Baraj – Tanıtım
18 yorum pirate 13 Eylül 2020 08:14
Koronavirüs, yabancı dizi sektörüne de büyük bir darbe indirdi bilindiği üzere. Bazı yabancı diziler yeni yeni setlere dönmeye başlamışken Türk dizi sektöründe pandemi arası epey kısa sürdü. Sonbahar-kış dönemi dizileri yeni sezonlarıyla ekrana dönerlerken yaz dizileri ise uzun süredir ekranlarda.
Bu yazımıza konu olan Baraj dizisi, tam da pandeminin ülkemizde patlak verdiği dönemde izleyiciyle buluştu. 17 Mart’ta ekranlara merhaba diyen dizi, yayınladığı 2 bölümün ardından uzun bir araya çıkmak zorunda kaldı. 1 Eylül 2020 tarihinde de 3. bölümünü yayınladı. Salı akşamları FOX TV’de izleyici karşısına çıkmaya devam eden Baraj‘ın an itibarıyla 4 bölümü geride kaldı.
Baraj, Türkan Şoray, Tarık Akan ve Naser Malek Motiee‘nin başrollerini paylaştığı 1977 yılı yapımı aynı isimli sinema filminden uyarlanmış. Fatih Aksoy‘un başında olduğu Med Yapım ile Yağmur Ünal‘ın yapım şirketi No:9 Productions, dizinin ortak yapımcıları konumundalar. Hasan Tolga Pulat ise dizinin hem senaristi hem de yönetmeni konumunda.
Dizinin çekimleri Sakarya’da yapılmaktaymış.
KONU
Dizimiz, Nehir, Tarık ve Nazım isimli 3 karakteri merkezine alıyor. Bu üç karakterin kesişim kümesi konumundaki Nazım, hangi şehirde olduğu belirtilmeyen bir kasabadaki baraj inşaatında şantiye sorumlusu olarak görev yapmakta. Yalnız ve kendi halinde bir hayatı var. Nazım, kendisini işe güce vermiş, gönül işlerinden elini ayağını çekmiş, kırklı yaşlarında olgun bir adam. Son dönemde ise onun kalbini yeniden titretmeyi başarmış bir genç kadınla tanışmış internette ve uzun bir süredir de mesajlaşır vaziyetteler. Durum şu ki hanım kızımız ile çok kısa bir süre sonra yüz yüze tanışmak zorunda kalacak.
Nazım’ın yüzünün sol kısmının neredeyse tamamını kaplayan büyük bir yara izi var. Kızın kendisini görünce beğenmeyeceğine ve kendisiyle iletişimi keseceğine dair de bir korkusu. Aralarındaki iletişimin olduğu haliyle devam etmesinden memnun olan Nazım’ı Nehir’in onu görmek istemesiyle bir telaş basıyor. Nehir ondan bir fotoğraf göndermesini istiyor ve o da panikle bir karar alıp baraja yeni gelecek işçilerden biri olan Tarık’ın fotoğrafını yolluyor.
Tarık, İstanbul’da yaşayan, yirmili yaşlarının ikinci devresinde olan, son derece çapkın ve hovarda bir genç adam. Bu çapkınlıklarından birinin bir yansıması olarak İstanbul’da yanlış bir adama denk gelmiş ve soluğu baraj inşaatında almış. Kendisine düşman edindiği bu zengin ve nüfuzlu adam, onu yaka paça paketlemiş ve ceza olarak baraj inşaatına göndermiş çalışması için. Onun için 2. bir emre kadar barajdan ve barajın komşu olduğu kasabadan kaçış söz konusu değil. Başına dikilen gardiyan da Nazım.
Nehir ise yine İstanbul’da yaşayan, yirmili yaşlarında bir genç kadın. Bir dolandırıcı çetesinin kilit oyuncusu konumunda kendisi. Kapsamlı oyunlar planlayıp kılık değiştirerek aptal ve paralı erkekleri tuzağa düşüren çetemiz, bu yolla yüklü miktarda paralar kaldırmaktalar. Nehir ise bu meslekten, yalan dolandan ve yakalanma stresinden epey sıkılmış durumda. Artık bu işi bırakma vaktinin geldiğini düşünüyor ve Nazım ile gerçek bir hayata başlayabileceğine inanıyor.
