Bones || Eti Senin, Kemiği Benim
77 yorum ozgun14 17 Temmuz 2012 12:55
Polisiye drama türündeki dizinin yaratıcısı Hart Hanson olup 13 Eylül 2005’ten beri FOX’ta yayınlanmakta. Bu kemikli güzel dizimizi yakından tanımak isteyenler; buyurun yazının devamına:
Jeffersonian Enstitüsü‘nün Adli Bilim Departmanı’nda, tanımlanamaz hale gelen cesetler üzerinde çalışmalar yapan Dr. Temperance Brennan ve ekibinin; FBI çalışanı Seeley Booth‘la yollarının kesişmesiyle başlayan dizimiz, bu eğlenceli yeni ortaklığın polisiye maceralarını konu alıyor.
Bones dizisi, -uzaktan da olsa- yazar ve bilim kadını (adli antropolog) Kathy Reichs‘ın hayatına ve eserlerine dayanıyor. (Üstelik Reich, dizini başrol oyuncuları Emily Deschanel ve David Boreanaz ile birlikte dizinin yapımcıları arasında.)
Birer antropolog, entomolog, FBI ajanı, adli canlandırma ve yeniden yapılandırma sorumlusu ile antropoloji asistanından oluşan ekibimizi ispiyondan uzak bir şekilde daha yakından incelersek…
Temperance Brennan (Nam-ı diğer Bones)
Alanında kitap bile yazmış olan Bones, üstün yeteneklere sahip, birçok vakada bilirkişi olarak danışılan, tanınmış bir kemikbilimci. Ekibinin de yardımıyla, bir iskeletten yola çıkarak çözemeyeceği vaka yok. İşini ve ekibini çok seven Bones’un hayatı, işinden oluşmakta ve buradaki başarısını sosyal hayatında göremiyoruz. 15 yaşında ailesinden ayrı düşmüş ve sonucunda evlatlık sistemine dahil olmuş. Henüz, geçmişini arkasında bırakabilmiş değil.
Seeley Booth (Nam-ı diğer Booth)
Eskiden orduda görev almış, bir dönem de keskin nişancı olarak çalışmış olan Booth, ekibimizin FBI tarafı. Geçmişini arkasında bırakmış gibi görünen Booth da aileden yana pek şanslı değil. Ayrı olduğu sevgilisinden bir çocuğu var ve velayeti annesinde olan oğluyla yeterince zaman geçirememekten şikayetçi. İnsanları ve davranışlarını okumakta çok yetenekli. İnek tayfa diye seslendiği ekiple de arası çok iyi. Karizmatik biri ve bunun da farkında, aynı zamanda dizinin neşe ve espri kaynağı.
Angela Montenegro
Kafatasından fiziksel özellik tayini yapan, kısacası maktulun yüzünü ortaya çıkaran Angela, bu konuda tam bir uzman. Karmaşık vakalarda cinayeti simülasyon şeklinde canlandırarak, olayın çözülmesine yardımcı olan Angela, aynı zamanda Bones’un da en iyi arkadaşı (Bones’un pek arkadaş edinemediğini göz önünde bulundurursak). Duygusal bir kişiliğe sahip Angela’nın cesetlerle arası pek iyi olmasa da insanlarla iletişiminin çok iyi olduğunu söyleyebiliriz.
Jack Hodgins
Böcekbilimci, aynı zamanda toprak ve su alanları konusunda uzman olan karakterimiz; cesetlerin üzerine yapışan topraktan, böceklerden cinayet yeri, zamanı tayini yapıyor. Toprak, mineral tiplerinin coğrafi dağılımı konusunda oldukça bilgili. Ultra zengin bir ailenin tek varisi olan karakterimiz, aynı zamanda çalıştığı enstitünün ana sponsorlarından da biri. Mütevazi bir yaşam sürmeyi seven Jack, şimdilik bu bilgiyi ekip arkadaşlarından gizli tutmakta.
Zack Addy (Nam-ı diğer Zackaroni)
Ekibimizin çaylağı da diyebiliriz. Dr. Brennan’ın tez öğrencisi ve enstitümüzde asistanlık yapmakta. Bulunduğu ortama aykırı bir görünüşü olan ve bundan da az çekmeyen Zack, bir yandan kemikler konusunda Bones’a yardımcı olurken, bir yandan da doktorasını tamamlamaya çalışıyor. Çok zeki bir karakter. Bu zekası sayesinde de ekibin önemli bir parçası olmayı başarmış. Olası cinayet yöntemleriyle ilgili deneyler yapmaya bayılıyor. En iyi arkadaşı Hodgins.
