Harlots: Ekmek Parası, Hayat Kavgası – Tanıtım
17 yorum pirate 02 Mayıs 2017 08:29
Online yayın yapan dijital platformlardan Hulu, 27 Mart’ta bizi yeni bir dizi ile buluşturdu: Harlots (Fahişeler)
Hulu, Harlots‘u haftalık olarak yayınlıyor ve her pazartesi yeni bölümleri izleyici ile buluşturuyor. Şu ana kadar 5 bölüm yayınlandı, sezon ise 8 bölümden oluşacak. Bölüm süreleri 47-48 dakika. İngiliz kanallarından ITV ortaklı dramanın 2. sezonu olup olmayacağı ile ilgili henüz resmi bir açıklama yok.
Kadın karakterlerin hikayesine odaklanan Harlots‘un yaratıcıları da 2 kadın: Moira Buffini ve Alison Newman. Yazar kadrosundaki diğer 4 isim (Hallie Rubenhold, Cat Jones, Jane English, Debbie O’Malley) de yine kadınlardan oluşuyor. Yönetmen koltuğuna oturan 3 isim de yine kadın: Coky Giedroyc, China Moo-Young ve Jill Robertson. Yapımcı beşlisi (Moira Buffini, Alison Carpenter, Debra Hayward, Alison Newman, Alison Owen) de yine kadın. Dizi tamamen kadınların elinden çıkma bir proje anlayacağınız. Hedef kitlenin de ağırlıklı olarak kadınlar olduğunu söylemek, çok da yanlış bir ifade olmaz herhalde.
KONU
Hikayemiz 18. yüzyılda, Londra’da geçiyor. Dönemin en gözde ticaret merkezlerinden biri olan kentte zenginlik ve yoksulluk dip dibe hüküm sürüyor. Dünya ticaretine yön vermenin getirdiği zenginlik, üst tabakanın servetine servet katmaya devam ediyor. Kast sisteminin getirdiği soyluluk, döneme yön veren unsurların başında geliyor. Her dönemin ayakta kalan sektörlerinden biri olan fuhuş ise o dönem zirve yapmış durumda. Sektöre emek veren kadınların sayısı da bu kadınlara duyulan talep de her geçen gün artmakta.
İşte Harlots da fuhuş sektöründe çalışan bu kadınların hayatlarına odaklanıyor. Ön planda ise genelev işleten ve geçmişten gelen bir husumetleri olduğu gözlerden kaçmayan iki güçlü kadının çekişmesi var. İki tarafın da pes etmek niyetinde olmadığı, bir tarafın diğer tarafı yok etmeye ant içtiği ve bu yolda her yol mübah anlayışına sahip olduğu bir çekişme.
KARAKTERLER VE OYUNCULAR
Margaret Wells (Samantha Morton):
Kenar mahallede bulunan genelevinde sınırlı sayıda kızıyla ağırlıklı olarak alt tabaka müşterilere hizmet veriyor. Daha yüksek bir gelir elde etmek için Yunan Sokağı’nda bir eve taşınmayı planlıyor şu sıralar. Fahişelikten gelen, hırslı, paraya aç, anlayışlı sayılabilecek bir patron. Kızlarını bir et parçası, marka değeri ve hesap defterine katkı sağlayan semboller olarak gören berbat bir anne. Kızları için en iyi geleceğin zengin bir soylunun kapatması olmak olduğunu düşünüyor.
Karaktere The Last Panthers dizisi dışında birçok sinema filminden de anımsayabileceğiniz Samantha Morton hayat veriyor.
Lydia Quigley (Lesley Manville):
Yunan Sokağı’nda elit müşterilere hizmet verdiği bir genelevi var. Şık bir evi, şık giyimli ve kültürlü çalışanları var. Onun için işler tıkırında. Ama nedense Margaret’i bitirmeye takmış durumda. Bu amacını gerçekleştirmek için tüm gücüyle mücadele veriyor.
Karakteri Mum ve River gibi dizilerden hatırladığımız Lesley Manville canlandırıyor.
Charlotte Wells (Jessica Brown Findlay):
Margaret’in güzelliği dillere destan büyük kızı. George Howard isimli bir asilin kapatması olarak yaşıyor. George her ne kadar kendisini onun sahibi olarak görse de Charlotte özgürlüğüne ve rahatına son derece düşkün, asi ruhlu bir kadın ve ne isterse onu yapmaya devam ediyor.
Karaktere hayat veren Jessica Brown Findlay’yi Lullaby ve Colin Farrell ile başrolü paylaştığı Winter’s Tale filmleri dışında Downton Abbey‘den de hatırlamanız mümkün.
Lucy Wells (Eloise Smyth):
Margaret’in küçük kızı. Henüz bekaretini kaybetmemiş olan Lucy için annesinin uygun gördüğü gelecek ablasınınki ile aynı. Küçük kızımız da annesinin uygun göreceği soylunun kapatması olmayı bekliyor uslu uslu.
