her şey alt üst olur. Yakın zamanda bir karar vermelidir: Her şeyi geride bırakıp gidecek midir, yoksa gerçeklerle yüzleşip “Namaste” demeye devam mı edecektir?
Kadro: Josh Casaubon (I Just Want My Pants Back), Lyndsy Fonseca (Nikita), Will Greenberg (Halt and Catch Fire), Andrea Savage (The Life and Times of Tim), Amir Talai (American Dad), Kris Kristofferson ve Alysia Reiner (Orange Is the New Black)
POINT OF HONOR
Randall Wallace (“Braveheart“) ve Carlton Cuse (“Lost“) elinden çıkan tarihi bir drama.
Soğuk Savaş’ın başlarında Virgiana’lı bir aile, çevresinden tepki görmelerini göze alarak konfederasyon tarafında mücadele etmeye karar verir ama aynı zamanda kölelerini de serbest bırakır. Ailenin iyi yetiştirilmiş terbiyeli oğlu, tarlaların işini üç kız kardeşinin başına bırakarak savaşa gider.
Kadro: Nathan Parsons (True Blood), Christopher O’Shea (Baby Daddy), Annabelle Stephenson (Revenge), Riley Voelkel (The Newsroom), Hanna Mangan Lawrence (Old School), Patrick Heusinger (Revolution), Luke Benward (Ravenswood), Adrienne Warren (Black Box), Lucien Laviscount (Waterloo Road), James Harvey Ward (Low Winter Sun).
SALEM ROGERS
Mark Waters (“Mean Girls“) elinden çıkan bir komedi.
Narsist, rahatına düşkün, duygusuz bir parti kızı olan eski manken Salem Rogers, rehabilitasyondan atılır. Şimdi bir karar verir: 1998’deki en iyi model olduğu günleri yeniden yaşamak için elinden gelen her şeyi yapacaktır. Bunun için de zamanında işkence ettiği eski asistanı Agatha’dan yardım almalıdır. Fakat onu nasıl ikna edecektir?
Kadro: Leslie Bibb (About a Boy), Rachel Dratch (Saturday Night Live), Jane Kaczmarek (Malcolm in the Middle), Brad Morris (Playing House), Harry Hamlin (Mad Men), Toks Olagundoye (The Neighbors) ve Scott Adsit (30 Rock)
Bütün dizilerin bir arada yer aldığı tanıtım filmi:
Amazon’un bu pilot mevsiminde esas olarak 13 dizi var ama Tech Detective, Sara Solves It, The Stinky & Dirty Show, Niko and the Sword of Light, Table 58 ve Just Add Magic çocuklara yönelik diziler olduğu için yazıda yer almıyor. Bir de belgesel tarzında THE NEW YORKER PRESENTS var. Bol ödüllü ve başarılı bir derginin perde arkasındakileri ele alan proje, özellikle kadrosuyla ilginizi çekebilir. O da aklınızda bulunsun.
yorumlar
Mad Dogs , Cocked ve The Man in the High Castle izleyeceklerim arasında çıkınca izleyeceğim.
Down Dog tarzsin
Bu dizilerden onay alanları 1.5 yıl kadar sonr aizleyeceğimizi bilmek benim dikkatimi dağıtıyor ya. Onun dışında benim de gözüme ilk takılan Down Dog oldu; şu günlerde biraz daha soft bir şeyler istiyorum nedense. Diğerleri bünyeme ağır geldi biraz.
Aman neyse, nasılsa servisin üyeleri oylayıp onay-iptale karar verecek. Duruma bakarız.
amazon’un işlerinde hep bir yapım kalitesi sorunu var. hikayeler ne kadar ilgi çekici, oyuncular ve kamera arkası da ne kadar beğendiğim isimlerden de olsa amazon bu projeleri hep bir ucuzculuk ve at pazarlaması zihniyetiyle kotarıyor. halbuki high castle mesela bir strarz point of honor hbo cocked show time yapımı olsa ne kadar keyifle izlenirdi. sevdiğim isimleri amazon’ da göreceğime hiç görmemeyi tercih ederdim. sanki bir oyuncu için amazon kariyerinin en düşük noktası son şansı gibi bir standart oluştu.
Down Dog (pilot): Güzel giriş yaptı fakat 1 NBC tarzı diziden öteye geçemedi. Onay alacak gibi durmuyor.
ps: teşekkürler @rpdi!
Ben bunlara iMDb‘de gezinirken rastladım. Alt tarafta bir yerde 7 yeni pilot çıktığına dair reklam gibi bir şey vardı. Konulara baktım, The Man in The High Castle ilgimi çekti ve izledim. Konusu itibariyle hoşuma gitti fakat dizi inanılmaz karanlık. Yani çekimlerden bahsediyorum. Ekran parlaklığını sonuna kadar açtım da idare ettim yine. Diziye kasvetli bir hava yükleyelim derken biraz abartmışlar gibi geldi.
Diğer dizilerin benzerleri çevremizde hep olduğu için bulaşmayı pek düşünmüyorum.
Teşekkürler @rpdi. Açıklayacı bir yazı olmuş.
Bence bu amazon dizilerini tanıtmanın hiç bir anlamı yok Daha geçenlerde onay verdigini bile iptal etti.Bu tanıtımlar amozunun reklamını yapmaktan başka bir işe yaramıyor..Çogunu zaten onaylamıyorlar.Zaman kaybı.
