Mary Kills People: Katil Mi Melek Mi? – Tanıtım
34 yorum pirate 03 Mart 2017 08:38
Kanada kanalı Global‘in Ocak ayı sonunda bizlerle buluşturduğu Mary Kills People’ın tanıtımına hoş geldiniz.
ABD kablolu kanallarından Lifetime‘ın da ortak yürütücü olduğu dizinin 6 bölümlük ilk sezonu, 25 Ocak 2017 – 22 Şubat 2017 tarihleri arasında Kanada’da yayınlanıp sona erdi. ABD’de ise 23 Nisan 2017 tarihinden itibaren Lifetime ekranlarında izleyici ile buluşacak.
Dizinin yaratıcısı Tara Armstrong. Yazar kadrosunda bulunan diğer isimler Justin Giallonardo, Michael Goldbach, Marsha Greene, Kim Morrison ve Sherry White. Yönetmen koltuğunda oturan isim ise Holly Dale. Yapımcı koltuğunda oturan isimler ise şunlar: Tara Armstrong, Amy Cameron, Tassie Cameron, Tecca Crosby, Jocelyn Hamilton.
Çekimleri Toronto’da yapılan dizinin bölüm süreleri ise 42 ile 44 dakika arasında değişiyor.
Resmi Site – Resmi Site 2 – IMDB – Wikipedia
KONU
Ötenazi temalı dizi, 2 çocuklu Mary Harris isimli bekar bir anneyi merkezine alıyor. Bir acil serviste doktorluk yapan Mary, hastalara hayat vermediği anlarda ise eski bir plastik cerrah olan partneri Des ile beraber ölümcül hastalara onların istekleri doğrultusunda bu hayattan kayıp gitmeleri konusunda yardımcı oluyor. Bu hizmeti karşılığında hastalardan bir miktar ücret de tahsil ediyor tabii. Tabiri caizse iyi niyetli bir ölüm meleği olarak karşımıza çıkıyor dizide Mary karakteri.
Şimdiye kadar radardan uzak kalmayı başaran Mary, şehirdeki ünlü bir yargıcın oğluna da bu kapsamda bir hizmet vermesi sonrası polisin radarına girmeyi başarıyor. Polisin Mary’yi yakalamaya ant içmesi sonrası Mary’nin çifte yaşamı gittikçe karmaşıklaşıyor. Çevresindekiler onu çözmeye başladığında ise Mary’nin önünde sadece 2 seçenek kalıyor: Ya bu çok sevdiği hizmeti vermeyi hemen bırakacak ya da bu öldürme oyununda kalmak için daha kirli savaşmaya başlayacak.
KARAKTERLER VE OYUNCULAR
Mary (Caroline Dhavernas):
Konu bölümünde kendisinden epeyce bahsettiğimiz Mary eşinden boşanmış, 2 kız çocuğu annesi bir doktor. Hastalarını damardan ilaç enjekte etmek veya ilaç karıştırılmış içki içirmek yoluyla ölüme uğurluyor. Son derece zeki, soğuk kanlı, söz konusu ek işini büyük bir keyifle yapan biri.
Karakteri Hannibal ve Off The Map dizilerinden tanıdığımız Caroline Dhavernas canlandırıyor.
Des (Richard Short):
Mary’nin ölüm meleği işindeki ortağı. Yasal yollarla alınamayan ölüm ilacının tedariğinden o sorumlu. Mary ile uzun yıllardır bir tanışıklıkları var. Uyuşturucu müptelası olmadan önce plastik cerrah olarak çalışırmış. Şimdilerde ise mümkün mertebe ayık durumda.
Karaktere 666 Park Avenue‘den anımsayabileceğiniz Richard Short hayat veriyor.
Joel (Jay Ryan):
Mary’nin peşindeki dedektiflerden biri. Kendini ölümcül hastalığa yakalanmış bir müşteri olarak Mary’ye tanıtıyor ve bu şekilde tanışıyorlar ilk olarak.
Karaktere hayat veren isim; Beauty and the Beast, Top of the Lake ve Go Girls gibi dizilerden tanıdığımız Jay Ryan.