İyi derecede piyano çalan, naif, ürkek, sessiz sakin bir genç kız olarak tarif edilebilecek Lucy karakterini Fortitude ve The Frankenstein Chronicles dizilerinden anımsanabilecek Eloise Smyth canlandırıyor.
Sir George Howard (Hugh Skinner):
Evli bir adam olsa da soyluluğunun ve zenginliğinin getirmiş olduğu rahatlıkla Charlotte’a bir ev açmış durumda ve orada onunla beraber yaşıyor. Charlotte’a köpekler gibi aşık ve Charlotte’un rahat tavırları onun kıskançlıktan kudurmasına yol açıyor. Kendisini onun yegane sahibi olarak görüyor ve bu düşünce onun dengesiz tavırlar sergilemesine yol açıyor.
Karaktere Poldark ve Fleabag dizilerinden anımsayabileceğiniz Hugh Skinner hayat veriyor.
Robert Oswald (Steven Robertson):
Lydia Quigley’nin oğlu. Genelevin işlerinde annesine yardımcı oluyor. Zeka olarak hafiften kıt, şapşal biri.
Oyuncuyu Shetland ve Being Human gibi dizilerden anımsayabilirsiniz.
Florence Scanwell (Dorothy Atkinson):
Aşırı dinci, fahişeleri ve özellikle de Margaret ve ekibini bitirmeyi görev edinmiş, takıntılı, çığırtkan, çatlak bir kadın.
Karakteri Mum ve Call the Midwife dizilerinden hatırlanabilecek Dorothy Atkinson canlandırıyor.
Amelia Scanwell (Jordon Stevens):
Florence’in kendine kuyruk ettiği kızı. Naif, sessiz sakin, dindar bir genç kız.
Emily Lacey (Holli Dempsey):
Margaret’in favori çalışanı. Yaptığı işi seven, kendini beğenmiş, gözü yükseklerde bir kız. Hırsı ve ukalalığı ise başının belası.
The Aliens ve New Worlds dizilerinden anımsanabilecek Holli Dempsey, karaktere hayat veren isim.
Fanny Lambert (Bronwyn James):
Margaret’in çalışanlarından. Obur ve hafiften pasaklı. Şişman seven bünyelere hizmet veriyor.
Kitty Carter (Lottie Tolhurst):
Margaret’in çalışanlarından. Uysal ve sadık biri.
Aktrisi Mr Selfridge dizisinden hatırlayabilirsiniz.
Harriet Lennox (Pippa Bennett-Warner):
Margaret’in geçmişten tanıdığı, beyaz, zengin bir adamın karısı. Hikayeye ilerleyen bölümlerde katılıyor.
Aktrisi The Smoke isimli diziden hatırlayabilirsiniz.
Nancy Birch (Kate Fleetwood):
Margaret’in çalıştığı sokakta bir genelevi var. Mazoşist müşterilere hizmet veriyor. Margaret’in en yakın arkadaşı. Betsey Fletcher (Alexa Davies) ve Violet Cross (Rosalind Eleazar) isminde iki adet çalışanı var.
Marie-Louise D’Aubigne (Poppy Corby-Tuech):
Lydia Quigley’nin popüler çalışanlarından biri. Elit müşterilere hizmet veren, kültürlü, Fransız bir fahişe.
Daniel Marney (Rory Fleck Byrne):
Londra sokaklarında yolunu bulmaya çalışan, kadınlara hizmet veren bir erkek fahişe.
Thomas Haxby (Edward Hogg):
George Howard’ın aile çalışanı. Charlotte’un kaldığı evin masrafları ile ilgileniyor.
Karaktere hayat veren Edward Hogg’u Taboo, Beowulf: Return to the Shieldlands, Indian Summers ve Dead Boss gibi birçok diziden hatırlayabilirsiniz.
Mr. Abbadon ve Jacob (Roy Beck ve Jordan A. Nash):
Mr. Abbadon, Margaret’in hayat arkadaşı ve onun genelevi işletmesine yardım eden kişi. İkilinin Jacob isminde bir de oğulları var.
YAZARIN NOTU
Güzel bir dönem draması olmuş Harlots. Tadında bir tempoda, sıkmadan ilerliyor hikaye. Oyunculuklar, atmosfer, müzikler falan da yeterince iyi. Hayran bırakmıyor ama severek izletiyor kendini. Asaletin sembolü olarak rağbet gösterilen peruklar ve o aşırıya kaçan palyaço makyajı dışında yoran bir şey yok diyebilirim.