Bu üçlünün bir araya gelişiyle yalanlar ve sırlarla dolu bir tiyatro oyunu başlıyor. Bir yandan kalpler titrerken bir yandan da iç ve dış tehditler ortada kol geziyor.
KARAKTERLER VE OYUNCULAR
Nazım karakterine Kadın dizisinden anımsanabilecek Feyyaz Duman hayat veriyor.
Çok fazla konuşmayı sevmeyen, sert bir mizaca sahip, geçmişten gelen fiziki ve psikolojik yaraları olan, içine kapanık bir adam.
Nehir karakterini Kırgın Çiçekler dizisinden hatırlanabilecek Biran Damla Yılmaz canlandırıyor.
Güçlü duruşunun arkasında son derece duygusal ve kırılgan bir yapıya sahiptir.
Tarık karakterinde 4N1K: Yeni Başlangıçlar dizisinden anımsanabilecek Burak Yörük‘ü izliyoruz.
Yakışıklı ve karizmatik bir adam olan Tarık, kadınlar konusunda uzman sayılabilecek bir bilgiye, tecrübeye ve yeteneğe sahiptir. Zamanını tavladığı zengin kadınların hayatlarına ortak olup paralarını yiyerek lüks içinde geçirmektedir ama nihayetinde çulsuz ve yalnız bir adamdır. Sorumsuz ve vurdumduymazdır. Aşka inanmaz. Duygusallığı ve romantizmi sadece amacına ulaşmak için kullanır.
Zerrin karakterinde Fatmagül’ün Suçu Ne?, Yabancı Damat ve Sevgili Dünürüm gibi dizilerden yakinen tanıdığımız Sumru Yavrucuk karşımıza çıkıyor.
Zeki, manipülatif ve yaptığı işi seven bir dolandırıcı Zerrin. Yetimhanede büyüyen Nehir’i genç yaşta sahiplenmiş ve onu yaptığı mesleğin bir parçası haline getirmiş. Onun güzelliği ve yeteneği üzerinden kazandığı paralarla sürdürdüğü lüks hayattan memnun ve bu hayatın bitmesini hiç istemiyor. Duygusallığa hayatında yer yok.
2018 yılında katıldığı “Best Model of the World” yarışmasında birinci olan Faslı güzel İman Casablanca‘yı ise Zahra karakteriyle izleme fırsatı yakalıyoruz dizide.
Zahra, Afganistanlı bir kadın. Şantiyenin yemekhanesinden sorumlu olan Halil isimli orta yaşlı bir adamla evli ve ona mutfakta yardımcı oluyor. Son derece güzel ve baştan çıkarıcı bir kadın olan Zahra, ilk gördüğü andan itibaren Tarık’ı radarına alıyor.
Ülkesinden kurtulmak için Halil ile bir mantık evliliği yapmış gibi görünen Zahra, ona karşı bir aşk beslememektedir. Onu parmağında oynatmakta ve bir yandan da planının bir sonraki aşamasının çalışmalarını yapmaktadır. Tarık’ı ise barajdan ve kasabadan kurtuluş bileti olarak görmektedir.
Yukarıdaki 5 karaktere ek olarak; Zahra’nın kocası Halil rolünde Şamil Kafkas‘ı, barajda çalışan işçilerden, güvenilmez, Tarık’ı hiç çekemeyen ve Zahra’da gözü olan İbrahim rolünde Batuhan Bozkurt Yüzgüleç‘i ve Zerrin’in çalışma arkadaşı Ekrem rolünde Tuna Orhan‘ı izliyoruz.
YAZARIN NOTU
Her İlkbahar-Yaz döneminde 1-2 tane Türk dizisi izlerim ama bu sene bu sayı 4’e çıktı pandemi dolayısıyla azalan yabancı dizi sayısının da etkisiyle. Baraj da an itibarıyla izlemeye devam ettiğim söz konusu 4 diziden biri konumunda. Elbette çok iyi bir dizi olduğunu iddia edemem ama izletiyor bir şekilde kendini. Genel olarak Türk dizilerinin oynatma hızını 2’ye katlayıp izlemek gibi bir huyum olduğundan benim için süresi de pek sorun olmuyor. Sıktığı yere kadar izlemeye devam ederim diye düşünüyorum.
