dirty sexy money – tanıtım
16 yorum annie 29 Eylül 2007 18:10
Dirty sexy money, bu sene yeni başlayan diziler arasında mad men’le birlikte en sevdiğim dizi oldu. 22dakika’da daha önce çıkan haberlerden belki görmüşsünüzdür, dizinin kadrosu mükemmel. şöyle ki, peter krause (six feet under, lost room), donald sutherland, william baldwin, Jill Clayburgh, samaire armstrong (the o.c., entourage), seth gabel (nip/tuck), Glenn Fitzgerald, Zoe McLellan, Natalie Zea ve elle fanning. (daha önce hiç bir paragrafta bu kadar çok link vermemiştim muhtemelen.)
dizinin konusunu senelerce babasını zenginler zengini darling ailesi ile paylaşmak zorunda kalan nick george’un babası öldükten sonra bu göreve devam etmeyi kabul etmesi oluşturuyor.
baba öldükten sonra, idealist yaşamını bırakıp baba mesleğinin başına geçmek peter krause için tanıdık bir konu gibi gelse de, hiç öyle olmuyor çünkü bu sefer babasının ölümünde bir bit yeniği var. 40 sene boyunca dışarıdan aileyle sevgi-nefret arası ilişkiler yaşayan nick, içeri girdikçe işlerin daha da karmaşık olduğunu fark etmeye başlıyor, hem de milyon dolarlık çekler karşılığında.
full house
dizinin yaratıcısı six feet under’da da yazarlık ve prodüktörlük yapan craig wright. nick george karakteri için peter krause’yi o kadar çok istemişler ki, teklifleri 4 kere geri döndürmesine rağmen inat etmişler, sonuç da büyük başarı olmuş bence. oyuncuları tek tek sayamıyorum, hepsi o kadar yakışmışlar ki rollerine. özellikle darling ailesinin tanıtıldığı sahneye bayıldım. hepsinin ne çeşit insanlar olduğunu 2 dakikalık bir sürede kavrayabiliyorsunuz.
yorumlar
burada
güzel bir dizi. yani izlerken sıkılmadım çok güzel bir biçimde ilerledi dizi. Ben bu kadar iyi girmesini beklemiyordum. “Diziler” listesine ekledim yani
ben de begendim acikcasi. peter krause’nin de her oynadigi dizi belli bi kalitenin ustunde oluyor, ne hikmetse…
Bir hayli ümit verici bir yapım olmuş. Merakla devamını bekliyorum.
saolsun divxplanetteki arkadaslar cevirmişler pilot bölümü sanırım devam ederler bu diziye..ellerine saglık hepsinin..
Beklediğimden çok daha iyi bir dizi buldum karşımda. Harika bir pilot bölüm olmuş. Çok eğlendim izlerken. Bayıldım valla.
Darling ailesinin her bir üyesi birbirinden ilgi çekici. Karakterler ve oyuncular cuk oturmuş diyebilirim. Peter Krause, Natalie Zea, William Baldwin, Samaire Armstrong, hepsi sevdiğim oyuncular. Natalie Zea’nın karakteri Karen çok eğlendirdi ilk bölüm beni. Karakterlerin hepsi eğlenceli yazılmış gibi zaten. Brian ise tam dayaklık bu arada.
Komedi sosu kadar gizem sosu da hoşuma gitti.
Niye daha önce denememişim acaba ben bu diziyi?
İzlemeye devam!
S01E02
Yine çok güzel bir bölümdü.
*Pilot bölümde Nick’in kızı Kiki rolünde Dakota Fanning‘in bir üst modeli Elle Fanning‘i izlemiştik. Bu bölümde o çıkmış, yerine yine dönemin en popüler çocuk oyuncularının başında gelen Chloë Grace Moretz gelmiş. Yani; o da olur, bu da olur. Sevimli çocuklar ikisi de.
Bu arada Elle’in IMDB’de Dakota’dan daha popüler olması şaşırttı.
*Carmelita’yı oynayan Candis Cayne‘in gerçek bir trans olması garip bir his yaratıyor insanda. Özellikle de konuştuğu anlarda.
*Nick’in eşini oynayan Zoe McLellan da çok sempatik bir hatunmuş bu arada. Hiçbir dizide denk gelmemiştim daha önce kendisine.
*Bu bölüm diziye katılan Tamara Feldman da bölüm boyunca ‘Ben bunu bir yerden tanıyorum ama…’ sürüncemesini bütün bölümde kafamda dolaştırdı. Şöyle bir baktım da Gossip Girl, Supernatural, One Tree Hill, Switched At Birth dizileri ile Perfect Stranger, Echelon Conspiracy filmlerinde izlemişim bu kadını ama 1 tanesindeki rolünü bile hatırlamıyorum valla. Tam bir ‘Tanıyorum; ama tanımıyorum!’ oyuncusu cidden.
*Brian’ı oynayan çocuk da çok sevimliydi bu arada. Böyle yüzüne bakınca istesen de kızamayacağın çocuklar vardır ya; tam onlardan bu da!
İlk 2 bölümün ardından en çok sevdiğim bölüm oldu. Hem hikayesi tadındaydı hem de çok eğlenceliydi.
*Böyle durumlarda %90 ikinci kadını desteklerim; ama burada
*Bölümün komediye en büyük katkı sağlayan karakteri Patrick idi.
*Brian’ın dua anlayışı da harikaydı gerçekten.
*Sofía Vergara:
*Brian JR’ın veda sahnesi üzdü cidden. Sevimli çocuk vesselam.
