2020’nin getirdiği nadir birkaç güzellikten Bridgerton, geçtiğimiz Noel’de bizlerle buluştu. Sezonu 1’er saatlik 8 bölümden oluşuyor ve 2. sezon onayını aldı. Julia Quinn’in 8 kitaplık çok satan, tarihi/romantik kitap serisinden uyarlanan dizi, Shonda Rhimes’ın yapım şirketi Shondaland’in elinden çıkıyor. Yaratıcısı ise Chris Van Dusen.

Kitap serisi ülkemizde Epsilon Yayınları tarafından yayınlanıyor.
Grey’s Anatomy, Scandal ve How to Get Away with Murder gibi dizilerle bilinen Shondaland’in ABC’yle olan anlaşması 2017’de bitmişti ve Netflix’le anlaşma yapmıştı. Bridgerton, merakla beklenen bu işbirliğinin ilk ürünü oldu ve oldukça büyük bir ilgi gördü. Öyle ki Netflix’in tarihindeki en çok izlenen dizi ünvanını bile elde etti.
19. yüzyılda geçen ve -kurgusal karakterler izlesek bile- bir taraftan alternatif bir tarih de barındıran dizi, sunumunda Jane Austin geleneğinden besleniyor. 1813 Londra’sında başlıyor ve kraliyet ailesiyle etrafındaki soylu ailelerin etrafında gelişiyor.
Bridgerton ailesi, dul anne Vikontes Violet Bridgerton ile güzel kızlar, yakışıklı oğullar ve sevimli küçükler olmak üzere toplam sekiz kardeşten oluşuyor. Hikayemiz “sosyal sezon”un başlangıcıyla açılıyor ve ailenin en büyük kızı Daphne, evlilik için sosyeteye sunulmaya hazırlanıyor. Yani artık bolca davetlere katılacak, bekar erkeklerle flört edecek, sonunda da kendine uygun bir koca adayına onayı verip mutluluğa erişecek!
Hikayedeki bir diğer önemli ailemiz Featherington’lar ise Patrik Baron Featherington, üç kızı ve onları evlendirmeye çok hevesli olan karısı Portia’dan oluşmakta.
Featherington’ın kızlarıyla birlikte kraliçeye takdim edilen Daphne, güzelliği, şıklığı ve zarafeti sayesinde hemen sezonun “eşsiz”i ilan edilir. Fakat yargılayıcı ve düşüncesiz ağabeyi Anthony’nin taliplerini korkutmasının ardından çok iyi başlayan süreç korkunç bir hal almaya başlar. Yaşlı ve pislik Nigel Berbrooke, Daphne’nin neredeyse en iyi ve tek seçeneği hale gelir.
Anthony’nin üniversiteden arkadaşı ve Hastings Dükü Simon Basset, şehre kısa bir ziyarete gelmiştir. Gözde bir bekar olan Simon, evlenmekten başka bir şey düşünmeyen kızlardan ve yılışık annelerinden kaçarken yolu Daphne ile kesişir. İkilinin arasında, kendilerine bile itiraf edemedikleri bir çekim oluşur. Simon’ın evlilik fikrine hiç sıcak bakmaması ve kaba kişiliği, Daphne’nin ise gururu ikisinin bir araya gelmesine engel olur. Fakat Dikkat, ispiyon! sayesinde birbirlerinden uzak durmaları oldukça güçleşecektir.
Dizinin bir aileye mensup olmayan ama çok önemli bir karakteri daha var. Julie Andrews’ın tatlı sesiyle hayat verdiği Lady Whistledown, sosyeteyle ilgili en büyük haberleri, nişanları, evlilikleri, skandalları ve dedikoduları haber bülteni olarak yayınlayan, anonim bir kadın. Kraliçe dahil bütün cemiyet, büyük bir ilgiyle onu takip ediyor. Kim olduğuyla ilgili bir fikirleri yok ama yakınlarından biri olduğunu kestirmeleri çok zor değil. Kendisi aynı zamanda dizinin anlatıcısı ve dış sesi (Selam Gossip Girl!)
