Bana Sevmeyi Anlat – Tanıtım
3 yorum pirate 23 Eylül 2024 08:05
Gerilim, romantizm, aşk, cinayet, ihanet, sırlar, yalanlar, engeller…
Bana Sevmeyi Anlat, FOX’un 2016-17 sezonunda yayınladığı bir drama dizisi. 22. bölümüyle birlikte final yapmış olan dizinin bölüm süreleri 115-160 dakika aralığında değişmekte.
Senaryoyu Deniz Akçay Katıksız (İstanbullu Gelin, Ömre Bedel, Hayat Bilgisi, Omuz Omuza, Saklı) kaleme almış. Yönetmenliğini Mesude Erarslan (Yaprak Dökümü, Kefaret, Gece Yürüyüşü) üstlenmiş. Kerem Çatay ve Pelin Diştaş Yaşaroğlu ise dizinin yapımcıları konumundalar.
Leyla ve Alper’in hikayesini izliyoruz dizide. Leyla, Almanya’nın Frankfurt şehrinde doğup büyümüş. Orada bir yaşam mücadelesi vermekte.
Alper ise İstanbul’da yaşıyor ailesiyle birlikte. Bir şef kendisi ve kendi restoranını büyütmek için koşturup durmakta.
Leyla’nın minik bir oğlu var. Evlenip boşanmış. Oğlunun babası hayatlarında değil. Boşandıktan sonra babasının evine sığınmış. Bir yandan bir iş aramaya devam etmekte bir yandan da İspanyolca kursuna gidip kendini geliştirmekte. Oğluna bakacak birini bulma konusu büyük sorun. İş bulması için bakıcı bulması, bakıcı tutabilmesi için de iş bulması gerekmekte. Tavuk-yumurta hikayesi kısacası. Evde babası, üvey annesi ve söz konusu üvey anneden olma 2 yarı kardeşi mevcut Leyla’nın ama hiçbirinin ona bu konuda yeterli ilgi ve yardımı sağladığı söylenemez. Üvey annesi ve yarı kız kardeşi, onu hiç sevmiyor ve varlığına katlanamıyorlar. İpsiz sapsız bir genç adam olan yarı erkek kardeşiyle arası o ikisiyle olduğu kadar kötü değil ama iyi de sayılmaz. Babası orta yolu bulamadığı zamanlarda karısının tarafına kayar vaziyette terazide her daim. Leyla’nın annesi ise onu ve babasını o daha bebekken bırakıp gitmiş.
Leyla, bu zor zamanlarında Haşmet isimli bir iş adamıyla tanışacak. Restoran zincirleri mevcut Haşmet’in ve sık sık iş için Frankfurt’a gelmekte. Leyla’nın babası Salih’i tanıyor aslında Haşmet. Salih, ahır hayvancılığı yapıyor Frankfurt’ta. Haşmet de yeri geldiğinde onu diğer/asıl işi olan uyuşturucu ticareti konusunda bir takım konularda kullanmakta. Aileden Salih ve oğlu Hakverdi dışında Haşmet’in bu karanlık yüzünü kimse bilmemekte ve uzun süre de bilmeyecek elbette.
Haşmet, Salih’in önerisiyle Frankfurt’ta katıldığı iş yemeklerinden birinde acil ihtiyaçtan dolayı tercümanlık yapması için Leyla’yı işe alıyor. Bu yemekte ona aşık oluyor. Bu tercümanlık işlerinden 1-2 tane daha yaşanıyor. Bu arada Hakverdi büyük bir halt yiyor. Haşmet, Hakverdi’nin canını bağışlama karşılığında kızı Leyla’yı kendisiyle evlenmeye ikna etmesini istiyor Salih’ten. Salih de mecbur kabul ediyor.
Sonrasında olan bitenden bihaber olan Leyla’ya evlenme teklif ediyor Haşmet. Haşmet’in hislerinin karşılığı Leyla’da yok. Ama kendisine ailesinden bağımsız bir hayat kurması da gerekmekte. Haşmet’in kibar ve anlayışlı halleri, oğlunu kendi oğluymuş gibi kabul edişi ve onu sevebilmesi için ona gereken süreyi tanımayı kabul edişi Leyla’nın bu teklifi kabul etmesini sağlıyor. Yanlış nedenlerle bir evliliğe doğru yol alan Leyla, İstanbul’da düzenlenen düğün töreni sırasında Haşmet’in hiç görmediği, korkutucu bir yönüne gizlice şahit olunca apar topar düğünden kaçacak.
Biraz da Alper’in hikayesinden bahsedelim. Karısıyla sürekli kavga ettikleri, mutsuz bir evliliğin içinde Alper. Restoran işini büyütmek için yüklü miktarda krediler çekmiş ve bu ekonomik yükten bir an önce kurtulmak için işte çok fazla zaman geçirmekte. Evliliğini sallandıran şey de bu işkolikliği olmuş zaten.