Biran Damla Yılmaz’ı dizinin ilk bölümünde izlemesi epey keyifliydi aslında ama devamında Nehir karakterini fazla naif bir şekle büründürdüler ve onun da performansı düştü haliyle. Bir dolandırıcı karakter, bu derece saf ve savunmasız olamaz diye düşünüyorum. Göz devirmemek elde değil çoğu zaman onun tepkilerine.
Nazım karakteri, ana karakter üçlüsü arasında en iyi yazılmış olanı diyebilirim. Tarık karakteri için ise insan üzülüyor ister istemez. Bu kadarını da hak etmiyor diye düşünüyorum çoğu zaman.
Sumru Yavrucuk’un varlığının diziyi negatif etkilediğini düşünüyorum. Ya o karakter hiç olmasaymış ya da onun yerine başka bir oyuncuyla anlaşılsaymış keşke.
Iman Casablanca ve canlandırdığı Zahra karakteri ise diziyi izlememin en büyük nedeni konumunda. Onun içinde yer aldığı sahneleri ayrı bir seviyorum ve onun ekranda gözüktüğü anları iple çekiyorum. Oyuncunun dizideki etkinliğinin daha da artmasını temenni ediyorum.
yorumlar
** Ben bu diziyi senarist grevi sırasında yayınlanan dizilere benzetiyorum. Talihsiz bir döneme denk geldi.
Başladığı zamanda ben de izlemeye başlamıştım, iki bölüm sonra mecburen durdular zaten. İzlenesi aslında. Hatta dönüş yaptığı 3. bölüme de baktım. Aynı ayardaydı. Menajerimi Ara ve Hekimoğlu’nun olduğu, hatta Masterchef Türkiye’nin de yer aldığı Salı gününde TV başına geçtiğim takdirde tercihim bu olmaz mesela, o var.
Kaldı ki olmadı da, Menajerimi Ara’yı izlemesi daha cazip. Halkımız da aşağı yukarı aynı görüşte reytinglere bakarsak. Sonradan hızlandırarak izleyip yetişme isteği de uyanmadı henüz. Aklıma gelince fragmanlara bakıyorum.
** Diziye gelirsem;
Nehir’in dolandırıcı kimliğine oranla gereksiz ölçüde saf olduğunu düşünüyorum. Tarık/Nazım oyunu akla hemen gelecek bir şey değil tabii ama genel bir iyi niyetlilik var bu kızda.
İzlerken aklıma Imposters’ı da getiriyor. Hatta 3. bölümdeyken özellikle düşündüm. Ortadakiler Ezra veya Richard tarzında kişiler değil tabii. Zerrin’in kötülük dozu da sıkıcı resmen. Tarık/Nazım tarafı daha iyi. Orada da izlediğim bölümlerde biraz yavaşlık vardı. Hayat böyle nasıl devam eder sorunsalı oluşmuştu bende izlerken. Sonradan oraya da bir şeyler uydurmuşlar tabii.
Neyse böyle.
Bölüm 7
Beyefendinin gelişi, Zahra’nın durumu, birkaç yerden çözülen sırlar, Tarık ve Nazım’ın horoz dövüşü ve Tarık’ın 3 koldan içine düştüğü durumun vehameti derken bu bölüm keyifli geçti baya. FOX, final kararı için biraz daha beklese bari.
Bölüm 8
Çok sert olmadı mı bu ya?
Bazı insanlar hak eder. Çünkü neden olmasın?
Bölüm 9
Öteki dizi bitince kurtuldum diye sevinmiştim ama bu kez de buradan çıktı karşıma sesine katlanamadığım şişko. Yeni kız da epey uyuz bir tip bu arada.
Beklenen final kararı gelmiş galiba bunun için. Ek olarak Sen Çal Kapımı ve Zümrüdüanka için de.
Halihazırda haftanın tüm günlerini dolduran 7 (Yasak Elma, Baraj, Sen Çal Kapımı, Mucize Doktor, Çocukluk, Zümrüdüanka, Öğretmen) dizisi varmış FOX’un. Savaşçı’nın yeni sezonu dışında Son Yaz ve Kefaret isimli 2 yeni dizi başlayacakmış. 3 dizinin fişinin çekilmesi gerekiyor yani. Yasak Elma ve Mucize Doktor, kanalın en memnun olduğu 2 dizi. Çocukluk da daha yeni başlayacak. Kalan 4’ünden de Öğretmen’i tutmaya karar vermiş FOX.