***
Daphne karakteriyle Phoebe Dynevor’ı, Simon karakteriyle ise Regé-Jean Page’i izliyoruz. Önemli diğer karakterlere kısaca göz atarsak…
Lady Danbury (Adjoa Andoh): Bu şehri adeta yöneten, efsanevi, haşin bir dişi aslan. Simon’ın fahri vaftiz annesi denebilir. Simon’ın merhum annesinin bir arkadaşı ve çocukken başkalarından bulamadığı şefkati ona vermiş, koca yürekli biri.
Lady Violet Bridgerton (Ruth Gemmell): Saygın, temiz kalpli ve zengin bir dul. Kocasının ölümünden sonra sekiz çocuğuyla tek başına ilgilense de toplumsal sözleşmeler ve kadınlara getirilen yasal kısıtlamalar nedeniyle en büyük oğlu Anthony, ailenin resmi olarak başı olmuştur.
Lady Portia Featherington (Polly Walker): Featherington’ların sürekli bir dolap çevirme peşindeki annesi. Bridgerton’ların sosyal statüsüne ve zenginliğine sahip olmadıklarının ne yazık ki farkında. Üç kızı için de uygun koca bulma konusunda son derece kararlı.
Anthony Bridgerton (Jonathan Bailey): Bridgerton kardeşlerin en büyüğü ve babasının Viskont ünvanını aldığından beri vazifesine bağlı bir aile reisi. Yakışıklı, seksi ve bekar bir erkek olarak evlilik pazarında oldukça çekici bir seçenek. Evlenmeyi ve mirasını sürdürmeyi istiyor ama bunun için zevklerini dizginlemeyi ve mizacını yumuşatmayı öğrenmesi gerekiyor.
Benedict Bridgerton (Luke Thompson): İkinci büyük Bridgerton oğlu. Sanatçı olma hayalleri var fakat yeteneği olup olmadığı konusunda henüz net bir fikri yok.
Colin Bridgerton (Luke Newton): Bridgerton oğullarının üçüncüsü. Penelope Featherington ile iyi bir arkadaşlık ilişkisi var.
Kraliçe Charlotte (Golda Rosheuvel): Kral III. George ile evli fakat kocası, hastalığı nedeniyle halkın gözünden uzakta yaşamaktadır. Monarşinin yüzü şu aralar Charlotte’tur. Yüksek sosyetenin gönül ilişkilerini ve evliliklerini takip etmeyi (ve müdahale etmeyi) seven, tam bir dedikodu tutkunu.
Tırıvırı bilgi: Karakterde gerçekten de Kral III. George ile evli olan, gerçek Kraliçe Charlotte’tan esinlenilmiş. Giderek kötüleşen zihinsel ve fiziksel hastalıklardan muzdarip George’un yerine çiftin en büyük oğlu, kral olarak atanmış. Tarihçiler, son yıllarda Kraliçe Charlotte’un siyahi bir uzak atası olup olmadığını tartışıyorlarmış.
Penelope Featherington (Nicola Coughlan): Featherington’ların en küçük kızı. Zeki, romantik ve nazik bir hanım. Fakat biraz utangaç ve ilgiyi üstüne çekmekten hoşlanmıyor. Eloise Bridgerton’ın en yakın dostu ve Colin ile de güzel bir arkadaşlığı var.
Philippa Featherington (Harriet Cains) ve Prudence Featherington (Bessie Carter): Featherington’ların ortanca ve en büyük kardeşi. Zeki ve mantıklı oldukları söylenemez. Şu aralar sadece koca bulmaya odaklılar.
Eloise Bridgerton (Claudia Jessie): 17 yaşında, zeki, biraz küstah ve asi bir kız. Giderek evlilik çağına yaklaşsa da kaderinde bundan çok daha büyük bir şeyin olduğuna inanıyor. Sosyeteye takdim edilme ve bir koca bulma fikri onu dehşete düşüyor.
Marina Thompson (Ruby Barker): Featherington’ların uzaktan kuzeni. Onlarla yaşaması için İngiltere’ye gönderiliyor. Bu güzel ve alımlı hanımın gelişi, Londra’daki bu ışıltılı ve özel dünyada patlayacak büyük skandalların habercisi olabilir.
Lord Featherington (Ben Miller): Featherington ailesinin reisi. Kızlarının hepsi bu yılın evlilik pazarındalar ama o, bir baba olarak köşesinde oturup hiçbir şeye karışmıyor.
