Crashing – Tanıtım
9 yorum pirate 27 Mayıs 2019 12:09
2016 yapımı Channel 4 komedisi Crashing‘in tanıtımıyla sizlerleyiz bugün.
GİRİZGAH
Crashing, 11 Ocak 2016-15 Şubat 2016 tarihleri arasında yayınlandı ve toplam 6 bölümden oluşmakta.
Karakter komedisi, ilişki komedisi, durum komedisi, absürt komedi gibi komedi türlerinin özelliklerini bünyesinde barındıran Crashing‘in senaryosunu dizinin aynı zamanda başrol oyuncusu olan Phoebe Waller-Bridge kaleme almış. Waller-Bridge’in ‘Anthony and Lulu’ ve ‘Sam and Fred’ isimli 2 kısa tiyatro oyunu varmış öncesinde. Bu iki oyun başarılı olunca ‘Crashing’ adı altında TV’ye uyarlamaya karar vermiş yazdıklarını.
Dizinin yönetmenliğini George Kane üstlenmiş. Yapımcı kadrosunda ise Liz Lewin, Kenton Allen ve Matthew Justice gibi isimler yer alıyor. Dizinin dünya geneli yayın hakları ise Netflix’te bulunmakta.
KONU
Dizinin hikayesi Lulu’nun sırt çantasını kapıp habersiz bir şekilde çocukluk arkadaşı Anthony’nin yanına seyahat etmesiyle başlıyor. Anthony, bir grup insanla beraber Londra’da, hali hazırda kullanım dışı olan, terk edilmiş, eski bir hastanede ikamet ediyor. Kız arkadaşı Kate de bu konutun sorumlusu konumunda. Anthony ve Lulu arasında yıllardan beri süregelen bir flörtöz muhabbet durumu var ama o kanka-sevgili çizgisi geçilmemiş şu ana kadar. Bakalım bundan sonraki süreçte geçilecek mi?
Karakter tanıtımlarına geçmeden önce şu konut durumu konusunda birkaç kelam daha edeyim.
Londra’da emlak fiyatları iyice fırlamış durumda. Genç ve yalnız bireylerin tek başlarına kalabilecekleri kayda değer bir daire kiralama imkanları pek yok. Öyle ki emlakçılık yaparak geçimini sağlayan karakterimiz Sam bile tek başına güzel bir daire tutacak ekonomik yeterlilikte değil. Böyle bir ekonomik ortamda kullanım dışı olan hastane, okul, otel vb. boş gayrimenkuller onlarla ne yapılacağı belli olana kadar o mülkleri korumaları karşılığında kendilerine mülk koruyucuları denen kişilere cüzi ücretlerle kiralanıyor. Bu durum da hem mülk sahiplerinin hem de genç ve yalnız bireylerin işine gelmektedir.
KARAKTERLER VE OYUNCULAR
*Sırt çantasını kapıp umarsız ve maceraperest bir ruhla çocukluk arkadaşı Anthony’nin yanına gelen ve hastaneye taşınan genç kızımız Lulu rolünde Fleabag ve Broadchurch dizilerinden hatırlanabilecek Phoebe Waller-Bridge‘i izleme fırsatı yakalıyoruz. Lulu, kafasına estiğini yapan özgür ruhlu bir kadın. Ukulelesiyle ayaküstü şarkılar yazıp söylemeyi seven, alkolün dibine vurmaktan haz duyan, çok içince ayarları bozulan, şen şakrak biri.
*Lulu’nun çocukluk arkadaşı Anthony rolünde Being Human, Clean Break ve Suspects gibi dizilerden hatırlanabilecek Damien Molony‘yi izliyoruz. Anthony, doğu mutfağına ait yemekler sunan küçük bir restoranda aşçılık yapıyor. Kız arkadaşı Kate ile fena gitmeyen bir ilişkisi var ama Lulu ile aralarında da yıllardan beri süregelen bir uyum ve çekim durumu var.
*Anthony’nin kız arkadaşı Kate karakterini The Windsors dizisinden anımsanabilecek Louise Ford canlandırıyor. Kate, kurumsal bir firmada orta düzey yönetici pozisyonunda çalışıyor. Özgür ruhlu Lulu’nun aksine olaylara bodoslama dalmayan, kendini geri tutan bir karaktere sahip. Sahip olduğu kontrol mekanizması eğlenmesine engel olabilecek boyutlara ulaşabiliyor.
*Konut sakinlerinden biri olan Sam rolünde Broadchurch, Hooten & the Lady, W1A gibi dizilerden hatırlanabilecek Jonathan Bailey‘yi izliyoruz. Sam, cinsel açıdan aşağılayıcı ve saldırgan boyutlara ulaşabilen düzeyde çeneye vurmuş bir libidoya sahip genç bir erkek. Emlakçılık yaparak geçimini sağlıyor ve kendini çok ama çok beğeniyor.
*Sam’in Lulu’nun taşındığı güne kadar varlığından/hastanede yaşadığından haberi olmadığı, o akşamki partide oynanan bir oyun sırasında kaynaştığı, özgüvensiz, telaşlı ve utangaç Hintli genç Fred rolünde Jekyll & Hyde, Stag ve Whites gibi dizilerden anımsanabilecek Amit Shah karşımıza çıkıyor.
*Konut sakinlerinden biri olan Melody karakterine Julie Dray hayat veriyor. Melody, Fransız bir ressam. Tutkulu, sinirli, seksi, lafını esirgemeyen, aykırı bir tip.