Frank (Lyriq Bent):
Joel’in ortağı. Joel’e oranla daha sert, daha motive, daha kuralcı bir dedektif.
Shoot the Messenger ve Rookie Blue dizilerinden tanıdığımız Lyriq Bent, Frank karakterine hayat veriyor.
Grady (Greg Bryk):
Des’in ölüm ilaçlarını aldığı tedarikçi. Her türlü uyuşturucu tedariği işinde hizmet veren belalı bir tip.
Karakteri Bitten ve Frontier dizilerinden aşina olduğumuz Greg Bryk canlandırıyor.
Jess (Abigail Winter):
Mary’nin büyük kızı. Fazla uçarı olmayan, aklı başında bir lise öğrencisi. Babasının yeni kız arkadaşının kızı ile beraber takılıyor bu aralar.
Karaktere Between dizisinden anımsanabilecek Abigail Winter hayat veriyor.
Cambie (Lola Flanery):
Mary’nin en az kendisi kadar güzel gözlere sahip küçük kızı. Annesinin yoğun işleri dolayısıyla bu sıralar ablası ile birlikte babasının yanında kalıyorlar daha çok. Annesini çok fazla görememek onu üzüyor hafiften elbette.
Karaktere çok yakında Spike‘ın yaklaşan draması The Mist‘te de izleme fırsatı yakalayacağımız Lola Flanery hayat veriyor.
Kevin (Sebastien Roberts):
Mary’nin eski kocası. Bu aralar ekonomik sıkıntılar yaşayan Kevin, Mary’den aldığı nafaka ile yaşamını idame ettiriyor. Aşkı ve mutluluğu, yeni kız arkadaşı Louise ile tekrar bulmuş durumda.
Louise (Alexandra Castillo):
Kevin’ın kız arkadaşı. Jess ile yaşıt, onunla aynı okula giden bir kızı var. Avukatlık yapıyor.
Karaktere Lucky 7 ve The Girlfriend Experience‘ten anımsayabileceğiniz Alexandra Castillo hayat veriyor.
Naomi (Katie Douglas):
Louise’nin kızı. Uçarı, başına buyruk, laftan pek anlamayan bir ergen. Uyuşturucu maddelere karşı ekstra bir ilgisi var.
Karakteri Eyewitness ve Defiance dizilerinden anımsayabileceğiniz Katie Douglas canlandırıyor.
Annie (Grace Lynn Kung):
Mary ve Des’e uygun hastaları paslayan, Mary ile aynı hastanede çalışan paragöz bir hemşire.
Aktrisi Being Erica dizisinden hatırlayabilirsiniz.
Larissa (Jess Salgueiro):
Des’in kız arkadaşı.
Karaktere Saving Hope dizisinden anımsanabilecek Jess Salgueiro hayat veriyor.
Dennis (Matt Gordon):
Hastanede Mary ile aynı birimde çalışan bir doktor. Kötü haber vermekten pek haz etmeyen doktorumuz bu tip durumlarda olayı Mary’ye paslamayı adet edinmiş durumda.
Karakteri Rookie Blue dizisinden tanıdığımız Matt Gordon canlandırıyor.
YAZARIN NOTU
Kadrosuyla, karakteriyle, hikayesiyle, seyircinin kucağına bıraktığı ‘Katil mi yoksa kurtarıcı mı?’ sorusuyla, müzikleri ile keyifle izlediğim bir dizi oldu Mary Kills People. Sezon finalinin ardından başından da gayet memnun bir şekilde kalktığımı söyleyebilirim gönül rahatlığıyla. Caroline Dhavernas’ı bu rolde izlemek ise dizinin en büyük artısıydı bana göre. Role inanılmaz seviyede yakıştığını, onu burada izlerken rüzgarına kapılmamanın çok zor olduğunu düşünüyorum.
Son dakikalarda 2. sezon için yol açtığı 1-2 sahne dışında ilk sezonun ucunu kapatıp gittiğini belirtmeden geçmeyeyim. Dizinin anlatacağı hikayenin bitmediğine ve kanaldan 2. sezon onayı alacağına olan inancım tam ama ola ki burada bitse bile bu haliyle başına oturulabilir durumda anlayacağınız.