Nigel Berbrooke (Jamie Beamish): Kendine bir eş bulmaya çalışan, yaşı geçmiş, oldukça nahoş ve sevimsiz biri. Daphne’nin korkulu rüyası.
Prince Friederich (Freddie Stroma): Almanya’dan gelen, çekici ve evlenmek için çok ideal bir prens. Kraliçenin akrabası ve prense bir eş bulmak onun için çok önemli. Daphne çok iyi bir eşleşme olacak gibi görünüyor.
Siena Rosso (Sabrina Bartlett): Bir opera sanatçısı. Anthony ile tutkulu bir yasak aşk yaşıyor.
Will Mondrich (Martins Imhangbe): Bir boksör ve Simon’ın en yakın arkadaşı. Will, Simon gibi zengin bir adam değil ve onun aksine sevgi dolu bir evliliği ve taptığı çocuklara sahip.
Henry Granville (Julian Ovenden): Bir ressam. Benedict’e sanatçı olma konusunda yol gösteriyor. Biraz çapkın yaşam tarzı ve aktif bir cinsel hayatı var.
Cressida Cowper (Jessica Madsen): Evlilik pazarındaki bir diğer genç hanım. Rekabetçi ortamda oldukça dişli bir rakip. Daphne’ye zor günler yaşatacak gibi görünüyor.
Görür görmez Gurur ve Önyargı‘yla Gossip Girl’ün bir karışımı olduğunu hissettiren Bridgerton; sizi hiç yormayan, ağzınızda hafif bir kaymak gibi akan, draması ve mizahı çok yerinde, çok tatlı ve keyifli bir pembe dizi. Birçok derdi ve meselesi var ama bunu kör göze parmak yapmadan, sizi bunaltmadan sunmayı çok iyi beceriyor. Koyu bir feminist olduğu zaten ortada. Kendini kurbanlık koyun gibi sergileyen ve küçük duruma düşüren genç kadınların bize eğlenceli görünen ama aslında çok acı vaziyetini, oldukça iyi gözler önüne seriyor.
İnsanların renkleri nedeniyle sosyal sınıflara ayrılmadığı bir tarihi izlemek, bunun hiç bahsinin bile geçmemesi, söz konusu bile olmaması; dizinin izlemesi en güzel taraflarından. Kitaplarda olmayan bu ayrıcalıksız dünya fikri, Shonda Rhimes ve ekibinden çıkmış. “İlerleyen bölümlerde de mi hiç konusu olmuyor?” derseniz, Dikkat, ispiyon!
Hemen hemen herkesin iyi oynadığını, karakterlerin kimyasının çok iyi tuttuğunu; dizinin şaşaalı kıyafetleri ve göz alıcı dekorlarıyla da her şeyi çok güzel bütünleştirdiğini söyleyebilirim. Oyunculuk yeteneklerinin yanı sıra, göze hoş gelen kadınları ve erkekleri toplamaya özen gösterdiklerini fark etmişsinizdir. Dizide cinsel tansiyonun yüksekliği hep hissediliyor. Pembe dizilere yaraşır cinsten, koreografili, çok şık ve estetik sevişme sahneleri içerdiğini belirtmem de boynumun borcu olsa gerek.
Kitaplarda olduğu gibi her sezonun, bir Bridgerton kardeşinin ön planda olacağı şekilde ilerleyeceği açıklandı. İlk sezonda Daphne ağırlıklı bir hikaye izledik. 2. sezonda bu ismin Anthony olacağı duyuruldu. Bu durumdan aşırı memnunum çünkü karakter favorilerimden biri oldu. Muhtemelen Eloise ve Benedict şeklinde devam edilir ve doğruyu söylemek gerekirse bu kardeşler, Daphne’den daha ilgi çekici karakterler.
Shonda dizilerinde ilk sezon iyidir, sonradan grafiği aşağı doğru seyretmeye başlar gibi bir durum olduğunu düşünürüm. Az bölümlü sezonların da katkısıyla Bridgerton’da sanki bu yaşanmayacak ve her sezon birbirinden güzel olacak gibi hissediyorum. Kısacası dizinin geleceği için de oldukça umutlu ve heyecanlıyım.