Her bölüm başka vaka şeklinde ilerlese de karakterlerin kendi aralarındaki ilişkileri dahilinde küçük bir ana konudan bahsetmek de mümkün. Genel olarak, FBI ile Adli Bilim Departmanı’nın suçlulara karşı ortak yürüttüğü bir çalışma diyebiliriz. Bones ve Booth; ikisi de kendi alanlarında yetenekli karakterler. Bones daima gerçekler ve delillerle mantıklı (bazen bir androidi hatırlatacak derecede mantıklı) yaklaşmaktan yanayken, Booth ise içgüdülerine güvenen, pratik zekalı ve -Bones’a oranla- çok daha duygusal biri. Birbirlerine zıt kişiliklere sahip gibi görünseler de zamanla, aslında ne kadar uyumlu olduklarını fark ediyorsunuz. İkisi de birbirine değer veriyor; daha önemlisi sonuna kadar güveniyor. Eh, uyuşmayan yönlerinden de biz izleyicilere eğlenceli sahneler çıkıyor.
Peki bütün dizi bu 5 karakter üzerinden mi yürüyor? Tabii ki hayır. İlerleyen bölümlerde aramıza katılan yeni karakterler de kendilerini en az baş karakterlerimiz kadar sevdirmeyi başardılar. Eğer siz de “birazcık ispiyon tanıtımın tuzu biberidir” diyenlerdenseniz; çok kısa bilgilerin yer aldığı gelecek sezonlarda göreceğimiz karakterlere değinelim. Yok ben istemem derseniz; henüz burada işiniz bitmedi. Karakter tanıtımlarını hızlıca geçin, sonra okumaya devam edin.
—
İkinci sezonla aramıza katılan Camille Saroyan; Tamara Taylor tarafından canlandırılıyor. Bölümün bütün yaptıklarından kendisi sorumlu. Alınan bütün kararlar da kendisinin onayından geçmek zorunda. Başına buyruk çalışan Bones’umuzun ise boyun eğmeye hiç niyeti yok.
—
Üçüncü sezonda aramıza katılan Lance Sweets ise John Francis Daley tarafından canlandırılıyor. Kendisi bir FBI psikoloğu olup; sürekli birbirine zıt düşen ikilimizi çözümlemekle görevlendiriliyor. İkilimiz de bunu pek kaale almayınca bize yine izlemelik eğlence çıkıyor.
Bu kadar kemik çıkar da bunun mahkemesi olmaz mı? Olur tabii. Mahkeme salonlarında her zaman ekibimizin yanında olan Caroline Julian ve birbirlerine rakip olmalarına rağmen evliliklerini keyifle yürütmeyi başardığı kocası Daniel Goodman.
Gelelim asıl eğlenceli tayfaya. Her bölüm bir vaka olur da; her bölüm bir stajyer olmaz mı? Birbirinden renkli karakterleri olan bu stajyer tayfamız farklı farklı vakalarda ekibimize yardım ediyor. Bir zamandan sonra sıradanlığa bağlayacağından korktuğunuz vaka olayı da bu stajyerler sayesinde eğlenceye dönüşüyor. Kimmiş bu stajyerler:
Vincent Nigel-Murray. Ryan Cartwright tarafından canlandırılıyor. Çok fazla gereksiz bilgiye sahip olması ve bu bilgileri yerli yersiz (daha çok yersiz) ekibin kalanıyla paylaşması herkesi bezdirse de; çok sevildiği bilinen bir gerçek. (Benim en sevdiğim stajyerdir kendisi.)
Wendell Bray. Michael Grant Terry tarafından canlandırılıyor. Maddi durumu çok iyi olmayan, ancak mesleğini çok seven karakterimiz yine herkesin sevgisini kazananlardan. Buz hokeyine ilgisi sayesinde kolay kolay stajyer beğenmeyen Booth’un bile sempatisini kazandı.