İzleyecek olanlara iyi seyirler!
Bu da fragmanı:
yorumlar
ben sevdım.. 6 bolum hıc yormadan hemen bıttı… devamı gelsin isterim..
ben de beğendim. umarım devamı gelir
meh işte fena değil gibi, ilk bölüm ne çok sardırdı ne de sıktı. oyunculardan hiçbirini aman aman seviyor olmamamın da etkisi var sanırım. hannibal da pek sevilmese de ben başrole karşı nötrüm ama bu diziyle ibreyi artıya kaydırabileceğini sanmıyorum.
başlamak için imposters ile bunun arasında kalıp good behavior yüzünden imposters gözüme olduğundan kötü görünür diye bunu seçtim.
ayrıca dizinin konusu saçmalık eli ayağı tutan bir insan neden ölmek için muhtemelen yüklüce bir parayı başkasına verir. bir kutu uyku ilacını alkolle indir mideye uykunda öl. nedir yani bu dizinin hikayeyi üzerine kurduğu temeller çok yavan. ben tetraplejik insanları falan öldürüyor sandım başta. şu haliyle insanlar o kısmı görmezden geleceğim artık.
1×03 ah bi de steteskopu doğru takabilseydin.
daha ikinci bölümde hikayeyi genişleterek beklentimi aştı. ilk sezondan bu kısımlara girmelerini beklemiyordum iyi oldu.
güzel bir maratondu. karakterleri sezonu yarılamadan sevmeye başladım bu da benim için işleri kolaylaştırdı. belki doyar ilk sezonun ardından bırakırım diyordum ama doymadım devamına bakarım.
‘Mary Kills People’: Rachelle Lefevre & Ian Lake Join For Season 2 Of Lifetime Series
Rachelle napıyorsun kuzum ?
sevindim. bu diziye sevilebilir yeni karakterler lazım.
1. sezon üzerine:
Bitirdim diziyi yavaş yavaş. İzlenesi bir dizi olmuş, özellikle de Mary ve Des’in bakış açısından girip onlarla benzer kafayı paylaşınca.
Hasta seasnları ilgi çekici ve dozundaydı. Polisle olan kovalamacıyı ve Ben’in hallerini de sevdim. Aslında final yapıp gidebilirlermiş ama ikinci sezon durumunu da düşünelim demişler. Onayı olduğundan sorun değil gerçi.
Yeni sezon 3 Ocak‘ta başlıyormuş.
S2 Kast Foto
S2 Fragman
Pek de parlak bir sezon başlangıcı olduğunu söyleyemem. Daha soğuk kanlı bir Mary, imaj değişikliğine gitmiş bir Des bulduk karşımızda. Rachelle Lefevre de
rolünde fena bir giriş yapmadı aslında diziye. Lakin kayda değer bir sezon konusu sunabileceğinin sinyallerini vermedi ilk bölüm itibariyle dizi.
Ben yeterli buldum. Rachelle Lefevre şimdilik iyi bir ekleme gibi duruyor.
Des eğer 12 ay ceza aldıysa iyi yani. Mary de diline azıcık hakim olup Grady’nin kız kardeşine ben öldürdüm demese daha iyiydi. Tamam savaş başlatmak için yapıceksiniz de mantıklı yol stoğunuz mu bitti?
S02E02
Bu bölümün bir önceki bölüm kadar bile bir izlenirliği yoktu.
Çocuklara ayrılan süreler aşırı gereksiz geliyor bu sezon. Mary’nin bu hallerinden ve Mary-Des arasındaki bu durumdan da hoşnut değilim. Rachelle Lefevre’nin karakteri de fazla yapay geldi bana. Cidden çok kötü başladık sezona.
S02E03
J’in dönüşüyle ilk 2 bölüme oranla daha izlenesi bir bölüm çıkmış ortaya. Naomi’yi izlemesi de oldukça keyifliydi bu bölüm ayrıca.
S02E05
Tercihler, sorgulamalar, realite … Bu sezonun en güzel bölümü buydu kesinlikle.