Oyuncular arasında en fazla öne çıkan isim Jessica Brown Findlay oldu elbette. Winter’s Tale filminde çok sevmiştim kendisini. Burada da onu izlemek büyük şans gerçekten. Lesley Manville, Holli Dempsey, Hugh Skinner, Edward Hogg da iyi iş çıkardığını düşündüğüm isimlerden. Kate Fleetwood’un karakteri Nancy Birch ise ‘Ben dümene bir geçsem yardıracağım ama fırsat verilmiyor.’ diye bağırıyor bana göre. 2. sezon olursa biraz daha ön plana koysunlar bu karakteri.
Benim diyeceklerim bu kadar. İzleyecek olanlara iyi seyirler.
Dizi ile ilgili daha önce şu yazının altında yorum yapılıyordu.
yorumlar
S01E06
Sezon finali gibi bir bölümdü.
Hiç beklemediğim bir hamleydi. Eğlenceli bir şekilde akan diziyi puslu bir hava sardı bir anda.
Kaldı 2 bölümcük.
S01E08 (Sezon Finali)
İlk 5 bölümü eğlenceli bir havada geçen dizi 6. bölümden itibaren bu eğlenceli yönünü kaybetti. 6. bölümde bir heyecan vardı da kendini izletti ama 7. bölüm epey zayıf kaldı bana göre. Sekizinci bölüm ise güzeldi. Epey hareketli ve olaylı geçti.
Onay alırsa ilk 5 bölümdeki atmosferde geçen bir 2. sezon hazırlamayı tercih ederler umarım. Charlotte ve Lucy’in girecekleri yoldaki değişimlerini izlemek açısından onay alsın da istiyorum açıkçası.
Liv Tyler diziye katılmış.
Bu da Hulu’nun The Deuce’ü galiba.
S2 Teaser
S2 Poster
S2 Fragman
Yummy!
Yalnız bu sezon Jessica Brown Findlay’nin pabucunu dama atmışlar gibi duruyor biraz Liv Tyler’ın gelişiyle. Lucy ise bu sezon daha çok renk katacak belli ki diziye.
Alex Sawyer (Get Shorty), 3. sezon kadrosunda.
Alfie Allen and Ash Hunter
Season 3 Teaser
Season 3 Trailer
Güzel sezon oldu yine. Özellikle sezonun 2. yarısında epey form tuttu. Tercihleri tartışılabilir olsa da Lucy oldukça iyi bir sezon geçirdi. Lydia Quigley yine formdaydı ve epey nefret ettirdi yine kendinden. Fallon ve Blayne için de aynı şeyi söyleyebilirim. Emily de yine epey renk kattı sezona. Charlotte’ın ilk sezona oranla düşüş yaşadğını düşünüyorum. Cüce fena bir takviye olmamış. Sezona pek katkıları olmasa da Derry Girls’ten Nicola Coughlan ve Wanderlust’tan Isis Hainsworth gibi tanıdık simalar görmek güzeldi ayrıca. Liv Tyler’ın rolü daha büyük olsa da onun da katkısı tartışılır diziye ama yine de onu da görmek güzeldi özellikle de sezonun 2. yarısında.
*Lydia Quigley’nin oğlu tarafından akıl hastanesine kapatılması tatmin etmedi beni. Quigley ya öldürülmeliydi ya da hapse atılıp asılmalıydı.
*Lucy’nin tercihi yanlıştı belki ama Lucy-Fallon sahnelerini izlemesi oldukça keyifliydi sezon içerisinde.
*Harriet ve William yatmadan sezonu kapatmak bir hayal kırıklığı oldu açıkçası.
*Sebastian Armesto’nun karakteri uyuz etti sezon içerisinde mallıklarıyla.
S03E01
Gereğinden fazla şey sıkıştırmışlar ilk bölüme. Pek tat vermedi açıkçası.
Alfie Allen, Ash Hunter, Angela Griffin ve Aidan Cheng takviyeleri hoşuma gitmedi. Daisy Head ve Briony Scarlett takviyeleri fena olmamış ama.
S3 Poster
*Margaret’ı bu kadar erken beklemiyordum açıkçası. Sezonunun sonlarında döner diyordum. Gelirken Tin Star’dan John Lynch’i de getirmiş bu arada. Kadro haberi de çıkmamıştı bunun. Lynch’i görmek sürpriz oldu.
S03E08 (Sezon Finali)
Tatsız tuzsuz bir sezon oldu. Özellikle de 4. bölümden itibaren iyice çekilmez hale geldi. Daisy Head takviyesi dışında iyi bir takviye yapılmaması, yapılan diğer takviyelerin baygınlık getiren karakterler oluşu, yeri dolmayan karakterler, Emily ve Lucy’nin rezalet bir sezon geçirişi derken elle tutulur, savunulur hiçbir tarafı yoktu bu sezonun. İptal olur herhalde diye düşünüyorum. Dün gelen Liv Tyler haberi de bunun habercisiydi muhtemelen. Ola ki sürpriz bir onay çıkarsa ben devam etmem muhtemelen.