*Kate’in Lulu’nun taşındığı akşam Sam için verdiği doğum günü partisi için hastaneye gelen ve duygusal açıdan hırpalanıp çökmüş yapısıyla Melody’nin dikkatini çekmeyi başaran Colin karakterinde ise Blunt Talk, Plebs, Psychoville gibi dizilerden anımsanabilecek Adrian Scarborough‘yu izliyoruz. Colin, Kate’in iş arkadaşı. Ayrıldığı karısı ve onun yeni sevgilisiyle beraber aynı evde yaşıyor.
Crazyhead ve Chewing Gum dizilerinden hatırlanabilecek Susan Wokoma‘yı Kate’in iş arkadaşı Jessica rolünde, Lachie Chapman‘ı ise Fred’in randevusu olarak hastaneye gelen Avustralyalı bir adam olan Will rolünde tekrar eden rollerle izliyoruz dizide ayrıca.
YAZARIN GÖRÜŞÜ
Uçuk kaçık karakterleri, kabına sığmayan absürtlükte haller alabilen ilişki komedisi ve iyi yazılmış durum komedisiyle kendini bana satan ve başından sonuna keyifle izlediğim bir komedi oldu Crashing. Tüm bölümlerini bir oturuşta bitirdim ve devamı olsun istedim. Hafiften Him & Her‘den aldığım tarzda bir tat aldım diyebilirim diziyi izlerken. Karakterler iyiydi, oyuncular iyi seçilmişti, hikayesi iyiydi ve cidden eğlenceliydi. Daha ne olsun?
Oyuncular arasında en çok Julie Dray‘i izlemekten keyif aldım. Onu Phoebe Waller-Bridge takip ediyor. Julie Dray’i izleyebileceğim başka bir dizi yok ne yazık ki ortalıkta. Phoebe Waller-Bridge içinse Fleabag’i denerim belki bir ara.
Dizinin en kendine has özelliği karakterlerinin kendilerini ifade sürecinde bir netlik olmayışı. Karakterlerin kafasında neler döndüğü hakkında az çok fikir yürütebilsek de tam olarak ne istediklerini dillendirmekten sakındıkları için izleyiciye bir kesinlik durumu aktarılamıyor ve bir şeyler hep eksik kalıyor. Bu eksiklik de diziye ayrı bir lezzet katıyor. Dizinin bu özelliğinden ötürüdür ki sonunun açık ya da kapalı olmasına dair herhangi bir yorumda bulunmamayı uygun görüyorum.
Crashing böyle bir dizi işte. Hala izlemediyseniz bir şans verin derim ben.
Diziyle ilgili daha önce şu yazının altında yorum yapılmaktaydı.
Bunlar da diziye dair iki fragman:
yorumlar
2. bölümün açılışındaki toplu bakma/bakmama sahnesi, Phoebe Waller-Bridge’in 3. bölümdeki soslar içindeki performansı ve 4. bölümdeki teyzenin taarruzdaki anları sezon içerisindeki en çok hoşuma giden anlardı bu arada.
Haftasonu Fleabag’i bitirip Phoebe Waller-Bridge yapımlarına salça olmaya karar vermişken tanıtımın karşıma çıkması çok güzel oldu.
Ellerine sağlık @pirate.
@kaanozan Teşekkürler.
Eline sağlık, harika. Çok minicik, kısacık olmasına aşırı bozulduğum bu dizi sonrasında Fleabag’i kaçırmadım, belki izlerim deme, hemen izle, vakit kaybetmeden izle, çabuk izle!
Ben de bunu izlemiştim bir ara ama devamı gelecek mi ne olacak falan diye hiç bakınmamıştım. 2016’da bitmiş zaten, gelmez herhalde Çok sevmiştim. Kadını seven zaten kesinlikle kaçırmasın!
@shane Teşekkürler. Şu an izlediğim 3 dizinin kalan bölümlerini bitirdikten sonra başlıyorum o zaman hemen Fleabag’e birkaç gün içerisinde.
Zaten başlamanla bitirmen bir olacak, kalbin kırılacak, off of
güzel diziydi ama bu kadar ortada bırakmasını beklemiyordum keşke bir bölüm daha çekip final yapsalarmış. 6. bölüm bok gibi ortada bırakıyor bu haliyle önermem.
Hem 6 bölüm, hem süreler kısa, hem Phoebe Waller-Bridge + Jonathan Bailey var, hem de Netflix sayesinde elimin altındaydı.
Gayet memnun kaldım. Waller-Bridge kendince tanıdık gelen birini oynuyor sayılır. Bailey’in Sam ise hem benim açımdan hem de dizinin daha fazla öne çıkan ismi oldu. Anthony ve Fred’i de sevdim. Yer yer bazı espriler ya da durum komediler hafiften ekstrem/bayat kaçsa da onlar da bir şekilde sürükledi.
Sonunun açık kaldığıyla ilgili bir şeyler hatırlıyordum ama başlarken dert edinmedim (genelde ederim halbuki). Bu haliyle rahatsız bir halde değilim ama kapalı olduğunu iddia edemeyeceğim. Nasılı tartışılır ama 2. sezonu istedikleri bariz… Gelmesini de cidden isterdim.
– Bir haftaya burayı boşaltıyoruz lafları dolanırken bıraktık. 2. sezon gelseydi ya o bir haftalık süreci, taşınmayı ve hemen sonrasını anlatacaklardı ya da taşınmayı bir şekilde iptal ettireceklerdi.
– Anthony ve Kate’in tam olarak kopmadan Anthony-Lulu’nun başlaması, Kate’in son sahnede aptal değilim demesi Kendisi de aşık değilim diye açıktan itiraf ettiği adamla birlikte mesela. Orayı bayağı karışık bıraktılar.
– Sam ve Fred’in devamını görmeyi cidden isterdim Sezonda en eğlendiren çift olabilirler. Sam’in drama queen halleri bayağı yakışıyordu.
– Melody ve Colin de bunlara bonustu işte.
Sağlık olsun artık. Tşk.