BluTV’nin yeni polisiye dizisi Bozkır 30 Kasım’da başlıyor.
17 yorum abidin77 08 Kasım 2018 17:58
Masum, Sahipli, 7YÜZ, Yaşamayanlar gibi dizilerin yayıncısı BluTV’den 10 bölümlük Bozkır isimli yeni bir dizi geliyor.
ARC Film’in yapımcılığını üstlendiği dizinin başrollerini Yiğit Özşener ve Ekin Koç üstleniyor. Nur Fettahoğlu, Merve Çağıran, Bige Önal ve Altan Erkekli, Bozkır’ın kadrosunda yer alan diğer isimler. Dizinin yönetmenliğini Bahadır İnce (Haziran Gecesi, Berivan, Es Es, Eski Hikaye, Aşk Laftan Anlamaz) üstlenirken, senaryosunu Levent Cantek (Mor Menekşeler, Eski Hikaye) yazdı.
“Her katil, yaşadığı yere benzer.”
“Paslanmış kafesler, gören ve susan diller, küçük bir şehrin zulasında cinayetler. Cehennem var mı yok mu? Bozkır’ın söyleyecekleri var.”
“Mesleğinde deneyimli başkomiser Seyfi (Yiğit Özşener) ile genç, delidolu ve çaylak polis Nuri Pamir (Ekin Koç) şehirde bir çocuk cinayetini ile karşı karşıya kalırlar. Bu cinayet onları şehrin nüfuzlu iş adamı Abbas Bey ve kızı Dilara’ya götürür.”
yorumlar
True Detective, sen misin?
Blu değil de Puhu yeni bir dizi daha duyursun diye bekliyorum ama suskunlar ne yazık ki çoktandır.
Bir ara dizilerin maliyetinin elde edilen gelirle karşılanamadığına dair bir şeyler çıktıydı. BluTV’nn hiç değilse üyelik geliri var, sadece reklam ve sponsorlukla olunca bütçeler fazla geliyor demek ki.
Ondan dolayı durdular.
Doğrudur da oyuncu maliyetlerini aşağıya çekerek (Biraz daha sansasyonel olmayan isimlerle anlaşarak) sektöre katkıda bulunmaya devam etseler iyi olur yani.
Kendi dizilerini izlemek için makul bir fiyat belirlese aslında kimsenin karşı çıkacağını düşünmüyorum. Belki biraz daha az izlenme oranı olabilir ama şahsen ben veririm. BluTv’nin de fena işleri yok ama Puhutv şimdilik daha ağır basıyor banada. Bakalım bu dizi nasıl çıkacak görünürde güzel gözüküyor.
Bozkır – Teaser
Teaser
Fragman
İlk bölüm üzerine
İlk bölüm beni pek etkilemedi. Genel olarak sıkılarak izledim.Atmosfer fena değil denebilir. Oyuncularda ise Yiğit Özşener dışındakiler çok yapmacık geldi. Üzerimde hiç bir etki bırakmadı hem oyuncular hemde senaryo. Senaryo biraz basit olmuş sanki. Ya da bilemedim ilk bölüm içinde görüşüm bu yönde olabilir.
1-2 bölüm daha şans verilir ama bu şekilde devam ederse Şahsiyet, Masum, hadi Fi dizisini de araya sıkıştırayım şimdilik yanlarına yaklaşamayacak hissi bıraktı.
İlk bölümü sevdim ben. Hatta keşke bütün bölümleri hemen çıkmış olsaydı da sezonu bitiriverseydim çabucak dedim. Oyunculuklar fazlasıyla hoşuma gitti. Ekin Koç’a bayağı giydirmişler internette anladığım kadarıyla ama onu da beğendim. Eğer sezonun kalanı da ilk bölümün ayarında giderse bayıla bayıla izlerim ben bunu.
2.bölüm üzerine
BluTv dizilerinden sanırım giderek soğuyorum. İzlerken aklımdan şu cümle geçip durdu. ”Ah Puhu çıkart şöyle adam akıllı bir dizi de izleyelim” tam anlamıyla bu bölüm bende böyle geçti işte.