Eşi onu en yakın arkadaşlarından biri olan Onur ile boynuzlamakta. Ağabeyi de söz konusu arkadaşı tarafından dolandırılmak üzere. Bir de bunların üstüne trajik bir trafik kazası gelecek. Alper bunca senedir teker teker çıktığı merdivenlerden bir anda yuvarlana yuvarlana düşüverecek.
Söz konusu kazanın ardından ağabeyini kaybeden ve eşi de uzun süreli bir komaya giren Alper, ekonomik anlamda da dibi görecek. Restoranını devretmek ve evini de kaybetmemek adına kendine acilen yeni bir iş bulmak zorunda kalacak. Alper’in bu hayattaki bir diğer yakın arkadaşı Engin, Alper’e patronu Haşmet ile bir iş görüşmesi ayarlayacak. Haşmet’in İstanbul’daki restoranlarından birine bir işletmeci/yönetici pozisyonunda birini işe alması gerekecek acilen. Engin de bu iş için Alper’i önerecek Haşmet’e.
Alper, yeni tanıştığı Haşmet’in düğündeki misafirlerinden biri olacak. Kızı hastalanınca apar topar düğün alanını terk etmek zorunda kalacak. O sırada da düğünden kaçan Leyla arabasına atlayacak ve kendisini bir otobüs durağına bırakmasını isteyecek o anda tanıştığı Alper’den. Alper de insanlık namına ona yardımcı olmaya çalışacak. Leyla’nın Haşmet’in kaçak gelini olduğunu ise daha sonrasında öğrenecek. Alper, Leyla’ya saygı duyup onu Haşmet’e açık etmeyecek ve elinden geldiğince ona yardımcı olacak her seferinde söylene söylene de olsa. Alper ve Leyla’nın aşka dönüşecek hikayesi işte bu şekilde başlayacak.
Alper rolünde Aşkın Tarifi, Küçük Sırlar, Pis Yedili, Muhteşem Yüzyıl: Kösem ve Gecenin Ucunda gibi dizilerle tanınan Kadir Doğulu‘yu; Leyla rolünde Kardeş Payı, Zeytin Ağacı ve Behzat Ç. gibi dizilerle tanınan Seda Bakan‘ı izleme fırsatı yakalıyoruz.
Haşmet karakterine Kurtlar Vadisi: Pusu, Cümbür Cemaat Aile, Merhamet ve Aşkın Kanunu gibi dizilerle tanınan Mustafa Üstündağ hayat vermekte. Leyla’nın onun karanlık yüzünü öğrenmemesi için elinden gelen özeni gösterecek Haşmet ve Leyla’nın kalbini kazanmak için yılmadan mücadele edecek.
Alper’in biricik kızı Çiçek rolünde Ufak Tefek Cinayetler, Benim Tatlı Yalanım ve Kefaret gibi dizilerle tanınan Lavinya Ünlüer‘i, kazada vefat edecek ağabeyi Cihan‘ın (Salah Tolga Tuncer) ardından hem öksüz hem de yetim kalmış olan ve yanına alacağı yeğenleri Mercan ve Eylül rolünde ise EGO, Ateş Kuşları, Kalp Yarası ve Gecenin Kraliçesi gibi dizilerden hatırlanabilecek Naz Sayıner ile Çukur, Ateş Kuşları, Seversin, Şampiyon ve Bir Çocuk Sevdim gibi dizilerle tanınan İlayda Alişan‘ı izliyoruz. Akla kara gibi bu iki kız kardeş. Eylül, asi ruhlu, kavgacı, suratsız ve saygısız bir genç kız. Küçük olanı Mercan ise iyi kalpli, yardımsever, sevgi dolu, yaşına göre oldukça olgun bir çocuk.
Alper’in kendinden başka kimseye faydası olmayan Suzan isimli, zengin bir kız kardeşi de mevcut. Karaktere Geniş Aile, Yürek Çıkmazı, Mucize Doktor ve Baba gibi dizilerle tanınan Bihter Dinçel hayat veriyor.
Alper’în komadaki eşi Berna rolünde Darmaduman, Medcezir, Kurt Seyit ve Şura ve Karadayı gibi dizilerden hatırlanabilecek Aslı Orcan karşımıza çıkıyor.
Alper’in yukarıda sözünü ettiğimiz 2 yakın dostundan Onur rolünde Kavak Yelleri ve Maraşlı gibi dizilerden anımsanabilecek Cemil Büyükdöğerli‘yi, Engin rolünde ise Hercai ve Kaderimin Yazıldığı Gün gibi dizilerden anımsanabilecek Serdar Özer‘i izliyoruz. Engin, Haşmet’in sağ kolu. Onur ise emlak sektöründe hizmet vermekte.
Leyla’nın babası Salih rolünde Çukur ve Üç Kuruş gibi dizilerden hatırlanabilecek Kadir Çermik‘i, üvey annesi Ayla rolünde Gülizar dizisinden anımsanabilecek Mahperi Mertoğlu‘nu, yarı kardeşleri Simge ve Hakverdi rolünde ise Meleklerin Aşkı, Bir Zamanlar Kıbrıs ve Gül Masalı gibi dizilerle tanınan Gülper Özdemir ile Savaşçı ve Prens gibi dizilerden anımsanabilecek Bahadır Vatanoğlu‘nu izliyoruz.
