CBS All Access kanalı dizisi The Good Fight, bu hafta ikinci sezon finaliyle sezon arasına girdi. Dolu dolu ve hareketli geçen bir sezonu daha ardında bırakan dizi Trump’a yönelik içeriğiyle kendisini konuşturmayı başardı. İkinci sezonda siyasi olarak ilk sezonun da üzerine çıkan dizinin yürütücüleri Robert ve Michelle King ile dizinin siyasi bakış açısı ve üçüncü sezonda bizi bekleyenler üzerine röportaj yapılmış. İşte o röportaj:

(Röportajı herkes okuyabilir. İkinci sezonun genel konuları dışında bilgi yok. Daha ziyade dizinin politik duruşu üzerine konuşulmuş. Yok illa hiçbir şey bilmek istemiyorum kafasında bir tipseniz sezonu bitirdikten sonra okumakta fayda var.)

Bu sezonu hazırlarken özellikle Trump’ı bu denli kullanacağınız baştan planlı mıydı?

RK: Hayır aslında bu sezonun temasının iyimserlik ve siyaset karmaşasından uzaklaşabilmek için bir kaçış yolu olmasını planlıyorduk. Bunu kendi aramızda konuştuğumuzda Diane’in karakterine uygun olmayacağına karar verdik. Sonuna kadar liberal bir kadın olan Diane için bu yıl kafayı sıyırmamak hayli abes kaçardı. O yüzden bu sezonu Trump’tan çok, Diane’in Trump’a tepkileri üzerine tasarladık. Sanırım şimdiye kadarki en öznel içerikli sezonumuzdu. Diane’in şahit olduğu şeyler gerçek mi yoksa madde kullanımına bağlı bir hayal ürünü mü asla bilemeyeceğiz.

Yetkiyi kötüye kullanma hikayesi nasıl oluştu? 

RK: Bizi tüm sezon götürebilecek bir hikaye arayışındayken aradığımız şeyin, olası bir yetkiyi kötüye kullanma suçundan başkana açılacak bir soruşturma için Demokrat Parti’nin Diane’in hukuk şirketini tutması olabileceğini düşündük. Bunun tüm sezonu çevirebilecek kadar geniş kapsamlı olmayabileceğini düşünerek “TümAvukatlaraÖlüm” temasını da sezona ekledik.

Peki ya şu meşhur kaset meselesine ne demeli?

RK: İkimizin de eğlenceli bulduğu bir konuydu. Başkanı indirmek için “altın duş” kasedi avına çıkmak. Indiana Jones tadında bir bölümdü. Sol kanat için çok değerli bir gelişmeydi. Bu durumla dalga geçmesek olmazdı.

Trump’ın diziyi görüp hakkında tweet atabileceğinden endişelenmediniz mi? Kablolu kanal olduğunuz için reytingler üzerinden peşinize düşemeyecek olsa da.

MK: Trump’ın yapabileceği birçok şeyden endişelensem de dizimiz hakkında tweet atması bunlardan biri olmadı hiçbir zaman.

İzleyicilerinizin, liberal, muhafazakar, ya da bağımsız, bu sezondan almasını umduğunuz şey nedir?

RK: Kemerlerinizi bağlayın. Sağ kanat kafayı yemiş durumda. Artık sıra sol kanatta. Ortada kalmış olanlarsa bir taraf seçmek zorunda yoksa hep birlikte dibe gömüleceğiz.

Roseanne Barr, Roseanne dizisindeki karakterini Trump destekçisi yapmış. Çünkü TV’de birilerinin o tarafı da temsil etmesi gerektiği baskısını üzerinde hissediyormuş. Siz üzerinizde öyle bir baskı hissediyor musunuz?

MK: TV’de öyle bir gerekliliğe dair üzerimde hiç baskı hissetmiyorum açıkçası. Yayınlanan dizilerin genelde ya apolitik ya da aşırı liberal olduklarını gözlemliyorum. Doldurulması gereken bir boşluk olduğunu düşündüğümüz için yazmıyoruz bu diziyi. Aksine karakterleri takip ediyoruz. Biz 2009’da The Good Wife’a başlarken Diane liberal tarafını gizlemiyordu. Şu anda çalıştığı Afroamerikan hukuk şirketindeki iş arkadaşları da aynı şekilde. Onların da görevdeki hükümet hakkında görüşleri ortada. Bunu baskılamak ya da göstermemek karakterlere ihanet olurdu. 

Bachelor in Paradise temalı #BenDe bölümünüz de hayli konuşulan bölümlerden biri olmuştu. Elinizde böyle başka hikayeler de var mı bizi ve Reddick, Boseman & Lockhart’ı bekleyen?

RK: The Atlantic dergisinin Kevin Williamson’u kovuşu olsun, 13 Reasons Why’ın belli sebeplerden dolayı intihara romantik yaklaşımı olsun, gelecekte bizi böyle çok fazla şey bekliyor gibi.

Üçüncü sezon ilk iki sezon kadar siyasete dahil olacak mı?

MK: Üçüncü sezon ilk iki sezon kadar siyasi ağırlıklı olmayacak. Tabii bunu önümüzdeki zamanlarda siyasette ciddi durulmalar olacağı beklentisiyle söylüyorum. Eğer siyaset aynı şekilde devam ederse bu durumda evet muhtemelen üçüncü sezon da en az ilk iki sezon kadar siyasi içerikli geçebilir.