–
Daisy Wick. Carla Gallo tarafından canlandırılıyor. Çok zeki ama zekasını aynı oranda havalı şekilde kullanmayı başaramayan bu stajyerimiz, ekibimizin papatyası. Hoş! ses tonu ve bitmek bilmeyen konuşmalarıyla ekibin de sevmeye doyamadıklarından! Tanımak için bir bölüm izlemek yeterli gelecektir.
Clark Edison. Eugene Byrd tarafından canlandırılıyor. İş yerinde özel konuşmalardan aşırı rahatsız olan bu stajyerimiz, iş yerinde özel hayatın dibine vuran esas karakterlerimiz arasında neler çekiyor tahmin edebilirsiniz. Bazen sırf onunla uğraşmak için abarttıkları da olmuyor değil hani.
Colin Fisher. Joel David Moore tarafından canlandırılıyor. Ekibin depresifi. Resimde de gördüğünüz iç karatan ifadesi ve aynı kararda muhabbetiyle, konuşma sonrası hayata küsmemeniz sürpriz olur. En karamsar düşünceleriyle ekibe nasıl zor anlar yaşattığını tahmin edebilirsiniz.
Arastoo Vaziri. Pej Vahdat tarafından canlandırılıyor. Müslüman olan karakterimiz aralarda “NAMAZ SAATİ” deyip kaçarak ekibin ilgisini baştan çekmeyi başarıyor. Aksanıyla da grup içi muhabbetlere konu olan karakterimiz başta garip karşılansa da sonradan hemen kendini sevdirenlerden.
Karakterlerin olduğu kadar, oyuncuların da birbiriyle uyumu mükemmel. Daha ilk bölümden bütün oyunculara alışıyorsunuz. İlk hikayede dizi, sizi içine çekmeyi başarıyor.Bu başarı sayesinde, yayınlandığı süre içerisinde birçok farklı ödülde (hem oyuncu, hem dizi, hem de bölüm olarak) adaylığı bulunan dizimizin adaylıklarını sıralarsak;
- 2007 Image Awards adaylığı (Craig Ross Jr, Aliens in a Spaceship bölümü yönetmenliği)
- 2006 Satellite Award adaylığı (Emily Deschanel, en iyi kadın drama oyunucusu)
- 2007 Teen Choice Award adaylığı (Emily Deschanel, en iyi kadın drama oyuncusu)
- 2006 Teen Choice Award adaylığı (David Boreanaz, en iyi erkek drama oyuncusu)
- 2007 Genesis Awards (Hayvanlara yapılan zalimliğe karşı en iyi destek)
Geçtiğimiz aylarda (bazı nedenlerden 13 bölümlük olsa da) 7. sezonunu arkada bırakan Bones, 8. sezon onayını da almış durumda.2011-2012 sezonunda (7. senesini doldurmak üzereyken), The Finder isimli bir uzantısı (spin off) piyasaya sürüldü; ancak -Bones’la apayrı kulvarlarda olmasından ötürü olsa gerek- The Finder, tutulmadı ve iptal oldu. Bones’un ise bir süre daha ekranlardan ayrılmaya niyeti yok gibi.
Bu güzel dizi bence şans verilmeyi hak ediyor. Eğlenceli bir posterden sonra sizi tanıtım videosuyla baş başa bırakıyorum.
Bones ve Booth izleyecek olanlara teşekkür ediyor ve iyi seyirler diliyor.
yorumlar
teşekkürler real tortoise
https://fbcdn-sphotos-h-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash4/255490_10151193911494497_509638950_n.jpg
sadece direkt resmi eklemeyi beceremedim. bi ara biri anlatırsa sevinirim. millet süper afişleri çatır çatır yorumlarda paylaşıyor, ben paylaşamayınca üzülüyorum sonra
Sanırım yorumlara direkt resim ekleme seçeneği kalktı. Teknik ekibe bir soralım, geri eklenebilir mi diye.
haa ben bilmiyordum. boşuna uğraşmışım o kadar o özellik de olmazsa olmaz değil, ama olursa da fena olmaz hani. yorumların renklenmesi hoş oluyor.
https://fbcdn-sphotos-d-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn1/560921_10151195179894497_1227221695_n.jpg
Son 2 Gün
Son 1 Gün
@ozgun14 nette gezerken Bones’ın 1. bölümünün yayınlandığını gördüm. Altyazısı da çıkmış. Günlerdir geri sayım yapıyorsun ya arkadaş, bir gözün aydın demek farz oldu… (Ben takip etmesem de…)
hehe şimdi açtım bölümü, öncesinde son 1 internet turu atıyodum, yeni gördüm. bakalım izlicem şimdi, yorumlarımı yazarım yarın.