Bir süredir çok konuşulan bir dizi olduğundan muhtemelen izleyecek olan şimdiye izlemiştir ama bu yazıdan sonra niyetleneniniz olursa iyi seyirler dilerim.
Fragman:
Diziyle ilgili daha önce şurada yorum yapılıyordu.
yorumlar
Season 3 Part 2 Trailer
Beşinci bölüm erken izlenebilecekmiş
Gelecek sezon için “Benedict” diyollağ.
Season 3, Part 2, First 4 Minutes
508’i bu geceki prömiyer etkinliğinde izledim. Üstteki haberden sonra kaydolmuştum, dün bir ara link ve şifre gönderdiler hatta.
Bölümün içeriğini de düşünürsek, dijital bir ön izleme yapmalarını takdir ettim. Cesur denebilecek bir bölümdü. Belli ki bu karakterlerle yakınlaşmışız, bir tık şaştım kaldım.
Not: İtiraf et de kurtul kanka.
başladım çok cringe ya ama hafif lizzy-darcy tadı aldığımdan biraz daha devam edeceğim. başrol kız sanki çakma keira olmuş. çok zengin bir karakter listesi var gibi duruyor ama hepsi var yok arası hikaye örgüsünde.
Ben arada kitabı alıp okudum
LW ile ilgili kitaptaki gibi bir son bekliyorum
Yeni sezon 2026‘da diye anlıyorum.
+ Öncelikle sezonun ikinci yarısını ilkine göre bariz daha fazla beğendim. Nihayetinde Colin-Penelope tarafında kitabın yolundan yürüdüler ve pek sapmadılar.
Yine her karaktere bir şekilde uğradıkları bir sezon oldu. Gözüme takıldı diyebileceğim Anthony-Kate’in haliyle daha az olması ve Cressida’nın payının gereken fazla olması herhalde. Kitaplar “sadece” iki ana karakter odaklı ilerlediği için zenginleştirip uzatalım derken çok fazla şey vermeye devam ediyorlar.
+ Göreceğimiz gün bugünmüş
+ Sona doğru kitaplara dair öyle bir değişiklik yapmışlar ki kahkaha attım
+ Gelecek sezon için öncelikli tercihim Benedict ama Francesca çıkması da işten sayılmaz. 4’te değilse bile ileride iki karakterli bir sezon yapıyoruz deseler o da alakasız kaçmaz.
Zaten normalde Colin, Eloise ve Francesca’nın kitapları bayağı iç içe ilerliyor zamansal açıdan. Eloise ve Francesca kesişebilir mesela. İki sene bekletecek olmaları da kulağa fazla geliyor bu arada. Önceki sezonlardan dolayı bu kafada olduğum için beni şaşırtmadı gerçi.
2026 civarı tekrar görüşürüz.
1×05 öfff sıktınız ikiniz de. simon mal mısın? triplerden çıkamadın bir türlü! tam ortasında bırakılacak bölüm.
Sadece iki şeye İtirazım var.
1×06 aşsanız mı artık şu konuyu. sezonun ana konusu olmak için biraz fazla boş bir konu değil mi ne dersiniz simon ve defne.
şükür sezonun sonuna geldik. eğlenceli değildi diyemem ama işledikleri konular biraz sıkıcıydı. karakterlerle kurtardı sezonu. bu ikiliden kurtulduğumuz için mutluyum. aslında sevebilirdim ama koca sezonu harcadılar resmen boş boş sahnelerle. daha sağlam bir gerekçeyle daha çekilir olabilirdi.
malum twisti daha en başından tahmin etmiştim. o yüzden sona doğru olan malum gelişme aşamaları pek heyecanlandırmadı.
bridgerton aile üyelerinin hepsi diziye adlarını verdiklerinden olsa gerek epey sevdirdiler kendilerini. iki ufaklık bile azıcık sahnelerinde sempatimi uyandırdı.
kül kedisi sindirella masalından fırlamış featheringtonlar tabii ki sezon boyunca boş yaptı. civciv dışında or tarafta izlenesi bir şey yoktu. o civcive malum gelişme grçekleşirse kendi sezonunda bol bol vakit ayırabilirim.
evin 3 erkek kardeşi de 2 kız kardeşi de kendi sezonlarını rahatlıkla doldurabilir gibi duruyor.
rakiplerinin altında seyretse de onlar gibi kendini ciddiye almadığı ortada. guilty plesure a dönüşecek bence bu. bu sezon olmadı ama ileride olur.
