‘Geçmişe Yolculuk’ kuşağının bugünkü konuğu: Ruhsar

Yerli dizilerin yersiz uzun olmadığı yıllara gidiyoruz. Sigara ve alkolün buzlanmadığı, seksapalite denen şeyin yok sayılmadığı, kullanılan dile de bugünkü kadar ‘Cısss!’ yapılmadığı yıllar… Özlüyorum her daim o yılları ve de o dönemin TV anlayışını.

Ruhsar’ın yayınlandığı dönemde küçük bir çocuktum aslında ama hiç kaçırmadan izlerdim her hafta diziyi. Ebeveynlerimin diziyi sevmemelerine rağmen büyük bir mücadele ve inat örneği göstererek izlediğimi anımsıyorum hatta. Neyse, geçen gün YouTube’da tesadüfen dizinin ilk bölümüne denk gelince diziyi baştan izleme isteği oluştu bende ve seri halde ilk 3 bölümünü devirirken buldum kendimi. Yaş almış olmanın getirdiği bir hüzün, geçmişe duyulan bir özlem, suratta sevdiğin bir şeyle yeniden buluşmuş olmanın verdiği heyecan falan derken bu satırları yazarken buldum sonrasında da kendimi.

Ruhsar, 1998-2001 yılları arasında Kanal D’de yayınlanmış bir fantastik komedi dizisi. 7 Şubat 1998-30 Aralık 2001 tarihleri arasında yayınlanmış olan 5 sezon ve toplam 108 bölümden oluşuyor. Bölüm süreleri ise 40-45 dakika civarında. Bunun ilk 3.5 dakikası ise dizinin başlangıç hikayesi ve jenerik kısmına ayrılmış durumda. Yani bir yabancı dizi misali çabucak bitiveriyor bölümler.

Dizinin senaryosu Gani Müjde (Kaygısızlar, Yarım Elma, Hayat Bilgisi, Yahşi Cazibe, Arabesk, Kahpe Bizans, Osmanlı Cumhuriyeti), İhsan Aydın ve Fatih Solmaz tarafından keleme alınmış. Ümmü Burhan, Ömür Atay ve Samim Değer üçlüsü dizinin yönetmenliğini üstlenmiş. Abdullah Oğuz ise dizinin yapımcısı konumunda.

Ruhsar ile ilgili bilinmesi gereken bir diğer bilgi de Türkiye’de görsel efekt kullanılarak çekilen ilk komedi dizisi olmasıdır.

Yandım, yandım… Bu bendeki hal nedir?
İnan bana canım, bu benimki hayal değil.

Bu düzen bildiğin düzenlere benzemez.
Ruhsar gitti, ruhu geldi.
Sardı ruhu; hayal değil.

Döktür, döktür… Bir o yana bu yana…
Aklım başımdan gitti. Vay bana, vaylar bana!

Bu düzen, bildiğin düzenlere benzemez.
Ruhsar gitti, ruhu geldi.
Sardı ruhu; hayal değil.

Şaştık kaldık, afalladık.
Vay canına! Şimdi yandık!
Akıllara zarar valla!
Ruhsar gitti, ruhla kaldık!

Ruhuna sağlık; Ruhsarcığım ölmemiş!
Elalem utansın; o beni terk etmemiş!
Gel şöyle otur Ruhsar, yanı yanı başıma.
Görsün millet hayal-gerçek yan yana.

Konuyu kısaca özetlemeden önce dillere pelesenk olan jenerik müziğinin sözlerini de sıralamak istedim.

Gelelim dizimizin konusuna:

Kocası Mazhar’ı neredeyse delilik derecesinde kıskanan Ruhsar, genç yaşta hayata veda eder. Deli dolu bir kadın olan Ruhsar’ın ölümü sonrasında Mazhar hayata küser. Ancak hayat devam etmektedir ve Mazhar yavaş yavaş normal yaşantısına dönmeye çabalar. Sevgili karısına olan aşkını da yavaş yavaş maziye gömecekken Ruhsar sadece Mazhar’ın görebileceği bir hayalet olarak ortaya çıkıverir ve hikayemiz başlar.

Mazhar, bir anda yeniden hayatına giren Ruhsar’ın varlığını kolaylıkla kabullenir ama çevresine de bunu hissettirmemek zorundadır. Çünkü Ruhsar’ı sadece Mazhar görebilmekte ve sadece onunla o konuşabilmektedir. Öbür dünyadan bu dünyaya bir hayalet olarak yeniden merhaba diyen Ruhsar ise kıskançlıklarıyla Mazhar’ın hayatını cehenneme çevirmeye devam eder. Bu defa bir hayalet olduğu için ve bir takım özel yetenekleri de bulunduğu için eli daha güçlüdür. Lakin kocasına ne kadar kızsa da aynı seviyede büyük bir aşk da beslemektedir. Onu kendisi dışındaki tehlikelerden korumayı da ihmal etmez elinden geldiğince.

Deli dolu, hafiften çatlak, kindar ve kolayca sinirlenen bir kadın olan Ruhsar karakterine Kahpe Bizans ve Mum Kokulu Kadınlar filmlerinden de hatırlayabileceğiniz, bir dönemin en seksi kadınlarından biri olarak gösterilen, bir evlilik programı dahil birçok TV programında sunuculuk da yapmış olan Hande Ataizi hayat veriyor.