böylesi uzun bir diziyi de izle diye öneremem açıkçası sana. o kadar beğenmeklik bir dizi değil. ondan önce dağ kadar dizi var
bones izleyenler ama yeni sezona başlama isteği gelmeyenler; bence hemen başlayın. seyrettiğim en seri bones bölümüydü. sıradan bir vaka yok, doldurma dakikalar yok. hep karakterlerimiz üzerinden zaten sezon finalinde olan konu üzerinden ilerledi. sona doğru sanki sıkar gibi olacakken yine de güzel bitirdi. ispiyon olmasın diye daha da bir şey yazamıyorum ama ben beğendim.
ekleme: vazgeçtim ispiyon başlığı altında birkaç tane de beğenmediğim yönünü yazacam. başlıyorum gerisini okumayın. ispiyon: angela’nın o sonraki video için bulduğu çözüm ne dandirikti ya, sinir oldum. illa o da öyle çözümsüz kalmasın, bulduk olsun diye uydurmuşlar garip bir şeyler. bırak çözümsüz kalsın o da. te allahm. bones’un saçlar çok kötüydü, anca bu kadar sahte durabilirdi. madem beceremiceniz, peruk kalsın. ne diye saçını boyatmış gibi gösteriyosunuz ki. bir de dediydim sezon ortasına kadar böyle ilerler, ama sonlara doğru herşey çözülünce gıccık olduydum. ahh bones ekibi tutamadınız kendinizi hemen çözdünüz vakayı dediydim. ama sonunda küçük (aslında küçük felan değil) bir süprizle olayın boyutunu değiştirdiler. bizim bones böyle kaçak devam etseydi daha güzel olabilir miydi bilmiyorum ama masumluğunun kanıtlanması ve adamdan kurtulamamış olmamız iyi oldu. bir süre daha arka planda bu durum devam eder. ben memnun oldum bu kadar kolay bitmesin bu olay.
Peki sırada ne var?
Emily Deschanel’in Conan O’Brien ile yaptığı eğlenceli söyleşi için tıklayınız.
Onca sezondan sonra bırakmamak için kendimle savaşıyorum resmen.
Koskoca 8 sezonda ana konuyla ilgili izlenmeye değer bölümler, hatta ana konuyu falan da geçtim karakterlerimizle ilgili gelişmelerin olduğu bölümler:
8×01 8×12 8×15 8×22 ve promosundan da anlayacağımız üzere 8×24
8×09 de farklı bir açıdan ele aldığı için eklenebilir. ama bu kadar yani. ara tatilden sonraki 14 bölümü neredeyse 4 saatte falan izledim. 12, 15 ve 22. bölümler zaten bunun 2 saatini oluşturuyor.
daha ne kadar devam ettirecekler bu diziyi merak ediyorum. keşke önümüzdeki sezon final sezonu olsa da, yarıda bırakmış olmasam. o kadar izledikten sonra temiz bir final görmeyi hak ediyorum.
8×24 için süper olur dediydim ya hani lafımı geri alıyorum, bir sezon finalini bile heyecanlı yapabilmekten acizler bunlar.
ispiyonlu: dediydim ki pelant ortaya çıkar son bölüm yine yüzünü mahvettiği için booth’tan intikam almak istemektedir. enterasan gelişmeler olur. bir hamle ondan bir hamle bizden. en sonunda pelant’tan kurtuluruz ama yaşanan tehlikeler bones’u o kadar korkutmuştur ki son dakikada hiç beklenmedik şekilde teklifi yapar ve herkesin beraber kutlama yaptığı bar sahnesiyle kapanır. böylesi sıradan bir kapanışa razıydım yav. ama saçmalayıp kapattılar.
umarım reytingleri düşerek can çekişerek son bir sezon yapar ve giderler.
Ya bende sorun var, ya kusura bakmayın sizde var ya da Spoiler TV’den dolayı bir durum var. Ekleyemiyorsunuz, o linki de göremiyorum mesela ben, Spoiler TV’nin böyle resmi çıkıyor, Bones’un değil.
Şurada Bones dahil birkç Comic-Con fotoğrafları var. İlgilenirseniz buyurun.