Nurgül Yeşilçay dizisi Kefaret, Baraj’ın yerine salı gününe gelecekmiş. Savaşçı, kendi gününü yani pazarı devralacakmış. Öğretmen de bu durumda Sen Çal Kapımı’nın yerine çarşambaya geçecekmiş. Ali Atay ve Alperen Duymazlı Son Yaz’ın gelmesiyle de muhtemelen cumartesiye sürülüp çarşambayı ona devreder o noktada.
Çocukluk başladı geçen Cuma.
SÇK kısmı da hafiften abartı geldi. Final kararı alındığı takdirde bitmeyecek bir hikayesi yok da şu ortamda durduk yere bitirmeye de gerek yok sanki. İsteseler yazarlar sonuçta. Türk senaristlerin en sık yaptığı şey uzatmak… Geçenki bölümü bile düşmesine rağmen kötü değildi. Aynı oranda iki-üç bölüm daha kalsa belki kafalar karışır.
SÇK, sayılan üçlüden en son gelecek olanı konumundaki Son Yaz gelene kadar devam edecektir bence de. Belki cumartesiye sürülür bir süreliğine ama devam eder en az 3-5 bölüm daha diye düşünüyorum. Son noktada da Öğretmen ve SÇK arasında son bir karar verirler. Belki o vakte kadar Çocukluk tutmaz ve o şutlanır. Belli olmaz bu işler.
@pirate Oyuncuyu sevmiyor olabilirsin ama bir kadının kilosu ve fiziksel özellikleri yüzünden “sesine katlanamadığım şişko” demek uygun mu sence? Kusura bakma ama o kısımda fazla ileri gitmişsin.
Bölüm 10
Nehir ve Nazım arasındaki sahneler, muhabbetler falan varoşlukta son noktaydı bu bölüm. Nazım’ın üzerine cuk oturuyor bu muhabbetler ama Nehir’de o kadar eğreti duruyor ki … Diziden soğudum resmen.
Ya İbrahim, sana ne avantaj sağlıyor Allah aşkına yaptığın bu şey?
Sevdim ben bu bölümü. Birkaç yerde aynı muhabbeti tekrar dinliyormuş gibi olsak da 2 ana olay da yeterince ilgi çekiciydi.
*Nazım’ın eski karısının elinde çocukla çıkıp gelmesi de ayrı bir renk oldu bölüm için. Çocuğun ondan olduğuna inanamadım elbette. Zerrin’im ‘Kıskanmıyorsan sevmiyorsundur.’ cümlesine katılmamak mümkün değildi bu arada.
Gece denk geldikleri adamın sabah karşısına çıkması, cesedi gömdükleri yerin acil bir şekilde inşaat alanına dönüşmesi falan büyük bahtsızlık derken kazıda cesedin çıkmayışı da büyük şans elbette. Zahra’nın elindeki tepsiyi düşürüşüyle Halil ölmedi hissi vermeye çalışsalar da zannetmiyorum ç
öyle bir şey olduğunu. Zahra’nın Afganistan’daki geçmişinden biri ziyaret etti bence şantiyeyi. Aynı şahıs muhtemelen cesedin yerini de değiştirdi gece vakti.
*Çocuğun Nazım’dan çıkacağı kadının özgüveninden hissedilmişti. Aynı şekilde kadının ölümcül hasta oluşu da daha ilk telefonda kendini belli etmişti elbette.
Bölüm 13
‘Seni kimden kıskanacağımı şaşırdım.’
Kadın haklı. Harem kuracak seviyeye geldi Sarı.
Kübra Dilara Çelen takviyesi fena olmamış gibi.
*
*Sarının İbrahim’i oracıkta öldürmemesi hoş olmadı.
*Nazım’ın durumunu izlemesi epey keyif verdi bölüm boyunca.
*Gizem Karaca takviyesi güzel bir sürpriz oldu.
Bölüm 18
Şu ana kadar TV’de gördüğüm en fuzuli zaman atlamalarından biri olmuş kesinlikle. İzleme şevkimi aldılar elimden resmen. Bölümü bitiresim bile gelmedi. Bıraktım gitti.
Senaristi değişmiş.
Gizem Karaca, ‘Baraj’ dizisinin sezon sonunda final yapacağını söylemiş.
Sezon sonu final haberi ekibe resmen duyurulmamış zannedersem.