Continuum — Tanıtım
76 yorum aytackara 24 Temmuz 2012 15:20
Lost Girl ya da Endgame gibi dizileri Kanada dolaylarından bizlerle buluşturan Showcase kanalı, bilim kurgu açlığı çekilen şu zamanlarda bizleri yeni bir diziyle buluşturdu: Continuum. Mayıs 2012 itibariyle bizlerle buluşan bu yeni dizi nasıl bir şey derseniz buyurun yazının devamına.
Continuum, temel yapısı gereği, birçok kez işlenen bir konu üzerine kurulu: Gelecekten geçmişe dönüş yapan ana kahramanın yeni zamanda başına gelenler.Dizinin ilk sezonu, 10 bölümden oluşmakta ve yapımcısının yakın zaman içerisinde verdiği bilgiye göre, dizinin hakları -hangisi olduğu belli olmamak üzere- ülkemizde bir kanala da satılmış durumda. Giriş kısmını çok uzatmayıp dizinin konusuna geçersek…
Yıllardan 2077… Başta teknoloji olmak üzere, sahip olunan her şeyin epey değişik ve üst düzey olduğu bir zaman dilimi… Dönemin yönetim biçimini beğenmeyip değiştirmek isteyen “Liber8” grubunun yaptıkları saldırılar nedeniyle birçok insan hayatını kaybetmiştir. Ancak, son seferde, grup üyeleri asıl hedefleri olan kişiyi ortadan kaldıramadan yakalanırlar. Bütün olanlar nedeniyle de halk önünde infazlarına karar verilir. Hatta bunun için tüm hazırlıklar da yapılır. Ama tam her şeyin bittiği sanılan anda bir ışık kümesi ortaya çıkar ve teröristler ortadan yok olurlar. Ancak, yalnız değil, yanlarında bir “Koruyucu” ile…
Kiera Cameron
Kiera Cameron (Rachel Nichols–Alias), evli (John Reardon) ve bir oğlu (Sean Michael Kyer) olan, güvenlik subaylığı işini yapan bir ajandır. İnfaz sırasında görevli olan Kiera, son anda bir terslik olduğunu ve teröristlerin kaçma planı hazırladığını fark eder ama durduramadan o da onlarla kendini ışık kümesinin içinde buluverir. Sonuç=2012.
İki taraf da Vancouver şehrinde uyanırlar. Kiera, görevi gereği giydiği özel giysi ve bazı gelecekten gelme araçlarla kendini bulduğu bu şehirde, görev bilincini kaybetmeden teröristlerin peşine düşer. Amacı, onları etkisiz hale getirmek ve geldikleri yere geri dönmektir. Geçmişi değiştirerek gelecekte olacak çeşitli şeyleri engellemeye çalışan teröristlerle arasındaki savaş da o andan itibaren başlamış olur. Ama iki tarafın da yalnız ya da savunmasız olmadığı türden bir savaş… Nasıl mı?
Alec ve Kiera
Kiera’nın dünyaya gelişi, annesinin (Janet Kidder) bir sonraki eşi (Michael Rogers) ve üvey kardeşiyle (Richard Harmon – The Killing) birlikte bir çiftlikte yaşayan, teknolojinin neredeyse her çeşidinden anlayan üstün zekalı Alec’in (Erik Knudsen–Jericho) dikkatini çeker. Kiera, vücudunun doğal haliyle sahip olduğu kablosuz ağ sayesinde, sanki iç sesiyle konuşuyormuş gibi Alec’le iletişim kurar. Alec, ona hem 2012 yılına adapte olması, hem de polislik yapmaya başlamasında yardımcı olur. Ayrıca, tanışmalarının hiç de iyi koşullarda olmadığı Carlos Fonnegra (Victor Webster) ve ekibinin (Betty’i oynayan Jennifer Spence dahil) teröristlerle ilgili yürüttükleri operasyonun bir parçası -tabii her türlü 2077 bilgisini gizleyerek- olur.Ufak not: Alec Sadler, 2077’de de nasıl bir öneme sahip olacağını bildiğimiz bir karakter.