2 gün anca bekleyip spoiler verdi Netflix Türkiye
ilk 3 bölüm itibarıyla yorumum bu keder.
2×04 aman tanrım nasıl bu kadar kötü yazılabilir kötü oynanabilir kate anthony ikilisi. bir allahın kulu da burda dile getirmemiş. şok içindeyim. ikisinin de oyunculuğu birlikte olduğu sahnelerde dip yapıyor. yazarın beceriksizliği mi sadece oyuncular mı haz etmemiş biribirnden çözmek güç. anlaşılan bu dizide main couple ı severek takip etmek nasip olmayacak bana.
2×04 sonu the fuck…
anthony de simon a bağladı ya sabır. hal tavırlarının altında yatan bir tane mantıklı gerekçe olsa bari… allahım sen bana sabır ver. eloise, penelopy ve benedict için izlemeye devam ediyorum resmen. bütün dizi bu ikiliyi izleyecek olsam geçen sezon gibi bıraktıydım.
main couple atlanarak izlenince fena gitmedi. malum durumun ortaya çıkması güzel oldu. colin in söyledikleri biraz üzdü. yalnz koca bir sezon yokluğundan sonra franceska sezonu beklemiyordum şaşırdım. estetik operasyonu geiçrmiş franceska geçen sezon hastanedeymiş.
colin bridgerton mı diyim, yoksa sen mi gerçek ismini açklamak istersin will poulter?
Main couple atlanarak izlenince fena gitmedi ==> bunu ikinci sezon için mi üçüncü sezon için mi söyledin? Üçe geçtiğin belli son colin yorumuna göre
Daha 3ten 2 bolum izledim main couple dan sikilma firsatim olmadi.
Ilk 2 icin de gecerli. 1 de daha az atlamistim ana cifti. 2de bayaa bayaa ikiliyi berbaer gordugum her ani atladim nerdeyse ki 3te de atlamaya devam ediyorum.
Colin kesinlikle will gibi bir seyler yaptirmis. O simanin o kadar degismesini sacla aciklayamayiz. Franceska bile daha az degismis dusun.
Bu sezon guzel gidiyor ya sikmadi ilk yarida. Penelope izletti kendini. Ama sezonun lord whatever i da cok basarili bir secim olmus. Top nereden donecek kimseyi kirmadan simdiden stres oldum. Bence boyle devam etse sorun etmezdim ben. Nil anka yi da sevmiyor degilim ama kliseye baglanmak yerine boyle baglansa vayy dedirtirdi. Bu arada ilk sezondaki prensle gecen sezondaki kate in kardesini kamera arkasinda yapmalarina bozuldum onlari da izlemek isterdim ben kucuk kucuk kesitlerle. Hic adlari bile gecmiyor.
Bu sezon iki bridgerton u ayni anda aradan cikarmaya mi calisiyorlar yoksa hep boyleydi de ben mi simdi farkina vardim bilmiyorum ama rahatsiz etti. Sanki penelope sezonu tasiyamazmis gibi.
Oh myy… Penelope nin tum varligini ortaya dokmesini beklemiyordum. Sok icindeyim. Kesin kamera acilariyla olabildigince exposure u azaltirlar derken, my my…
Bu kadini daha once izledigime eminim ama nerede izledim bulamiyorum tum imdb sini taradim. Buna cok benzeyen baska bir unlu olmali. Allahinizi severseniz bulun bana da kurtarin beni.
Haşa tövbe ama Jessica Chastain veya Bryce Dallas Howard olmasın? Gerçi bunlar olgun mu kaçıyor bilemedim.
Hayir degil
Turk de cikabilir. Ama bu gulumseme bu mimikler daha once izledigim birine ait. Kafayi siyirmak uzereyim o derece.
