10. sezonuyla 25 Ağustos’ta ekrana dönmeye hazırlanan American Horror Story’nin ilk uzantısı American Horror Stories, 15 Temmuz’da ekran hayatına başladı.

Ryan Murphy ve Brad Falchuk imzalı uzantı dizi dijital platform Hulu’nun FX bölümünde yayınlandı. Dizinin ilk sezonu 7 bölümden oluşuyor ve 2. sezon onayını aldı. Hatta FX, aynı gün “American Sports Story” ve “American Love Story” adıyla iki uzantı diziye daha onay verdiğini açıkladı.

Not: Dizinin duyurusu yapıldığında ilk sezonun 16 bölüm süreceği ve Sarah Paulson’ın bir bölümde yönetmenlik yapacağı açıklanmıştı. Ancak yayına 7 bölüm olarak geldi.

1. Bölüm

3. Bölüm

5. Bölüm

Konusu:

İsim koyma konusunda kolaya kaçıldığını düşündüğüm bu uzantı dizi “bölümlük” korku hikayeleri üzerine kurulu. Hatta 1-2-7. bölümlerde “Murder House” sezonunun geçtiği eve konuk oluyoruz. Diğer bölümler ise bağımsız hikayeler anlatıyor.

Dizinin ilk sezonunda Matt Bomer, Billie Lourd, Cody Fern, Dylan McDermott, Charles Melton, Naomi Grossman, Chad James Buchanan, John Carroll Lynch, Cameron Cowperthwaite gibi American Horror Story sezonlarında az ya da çok yer almış bazı oyuncuların yanı sıra Kevin McHale (Glee), Ronen Rubinstein (9-1-1: Lone Star), Gavin Creel, Sierra McCormick, Kaia Gerber, Paris Jackson, Aaron Tveit, Danny Trejo, Dyllon Burnside, Madison Bailey, Rhenzy Feliz, Amy Grabow, Nico Greetham, Virginia Gardner ve Dane Diliegro da rol alıyor.

Kadronun tamamına buradan bakabilirsiniz.

Öncelikle American Horror Stories’in iyi bir dizi olduğunu ‘düşünmediğimi’ belirtmiş olayım.

Kendi içinde kimi bölümleri diğerlerinden daha iyi olan antoloji bir korku draması nihayetinde. Ana dizi için düşündükleri ama uygulamaktan vazgeçtikleri bazı fikirleri farklı bir diziyle eritmek istemişler sanki. Bu fikirlerin bir kısmı da zaten daha önce film haliyle izlediğimiz türden klişe işler olduğu için bir açıdan tanıdık üstelik. Bölümlerin içinde ‘şaşırtmaca’ yapmaya pek bir merakla gibiler. Bunlarından da kimisi seyir zevki açısından işe yararken kimisi de ister istemez insana göz devirtiyor.

American Horror Stories’in artı taraflarından birisi ana serinin tanıdık oyuncularından bir kısmını bu bölümlere konuk etmesi. Ayrıca Ryan Murphy’nin diğer işlerinde yer almış bazı yeni yüzleri de getirmişler. Bir diğeri ise bana kalırsa ‘Murder House‘a yer vermesi. Her ne kadar sezonu (ya da AHS’nin herhangi bir sezonunu) izlemiş olmak gerekmese de nostalji havası sağladığı söylenebilir. Murder House sezonunu (1.) severim zaten.

Elimizdeki bölümlere bakarsak 5. ve 6. bölümleri diğerlerine göre daha fazla beğendiğimi söyleyebilirim. Gördüğüm kadarıyla eleştiriler ve IMDb de şimdilik benimle aynı fikirde gibi. Murder House etrafında dönen bölümler her ne kadar tatmin edici bulunmasa da (ki katıldığım noktalar var, beklentinin altınsa sayılırlar) ‘o kadar’ da gömülesi olduğu düşüncesinde değilim. Sezon finali (7.) aksine bence yer verdiği hikayeyle göreceli daha iyiydi mesela.

2. sezonda yine tanıdık bazı yüzlere ya da mekanlara yer vermeleri ve senaryo bazında biraz daha iyi iş çıkarmaları dileğiyle. American Horror Stories, en azından ana seriye hala bağlı olanlara ya da korku dramalarına ilgisi olanlara tavsiye olabilir. İyi seyirler.