Kellogg – Kiera – Carlos – Betty – Alec – Travis
Peki, teröristler? Geleceğin bilgisini ve insanlığa getirdiklerini geçmişte kullanmaktan, hatta amaçları için günümüz insanlığını tehlikeye atacak çok daha fazlasını denemekten çekinmeyen grubun üyelerine bakarsak:
Travis, Sonya, Lucas
Kellog, Garza, Curtis
Şeytani planlarda üstüne olmayan Eduard Kegame (Tony Amendola–Stargate SG-1), gruptaki rütbesi yüksek ve güç bakımından epey işe yarayan Travis Verta (Roger R. Cross–24), tıbbi konularda işe yarayan Sonya Valentine (Lexa Doig–Andromeda), bilgisayar dehası Lucas Ingram (Omari Newton–Blue Mountain State), 2012’ye çabuk uyum sağlayan ve diğerlerinin aksine, işleri bitince dönmek konusunda pek istekli olmayan Matthew Kellogg (Stephen Lobo), belaya yol açmak ve kurtulmak konusunda aktivitesi yüksek olan Jasmine Garza (Luvia Petersen), Curtis Chen (Terry Chen) ve Stefan Jaworski (Mike Dopud).
Continuum, türü seven kitlenin her üyesinin ihtiyacını karşılayacak türden bir dizi olmasa da birçok kişiye yeteceğini düşündüğüm bir dizi. Gelecek ve geçmişi bir arada yürüten yapım, geleceğin geçmişe entegresini de başarıyla yapmış. Karakterler arası ilişkiler -bana kalırsa özellikle Alec ve Kiera- insanı eğlendiren ve dizinin içine çekebilecek düzeyde. Oyunculuklarsa bu tarzda bir yapım için yeterli.Sonuçta, Continuum bilim kurgu açlığı çeken herkese -hiç değilse denemesi için- kesinlikle tavsiye edilebilecek bir dizi. Eğer dizi ile ilgili tanıtıcı bir şey izlemek isterseniz buradaki ya da şuradaki videolara da bakabilirsiniz. İzleyenlere ya da izleyeceklere iyi seyirler.
yorumlar
diziyi ilk yayınlandıgı günden beridir izliyorum fazla detaya girmeden söyleyebilcegim izlenilebilcek bir dizi klasik polisiye diziden aslında bir farkı yok sadece birazcık bilimkurgu eklenmiş az biraz mantık hatalarıda olmuyor degil ama göz görmeyince gönül katlanıyor
1) Bence güzel bir sezon finali, hatta sezonuydu. Alec-Kiera arasında sezonun sonuna doğru olanlar (özellikle son 2 bölüm) bence gayet güzel kurgulanmış. Ben tipli birine yettibu dizi.
2) 23-26 Ağustos’ta Kanada’nın Comic-Con’u gibi bir şeyi olan Fan Expo’ya Continuum cast ve yaratıcıları katılıyormuş. Hatta duyumlara göre gelecek sezona yönelik tanıtımsal bir şey de hazırlanıyormuş. Bu da sezon onayı gelebilir duyumlarını artırmış vaziyette. Bildiğim kadarıyla resmi onay henüz gelmedi.
Final benim biraz beklentimin altında kaldı. Daha yaratıcı ve hareketli bir final hayal etmiştim. Sezon ise genel olarak beklentimin üstüne çıkabildi. Polisiye dozunu azaltsalar iyiydi. Bu haliyle çoğunlukla bilim kurgu soslu polisiye oldu bence. Ama o kadar çok sayıda “ilk sezonu leş, gerisi leziz” bilim kurgu izledim ki Continuum’un devam kararını heyecanla bekliyorum.
@aytackara : Ben de dün baktıydım, hala yok bir devam haberi. Ama senin verdiğin haberler sevindirici.
Haberin küreselliğine bak :
Amerikan Syfy Kanalı
Kanada dizisi Continuum’un
İngiltere’deki yayın haklarını aldı.
… ve Türkiye’deki dkamoy’un çenesini yordu.
Yukarıda bahsettiğim, bir miktar da tahmin ettiğim üzere Fan Expo bitmeden dizinin 2. sezon onayı geldi. 13 bölüm …
Oh be! Sağol aytackara.