Haşmet’in bir arkadaşı ve popüler bir derginin baş editörü olan Canan karakterine Tozluyaka, Yabani, Terapist, Çifte Saadet, Başrolde Aşk, Benim Annem Bir Melek ve Omuz Omuza gibi dizilerle tanınan Dolunay Soysert hayat vermekte. Epey kıl bir karaktere sahip Canan. Leyla, onun yanında işe başlayacak ilerleyen süreçte.
Ya Çok Seversen, Kefaret, Annenin Sırrıdır Çocuk ve Al Yazmalım gibi dizilerle tanınan Mine Kılıç‘ı tüm hayatı Almanya’da geçmiş olan Leyla’nın nerde ve nasıl tanıştıklarını bir türlü öğrenemediğimiz İstanbul’daki yakın arkadaşı Ezgi karakteriyle izleme fırsatı yakalıyoruz. Leyla’ya iyi bir dost oluyor; her başı sıkıştığında onun yanında oluyor Ezgi.
Ateş Kuşları, Karadayı, Rüya ve Zemheri gibi dizilerle tanınan Emir Çubukçu, Haşmet’in yeğeni Burak karakterini canlandırmakta. Restoranda işi öğrenmesi için Alper’in yanına verecek onu Haşmet.
Bedia Ener ise Onur’un annesi, Alper’in de manevi annesi kıvamında olan Gülsüm rolüyle karşımıza çıkmakta.
Dizinin ilk 7 bölümünü izlemiş bulunmaktayım. Memnunum an itibarıyla diziden. Uçup kaçtığı yok elbette ama yetiyor. Oyuncu kadrosu oldukça cazip. Önemli rollerin genel olarak sevdiğim oyunculara emanet edilmiş olması büyük bir artı konumunda özellikle.
Dizinin planlanan ilk adı Beyaz Gece(ler) imiş bu arada. Seda Bakan’ın rolü için Cansu Dere ile anlaşılmış ilk olarak. Sorun çıkınca sonrasında Gökçe Bahadır ile anlaşılmış ama o da olmamış. Erkek başrol için de Timuçin Esen ve Birkan Sokullu ile anlaşılmış Kadir Doğulu’dan önce ayrıca. Dizi aslında 2015-16 sezonunda yayına girecekmiş. Yapım şirketi ve kast kapsamlı sorun çıkınca 1 sezon erteleme yemek zorunda kalmış. Nihayetinde de bu kadro ve bu isimle yayına girmiş. Bu kadroyla daha iyi olmuş bence. Kendisini çok sevsem de bu rolde Cansu Dere’yi hayal edemedim mesela. Cansu Dere ile devam edilmiş olsaymış bu rol buna pek benzemeyen bambaşka bir rol olurmuş muhtemelen.
yorumlar
; Ayla ve Simge de eski cadaloz hallerine geri döndüler şak diye. Ne güzel takılıyorlardı işte uslu uslu. Ne gerek var yani?
Bölüm 12
Bölüm sonu: Nihayet!
Halil Ergün ve Güven Hokna, yine bir çift olarak arz-ı endam ettiler. Farklı karakterlerle ama Yaprak Dökümü müziği eşliğinde. Benim açımdan sıkıcıydı varlıkları ama söz konusu diziyi sevenlerin pozitif bir şekilde ilgisini çekmiştir illaki.
Bölüm 14
*Zorlamayın; Engin ile empati yapacak halim yok. Ne alt hikaye yazarsanız yazın fark etmez. Adam suçlu yani.
*Berna: Salağa yatmayı bıraksan mı artık?
*Şu dizideki en gereksiz kişi İlayda Alişan. Net!
Bölüm 20
O kulübe … Hangi diziden tanıdıktı o kulübe? Aşk-ı Memnu’dan mıydı?
Bölüm 21
*Leyla: Bu yaptığının özrü de yok affı da.
*Burak: Senin de masum/saf çocuk dönemin bitti. Bundan sonra her şerre ortaksın.
*Simge: Mallıkta ve de ucuzlukta son noktasın!
Bölüm 22 (FİNAL)
Yaptım oldularla geçirdiler, bitirdiler finali. Pek beğenemedim açıkçası.
Tanıtımda da belirttiğim üzere daha çok cazip oyuncu kadrosu sayesinde kendisini izletebilen bir dizi oldu. İlayda Alişan, yukarıda da belirttiğim üzere baya gereksizdi ama. Engin-Ezgi çifti ise son yıllarda izlediğim en kötü ekran çiftlerinden biri oldular. Çiçek rolündeki çocuk oyuncu Lavinya Ünlüer de bir noktadan sonra epey yordu bu arada. Durum böyleyken böyle.