Ruhsar, Cennet’te ikamet ediyor ama her yağmur yağışında soluğu Mazhar’ın yanında alıyor. Sadece yağmur yağdığında dünyamızı ziyarete gelebiliyor ve canı istediği takdirde Mazhar’a da gözükmeyebiliyor. Kendisinden diriyken de ölüyken de hiç haz etmeyen eski kaynanası Menkıbe ve eski görümcesi Firdevs’in Mazhar ile ilgili sinsi planlarını bozmak ise dünyada geçirdiği vakitlerde sık sık vakit ayırdığı işlerden biri haline dönüşüyor.

Mazhar karakterini ise Hande Ataizi ile bir dönem birçok projede birlikte yer almış olan, Kahpe Bizans, Avrupalı, Melekler ve Kumarbazlar gibi sinema filmlerinden de hatırlayabileceğiniz Cem Davran canlandırıyor.

Mazhar, az biraz hovarda bir adam olsa da anne zoruyla evlenmeyi düşünmemektedir ve Ruhsar’ı da hala çok özlemektedir. Annesinden de Ruhsar’dan da çok korkar ve iki kutup arasında epey bir hırpalanır. Bir reklam şirketinde yazarlık yaparak geçimini sağlamaktadır.

Mazhar’ın dul annesi Menkıbe rolünde Göksel Kortay‘ı, bekar kız kardeşi Firdevs rolünde ise Mihrace Yekenkülüğ‘ü izliyoruz.

Menkibe de Firdevs de işsiz güçsüz iki kadın. Bu hayattaki birincil amaçları Mazhar’ı kendi buldukları ve kolayca yönetebilecekleri bir kadınla yeniden evlendirmek. Bu yüce amaç doğrultusunda yoğun mesai harcıyor ve birçok gelin adayı bulup getiriyorlar Mazhar’ın önüne. Bu yolda da yalanlar ve kirli oyunlara da sıkça başvuruyorlar. Mazhar ve Ruhsar da söz konusu adaylardan kurtulmanın yollarını arıyorlar elbette.

Menkibe’nin ‘Ruşen amcanın oğlu Sedat’ ile başlayıp oğlu Mazhar’ı eleştirdiği cümleler, Mazhar için kullandığı ‘Minik Kuşum’ ifadeleri ve Osmanlı saray soyundan geldiklerini iddia etmesi birer klasiktir. Bir nevi ana kuzusu haline dönüştürdüğü Mazhar üzerinde yoğun bir yaptırım gücü bulunmaktadır. Firdevs için ise Mazhar’ın kankası Müfit’ten hoşlandığı bilgisini vermeden geçmeyelim.

Aklına geleni söyleyen sulu bir adam olan ve geyik muhabbetini seven Müfit, Mazhar’ın kankası ve aynı zamanda iş yerinden arkadaşıdır. Karaktere Cem Davran ile birlikte Avrupalı ve Melekler ve Kumarbazlar filmlerinde de yer almış olan, aynı zamanda Kalp Atışı ve Davetsiz Misafir gibi dizilerden de hatırlayabileceğiniz Hakan Gerçek hayat veriyor. ‘Yılan’ lakaplı Müfit, tıslamalarıyla ünlüdür.

Dizinin ilk iki bölümünde Mazhar’a gelin adayı kontenjanından konuk oyuncu olması planlanan ama izleyiciler tarafından sevilince ana kadroya dahil edilen ve sıkça karşımıza çıkan Reyhan karakterine Ebru Karanfilci hayat veriyor. Son derece aptal bir kadın olan Reyhan, bölümler ilerledikçe Mazhar ile evlenmeyi bir takıntı haline getiriyor.

Tuluğ Çizgen tarafından canlandırılan Gözüm Abla karakteri diziye ilerleyen bölümlerde dahil oluyor. Ruhsar ile arası çok iyi olan karakterimiz cennete yeni gelenlerin kayıt ve yerleştirme işleriyle uğraşıyor.

Mazhar’ın kendisini her fırsatta ’68 kuşak bir komünist devrimci’ ve ‘hümanist’ olarak tanımlayan, ağzından piposu pek eksik olmayan patronu Önder Bey rolünde Mehmet Ulay‘ı izliyoruz.

Gelelim Generation Reklam Ajansı’nın goygoyu seven, Mazhar’ın özel hayatına da epey ilgili çalışanlarına. Ajansın Halkla İlişkiler Sorumlusu Şelale rolünde Deniz Altaş‘ı izliyoruz. İlerleyen sezonlarda rolü Güneş Berberoğlu devralıyor. Çaycı Baha karakterini Volkan Girgin canlandırıyor. Metin yazarlarından Selçuk rolünde ise Berat Yenilmez karşımıza çıkıyor. İkinci sezon başında rolü Mehmet Usta devralıyor.

Dizinin konuk oyuncu kadrosunda ise Cezmi Baskın, Haldun Boysan, Engin Altan Düzyatan, Funda Arar, Özgür Ozan, Zuhal Topal, Şoray Uzun, Gonca Vuslateri, Sema Öztürk, Fatih Ürek, Mansur Ark, Ceyda Düvenci, Şenay Gürler ve Tuba Ünsal gibi tanıdık isimler bulunuyor.

Ruhsar, genel olarak böyle bir diziydi efendim. Komedisiyle, fantastik yönüyle, oyuncu kadrosuyla bir döneme damga vurdu. Dizide emeği geçen herkese selamlarımı yolluyor ve yazımı noktalıyorum.