2×05 güzel bölümdü. güzel noktada da bıraktı. önümüzdeki bölüm de güzel geçecek gibi.
Bu bölümü ben de beğendim bu arada, galiba sezonun en sağlam bölümüydü. Sezon finaline geldiğimizi hissettirdiler.
sezon finali mi ben 10 bölüm sanıyordum şok.
Nö.
S02E06 (Sezon Finali)
Pek kayda değer bir kapanış olmadı açıkçası. Genel olarak bu sezonun özeti bu zaten. Onay alırsa izlerim yine ama bu kötü sezonun üstüne iptal olursa daha fazla makbule geçer dürüst olmak gerekirse.
Bir ara ucu kapalı bitmeyebileceğini düşünüyordum ama yine sorunsuz ve iyi bir kapanış yapmışlar. İtiraz edebileceğim bir şey değil.
Mary artık çalışmadığı için daha serbest olabilirler hatta hastalar gelmeye devam ettikçe.
buna haber gelir mi acaba?
Kendi tarzında bir bölümle dönmüş.
* Hamileliği geçen sezon finalinden biliyor muyduk diye düşündüm ama hatırlayamadım. Herhalde bilmiyorduk, beş ay civarı zaman atladılar ve yeni çıktı. Bir de bende Ben’in işini kaybedişi yok resmen. Mary’nin yeni yere geçtiğini hatırlıyorum tabii.
Ufak tefek şeyler hatrıma geldi ama
Yine tam da sezona alışmış ve güze güzel giderken çekip gidecekler. Üstelik final sezonu olduğu için bu sefer dönmeyecek.
Şu an en işe yaramaz duran Ben, o derece.
Makul bir şekilde final yaparak veda etmiş. Güzel diziydi, sündürmeden bitirdikleri iyi oldu.
Frances mevzusunda kadının gıcık ve kural tanımaz biri olmasını iyi yansıttılar ama hikayesi yine de ilgi çekici değildi bence. Ayrıca Ben’in varlığı da pek değildi. Mary’nin çocukları, onun arkadaşı falan da dolgu görevi gördü. Bipolar açıklamasını duyunca güldüm mesela.
Sezonu Mary, Desmond ve biraz da yaptıkları iş götürdü yine. Kendilerine sevgiler, saygılar.
Bence de guzel bitti denebilir. Kararinda bir finaldi. Iyi izletti kendisini. Seyir zevki cok yuksek bir yapim olmadi hicbir zaman direkt oneririm diyemiyorum ama oyunculara sempatisi olanlarin izleyip keyif alabilecegi duzgun bir yapim olarak yer kazandi dizi arsivimde.
S03E01
Biraz zaman atlaması yapmış ve güzel bir bölümle açmış sezonu. Bölümün başına bir hatırlatma kısmı koysalarmış daha iyi olurmuş ama. Caroline Dhavernas’ı ekranda görmeyi özlemişim bu arada.
gibi etik açıdan tartışmalı hareketlerin bölümü oldu. Bol olaylı bir bölümdü aslında ama yine de bir önceki bölüm kadar sardığını söyleyemem.
Rachael Ancheril, sezon için iyi bir takviye olmuş bu arada.
Ben bu sezonun en gereksiz karakteri. Kadrolu oyuncu olmasa ve sadece 1-2 bölüme konuk olsa olurmuş. Mary’nin büyük kızı da en çekilmez karakter konumunda. Naomi onun eksilerini biraz törpülüyor varlığıyla ama yine de…
Güzel bir bölümle başlasa da giderek düşen bir ivmesi var sezonun. Bu bölüm sezonun en dip yaptığı bölümdü bu arada. Sezondaki sakinlik hoşuma gidiyor ara ara ama fazla sakin sanki be ya!
S03E06 (FİNAL)
Sezonun en sıkıcı bölümüydü bu bölüm.
Vasat bir sezon oldu genel olarak baktığımızda. Yine de 2. sezona oranla daha iyi aktı sanki. İlk sezonu hariç pozitif hatırlayacağım bir dizi olmayacak Mary Kills People.