Deli Dolu – Tanıtım
8 yorum pirate 07 Nisan 2020 08:45
‘Geçmişe Yolculuk’ kuşağının bugünkü konuğu: Deli Dolu
Bir zamanlar sitkom çekilirdi bu ülkede. Süreleri de 1 saati geçmezdi. Televizyon daha bir eğlenceliydi.
Deli Dolu, 2006 yılı sonbaharında TGRT’de yayınlandı. Reytingleri düşük olunca da ekran macerası sadece 10 bölüm sürdü. Yazık olmuş cidden bu güzelim diziye deyip devam ediyorum. Yaşça küçük izleyiciler TGRT’yi pek bilmezler. O yüzden kısaca bahsedeyim isterseniz ‘TGRT, ne ola ki?’ diyen varsa.
TGRT, 1993-2007 yılları arasında yayın yapmış bir TV kanalı. Açılımı Türkiye Gazetesi Radyo Televizyonu. Uzun yıllar boyunca diğer büyük kanallarla yarışmacı bir şekilde mücadele eden kanalın yayın hakları Amerikalı bir şirkete satıldı ve kanalın karasal yayındaki yerini 24 Şubat 2007 tarihinden itibaren hali hazırda yayınına devam etmekte olan FOX TV aldı. Deli Dolu da kanalın kapanmadan önceki son işlerinden biridir. Yani iptal edilmemiş olsaydı da yoluna başka bir kanalda devam etmek zorunda kalacaktı diyebiliriz dizi için.
TGRT deyince aklıma gelen birkaç programı sıralayıp sonrasında diziye geri döneceğim: Eltiler (Dizi), Marziye (Dizi), Aşkın Dağlarda Gezer (Dizi), Evimiz Olacak mı? (Dizi), Çocuklar Duymasın (Dizi), Gülbence (Sabah Programı), A Takımı (Haber-Tartışma), Anlat Bakalım (Yarışma), çizgi film kuşağında He-Man ve yabancı dizi kuşağında The X-Files.
Deli Dolu, kahkaha efektli bir aile komedisi. Bölümler yaklaşık 50-55 dakika sürüyor ve çoğunlukla 2 hikaye şeklinde ilerliyor. Yabancı dizi kafasıyla açıklamak gerekirse her bölümü aslında 25’er dakika civarında süren 2 bölüm komedi dizisi gibi bir şey.
Deli Dolu, bir uyarlama dizi. Uyarlandığı dizi ise According to Jim. Dizinin senaryosunu Erol Hızarcı kaleme almış. Çocuklar Duymasın ve Dadı dizilerinde de yönetmenlik tecrübesi bulunan Günay Köker, yönetmenlik görevini üstlenmiş. Dizinin yapım şirketi ise Med Yapım.
Dizi, 3 çocuklu bir ailenin başından geçen eğlenceli olayları izleyiciye aktarıyor. 10 yıllık evli bir çiftin zıt karakteristik özellikleri üzerinden kendisine bolca malzeme buluyor.
*Ailenin annesi Selin rolünde Çocuklar Duymasın, Omuz Omuza, Aile Reisi gibi dizilerden tanıdığımız Pınar Altuğ‘u izliyoruz.
Selin karakteri, Altuğ’un Çocuklar Duymasın’da canlandırdığı Meltem karakteriyle büyük benzerlikler göstermekte. Tıpkı onun gibi modern bir düşünce yapısına sahip, tıpkı onun gibi haklı olmayı ve gerekirse tartışmayı seven, derdini kibar ve yapıcı bir dille anlatmayı becerebilen biri. Elbette yeri geldiğinde alttan almayı da bilen biri.
3 çocuk annesi olan karakterimiz, bir ev hanımı. Ailede kontrol genelde onun elinde.
*Ailenin babası Oğuz karakterine Ruhsar dizisi dışında Kahpe Bizans, Avrupalı, Melekler ve Kumarbazlar gibi sinema filmlerinden de hatırlayabileceğiniz Cem Davran hayat veriyor.
Oğuz, işine gelmeyen şeyler söz konusu olduğunda son derece tembel bir adam. Kafayı taktığı bir şey söz konusu olduğunda ise son derece ısrarcı ve mücadeleci. Haksız olduğunu kabul etmeyi pek sevmiyor, konfor alanının bozulmasına tahammül edemiyor. Yemek yemeyi de çok seviyor. Biraz sorumsuz, biraz vurdumduymaz, biraz da bencil.