*Bir süre sonra Sofia ile ayrıldıktan sonra Jeremy Lisa’ya yazmasa bari. Bu bölüm hafif yol yaptılar sanki bu duruma.
*Bu Patrick-Carmelita ikilisini de destekliyorum ben ya! Çok tatlılar cidden.
*Eğlenceli ve kontrol mekanizması gelişmiş. Lisa için eklemek istediğim 2 özellik daha. Gitgide daha fazla seviyor, gitgide daha fazla bağlanıyorum bu karaktere. Kadının sevmediğim hiçbir özelliği yok yahu! Mükemmel kadın kesinlikle. 2. sezonda da aynı mükemmellikte devam etmesi dileğiyle.
*
Bomba gibi bir başlangıç diye buna deniyor olsa gerek. Harika bir bölümdü gerçekten. S01E01’in yeri ayrı olmakla birlikte şu ana kadarki en iyi bölümdü bence.
*Bölümü son sahne ile açma tekniğini başarılı bir sürprizle karemelize edip afiyetle servis etmişler. Hımmm, misss!
*Carmelita’yı Ellen nereye sakladı acep? (Evet, öldürdüğünü düşünmüyorum.) Giderayak söyleseydi bari özledim Carmelita’yı. Bu arada Ellen’ın ölümü de gayet şıktı valla.
*Mükemmeliyet de bir yere kadar tabi. Sabredemedin di mi a be güzelim? Tamam, Nick hak ettiğin ilgiyi göstermiyor olabilir ama bu yakıştı mı şimdi klasına? Nick’ten ayrıl (haklı olarak) ondan sonra kime yumuluyorsan yumul! Ama bunu yapma!
*Bu Simon Elder itine uyuz oluyorum ama; bu ite kanan Darlinglere daha fazla uyuz oluyorum. Önce Patrick’i aldı, sonra Nick’in %30’unu parselledi, şimdi de çok ucuz bir hamleyle Karen’ı aldı. Jeremy de yolda galiba. Lucy Liu‘nun canlandırdığı ve klas bir giriş yapan Nola karakteri durduk yere Jeremy eziğine kendisini altın tepside sunacak değil ya di mi?
Güzel bölümdü.
*Nick’in Lisa’yı terk etmesi, olağan bir şekilde gelişti. Ama Nick’in kendini bir anda Karen’ın yanında ilan-ı aşk ederken bulmasını beklemiyordum açıkçası. Bakalım bu kararının arkasında ne şiddette durabilecek?
*Lakin bölümün sürprizi Jeremy’den geldi tabiki. Nasıl bir oyun oynamış da hiç çaktırmamış bize kerata? Annesi ile plan yaptıktan sonra Nola’ya yürüdüğü kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi valla.
*Ha bu arada son birkaç bölümdür Dutch’ın katilinin Nick olduğunu düşünmeye başladım ben. Bu seviye yer yöne kayıp da rengini belli etmeyen, kendisini çocukken terk eden annesini gördüğünde gram duygulanmayan/öfkelenmeyen bir adamdan her şeyi beklerim ben.
Baya hareketli bir bölüm oldu. İşler epey kızıştı.
*Yeni kızı sevdim. Bir anda evde belirip hem Tripp ile arayı iyi tutup hem de Nick’e yürümesi hayra alamet değil ama. Bir tiyatro döndürdüğü aşikar. Bu tiyatronun arkasından da Simon çıkmasa bari. Bu seferde başka birinin bir planı olsun. Bir değişiklik şart!
*Lisa’nın tokadı on numaraydı. Karen da harbiden kaşındı ama yani. E bir de bunca ayın birikmişliği var bir de tabi! Güzel çaktı ama ya!
*O akşamın üstüne Lisa ve Jeremy’nin yatması kaçınılmaz sondu. Olmasa garip kaçardı.
*Ulan Tripp, o kız torunun olacak yaşta be! Bari git kızın olacak yaşta birini bul. Azgın teke seni!
S02E07
Alem adamsın be Clark! Değişik bir bölüm oldu.
Başlarda ‘Ne yapıyoruz lan biz?’ dedirtti, sonra ‘İyi oldu ya! Boşlukları dolduruyoruz işte!’ düşüncesi hüküm sürdü, finaldeki çözülme kısmı da güzel bir kahkaha attırdı. Güzel bölüm oldu cidden.
Ama son dönemde gözden uzakta Juliet’e neler olduğunu cidden merak ettim ben ya!
*Jeremy:
*Nick; tek laf etmeye hakkın yok dostum. Yine batırdın! Şaşırdık mı? Hayır!
*Elle Fanning ve Chloë Grace Moretz‘den sonra 3. Kiki geldi: Darcy Rose Byrnes
Dizi değil, Kiki üretim fabrikası mübarek!
Güzel diziydi be! Keşke iptal etmeyip 3. sezon onayı verseymiş ABC bu diziye. Yazık olmuş cidden.
*
Finali bu bilgiyle yapmaları teselli ikramiyesi oldu en azından. Bir an olsun bu konuya değinmeden bitecek diye tırsmıştım valla.
*Lisa gibi öve öve bitiremediğim bir hatunu ne hallere düşürdü bu Darling kıskançlığı. Ama kızamıyorum işte bu hatuna!
*Krista Allen‘ı geç bulup çabuk kaybetmek üzdü. Significant Mother’a kıyan CW aklıma geldi şimdi, efkarlandım bak yine!
*Fırsatçı hemşireye de çabuk ısınmıştım. 3. sezonda bambaşka yerlere gelebilirdi karakter aslında.