@aytackara: Ben abidin77’in sildiği yorumda senin dediğin şeyi görüyordum ama özgün14’ünkinde sorun yok.
Bu arada verdiğin fotoğraflar geçen yılki Comic-con’dan.
@rpdi Az önce jeton düştü. Ben de uygununa bakıyordum. Ne postermiş ya…
Bu arada ben hala Özgün’ünkünü göremiyorum.
rpdi nin yazdığını henüz okumamışken sildim yazdığımı, aytaçkara göremiyorum diyince abidin’e olan bana da oldu sandım.
neyse resim paylaşılmış bir şekilde. ellere sağlık…
Spoilertv sitesi kopyala yapıştır şeklinde görsel araklamasını engellediği için görünmemiştir büyük ihtimalle o ilk paylaşılanlar.
(spoilertv’den bir görsel kullanacağınız zaman bilgisayarınıza kaydedip, 22dakika’ya ya da başka bir siteye upload edin ve yoruma eklemek için o bağlantıyı kullanın. Ya da başka br sitede bulun o görseli.)
Doğru mudur abaca?
hadi inşallah evleniyorlarmış da zaten. evlensinler hikayeyi yoluna soksunlar. bitirsinler. gerçi şu patel mi neydi davasını kapatmadılar sezon sonuna kadar tutup booth’u öldürtüp de devam edebilirler. bones’u oynayan oyuncu rol arkadaşım olsun ya da olmasın devam etme taraftarıyım demiş. bir de şöyle bir dedikodu var yorumlarda ikisi de 10 sezon için imzalamışlar. bakalım ne çıkacak.
“There’s no truth to that“
10. sezonu aynı zamanda sonuncu sezonu olacakmış. YAY
Evet bi acayiplik var da ben de anlamadım.
bende de oldu. bones u bırakmıştım. son sezona başlamıcaktım ama artık başlayayım bari o kadar sezondan sonra finali görelim.
İzlemeyi geçen sezonun ortasında bırakmıştım. Biterse, belki kaldığım yerden devam ederim diyordum ama öyle bir spoiler yedim ki; spoiler yediğime mi üzülsem, olan olaya mı üzülsem bilemedim? Olaya daha fazla üzüldüğüm kesin. Şok yaşadım desem daha doğru olur
yaz bari ne duydun
Söylemem
Ben de merak ettim şimdi Spoiler kutucuğuna falan saklayıp söylesen keşke
Vallahi ben de merak ettim.
Emily Deschanel hamileymiş 2. çocuğuna.
A Bones-Sleepy Hollow Crossover Is Coming, and We’re as Confused as You Are
Gerçekten değişik bi’ haber. Bakalım nasıl olacak?
Emily Deschanel, David Boreanaz ve yazar Kathy Reichs, kendi çıkarına işlem yapma ve kaynak dağılımındaki bozukluk gerekçesiyle onlarca milyonluk dolar dolandırıldıklarını iddia ederek FOX’a dava açmışlar.
Dizinin dayandığı kitapların yazarı olan Reichs kar payından %5, Deschanel ve Boreanaz %3’er alıyorlarmış. “Dizi gittikçe daha da kar eden bir hale gelse de kardan alınan payın gittikçe azalması…”
Eh, bunu da görmüş olduk…
Bunun üstüne Bones kalan bölümleri tamamlamak için bile dönmese şaşırmam herhalde :twisted:
Zack Addy final sezonu için dönüyormuş.
Ed Asner ve Hal Holbrook konuk dönüyorlar.
Eddie McClintock Sully karakteriyle dönüyormuş.
Betty White teyze diziye konuk olacakmış. Karakteri Dr. Beth Mayer’ı yeniden canlandırmak için geri dönüyor esasında.
Şu
Vay beee bones da bitti ya…
9. sezonda bırakmıştım galiba. Dün bakacaktım ama kaldı. Son iki bölüme bakıp uğurlayayım bir ara.
Ben hala bıraktıktan sonraki 3-4 sezonu izlerim belki diye biriktiriyorum. Hani olur da belki bi gün dönesim gelir.
11×13’te sezon boyu sürecek yeni bir dava başlaması güzel oldu. Katil de ilgimi çekti yeterince. Bakalım bunu nereye bağlayacaklar.
Bunun rewatch podcastini ise Emily Deschanel ve Carla Gallo başlatıyor.