Umarim bu sezon francesca ya veda etmeyiz. Iki bridgerton i ayni sesonda aradan cikarmaya calismak sezonun izlenirligini cringe seviyesini azaltarak artirdi yalan yok ama franceska ya ait bir sezonun tamamini atlamadan izlerdim ben.
Yerli ise Elçin Sangu veya Mine Tugay olabilir, bizde başka bir de senin yolun düşebilecek kızıl kim var emin değilim. Çıkar elbet bir yerden, denk gelirsin.
– Francesca:
Dizinin ömrü olursa elbet kendi sezonu da olacak gibi duruyor halen. Ayrıca bu sezon çift kardeş değil, Colin’in sezonu olarak geçiyor.
Bir de gelmişken ekleyeyim. Nihayetinde 5. kitaptan bir bilgi olacak ve kitabın temelinde bu yattığı için spoiler gelmiyor bana ama ne olur ne olmaz. O yüzden opsiyonel bırakıyorum:
francesca nın sırrını çözene kadar huzur bulmayacaım orası kesin.
bu olabilir mi bilmiyorum. tam ikna olmadım bundan ama daha çok benzeyen biri olmalı. bu kızı da bir yerde izlemedim zaten sırf emin omak için izleyeceğim.
birileri belki bir yerlerden bulur diye gif de bırakayım. allah rızası için.
@ozgun14 Eloise’in kitabı normalde de Francesca’dan sonra, 6.
Ama şu var, 4. (Colin), 5. (Francesca) ve 6. (Eloise) kitaplar zaman olarak birbiriyle acayip iç içe geçiyor. Francesca’nınki de bulundukları yer/konum nedeniyle bayağı iki karakter odaklı normalde. Diğerleri numunelik.
Bizimkilerin her sezona bir kardeş planı ve diğer karakterlere de bir şeyler biçme gayreti nedeniyle bu şekilde yapamıyorlar belli ki. Zaten Benedict’inki 3. olması gerekirken yer değiştirdiler. Gelecek sezon bana da Benedict gibi geliyor. Gerisi de herhalde senin de yazdığın gibi olur.
inş 8 sezonu görür o zaman o iki bıdığın da büyüyüp kendi sezonlarını taşıdığını görmek haz verecek. 3 senemiz dolu zaten, 4 5 seneye 2 si de ergenliklerini atar üstünden.
oha defnenin düğüne katılmaması adının da geçmemesi absürt oldu.
https://www.instagram.com/herkeskosesinikapmis/
şükürler olsun sonunda kime benzettiğimi buldum. artık huzur içinde ölebilirim.
Indiewire‘ın Bridgerton kitaplarını kötüden iyiye doğru sıralayası tutmuş ve
5, 1, 3, 6, 4, 8, 7, 2
demiş. Epilogue derlemesini 9 olarak 9’a koymuş.
4. Sezon | Resmi Duyuru
+Yerin Ha
Sophie
Jonathan Bailey 4’te de var.
Your Sophie has finally arrived. Please welcome Yerin Ha to Bridgerton Season 4!
Katie Leung (Harry Potter, Nightsleeper): Lady Araminta Gun
Michelle Mao (Goosebumps, FBI: Most Wanted): Rosamund Li
Isabella Wei (1899, The Crow): Posy Li
* Emma Naomi (Alice) ve Hugh Sachs (Brimsley) bu sezonda ana kadroda.
* 37 yaşında bir oyuncu Araminta için genç değil mi yahu?
Birileri Bridgerton Ball düzenliyoruz diye Detroit’teki insanları dolandırmış (kişi başı 300 $). Floodu okurken gülüverdim maalesef.
“Bridgerton 4. sezonuyla yakında geri dönüyor.”
Yakında dedikleri 2026
neyse az kaldı 1,5 yıl kaldı sabır
Netflixin bu iki senede bir gelen dizilerini ben bir süre sonra izlemeyi bırakıyorum.
Bunu bırakmam da insan hatırlamıyor ki ilk sezonları baştan izlemek lazım. Bunu ela alalım 8 sezon gerçekten sürse. 6 dan önce ilk beş sezonu izle, 7 den önce ilk 6 sezonu izle mi yapacağız.
Bu dizi için yaparım büyük ihtimalle ama diğerlerinde olmuyor
4. Sezon | Ön Gösterim