Amerikan reyting sisteminden, kanalların kaprisinden vs. kurtulmaya ve “gerekirse parasını veririz, siz dizileri kapımıza (bilgisayarımıza) sansürsüz ve reklamsız getirin” diyen izleyici kitlesine ilaç gibi gelen Amazon’un, bu işlere girişmesinin hastasıyım. Biraz fazla taş atıp, kurbağa ürkütse de piyasayı belli bir yöne doğru hareketlendirdikleri için Netflix ile Amazon beni olukça ümitlendiriyorlar. Hele hele Amazon’un Transparent’ı ödüle doyamaz bi halde ilerlediği için ayrı bi mutluyum.
Bu minvalde, çorbada tuzun olduğu için daha bir ellerine sağlık ve çok teşekkürler rpdi.
Valla zaman zaman sinirlensem de Amazon’dan da sisteminden de gayet memnunum. Hele Transparent’tan sonra Amazon dizileri benim için 1 adım önce başlıyorlar yayına. Ayrıca Amazon, oyuncular için kariyerlerinin düşüş noktasından çok, yükseliş noktası olabilir bence
Ama yine de bu seferki projeler beni genelde çekemedi. Şimdiye kadar sadece Cocked’a şans verebildim. İlk bölümü fena değildi ama pek matah bir durumu da yoktu. Onay almasını isterim ama almazsa üzülmem sanırım.
Bunun dışında bir de Down Dog ve Salem Rogers’a bakmak istiyorum ama bir türlü sıra gelmiyor.
…ve tabii ki ellerine sağlık rpdi! Yine sitedeki bir eksiği kapatmış oldun.
Ellerine sağlık rpdi. Güzel bir yazı olmuş.
Ben içlerinden sadece Salem Rogers’ı sevdim.
Keşke Türkiye’de de Amazon ve Netflix gibi siteler olsa. Olsaydı misal Behzat Ç. hala devam ederdi bence. Gerçi Türkiye de çoğu insan işim olmaz derdi de ben seve seve kabul ederdim olmasını
Ama kafama takılıyor bu kanalların dizilerinde oynayan oyuncuların dizinin parasını nasıl çıkartıyorlar. Zor bir iş bence.
Amazon ilk başta Ripper Street’e, tamamen ümidimi kestiğim bir anda 3.sezon şansı vererek gönlümü fethetmişti. Netflix vari hamlelerini eksi etmesin
Şu ana kadar sadece Bosch’a (@hsparks duymasın) izleme şansım oldu. Arkasındaki isime çok güvenmemin verdiği heyecanla, yüksek beklentiyle izleyip gayet memnun ayrıldığı hatırlıyorum. Şöyle bir baktım da ilk bölümü izlememin üzerinden neredeyse 1 yıl geçmiş. Hakikaten tadi damağımızda kaldı.
Ellerine sağlık@rpdi
@necdetcem7 Aslında gayet kanal altyapısıyla çalışıyor bunlar da. Evet, reklam kuşakları yok ama onlar da reklam kabul ediyorlar sitelerine. Ayrıca HBO-Showtime gibi aylık cüzi de olsa belli bir miktar üyelik ücreti alıyorlar verdikleri hizmet için. Sadece bir ülke de değil, uluslararası şirket ikisi de.
Ayrıca kanallar misali bu dizileri yurtdışına da satıyorlar. E her kanal gibi bunlar da dizileri çekerken sponsor kullanıyorlar ve bir şeyler topluyorlar. Netflix Marco Polo’nun sezonuna 90 milyon dolar harcadı mesela. Mükemmel bir miktar.
netfilixe hayranım. Bu sistemi çok hızlı bir biçimde oturttu ve bu kunuda kendisini marka yaptı.Amozonun yaptıgı fazla hesaplı Riske girmeden bu pazarda yer almak istiyor.Bu da aslında farkında olmadan kendini hantal hale getiriyor.İşin dogasına aykırı.Tepkimde ondan.Bu sisteme başka şirketlerde el atarsa bu anlayışla amazonun bu işi götürmesi çok zor.
@necdetcem7: ABD’de yaşayan arkadaşlarımdan bildiğim kadarıyla Amazon ve Netflix abonelikle üye olduğun ve bi dolu kanalın (kablolu/kablosuz) bi dolu dizisini online izleyebildiğin ve oldukça popüler olan iki yayın aracı. Son zamanlarda millet uydu/kablo/anten gibi aygıtları bırakıp bu ikisinden abonelik ile istedikleri zaman istediklerini izlemeye yönlenmiş durumda Amerika’da.
Aynı evde yaşayıp biri Amazon öteki Netflix’çi olan iki arkadaşım bile var mesela. :)) Bir dizi için bizim burada sandığımız gibi “aaa fox’ınmış, yok showtime’ınmış” şeklinde yaklaşmıyorlar. “Netflix’e/Amazon’a şöyle bir dizi düşmüş” diye bakıyorlar olaya. Anladığım kadarıyla hesaplı da… İkisinin de reklam yayını var yanlış bilmiyorsam. Yani aytackara’nın dediği gibi abonelik+reklam filan derken ikisi de iyi para yapıyor.
Bunun üzerinden iki yayın ortamı da kendi dizilerini araya serpiştirerek sektörü değiştirmeye çalışıyor.
Ki FX’in, HBO’nun filan “ben artık web’den hızlıca on demand veriyorum dizilerimi, reyting de açıklamıycam” gibi çıkışları da etkili olduklarının göstergesi bence.