Olaylar hem yapmacık geliyor hemde yaratıcı bir fikir yok ortada bana kalırsa. Çok düz ve etkisiz. Dizide yaşananlar etkilemiyor. Sonunu görebileceğimden şüpheliyim şu noktada zaten merakta etmiyorum.
Ek: Bu tür dizilerde en azından çok yaratıcı bir fikir ortada olmasa da diyaloglara önem verilmesi gerektiğine inanıyorum. Diyaloglarında iyi olduğunu düşünmüyorum. Puhu bir noktada bunu daha iyi başarıyor.
BluTv yeni yıl hediyesi olarak ilk 3 bölümünü üye olmadan izletiyormuş.
Çok güzel bir dizi. Ortalığı karıştırıp gidiyorlar her bölüm, nasıl toparlayacaklar derken 7. bölümde epey bir yol kat etti. Yani galiba. Saçma sapan bir ters köşeyle biterse hoşnut kalmam ama ne yaptıklarını biliyor gibiler. Şimdilik güveniyorum bakalım.
Bir de Nur Fettahoğlu’nun karakteri tüylerimi ürpertiyor, iyi psycho. Dizinin o genel olarak gergin ortamında emniyet müdürüyle Nuri’nin diyalogları ise yarıyor resmen. İyi gülüyorum.
Övgülerle gelip “izleyin izleyin” demeyi finalden sonraya bırakıyorum.
8. bölümde zirve yaptı. Anadolu’nun çorak topraklarının tekinsiz ve tüyler ürpeten yüzünde daha neler göreceğiz tanrım? O korkunç ruh halimle izlerken aradaki ana avrat yürüyüşlerine ve Dilara’nın manyaklıklarına kahkaha atmaktan yine geri duramıyorum. Karakterler gibi benim de ruh sağlığımı mahvettiler.
İlk 5 Bölüm Sonrası:
Keyifle izleyerek oldukça beğendiğim bir dizi oldu “Bozkır”. Gidişat gayet güzel ve merak uyandırıcı; başrol ikili rollere son derece yakışmış.Yiğit Özşener’i oldum olası başarılı bulur ve severim; yine sağlam oynuyor. Ekin Koç’u ilk defa izledim ve o parlak görünümlü oğlanı rolüne bir hayli uyum sağlamış gördüm.
İlk iki bölümde küfür kullanımı biraz fazla kör göze parmaktı ama neyse ki törpülendi. Jenerik müziğine güzel özenmişler. Bozkırdaki o boğuculuk ise sahiden iyi verilmiş. Klişeler yok mu; elbette var ama rahatsız etmiyor. Figürasyondaki bazı tipler çok güldürdü Flash TV düzeyindeki oyunculuklarıyla, o figüran seçimleri iyi yapılsaydı keşke.
6-7 ve 8.bölümlerde daha da iyiye gidiyordur umarım. Finali de başarıyla sona erdirirse Türkiye’de polisiye anlamında benim için çok özel bir yer edinecek bu dizi.
Görüntü yönetmenini ayakta alkışlamak lazım. Özellikle 8. bölümde çıkardığı iş muazzamdı.
Hislerim karışık. Çok güzel bir yolculuktu ama şanına yaraşır bir final oldu mu emin değilim.
9. bölümde dedim ki ya batacak ya çıkacak. Geçen haftaki bölüm tırttı cidden. Katil sadece kurguya dahil olmuştu, sonuçta aynı şeyleri izledik koca bölüm boyunca. Hala motivasyonunu, diğer cinayetlerin altında yatan sebepleri öğrenememiştik. Ben onlara bile doğru düzgün açıklama getiremezlerse diye korkuyordum ama güzel toparladılar. Ama işte sonda biraz abarttılar. Bu kadar trajedinin arasına mizah sıkıştırmayı seviyorlar ama yersizdi bu seferkiler sanki.
Nuri’nin ölmediğini narrator oluşundan çıkarabiliriz sanırım. Seyfi’nin de öldüğüne inanmıyorum. 2. sezon olursa bir şeyler yazarız demişlerdir ama şu haliyle çocuk Dilara’nın elini çözdükten sonra her şey yoluna girdi şeklinde bir finalle veda etmiş olduk.