Koca yaz geldi geçti ve Continuum’a bir türlü sıra getiremedim ben. Umarım çok bi şey kaybetmemişimdir şu diziyi izlemeyerek. (Genel yorumlardan anladığım kadarıyla etmemişim ama yine de tereddütteyim tabii. )
@rpdi: kaçırdıkların, kadın güzel işte.Alias’da da güzeldi ya aslında.
yazacağım şey, diziyle çok alakasız bir şey olacak ama içimde kalmasın,yazayım,ama hafif spoiler içerebilir,ondan dolayı seyretmemiş olanlar okumasın.
başrolde olan güzel kadın Rachel Nichols’ı, oynadığı iki dizide de (Alias ve Continuum) alakasız adamlarla seviştiren senaristlere selam olsun. hem alias’da hem burada,kadının oynadığı karakterler beklenmedik kişilerle birlikte oluyor. bunu mu takıntı yaptın şimdi diyenlere,evet yaptım diyorum.
@abidin77 : Şimdi sen bundan memnun musun diil misin, ben orasını anlamadım.
@dkamoy: aslında çok emin değilim, sanırım bunu yazma nedenim, sürekli bu kadına niye denk geliyor bu durum anlamındaydı, yani merak daha çok.yoksa ben Rachel’a Rachel demem, Rachel benim olmadıktan sonra deyip üzüntüyle ayrılıyorum ortamdan
bu arada bu dizide ‘cigarette smoking man”den sonra Alex Krycek’i de görmek The X-Files’a özlem duymama neden oldu.
Continuum Season 2 Teaser
Video 2
Ben bunu tamamen unutmuşum, hatırlattığınız iyi oldu
Bu Syfy sevmiş diziyi, 2. sezon için onay vermiş.
@aytackara : Ona, onay değil de sipariş diyelim bence. Onayı veren Kanadalılar ne de olsa. Asıl, 3. sezon için de destek atsa da 1 sezon daha devam edeceğini bilsek…
Daha önceden sanki ben ya da başka biri yazmıştı 3. sezon haberini. Neyse, yazmadıysak bile yazıyorum.
Ek: 7 Haziran’da ben yazmışım. Kanadalılar o zaman onay vermişler, SyFy ise şimdi.
Efenim bu Syfy olanı, yani Amerika yayını. Biz, sen, ben artık neyse bunun Showcase versiyonunu yazdık…
Hatırladım, hatırladım. Hemen yukarıya ek yapmıştım zaten. Ben yazmışım 7 haziran’da
@abidin77: Ahanda yazdıydın. Bi de şurada haber olarak var.
Tamam, vurmayın artık
@abidin77: Nihohahahahahaaaa!
Bayramda şehir dışındayken ve Wi-fi’in olduğu ama bilgisayarın kısıtlı olduğu bir ortamdayken , dizi izlemek için vakit bulduğumda nasılını düşünürken aklıma Dizimag’in mobil uygulaması geldi. O da her diziyi açan bir yapıya sahip olmadığından bakınırken bunu açtığını fark ettim.
Sezonun son 2 bölümünü izlememiştim, telefondan bitirmiş oldum. İlk sezon bölümler içinde biten polisiyeler vardı, 2. sezonda ana konuya abanmaları hoşuma gitti, gitmedi ama değil. Kafa dağıtmalık iyi de oldu dizi, onu da inkar edemem.
AMA böyle diziler niye sezonun son dakikası kafayı yedirtecek şeyler yaparlar? Son 3 dakikasına az önce yine aklıma geldi, senariste sosyal hayatta başarılar diledim. İyi ki 3. sezon onayını aldı…
Ben 2. sezonda o kadar sıkıldım ki anlatamam. İlk sezonda da bol sıkılmış ama konuyu oturtuyorlar demiştim. 2. sezonda biraz hızlanma bekledim ama olmadı. 2-3 tane olay için n bölüm oyalanıp durduk ve sonunda o sezon finali… Peeeh nasıl olsa kadına doydum artık 3. szonun ilk bölümüne bakar kapatırım bu defteri diye düşünüyorum maalesef.
@dkamoy İlk sezondaki bölüm içi konulaın verdiği bir dinanizm de vardı.2. sezon sadece ana konuydu ama yavaştı, o konuda haklısın. Neyin nereye gideceğini bile bile izledik sanki, ki onu da 13 bölüme yaydılar. İşte o son 3 dakika olmasa neredeyse tamamen sana katılabilirdim.
Bir de ben Alec Sadler karakterine takılıyım biraz. Onçün hemen bırakamayacğaım gibi. Bakalım… Nasılsa bitti dizi, tekrardan geri gelene kadar daha aylar ar, ben şimdilik bu zamanı geçirmeye odaklanacağım.