Bir inşaat şirketinde mimar olarak çalışıyor. Ekonomik durumları yeterince iyi olsa da biraz pinti olduğunu söylemek de mümkün. Koyu bir Kasımpaşa taraftarı olduğunu da belirtmeden geçmeyelim.
*Ailesinin en büyük çocuğu olan Selin’in iki kardeşinden en küçüğü Gülin rolünde Yahşi Cazibe dizisinden tanıdığımız Hande Katipoğlu karşımıza çıkıyor. Gülin’in bir büyüğü Metin rolünde ise Hayat Bilgisi dizisinden tanıdığımız Paşhan Yılmazel‘i izliyoruz.
Metin, söz konusu gönül ilişkileri olduğunda duygusallaşabilen, hatta epey alınganlaşabilen biri. En saf kardeş diyebiliriz ayrıca onun için. Eniştesiyle aynı şirkette çalışıyor ve mimarlık yapıyor o da.
Gülin, ailenin en cini. Gönül ilişkilerinde şansı bir türlü yaver gitmeyen, güzel bir genç kız Gülin. Eniştesiyle didişmeyi, ona laf sokmayı çok seviyor. Birbirlerini pek sevmediklerini söyleseler de kafaları çoğu zaman benzer çalışıyor ve frekansları epey tutuyor aslında.
Selin, çocuklara bakıcı gerektiği zamanlarda sıkça Gülin ve Metin’in yardımına başvuruyor. Onlar da ablalarını kırmayıp seve seve yardımcı oluyorlar.
*Selin ve Oğuz’un 6-7 yaşlarındaki büyük kızları Şevval rolünde Şevval Kavadar‘ı, 5 yaşındaki kızları Zeynep rolünde ise Zeynep Nur Çağlayan‘ı izliyoruz ayrıca. Uslu, sevimli, laftan anlayan ve kolay kandırılabilen kızların bir de 1 yaşında bir erkek kardeşleri var.
Deli Dolu, işte böyle bir dizi efendim.
Zamanında izlediğimi anımsamıyorum bu diziyi. Ruhsar’dan sonra izleyecek başka bir eski yerli komedi ararken tesadüfen denk gelip izlemeye başladım geçenlerde. Hali hazırda da 4. bölümü geride bırakmış durumdayım. İlk bölüm biraz alışma bölümü kıvamında geçiyor. 2. bölüm ise son derece eğlenceli ve başarılı bir şekilde geçince çabucak alışmış hale geliyorsunuz karakterlere. Oyuncu kadrosu zaten oldukça iyi. Hande Katipoğlu’nun yer aldığı sahnelerde çok iyi rol çaldığını ve öne çıkmayı başardığını söyleyebilirim bu arada. Oğuz-Gülin sahneleri genel olarak oldukça keyifli geçiyor.
Güzel bir diziymiş aslında ama izleyici bir şans vermek istememiş. Bunun nedeni de o vakitlerde özel hayatı nedeniyle bolca gereksiz eleştiri yağmuruna tutulan Pınar Altuğ’un başrolde yer alıyor oluşuna bağlanmış. Ön yargılarıyla ünlü bir milletiz ne yazık ki!
İzlemeye niyeti olan varsa iyi seyirler dilerim. Bunlar da dizinin ilk bölüm fragmanı ve jenerik müziği:
yorumlar
Medyapım Cuma’ya Kalsa ile tekrar uyarlamaya çalıştı ama olmadı. Hem de kadrosunda Haluk Bilginer gibi bir ağır top vardı. Demek ki olmayınca olmuyor, suç Pınar’da değilmiş demek ki. Yaptığı doğrudur yanlıştır, orası tartışılabilir, bu olayı yaşayanlardan başka kimseyi ilgilendirmez. Ayrıca Çocuklar Duymasın’dan ayrıldıktan sonra Omuz Omuza isimli bir sezon süren bir dizi yaptığını da ekleyelim. Güzel bir kadın dizisiydi o da. Bu güzel yazı için teşekkürler pirate.
Çocuklar Duymasın’dan ‘gönderildikten’ sonra yer aldığı Omuz Omuza dizisi 2004’te başlayıp 39 bölüm sürdü. Tek sezon ama yürüdü nihayetinde. O zaman bu kadar dert olmayan özel hayatı 2006’da Yağmur Atacan’la mı sevgili olunca mı dert oldu acaba?
Çünkü bu diziden hemen önce ve yine 2006’da Oktay Kaynarca’yla İlk Aşkım’da da oynadı. Yağmur Atacan da üvey oğlunu oynuyordu falan. O da pek uzun sürmedi ama tanışıp sevgili oldular, daha sonra evlendiler falan. Öyleyse gülerim ama ben. Tabii ‘tamamıyla’ projeyle de alakalı olabilir.
ÇD’in belini doğrultamayınca da kadını bir şey olmamış gibi geri getirdiler falan. Hala da merak ederim taş çatlasa bir yıl içinde bildiğimiz (?) örf ve adetlerde ne değişti.
Kadını uzun bir süre linç etmişlerdi ama o duruşunu bozmamıştı hiçbir zaman diye anımsıyorum. Ne yapsa ülkenin çenesi düşerdi. Kenara çekilmesini bekleyenlere inat, dizi sektöründe iyi işlerde yer almaya devam etmesine de hayrandım. Tony olaylarının çok sonrasında Yağmur Atacan konusunda bile eleştiri gelmişti mesela ilk vakitlerde kadına. Beyaz Show’a birlikte çıkıp nispet yaptıklarını anımsıyorum. Beyaz’ın Yağmur’a karşı terbiyesizlik sınırlarını zorladığı bir programdı ve ikisi de saygılarını bozmamışlardı karşılaştıkları tüm o saçma tavır karşısında.
Cuma’ya Kalsa’yı izlemiştim bu arada. Pozitif anımsadığım bir dizidir o da. Haluk Bilginer, Aysun Kayacı falan fena değildi onun kadrosu da. Lakin onun da ömrü kısa sürmüştü ne yazık ki.
@lukedanes_jakeperalta Teşekkürler.
Hala yapıyorlar. Halkımızın geçerli (?) sebebe de ihtiyacı yok üstelik. Bir ara hatırlıyorum, ellerinin fazla yaşlı görünüyor oluşuna falan takmışlardı. Yaş farkı da zaten 10 senelik konu. Güzel cevap veriyor sağ olsun.
Ben ikisini de ayrı severim. Yağmur Atacan’ı çoğu kişi gibi Lise Defteri (kalp) zamanında tanıdıydım. Ama İlk Aşkım, Çılgın Dersane, Doktorlar, Nefes Nefese ve Sınav’da da izledim. Hoşuma da gidiyor birliktelikleri.
Yalnız bu yaş konusu falan zaten saçma da Yağmur Atacan her ne kadar yetenekli bir aktör olmasa da ekrana yakıştığını düşünürdüm. Keşke birden kesilmeseydi ekranlardan.
Bölüm 9
Güzel bölüm olmuş cidden. İlk kısımdaki DVD Player hikayesi de ikinci kısımdaki doğum günü hikayesi de epey keyifli geçti. Doğum günü hikayesinde Selin’in halleri çok çok tatlıydı.
Bölüm 10 (FİNAL)
Asena ve Ceyhun Yılmaz’ın konuk olduğu ‘Yeni Komşularla Arkası Yarın’ temalı ilk hikaye çok keyifli geçti cidden. 2. hikaye ise o kadar sarmadı.
Genel olarak bir sezon değerlendirmesi yapacak olursam; öncelikle 6. bölümün ortalıkta olmadığını belirtmem gerek. 2 ve 9. bölümler, sezonun en çok sevdiğim bölümleri oldular. 5. bölüm ise nispeten aralarında en kötüsüydü. Hande Katipoğlu, dizinin net bir şekilde parlayan yıldızıydı. Cem Davran için ise Ruhsar’a oranla daha az cıvık ve daha fazla rolü kucaklayan bir görüntü içerisindeydi diyebilirim herhalde. Yazık olmuş kesinlikle bu dizinin bu kadar erken bitmiş olması. Yine de bu kadarı da keyif verdi bana. Yapanın, yazanın, oynayanın eline sağlık.
Pınar Altuğ, Armağan Çağlayan’ın Gör Beni kanalına konuk olmuş. Çok tatlı değil mi ya, güzel güzel anlatmış. Videonun bütününü izlemenizi tavsiye ederim ama vaktiniz yoksa Yağmur Atacan’la ilgili olan kısım son beş dakikada.